Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1170 E. 2018/354 K. 19.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
ESAS NO : 2017/1170
KARAR NO : 2018/354

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – T.C. No:…

VEKİLİ : Av. …

DAVALI : …

VEKİLİ : Av. … – Gülbahçe Mah. Dr.Sadık Ahmet Cad. Ulubatlı Hasan Bulvarı No:17-19 Evke Trade Tower K:14 D:57-58-59 Osmangazi/ BURSA

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 18/09/2017
KARAR TARİHİ : 19/03/2018
Mahkememizde görülen davanın açık yargılamasında,
DAVACININ TALEBİ : Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının davalı bankanın Nilüfer Bursa Şubesinden Temmuz 2011 tarihinde yatırım hesabında değerlendirilmek üzere 200.000-TL para yatırdığını, ancak yatırım hesabındaki Temmuz ekstresinde hesap bakiyesinin 180.000 TL , Ağustos ayı ekstresinde 120.000 TL, Eylül ayı ekstresinde 102.000,00 TL ve 2011 yılı sonunda Aralık ayında bakiyenin 40.000 TL’ye düştüğünün bildirildiğini, yatırım hesabında hisse alım satımını davalı banka kendi insiyatifi ile yaparak müvekkilimi zarara uğrattığını, davalı bankanın müvekkilinin rızası ve talimatı dışında yatırım hesabında hisse alımları yaparak zarara sebep olduğundan; 160.000 TL yatırım hesabındaki paradan zarar nedeniyle 10.000-TL menfi zararı nedeniyle toplam 170.000-TL’nin en yüksek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALININ CEVABI : Davalı taraf ise, davanın reddini savunmakta, davacının 14.02.2000 tarihinden beri müvekkili bankanın müşterisi olduğunu, 16.03.2011 tarihinde Akbank Özel Bankacılık Bursa Şubesi ile çalışmaya başladığı, davacının bankaya yatırdığı mevduatını hisse senedi piyasasında değerlendirmek üzere özel bankacılık personeli …’a sözlü talimat verdiğini, ancak hisse alım satım emirlerini davacının telefon emri ile sözlü olarak verdiğini, hisse alım satımından doğan zararın davacının kendi iradesi ile olup, bankanın kendiliğinden davacı adına hareket etmediğini, bankanın sadece hisse alım satımına aracılık ettiğinden zarardan sorumluluğunun bulunmadığını, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
DELİLLER ve GEREKÇE: Yukarıda özetlenen dava sebebiyle mahkememizde yapılan yargılama sonucunda 08/04/2014 gün ve 2013/232 E. 2014/115 K. Sayılı ilamla davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Bu hüküm taraflarca temyiz edilmiş, ve Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 01/12/2014 gün ve 2014/11621 – 18705 E. K. sayılı ilamıyla bozulmuştur. Bozma ilamında “Yatırım hesabına ilişkin hisse alım satım hareketlerini gösteren 2011 yılı Eylül ayı ve öncesine ait ekstreler davacıya gönderilmiş olup, davacı bu hisse alımlarına ilişkin itirazda bulunmamıştır. Bu durumda mahkemece bu tarihe kadar yapılan hisse alım satımlarının davacı tarafından benimsendiği kabul edilerek, bu tarihten sonra yapılan alım satımlarda davalının taraflar arasındaki sözleşmeye ve ilgili mevzuata uygun davranıp davranmadığı, sözleşmeye uygun davranılmamış olması halinde, bankanın Eylül ayından sonra sorumluluğu bulunup bulunmadığı değerlendirilerek, sonucuna göre karar verilmesi gerektiği” belirtilmiştir.
Mahkememizce bozmaya uyularak yargılamaya devam edilmiş, bozma ilamında işaret edilen sebep ve ilkeler çerçevesince yeni bir rapor alınmıştır. Bilirkişi heyeti 22/06/2015 tarihli raporlarında bozma ilamı çerçevesince değerlendirme yapmışlar, kök rapora atfen hesap çıkarmışlardır. Davacı tarafından alındığı sabit olan 30/09/2011 tarihli ekstreye göre hisse senedi tutarı 101.955,90 TL’dir. Kök raporda belirenen 5.000 adet AKSA, 2.000 adet BJKAS, ve 11.000 adet DYOBY hisselerinin kapanış fiyatından değeri 44.690 TL’dir. Bu durumda Eylül 2011 tarihinden sonraki hareketler sebebiyle doğacak zarar (101.955,90TL – 44.690 TL) 57.265,90 TL olacaktır. Davacının müterafik kusuru tenzil edildiğinde talep edebileceği rakam 45.812,72 TL olarak belirlenmiştir. Bu rapor ve kök raporda ortaya konulan hususlar yeterli görülmüş, ve davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın kısmen kabulü ile 45.769,72 TL alacağın 10/01/2013 dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
Alınması gereken 3.126,52-TL harçtan peşin yatırılan 2.903,20-TL harcın mahsubu ile bakiye 223,32-TL harcın davalıya tamamlattırılmasına,
Davacı tarafça yapılan 1.771,20-TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre hesaplanan 476,86-TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davacı vekili lehine kabul edilen miktar üzerinden takdir olunan 5.384,70-TL ücret-i vekaletin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Reddedilen kısım üzerinden davalı vekili lehine takdir olunan 12.688,40-TL ücret-i vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafça başlangıçta yatırılan 2.903,20-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine
Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine dair kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Yargıtay yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup anlatıldı. 19/03/2018

İş bu kararın gerekçesi 19/03/2018 tarihinde yazılmıştır.

Katip … Hakim …