Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1179 E. 2022/569 K. 11.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

…….
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/1179 Esas
KARAR NO : 2022/569
HAKİM : …….
KATİP : …….

DAVACI : …….
VEKİLLERİ : Av……..
A…….
DAVALI : 1…….
VEKİLİ : Av…….-
DAVALI : 2- …….
VEKİLİ : Av…….
DAVA : İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/09/2017
KARAR TARİHİ : 11/05/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 30/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; 27.05.2014 günü saat 21:45 sıralarında … plakalı araç sürücüsü davalı … …’in Nilüferköy Mahallesi istikametinden Mudanya Yolu istikametine hareket halinde iken, Nilüfer Hatun Barbaros Caddesi kavşağına geldiği esnada, Nilüfer Hatun Caddesi istikametinden kavşak karşısına ( Barbaros Caddesi istikametine) geçmeye çalışan…yönetimindeki müvekkil sigorta şirketine 0001-0210-077974339/1 poliçe numarası ile sigortalı olan … plakalı aracının ön kısımları ile kavşak ortasında çarpması ve … plakalı aracın çarpılmanın etkisi ile savrularak yol kenarında bulunan beton elektrik direğine otomobilin sağ arka yan kısımları ile çarpması neticesinde her iki otomobil sürücüsü ve … plakalı otomobilde yolcu olarak bulunan …’in yaralandığını, yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza tespit tutanağında … plakalı araç sürücüsü … …’in 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nda belirtilen Tali Kusur 52/1-A “ araçların hızlarını kavşaklara karşı yaklaşırken azaltmamak “ kusurunu ihlal ettiğinin ve … plakalı araç sürücüsü … …’un ise asli kusur 84/h “ Kavşaklarda geçiş önceliğine uymamak” kuralını ihlal ettiğinin tutanak altına alındığını, kaza sonrasında dava dışı yolcu … için Şevket Yılmaz Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden alınan Sağlık Kurulu Raporu’nda %89 oranında malul olduğunun tespit edildiğini, … ‘in maluliyet tazminatının tahsili için Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvurduğunu, Uyuşmazlık Hakem Heyeti’nce alınan bilirkişi raporunda sigortalı araca %75 kusur ve diğer araç sürücüsü davalı ,,,,,,,,,,’e ise %25 kusur izafe edildiğini, ancak Tahkim Komisyonu kararında … plakalı sigortalı araç sürücüsü %100 kusurluymuş gibi tazminatın tamamının müvekkil sigorta şirketince ödenmesine karar verdiğini, müvekkili sigorta şirketi bu kaza nedeni ile … plakalı otomobilde yolcu olarak bulunan …’e Uyuşmazlık Hakem Heyeti’nin 08.11.2016 tarih ve 2016/24838E.-2016/31932K. sayılı ilamı nedeniyle Ankara 11.İcra Müdürlüğü’nün 2016/ ,,,,. sayılı dosyasına 96.482,83-TL tazminat ve yine Uyuşmazlık Hakem Heyeti’nin 12.04.2016 tarih ve 2016/687E.-2016/10503K. sayılı ilamıyla 42.515,41-TL olmak üzere toplam 138.998,24-TL tazminat ödediğini, dava konusu kaza tutanaklarından ve Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti dosyasında da anlaşılacağı üzere davalı … plakalı araç sürücüsü kazanın oluışumunda %25 kusurlu olup, davalı araç sürücüsüne ve sigorta şirketine ödenen tazminatın %25 (41.538,00-TL) oranında rücu edilmesi gereği ortaya çıktığını, yasal işlemlere başlanmadan önce … … ve diğer davalı sigorta şirketine rücu taleplerini ilettiklerini ancak bu konuda sonuç alınamadığını, müvekkili sigorta şirketince davalı taraf adına ödemek zorunda kaldığı 41.538,00-TL’nin tahsili için Bursa 16. İcra Müdürlüğü’nün 2017/… E. sayılı dosyası ile davalılar aleyhine icra takibine geçildiğini, icra takibinin davalıların haksız ve mesnetsiz itirazı ile durdurulduğunu belirterek davanın kabulü ile, davalının Bursa 16. İcra Müdürlüğü’nün 2017/… E. sayılı icra takibine yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … … vekili cevap dilekçesinde; Davacının varlığını iddia ettiği alacağa ilişkin talep ve dava hakkının zamanaşımına uğradığını, müvekkiline atfedilebilecek herhangi bir kusurun bulunmadığını, maluliyete ilişkin yeniden rapor alınması gerektiğini, bu konuda Adli Tıp Kurumundan rapor alınmasını talep ettiklerini, davacı tarafça işbu davaya dayanak gösterilen Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti’nin 08/11/2016 tarih ve 2016/24838 E. 2016/31932 K. sayılı ve yine 12/04/2016 tarih ve 2016/87 E. 2016/10503 K .sayılı dosyalarında müvekkili taraf olmadığından bu dosyaların ve dosyalardan alınan raporların müvekkili açısından bağlayıcılığı da bulunmadığını, davayı, kusuru ve zararı kabul anlamına gelmemek kaydıyla dava konusu kaza sebebiyle gerçek zararın belirlenebilmesi için dava konusu kaza sebebiyle SGK tarafından dava dışı …’e yapılan ödemelerin belirlenerek, tazminat miktarından indirilmesi gerektiğini, olayda hatır taşımacılığının bulunduğunu, müvekkiline ait … plakalı araca ilişkin … Sigorta AŞye yaptırılan zorunlu trafik sigortası bulunmakla birlikte zararın davalı sigorta şirketi tarafından karşılanması gerektiğini, müvekkili daha öncesinde temerrüde düşürülmediğinden asıl alacağa faiz işletilmesinin kabulünün mümkün bulunmadığını, müvekkiline ait araç hususi olduğundan ve müvekkili tacir sıfatı bulunmadığından da avans faizi talebinde bulunmasının hukuki dayanağı bulunmadığını, icra inkar tazminatının şartlarının oluşmadığını belirterek haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, dava değerinin %20’sinden az olmamak üzere müvekkili lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı HDİ Sigorta ( … Sigorta) A.Ş vekili cevap dilekçesinde; Dava konusu taleplerin zamanaşımına uğradığını, kazanın 27/05/2014 tarihinde meydana geldiğini, davanın 18/09/2017 tarihinde açıldığından Karayolları Trafik Kanunu 109/2 maddesi gereğince dava konusu taleplerin zamanaşımına uğradığını, mezkur kazanın oluşumunda müvekkili şirket nezdinde kaza tarihi trafik sigortası poliçesi ile sigortalı … plakalı araç sürücüsünün kusuru bulunmadığını, davacı Allianz Sigorta A.Ş nezdinde sigortalı … plakalı araç sürücüsünün tamamen (%100) kusurlu olduğunu, müvekkilinin talep olunan tazminattan sorumluluğunun bulunmadığını, olay nedeniyle sigorta şirketinin sorumluluğunun kusur ve ZMMS poliçe limitleri ile sınırlı bulunduğunu, müvekkil … Sigorta A.Ş davacı yanca rücuya dayanak gösterilen Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti’nin 08/11/2016 tarih ve 2016/24838 E -2016/31932 K sayılı ve yine 12/04/2016 tarih ve 2016/687 E – 2016/10503 K sayılı dosyalarında taraf olmadığından iş bu dosyaların müvekkili şirket açısından herhangi bir hukuki bağlayıcılığının olmadığını, davacı yanca iddia olunan sürekli sakatlığa bağlı meslekte kazanma gücünün kaybının tespiti için ATK dan rapor alınması gerektiğini, davacı yanca idddia olunan tazminattan yüksek mahkeme içtihatları doğrultusunda hatır taşımacılığı indirimi yapılması gerektiğini, yine iddia olunan tazminat talepleri yönünden Sosyal Güvenlik Kurumu’nca yapılan ödemelerin zarar hesabından tenzili gerektiğini, müvekkili şirketin davacı yanca rücuya dayanak yapıldığı bildirilen Sigorta Tahkim Komisyonu dosyalarında taraf olmadığı gibi iş bu dosyalar sebebiyle de temerrüde düşürülmediğinden davacı yanca ödendiği bildirilen faiz ,avans faizi , yargılama gideri , vekil ücreti ve diğer ferilerden de sorumluluğunun bulunmadığını, dava ve takip konusu tazminattan sorumluluğu bulunmadığından ve yine likit bir alacaktan söz edilemeyeceğinden iddia ve talep olunan icra inkar tazminatı taleplerinden de sorumluluğu bulunmadığını belirterek davanın öncelikle zamanaşımı sebebiyle reddine, davanın esastan dahi reddine, davacı yanın icra inkar tazminatı taleplerinin reddine, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacı yana tahmiline, müvekkili şirket aleyhine başlatılan haksız takip sebebiyle müvekkili şirket lehine %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatı hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe; Dava, Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti’nin 08/11/2016 tarih ve 2016/24838 E -2016/31932 K sayılı ve yine 12/04/2016 tarih ve 2016/687 E – 2016/10503 K sayılı dosyaları sebebiyle davacı sigorta şirketince yapılan ödemenin trafik kazasındaki kusuru oranında davalılara rücusu için başlatılan takibe itirazın iptali davasıdır.
Trafik kazası … plakalı araç ve … plakalı araç arasında meydana gelmiştir.
Trafik kazasında dava dışı … yaralandığı ve bu yaralanma dolayısıyla Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti’nin 08/11/2016 tarih ve 2016/24838 E -2016/31932 K sayılı ve yine 12/04/2016 tarih ve 2016/687 E – 2016/10503 K sayılı dosyalarında dava dışı … lehine tazminata hükmedildiği, … plakalı araç sigortacısı davacı sigorta şirketi bu kaza nedeni ile … plakalı otomobilde yolcu olarak bulunan …’e tazminat ödediği anlaşılmaktadır. Davacı sigorta şirketi Uyuşmazlık Hakem Heyeti’nce alınan bilirkişi raporunda sigortalı araca %75 kusur ve diğer araç sürücüsü davalı … …’e ise %25 kusur izafe edildiğini belirterek … plakalı araç sürücüsü ve sigorta şirketine kusurları oranında rücu etmektedir. Davacı sigota poliçesi kapsamında ödeme yapmış olup, 6102 Sayılı Yasa 1472 maddesi gereğince sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Öyleyse davacının rücu hakkı, kazalı üçüncü kişinin ödeme tarihinde davalıdan talep edebileceği zarar tutarı (Gerçek Zarar) ile sınırlıdır. Bu nedenle rücu talep edilen tazminatın ödenme tarihindeki gerçek zararın hesaplanması gerekmektedir.
… plakalı araç sürücüsü … …’in Nilüfer köy Mahallesi istikametinden Mudanya yolu istikametine hareket halinde iken; Nilüferhatun – Barboros Caddesi kavşağına geldiği esnada, Nilüferhatun Caddesi istikametinden kavşak karşısına Barboros Caddesi istikametine geçmeye çalışan…yönetimindeki … plakalı taksi aracının ön kısımları ile … plakalı aracın sol ön kapı ile sol arka kapı bölümlerine çarptığı, … plakalı aracın çarpmanın etkisi ile savrularak yol kenarında bulunan beton elektrik direğine aracının sağ arka yan kısmı ile çarpması sonucu kazanın meydana gelmiştir, şeklinde tutanak mümzilerinin kaza özetini belirttikleri görülmüştür. Kaza ile ilgili ceza yargılaması sırasında yapılan keşif neticesinde rapor tanzim eden bilirkişiden kusur oranlarının da değerlendirilmesi istenilmiş; raporda, trafik kazasında … Plakalı ticari otomobil sürücüsü … …’un, yaklaştığı kavşağın Dur trafik tanzim levhası ile kontrollü kavşak konumunda bulunduğu, dolayısıyla solundaki ana yol konumdan yaklaşan ve kavşak içine giren B aracı ile yandan temas açısının fiziki yapısı baz alındığından, 2918 sayılı K.Y.Trf. Kanunun 84.ncü maddesinde yer alan ve Asli sürücü kusurlarından sayılan H bendini (Trafik kazalarında sürücü kusurlarının tespiti ve asli kusur sayılan haller: Madde 84 – Araç sürücüleri trafik kazalarında; ……… h) Kavşaklarda geçiş önceliğine uymama,……… Hallerinde asli kusurlu sayılırlar…..) ihlal ettiği ve buna sebep olaraktan ise aynı kanunun ilgili diğer 57.nci maddesindeki (Kavşaklarda geçiş hakkı: Madde 57 – (Değişik: 17/10/1996 – 4199/23 md.) Kavşaklarda aşağıdaki kurallar uygulanır. a) Kavşağa yaklaşan sürücüler kavşaktaki şartlara uyacak şekilde yavaşlamak, dikkatli olmak, geçiş hakkı olan araçların önce geçmesine imkan vermek zorundadırlar. ) altı çizilerek belirtilen hükümlerine riayet etmediğinden ötürü, kazanın oluşumunda ASLİ YÖNDEN ve %75 (yüzdeyetmişbeş) ORANINDA KUSURLU sayılabileceği ; Diğer … plakalı hususi otomobil sürücüsü … …’in ise, kavşak içinden direkt geçişi ve bu yönde gerçkleşen savrulma ve çarpma noktalarının fiziki yapısının oluşumu baz alındığından bahisle, 2918 sayılı K.Y.Trf. Kanunun 52.nci maddesinin A-B bendindeki (Hızın gerekli şartlara uygunluğunu sağlamak KANUN MADDE 52 – Sürücüler; a) Kavşaklara yaklaşırken, dönemeçlere girerken, tepe üstlerine yaklaşırken, dönemeçli yollarda ilerlerken, yaya geçitlerine, hemzemin geçitlere, tünellere, dar köprü ve menfezlere yaklaşırken, yapım ve onarım alanlarına girerken, hızlarını azaltmak, b) Hızlarını kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak, c) Diğer bir aracı izlerken yukarıdaki fıkrada belirlenen durumları göz önünde tutarak güvenli bir mesafe bırakmak, d) Kol ve grup halinde araç kullananlar, araçlar arasında yönetmelikte belirtilen esaslara uygun olarak diğer araçların güvenle girebilecekleri açıklıklar bulundurmak,……………. Zorundadırlar… ) altı çizilerek belirtilen hükümlerine riayet etmediğinden ötürü, kazanın oluşumunda TALİ YÖNDEN ve %25 (yüzdeyirmibeş) ORANINDA KUSURLU sayılabileceği, kanaati belirtilmiştir.
Dava dışı …’ e trafik kazası sebebiyle kendisine tazminat ödemesi yapıldığı, tazminat miktarı konusunda davanın tarafları arasında anlaşmazlık çıktığı, maluliyet oranının tespiti için mahkememize müracaatı gerektiği bildirilerek adına tebligat çıkartılmış ancak … mahkememize müracaat etmemiştir. Bunun üzerine …’in dava konusu kaza sebebiyle gördüğü tüm tedavi evrakları celp edilmiş ve celp edilen tedavi evrakları üzerinden değerlendirme yapılmıştır. ATK 2. Üst Kurulu’nun 26/12/2019 tarih 2346 sayılı raporunda; …’in 27.05.2014 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanması 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmamış olduğundan sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği, İyileşme süresi içerisinde 1 (bir) ay süreyle başka birisinin yardımına gereksinim duyabileceği ifade edilmiştir.
Maluliyete ilişkin alınacak raporların 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü’ne, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği’ne, 01/09/2013 tarihinden sonra Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği’ne, 01/06/2015 tarihinden sonra da Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. (Yargıtay 17 HD.,2020/11750 E.-2021/3283 K. Sayılı,25/03/2021 tarihli ilam). Buna göre her ne kadar kaza tarihi itibariyle maluliyet tespit işlemleri yönetmeliği hükümleri yürürlükte ise de maluliyet tespit işlemleri yönetmeliğinin ek cetvelini uygulama imkanı bulunmadığından bir önceki yönetmelik çizelgesi olan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği uygulanmalıdır. Yerleşik Yargıtay uygulaması da bu yöndedir.
Dava dışı … ‘ in maluliyet oranına göre aktüer bilirkişiden hesaplama yapılması istenilmiş, hesaplamada TRH2010 tekniği uygulanmıştır. Zira yerleşik Yargıtay uygulaması da TRH2010 tablosunun ülke gerçeklerine daha uygun olduğu yeknesak uygulama olarak kabul edilmiştir.
Hak sahiplerinin bakiye ömürleri daha önceki yıllarda Fransa’dan alınan 1931 tarihli “PMF” cetvelleri ile saptanmakta ise de; Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölümü, BNB Danışmanlık, Marmara Üniversitesi ve Başkent Üniversitesi’nin çalışmalarıyla “TRH 2010” adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” hazırlanmış olup, gerçek zarar hesabı özü itibariyle varsayımlara dayalı bir hesap olup, gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır. Bu durumda diğer kurumlar ile Yargıtay Daireleri arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından ve yine bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içermesi de göz önüne alındığında, Dairemizce de tazminat hesaplarında bakiye ömrün belirlenmesinde TRH 2010 tablosunun esas alınmasının güncellenen ülke gerçeklerine daha uygun olacağına karar verilmiştir. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/10352 E., 2021/2596 K.)
Bilirkişi tarafından; davacı tarafından kazalı …’in yaralanması nedeni ile Tahkim Komisyon kararları gereğince davacı tarafından 16.02.2017 tarihinde Ankara 11. İcra Müdürlüğü 2016/… Esas sayılı dosyasında 112.690,18 TL. ve 23.05.2016 tarihinde Ankara 31. İcra Müdürlüğü 2018/… Esas sayılı dosyasına 53.464,14 TL. ödenmiş olduğu, ödenen tutar içinde 77.713,89 ve 40.050,00 TL.olmak üzere toplam 117.763,89 TL. maluliyet zararı bulunduğu, dosyadan alınan 20.05.2021 tarihli kusur raporunda kazanın meydana gelmesinde davalı/sigortalı sürücü … …’in %25 oranında kusurlu bulunduğu, davacı rücu hakkının hak sahiplerinin ödeme tarihinde davalıdan talep edebileceği zarar tutarı (Gerçek Zarar) ile sınırlı olduğu, 27.05.2014 Tarihli kaza neticesinde kazalı …’in yaralanmasına bağlı olarak davalılardan isteyebileceği tutarın 1.500,16 TL. geçici iş göremez dönem zararı, 214,20 TL. bakıcı gideri zararı olmak üzere toplam 1.714,36 TL. Olduğu, 78,34 TL işlemiş faizin de talep edilebileceği belirlenmiştir.
Kaza sürecinde kazalı …’in davacı tarafından sigortalı aracın çarptığı araçta yolcu olduğu belirlidir. Kazalı …’in davalı/sigortalı … …’in aracına bir ücret karşılığı bindiğine ilişkin bir kayda dosyada rastlanılmamıştır. Trafik kazasında zarar görenin hatır için taşındığı durumlarda, hatır için taşıyan meydana gelen zararın bir kısmının indirilmesini isteyebilecektir. Hatır taşıması indirim oranı Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2014/21650 Esas, 2017/4324 K. Sayılı ve 20.04.2017 Tarihli kararına konu olmuş ve %20 oranının uygun olduğu belirtilmiştir. Tazminat hesaplaması yapılırken hatır taşıması indirimi de uygulanmıştır.
Zamanaşımı itirazları sebebiyle yapılan değerlendirmede; 2918 sayılı KTK.nun 109/1. Maddesinde “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve her halde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar.” hükmüne, yine aynı kanunun 109/2 maddesinde ise, “dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve Ceza Kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş ise, bu süre maddi tazminat talepleri için de geçerlidir.” hükmüne yer verilmiştir. 2918 sayılı Kanunun anılan madde hükmünde, gözden kaçırılmaması gereken husus, ceza kanununda öngörülen daha uzun zamanaşımı süresinin, tazminat talebi ile açılacak davalar için de geçerli olabilmesinin, sadece eylemin Ceza Kanununa göre suç sayılması koşuluna bağlanmış bulunmasıdır. Bu düzenlemenin iki ayrı sonucu bulunmaktadır. Söz konusu yasa hükmü, ceza zamanaşımının uygulanabilmesi için sadece eylemin aynı zamanda bir suç oluşturmasını yeterli görmekte; bunun dışında, fail hakkında mahkumiyet kararıyla sonuçlanmış bir ceza davasının varlığı, hatta böyle bir ceza davasının açılması ya da zarar görenin o davada tazminat yönünden bir talepte bulunmuş olması koşulu aranmamaktadır. Dahası, söz konusu hükümde, ceza zamanaşımının uygulanması bakımından sürücü ve diğer sorumlulular (örneğin işleten) arasında bir ayrım da yapılmamış, böylece kuralın bunların tümü için geçerli olduğu, hepsi için aynı zamanaşımı süresinin uygulanacağı öngörülmüştür. (HGK’nın 10.10.2001 gün 2001/19-652-705 ve HGK’nın 16.04.2008 gün, 2008/4-326-325 sayılı kararları ile uzamış ceza zamanaşımı benimsenmiştir.) Açıklanan ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında; davaya konu kaza 27/05/2014 tarihinde gerçekleşmiş olup davanın açılma tarihi ise 18/09/2017’dir. Davaya konu trafik kazası sonucu yaralanma meydana gelmekle taksirle yaralama eylemi için ceza zamanaşımı süresi, olay tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e maddesi uyarınca 8 yıldır. Buna göre, uzamış ceza zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşıldığından zamanaşımı itirazları yerinde değildir.
Tüm bu gerekçelerle aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1 Davanın KISMEN KABULÜNE KISMEN REDDİNE, Bursa 16. İcra Müdürlüğünün 2017/… sayılı dosyasında davalıların ödeme emrine itirazlarının KISMEN İPTALİNE,
Takibin 1.714,36 TL asıl alacak, 78,43 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.792,79 TL üzerinden asıl alacağın takip tarihinden itibaren yıllık %9 oranında değişen oranlarda yasal faiz uygulanmak suretiyle DEVAMINA,
Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
Alacağın varlığı ve miktarı yargılamayı gerektirdiğinden ve likit olmadığından icra inkar tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına,
2-Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 122,46-TL harcın başlangıçta alınan 709,37-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 586,91-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan 122,46-TL peşin harç, 31,40-TL başvurma harcı ve 1.953,00-TL yargılama gideri toplam 2.106,86‬-TL’nin davanın kabul ret oranına göre 90,80-TL’sinin davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2 maddesine göre belirlenen 1.792,79-TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/3 maddesine göre belirlenen 1.792,79-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara ödenmesine,
7-Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.11/05/2022

Katip ,,,,
☪e-imzalı

Hakim,,,,
☪e-imzalı