Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1029 E. 2021/230 K. 11.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/1029 Esas
KARAR NO : 2021/230

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACILAR :1-…
… TC kimlik

:2- … – … TC kimlik

:3- … … TC kimlik

:4-…- … TC kimlik
VEKİLLERİ :Av.
DAVALILAR :1- …
VEKİLİ :Av. …
:2- …-
3- …-
VEKİLİ :Av. …
DAVA :Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 17/06/2015
KARAR TARİHİ : 11/03/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 05/07/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ; müvekkillerinin murisi …’ın 18/06/2014 tarihinde Yalova Armutlu Fıstıklı Köyü limanında ki …. isimli balıkçı teknesinin motorunu, …’ya ait mobil vinçte vinç operatörü olarak çalışan …’nın vinçle çıkarması sırasında, vincin kabine bağlı kısımdaki bağlantının kırılması ve bomun üzerine düşmesi sonucu vefat ettiğini, olayla ilgili Gemlik Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma neticesinde sanıklar hakkında Gemlik 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/325 Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, savcılık makamına sunulan 30/06/2014 tarihli bilirkişi raporunda olayın iş kazası olduğu, mobil vincin maliki ve işletmecisi … ile mobil vinç operatörü …’nın asli kusurlu olduğunun belirlendiğini, müvekkillerinin meydana gelen iş kazası sebebi ile manevi yönden büyük üzüntü yaşamış oldukları gibi maddi yönden de mağdur olduklarını ileri sürerek 37.000,00 TL maddi ve 190.000,00 TL manevi olmak üzere toplam 217.000,00 TL tazminatın kaza tarihi olan 18/06/2014 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesi talep edilmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın görevsiz mahkemede açıldığını, müteveffa …’ın vefatı nedeni ile meydana gelen olayın bir kaza olduğunu, ancak iş kazası olmadığını, bu nedenle davanın görevli Asliye Hukuk Mahkemesinde açılması gerekirken görevsiz İş Mahkemesinde açılmasının imkanı bulunmadığını, davada husumet yöneltilen tarafların da eksik olduğunu, olayın 18/06/2014 tarihinde meydana geldiğini, olay günü …’ın Fıstıklı Köyü limanındaki balıkçı teknesini çıkarmak için vinç istediğini müvekkiline iletmesi üzerine müvekkilinin çalışanı …’nın saat 18.00’de Fıstıklı Limanına gittiğini, motoru yerinden çıkarmak ve tamir etmek için motor tamircisi Eyüp Kanbur ve Caner Şahin’in geldiğini, bu kişilerin motoru halat ile tekneye bağladıklarını, …’ın da vinç operatörü …’ya işaret verdiğini, motorun çıkması için açılan kapağın tam motorun üzerinde açılmadığını, motor ustalarının vinci eğimli yerden içeri sokarak motoru kaldırmak istediklerini, motorun halat ile bağlanmış olmasının ve kapağın motorun tam üzerinden açılmamış olması nedeni ile vincin aşırı zorlanması sonucu kazanın meydana geldiğini, Gemlik 2. Asliye Ceza Mahkemesine açılan 2014/325 Esas sayılı dosyasının sonucunun beklenmesini, bu dava için bekletici mesele yapılması gerektiğini, dava konusu vincin tüm servis bakımlarının müvekkili tarafından yaptırıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
Davalı … vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde; …’nın sigortalısı olduğu 3.şahıs mali sorumluluk sigorta poliçesi ile poliçede belirtilen riziko adresinin müvekkili şirket nezdinde sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin nezdindeki poliçeden kaynaklanan sorumluluğunun poliçede yazılı bedelle, poliçede yazılı özel şartlar ile poliçeye ekli genel şartlar ve klozlar çerçevesinde söz konusu olduğunu, müvekkilinin poliçeden kaynaklanan sorumluluğunun azami poliçe teminat limiti olan 100.000,00 TL ile poliçede mevcut muafiyet ile sınırlı olduğunu, dava konusu talebin talebin teminat dışı olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte poliçede muafiyet şartının mevcut olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
Davalı … tarafından verilen cevap dilekçesinde; açılan davanın Asliye Hukuk Mahkemelerinde görülmesi gerektiğini, davanın görevsiz mahkemede açılmış olması nedeni ile görevsizlik kararı verilmesini talep ettiğini, kazanın 18/06/2014 tarihinde meydana geldiğini, olayın meydana gelmesinde kendisinin bir kusuru bulunmadığını, bu işi yapmak için gereken tüm belgelerinin bulunduğunu, karşı tarafın kendisinin kusurlu olduğuna ilişkin beyanlarını kabul etmediğini, vincin makine mühendisleri odasından gerekli kontrollerinin zamanında yapıldığını, vinci kullanmak için gereken belgelerinin bulunduğunu, karşı tarafın manevi tazminat taleplerinin çok yüksek olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe: Dava; haksız fiil nedeniyle açılan tazminat istemine ilişkindir. Somut olayda vefat edenin mirasçıları olan davacılar tarafından vinç işleteni, operatörü ve mali mesuliyet sigortacısı olan sigorta şirketine karşı birlikte dava açılmıştır. İstanbul BAM 37. Hukuk Dairesi 2017/1231 esas 2017/1219 karar sayılı ilamıyla gerek davalı gerçek kişiler ve gerekse de davalı … şirketinin sorumluluğu aynı maddi olaydan kaynaklanmış ve zarar tek olmakla davaların birlikte görülmesinin zorunlu olduğu ifade edilerek bütün talepler yönünden ihtilafın özel mahkeme olan asliye ticaret mahkemesince çözüme kavuşturulması gerektiğinden bahisle dosya mahkememiz esasını almıştır.
Zamanaşımı itirazları sebebiyle yapılan değerlendirmede; Dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve Ceza Kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş ise, bu süre maddi tazminat talepleri için de geçerlidir. Buna göre, davanın açıldığı tarihte ve ıslah tarihinde uzamış ceza zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşıldığından zamanaşımı itirazları yerinde değildir.
Tanık …İ beyanında: “Davacılar benim akrabalarım olur, davalıları hep duyuyordum şahsen tanışmışlığım yok, 18/06/2014 tarihinde davaya konu kazayı duydum, kazayı duyduktan sonra evlerine gittim, daha sonra ölüm haberi ile yıkıldık, ben davaya konu kazayı birebir görmedim, kaza anında yanında değildim.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Tanık … beyanında: “Ben davacıları tanımam ama muris ….’ı görmüşlüğüm vardır, davalı … ile …’yı tanırım, … şirketi olan Tunalı Vinç’de görev yapıp çalıştım, Ertan’ın iş kazası geçirdiğini duyduk, olayda geçen vinç bize ait olduğu için bizde kazayı görmeye gidiyorduk, biz gidene kadar Ertan’ı hastaneye kaldırmışlar, hastanede hayatını kaybetmiş, olayda ise … vinç operetorüydü, Ertan ise altta işaretçi olarak duruyormuş, Hafız Dayı isimli balıkçı teknesinin içerisindeki motoru kaldırmak için vince bağlamışlar ayrıca çektiğimiz resimlerdeki gibi motoru aksi istikamette güverteye içten bağlantı yapılmış, İbrahim malzemeyi kaldırırken kullanması gereken sapan ve kilit takımlarını fazlasıyla yani 2-3 katı kullanmıştır bu yüzden aslında kırılması gereken sapan ve kilit takımı kırılmayıp yükün güverteye bağlanmasından dolayı ve bağlantının calasgal ile gerdirilmesinden dolayı vincin bomu hasar görerek kırılmıştır, bu kırılmanın nedeni tamamen kaldırılacak yükün güverteye bağlanmasıdır yani aşağıdaki ekibin yanlış bağlantı yapmasıdır.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Tanık … beyanında: “Davacıları tanımam, muris …’ın ismini de yeni duydum ama olaydan biliyorum, davalı … benim patronum olurdu, davalı … ise vinç opertorüydü, biz Tunalı Vinç iş yerinde oturuyorduk, patronumuz olan …’ya telefon ile kaza haberi geldi, biz direk olay yerine gittik, patronumuz direk hastaneye gitti, olay sırasında vinç operotörü olan İbrahim sadece aşağıdaki işaretçi olan Ertan’ın komutlarına göre hareket ediyormuş, Hafız Dayı isimli balıkçı teknesinin motorunu çıkarmak için vinci motora bağlıyorlar, daha sonra İbrahim’e çek, kaldır diyerek komut veriyorlar ama diğer taraftan motoru calasgallarla gemiye sabitlemişler, motoru diğer yandan gemiye bağladıklarından İbrahim’in haberi yok, sadece Ertan’ın komutuna göre hareket ediyor, motoru normalde vinç o mesafede kaldırır ama motor diğer yandan gemiye bağlı olduğu için dengesizlik oluşuyor ve vincin bomu kırılıyor, olayda hata tamamen motorun gemiye bağlanmasından kaynaklanıyor. ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Tanık …. beyanında: “Davacı … benim kardeşim olur. Ben olay günü olay anını görmedim. Bana anlatmış olduğunuz vinç kazası doğrudur. Maktul eniştem Hafız Dayı’nın teknesinde ortaktırlar. Maktul eniştem balıkçılık yapardık. Vinç işlemini avlanmanın yasak olduğu dönemde bakım yaptırmak için kullanıyorlardı. Ben duyduğum kadarıyla vinç kaynak yerinder kırılmış ve eniştemin üzerine düşmüş. Sonrasında eniştemi Armutlu Hastanesine götürmüşler. Armutlu’dan Yalova’ya sevk edilirken Çınarcıkta vefat etti. Ben olay anını görmediğim için birşey söyleyemem. Ancak vinç kırılmaması lazım. Ben bu konu ile ilgili mahkeme açıldığını yeğenlerimden duydum. Ancak olay nasıl oldu, kim kusurlu bu konuda gördüğüm bir şey olmadığı için bu konuda birşey söyleyemem. Bu olay sonrasında kardeşim ve yeğenlerim maddi ve manevi zorluk yaşıyorlar. Şuan kardeşim ve yeğenlerim Gemlik’te yaşıyorlar. Eniştemin Bağkurdan emekli maaşı ile geçiniyorlar. Ancak bu olay nedeniyle maddi ve manevi çok sıkıntı yaşadılar. Halen de manevi olarak olayın şokundalar. Üzüntüsünü yaşıyorlar.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Tanık ifadelerinin akabinde alınan tek makine mühendisi/ iş güvenliği uzmanı bilirkişi tarafından tanzim olunan 29/08/2018 tarihli rapor itiraza uğraması üzerine, mahkememizce 2 makine mühendis/ iş güvenliği uzmanı, bir sigorta uzmanı ve bir de aktüer bilirkişiden oluşan bilirkişi heyetinden rapor alınmış, bilirkişi heyeti 08/03/2019 tarihli raporunu ibraz etmiştir. Rapor uyarınca tazminat davasına konu olayın- kazanın meydana gelmesinde tarafların kusur durumu ve kusur oranlarına ilişkin yapılan değerlendirmede; davalı vinç işletmecisi …, vincin daha önce kırılma sonrası tamir ve onarım gören kısımlarını belirli periyotlarda kontrolünü yaptırmadığından, vinç operatörünün yanına eğitimli ve sapanlama yapmasını bilen sapancı/ işaretçi görevlendirmediğinden, balıkçı teknesinden motorun çıkarılması işini vinç operatörünün dikkat ve özenine bıraktığından %60 oranında kusurlu olduğu; davalı vinç operatörü …, sapanlama (yük bağlama) şeklini kontrol etmediği gibi, işyerinde çalışan diğer ustaların insiyatifine bıraktığından söz konusu kazanın meydana gelmesinde %20 oranında kusurlu olduğu; davacıların murisi/ kazalı müteveffa …, balıkçı teknesi motorunun çıkarılması esnasında güvenli alanda bulunmadığı gibi, yükün altında bulunarak kendi can güvenliğine gerekli özeni göstermediğinden %20 oranında kusurlu olduğu kanaati bildirilmiştir. Davalı tarafça üçüncü kişinin de kusurlu olduğuna yönelik itirazları, kusur sorumluluğunda müteselsillik ilkesi uyarınca reddedilmiştir.
Davacılardan …’ın talep edebileceği maddi tazminat tutarının 119.501,09 TL, …’ın ise 15.978,89 TL olduğu, davalı … şirketinin iş bu davacılara karşı 100.000,00 TL lik poliçe teminat limitiyle sorumlu olduğu, bu davacıların bu teminat limitinden garameten yararlanabileceği, bu anlamda davacı …’ın davalı … şirketinden talep edebileceği miktarın 88.200,00 TL olabileceği, …’ın ise davalı … şirketinden talep edebileceği miktarın ise 11.800,00 TL olacağı hesap edilmiştir. Davacılar vekili davalı … şirketinin … için 88.200,00 TL , … için 11.800,00 TL ödeme yapıldığını, bu miktara dair vekalet ücreti ve yargılama giderinin de ödendiğini, ödenen miktarlar bakımından davanın konusuz kaldığını ve davalı … şirketi bakımından ayrıca yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri bulunmadığını, ödenen miktarların mahsubu ile kalan rakamlar yönünden maddi zarar taleplerinin diğer davalılar yönünden devam ettiğini, aynı zamanda manevi tazminat taleplerinin de devam ettiğini ifade etmiştir. Yapılan ödeme ile davalı … şirketinin teminat limitini tükettiği anlaşılmaktadır.
Müteselsil sorumluluğa ilişkin hukuki sonuçlar BK’nun 61, 62, 106, 155, 162, 163, 166, 168. maddelerinde düzenlenmiştir. Borçlar Kanunu hükümleri uyarınca müteselsil sorumluluğun bazı hukuki sonuçları vardır.
Müteselsil borçlulardan her biri, alacaklıya karşı borcun tamamından sorumludur.(BK 162/1). Borç tamamen ifa edilinceye kadar alacaklıya karşı bütün borçluların sorumluluğu devam eder.(BK 163/2).
Alacaklı, borçluların birinden, bir kısmından veya hepsinden alacağını talep etme ve dava açma hakkına sahiptir.(BK163/1).
Borçlulardan birinin yaptığı ödeme kadar, müteselsil sorumluların alacaklıya karşı sorumlu oldukları toplam miktar eksilmiş olur (BK 166/1). Borcun tamamı borçlulardan biri tarafından ödenirse, diğer borçlular da alacaklıya karşı borçtan kurtulur.
Alacaklının borçlulardan biriyle yaptığı ibra anlaşması, diğer borçluları da ibra edilen borçlunun borca katılma payı oranında borçtan kurtarır.(BK 166/3). Müteselsil borçlu, alacaklıyı tatmin ettiği oranda diğer müteselsil borçlulara karşı alacaklının halefi olur.(BK 168/1) ve alacaklının hakları ona geçer. Borçlu yalnızca kendi payına düşen kısmı ödemişse, diğer müteselsil borçluya rücu edemez.
Dosyada alınan bilirkişi raporu ile sigorta şirketinin ibra karşılığı davacılara yaptığı ödeme zararı tamamen karşılamadığından diğer davalılar; poliçe limitini aşan miktarda zarar olduğundan limiti aşan kısımdan sorumlu olacaktır. (Y17 HD 18/12/2019 tarih 2017/58 esas- 2019/12186 karar )
Manevi tazminatın değerlendirilmesinde ise; olayın meydana geliş şekli, olayın tarihi, davalıların sorumluluğunun niteliği, tarafların kusur oranları, meydana gelen kaza sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen tutarlara hükmedilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davanın KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİNE,
2-Davacılar … ve … yönünden maddi tazminat taleplerinin REDDİNE,
3-Davalı …Ş yönünden ödeme yapılarak teminat limiti tüketildiğinden konusuz kalan dava hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, sigorta şirketi yönünden fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
4-Davacılardan … için; 4.178,89 TL, … için 31.301,09 TL bakiye maddi tazminatın kaza tarihi olan 18/06/2014 tarihinden itibarin işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan tahsili ile adı geçen davacılara ödenmesine,
5-Davacıların manevi tazminat taleplerinin KISMEN KABULÜ ile,
6-… yönünden 60.000,00 TL, … yönünden 28.000,00 TL, … yönünden 10.000,00 TL, Gülben ARIKAN yönünden 10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 18/06/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan tahsili ile adı geçen davacılara ödenmesine,
7-Maddi tazminat davası açısından alınması gereken 2.423,63 TL harcın başlangıçta alınan 179,80 TL peşin harç ve 350,00 TL ıslah harcından mahsubu ile bakiye 1.893,83 TL harcın davalılar … ve …’dan tahsili ile Hazineye irad kaydına
8-Manevi tazminat davası açısından alınması gereken 7.377,50 TL harcın başlangıçta alınan 645,55 TL peşin harçtan tahsili ile bakiye 6.731,95 TL harcın davalılar … ve …’dan tahsili ile Hazineye irad kaydına
9-Davacı tarafça yapılan 3.030,25 TL yargılama giderinden kabul ve red oranına göre hesaplanan 1.369,37 TL’si ile davacı tarafça 25,20 TL başvurma harcı, 775,35 TL peşin harç, 350,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 2.519,92 TL yargılama giderinin davalılar … ve …’dan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiyesinin davacı üzerine bırakılmasına,( Ray Sigorta A.Ş yönünden davacılar vekilinin beyanı üzerine yargılama giderine hükmedilmemiştir)
Maddi tazminat davası açısından;
10-Davacılar … ve Gülben ARIKAN yönünden maddi tazminat istemi reddolmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 2.000,00 TL vekalet ücretinin bu davacılardan alınıp davalılar … ve …’ya verilmesine,
11-Davalı …Ş tarafından ödeme yapılmakla; davacılar vekilinin 08/10/2020 tarihli beyan dilekçesiyle sigorta şirketi bakımından yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri bulunmadığını bildirmekle sigorta şirketi yönünden ödeme yapılan miktar için yargılama gideri ve vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
12-Davacılar … ve … yönünden; kabul edilen maddi tazminat miktarında hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 5.322,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan tahsili ile bu davacılara verilmesine,
Manevi tazminat davası açısından;
13-Davacılar yönünden kabul edilen manevi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 14.210,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan tahsili ile davacılara verilmesine,
14-Davalılar … ve … kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden manevi tazminat yönünden reddolunan miktar üzerinden avukatlık asgari ücret tarifesi üzerinden hesaplanan 10.160,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak bu davalılara verilmesine ,
Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair davacılar vekili ile bir kısım davalılar vekilinin yüzüne karşı diğer davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 11/03/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır