Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/111 E. 2018/79 K. 23.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/111
KARAR NO : 2018/79

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
Celal Bayar Cad. Gazcılar Çolak İşž Merkezi No:48 K:5 D:8
Osmangazi/Bursa
DAVALILAR : …




…….
VEKİLİ : Av. …
Gümüşçeken Cad. Cura Han No:8 Kat:1 16100 Osmangazi/Bursa
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 23/01/2017
KARAR TARİHİ : 23/01/2018
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH: 23/02/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili beyanlarında özetle ; davacı şirket ile davalılar arasında Bursa 7. Noterliğinin 05/10/2007 tarih ve 11187 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi imzalandığını, bu satış vaadi sözleşmesi gereğince … ve diğer davalılar Bursa Yıldırım Bağlaraltı Mahallesi 4142 Ada 81 parsel numarasında kayıtlı iki adet bir katlı, 1 adet iki katlı kargir ev ve arsası olarak geçen gayrimenkul davacı şirketçe 145.000,00 TL bedelle satmayı vaad ve taahhüt ettiklerini, bu sözleşme gereğince davalıların davacı şirketten nakit olarak para almayacakları dava konusu taşınmazın yanında bulunan diğer parsellerle tevhit yapılarak oluşacak tek parsel üzerinde kat mülkiyeti kanunu gereğince Belediye’den tasdikli imar durumu, plan, proje inşaat ruhsatına göre yapılacak inşaattan ekte sunulan sözleşmede belirtilen bağımsız bölümler karşılığında bila bedel almak ve diğer bağımsız bölümlerin davacı şirkete ait olması konusunda anlaşarak sözleşme imzalandığını, sözleşmenin 2.maddesinde mal sahiplerinin inşaat yapılacak gayrimenkulü boş ve pürüzsüz olarak davacı şirkete teslim edeceklerinin belirtilmesine rağmen arsa sahipleri ilgili gayrimenkulu boş ve pürüzsüz olarak davacı şirkete teslim edilmediği gibi davacı şirketin işin hızlandırılması için tüm edimlerinin davalılar tarafından engellendiğini ayrıca kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereği verdikleri vekaletnameden haksız yere azlettiklerini ,davalıların haksız eylem ve davranışları nedeniyle davacı şirketin çok büyük zarara uğradığını iddia ederek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile 100.000,00 TL zararın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davalılar vekili beyanlarında özetle ; taraflarca Bursa 7. Noterliğinde 05/10/2007 tarihinde 11187 yevmiye no ile imzalanan düzenleme şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesinin 4. sayfasının 1 ve 2 nolu bentlerinde “En geç 01/02/2008 tarihine kadar her türlü projelerin hazırlanarak ilgili Belediye’ye inşaat ruhsatı müracaatının yapılacağı, yine en geç 01/04/2008 tarihine kadar inşaat ruhsatının alınıp imalata başlanacağı ” hususlarının karşılaştırıldığını, yine bu bendlerde “01/04/2008 tarihine kadar inşaat ruhsatının alınamaması halinde yükleniciye gecikme nedenlerinin açıklanması konusunda üç aylık bir sürenin verileceği ve bu süreye rağmen eksikler tamamlanmadığında sözleşmenin fesh edilmiş sayılacağı’nın” da ifade edildiğini, ayrıca anılan sözleşmenin 5. sayfasının 5. maddesinde arsa sahiplerine kalacak dairelerin inşaat ruhsatının en son 01/04/2008 tarihinde alınmasından itibaren 24 ay içinde gerçekleşeceği ve böylece 30 aylık sürenin bitim tarihi olan 01/04/2010 günü bu bağımsız bölümlerin kendilerine eksiksiz olarak teslim edileceğinin belirlendiğini, davalı arsa paydaşlarının 01/04/2008 tarihinde Bursa 10. Noterliğinden davacı yüklenici şirkete ihtarname göndererek 01/04/2008 tarihine kadar inşaat ruhsatı alınıp inşaata başlanması gerektiği halde bu yönde bir çalışma yapılmadığını, sözleşmede yer alan üç aylık ek sürenin eksiklerin tamamlanması için kendilerine verildiğini, aksi halde sözleşmeyi tek taraflı olarak fesh edeceklerini beyan ettiklerini ve bu ihtarnamenin 30/09/2009 tarihinde dağıtım saatlerinde adresin kapalı olduğundan bahisle usulüne uygun biçimde muhtara tebliğ edildiğini, Bursa 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/234 D.İş sayılı dosyasından alınan bilirkişi raporunda taşınmazın boş arsa durumunda terk edilmiş olduğunun inşaatın yapım ruhsatının alınmadığının ve bu nedenle inşaata başlanmadığının görülüp tespit edildiğini, davalıların 01/04/2010 günü önceki ihtarlarından ve sözleşmenin 4. sayfasındaki 2 nolu bendin son paragrafını ilgi tutarak sözleşmeyi fesh ettiklerini davacı şirkete bildirdiklerini ve aynı gün davacı şirket yetkilisini vekaletten azlettiklerini belirterek iş bölümü itirazlarının kabulü ile dosyanın Bursa Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, davalıların taşınmazı üzerine konulan ihtiyati tedbirin kaldırılmasına, kat karşığı inşaat sözleşmesinin haklı nedenlerle fesh edildiği açıkça belli olduğundan davacının tazminatın talebinin reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
BİRLEŞEN DAVA 2011/268 ESAS
Davacılar vekili beyanlarında özetle ; davacıların paydaşı bulundukları Bursa ili Yıldırım ilçesi Bağlaraltı Mah. Üçüncü Sokakta yer alan Yıldırım Tapu Sicil Müdürlüğünde 4142 ada, 81 nolu parselde tapuya kayıtlı arsanın 05/10/2007 tarihinde Noterde imzalanan kat karşılığı inşaat sözleşmesiyle davalı yüklenici şirkete verildiğini, ancak, sözleşme ile taahhüt edilen edimlerin davalı tarafından yerine getirilmeyince arsa sahiplerinin sözleşmeyi feshederek inşaatın yapımını yeni bir yüklenici şirkete verdiklerini, davacı arsa paydaşlarına davalı şirket ile yaptıkları sözleşme uyarınca 6,5 daire düşerken fesih sonrası akdedilen yeni sözleşmede 6 daire alabildiklerini, her kişiarasında 0,5 dairelik farktan kaynaklanan bedel kadar menfi zararları olduğunu, davalı yüklenici şirketin feshin haklı olmadığını ileri sürerek davacı arsa paydaşları aleyhine Bursa Asliye 2. Ticaret Mahkemesinin 2010/640 esas sayılı dosyası ile dava açtıklarını ileri sürerek, açmış oldukları davanın Bursa Asliye 2. Ticaret Mahkemesinin 2010/640 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine, fazlaya ilişkn hakları saklı kalmak kaydı ile 0,5 dairelik eksik almaktan kaynaklanan menfi zararlarının karşılığında 70.000,00 TL’nin avans faizi ve yargılama giderleri ile birlikte davalıdan tahsil edilerek eşit paylarla davacılara ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir, davacı ayrıca 27/12/2010 tarihli ıslah dilekçesi ile de tazminat talebini 250.000,00 TL’ye çıkartmıştır.
Davalı vekili beyanlarıda özetle ; davalı feshinin haklı olduğunu davanın reddini talep etmişlerdir.
Bozma öncesi ve bozma sonrası bilirkişilerden raporlar alınmıştır.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Mahkememizin 21/04/2015 tarihli 2014/1170 esas 2015/401 sayılı kararı Yargıtay 23.Hukuk Dairesinin 24/11/2016 tarihli 2015/7208 esas 2016/5172 karar sayılı kararı ile bozulmuştur.
Dava gayrimenkul satış vadi ve kat karşılığı sözleşmesi uyarınca sözleşmeden kaynaklı tarafların karşılıklı olarak zararların tazminine ilişkin tazminat davalarıdır. Mahkememizce önceki hükümde asıl dava yönünden 100.000,00 TL miktar yönünden davanın kabulüne, birleşen dava yönünden ise 60.000,00 TL üzerinden davanın kabulüne karar verilmiştir. Yargıtay bozma ilamı ile asıl dava yönünden davacı tarafın alacaklarını 250.000,00 TL’ye çıkarırken alacak kalemlerinden taleplerin neye ilişkin olduğu ve ne kadar bedel istediğinin belirtildiği, bu alacak kalemlerindeki kısımlardaki talepler aşılarak karar verildiği ve yasal faize hükmedilmesi gerektiği, birleşen dava yönünden ise davacılara isabet edecek olan 6,5 daire ile fesihten sonra başka yüklenici ile yapılan sözleşme ile altı daire arasında yön, m2, teknik şartname ve mahal şartları vs özellikler dikkate alınarak arada fark olması durumunda bu fark bedele hükmedilmesi gerektiği gerekçesi ile birleşen dava yönünden de mahkememizin önceki kararı bozulmuştur.
Asıl dava yönünden davacı …vekilinin 11/03/2011 tarihli dilekçesi ile alacak miktarının 250.000,00 TL’ye çıkardıkları, bu alacağın 230.000,00 TL’lik kısmı kar kaybı tazminatı olduğu, 10.000,00 TL’lik kısmın proje, noter işlemleri, belediye, tapu, resmi kurum ile üçüncü şahıslara yapılan ödemeler olduğu, sözleşme devam edecek düşüncesi ile yapılan ödemeler bakımından da 10.000,00 TL’nin talep edildiği, 10.000,00’ar TL’lik kalemler yönünden fazlaya ilişkin hakların da saklı tutulduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin bu dilekçesinin a ve b bentlerindeki alacak kalemleri ile dosya kapsamında toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporları karşısında fazlaya ilişkin haklar saklı tutulmak üzere belediyeye yapılan emlak borcu ödemesinin 22.000,00 TL tutarında olduğu, yine belediyeye ödenen zayiat bedeli için arsa maliklerine 135.090,00 TL ödeme yapıldığı davacı vekilinin 11/03/2011 tarihli dilekçesinin b bendinde Yargıtay bozma ilamında da belirtildiği üzere belediyeye yapılan ödemeler kapsamında 10.000,0 TL talep edildiği, yine davacının diğer alacak kalemleri yönünden 2.238,15 TL ve 4.500,00 TL olmak üzere üçüncü kişilere toplamda 4.500,00 TL sözleşmenin devamı inancıyla ödeme yapıldığı, bu alacak kalemlerinin toplamının da 6.738,15 TL olduğu fakat sehven gerekçeli kararda 10.000,00 ve 6.738,15 TL alacak toplamlarının 16.738,15 TL yazılacağı yerde 16.718,15 TL yazılmış olduğu görülmüştür. Asıl davanın bu şekilde kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.
Birleşen dosya davacısının fesihten önce kendilerine 6,5 daire düşmesi ile fesihten sonra yeni müteahhit tarafından yapılan projede 6 daire düşmesi nedeniyle yarım dairelik farktan dolayı daire arasında yön, m2, teknik şartname ve mahal şartları vs özellikler dikkate alındığında inşaatın ve her bir dairenin alanları dikkate alındığında yarım dairelik farkın m2 olarak daire sahiplerine yansıdığı bu haliyle bilirkişi raporlarında da belirtildiği üzere gerek m2 gerek yer, yön ve teknik şartname özellikleri dikkate alındığında yarım dairelik bir kaybın söz konusu olmadığı bu haliyle yarım dairelik farkın her bir daireye yansımasından dolayı bu dairelerdeki değer artışı dikkate alındığında ayrıca bir yarım dairelik fark dolayısıyla birleşen dosya davacıları lehine tazminata hükmedilmesinin bu davacılar bakımından haksız kazanıma yol açacağı değerlendirilmekle birleşen dava yönünden davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm fıkrası tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ve nedenlerle;
A-Asıl dava yönünden ; kısmen kabul kısmen reddi ile
1-16.718,15 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına,
2-Diğer alacaklara ilişkin fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Harçlar Yasası gereğince alınması gereken 1.142,02 TL harç, başlangıçta alınan 1.485,00 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 342,98 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
4-Davacı tarafça yapılan 1.159,17 TL harç, 889,10 TL yargılama gideri toplam 2.048,27 TL yargılama giderinin kabul ret oranına göre 137,23 TL’sinin davalı ( birleşen dosya davacıları) taraftan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı ( Birleşen dosya davacıları) tarafça yapılan 2.145,30 TL yargılama giderinin 2001,56 TL’sinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı …kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlüktü bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalılardan ( Birleşen dosya davacıları) müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-Davalı ( Birleşen dosya davacıları) taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine Göre belirlenen 19.946,87 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara ödenmesine,
B-Birleşen ( Bursa 2.Asliye Ticaret Mahkemesi 2011/268 Esas) dava yönünden ; davacıların davasının ayrı ayrı reddine,
1-Harçlar yasası gereğince alınması gereken 35,90 TL harç başlangıçta alınan 1.039,50 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 1.003,60 TL’nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
2-Davalı (… İnşaat Ltd Şti) taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 8.050,00 TL davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davalıya ödenmesine,
C-Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 günlük yasal sürede Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/01/2018

Katip …

Hakim …