Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/986 E. 2020/879 K. 22.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2016/986 Esas – 2020/879
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2016/986 Esas
KARAR NO : 2020/879

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :

VEKİLİ : Av.
DAVALI : 1-
VEKİLİ : Av.

DAVALILAR : 2-
3-
DAVA : Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 17/12/2015
KARAR TARİHİ : 22/12/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/12/2020
Mahkememizde görülen davanın açık yargılamasında,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı İlker AÇAR’ın kullandığı 16 … 92 plakalı araç ile 10/05/2014 tarihinde Ankara yolu caddesi üzerinde Gürsu istikametine doğru seyir halinde iken davalı araç sürücüsü … kontrolündeki 16 … 276 plaka sayılı araç İnegöl istikametinden gelerek Kestel 2. Lambalarda “DÖNÜLMEZ” levhası olduğu halde trafik işaret ve levhasına uymayıp kazaya neden olduğu, kaza sonucunda davacının basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek nitelikte ağır şekilde yaralandığı, davacının meydana gelen kaza nedeniyle uzun, acılı ve sıkıntılı bir tedavi süreci geçirdiğini, kaza sonrası düzenlenen trafik kazası tespit tutanağında müvekkilinin tamamen kusursuz olduğu, bu nedenle 1.000 TL maddi, 100.000 TL manevi tazminat hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … A.Ş vekilinin cevap dilekçesinde özet olarak; Sigorta şirketinin sorumluluğu, sigortalının kusurlu olması halinde, ve kusuru oranında söz konusu olduğunu, bu poliçeden dolayı sorumluluklarının, sigortalının kusuru oranında olmak üzere, bedeni zararlarda azami 290.000 TL ile sınırlı olduğunu, manevi tazminat taleplerinin poliçe limiti dışında olduğunu bu nedenle sürekli iş göremezlik tazminine ilişkin talebin reddine karar verilmesini beyan etmiştir.
Davalılar ….. ‘ne usulüne uygun tebligata rağmen cevap vermedikleri gibi delilde bildirmemişlerdir.

Delillerin değerlendirilmesi ve Gerekçe;
Derdest dava trafik kazası biçiminde ortaya çıkan haksız fiil sebebiyle maddi tazminat davasıdır. Kural olarak ispat külfeti davacı taraf üzerindedir. Davacı taraf kazayı, kazada davalı tarafın kusurunu, kaza sebebiyle meydana gelen yaralanma ve bunun sebep olduğu maddi zararları ve elbette zarar ile kusurlu hareket arasındaki illiyet bağını ispat etmelidir.
10/04/2015 günü saat 10 sıralarında sürücü … sevk ve idaresindeki arkasına 16 … 782 plakalı yarı römork 16 … 276 plakalı çekici cinsi aracı ile şehirler arasında yol alan orta ayrıcıyla bölünmüş tek yön Ankara yolu caddesi üzerinden yolun sol şeridinden seyir halinde iken Ankara yolu caddesiyle koşuyolu caddesinin kesişiminden oluşan ışık kontrollü kavşağa geldiğinde yolun sol tarafından kavşak girişinde görünür şekilde bulunan “U dönüşü yapılmaz ve Sola dönülmez” trafik levhasıyla sola dönülmesinin yasaklandığı halde bu görünür trafik kuralını ihlal edip ve yolun sağ tarafını iyice kontrol etmeden dikkatsiz ve tedbirsiz şekilde sola doğra manevra yaparak koşuyolu caddesi istikametine doğru seyrini sürdürdüğü esnada kendisinin sağ tarafından İnegöl istikametinden yolun orta şeridi üzerinden mahal şartlarına göre yüksek hızla kavşağa giriş yapan İlker Acar’ın idaresindeki 16 … 92 plakalı otomobilin seyir şeridine geçiş yapmış ve duramayarak ön kısmı ile aracının sağ ön köşe kısımlarına çarpmış çarpma sonucunda kendi aracının koşuyolu caddesinin sol tarafında diğer aracın aynı caddenin sağ tarafında durması neticesinde yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiştir.
28/03/2017 tarihli kusur raporunda davalı tarafın kavşaklardaki geçiş kuralına uymadığı ve trafik işaret levhalarına riayet etmediğinden %80 oranında kusurlu olduğu davacı araç sürücüsünün kavşağa yaklaşırken hızını azaltmadığı ve aracının hızını trafik ve aracının teknik özelliğine göre ayarlamadığından %20 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
İstanbul Adli Tıp Kurumu’nun 21/06/2019 tarih ve 11498 sayılı raporunda meydana gelen trafik kazasına göre şahsın özür oranının %44.2 olduğu ve iyileşme süresinin 12 aya kadar uzayabileceği, bu süre zarfında mesleğini icra edemeyeceği kanaati bildirilmiştir.
31/01/2020 tarihli bilirkişi raporunda; davalının trafik kazasının meydana gelmesinde %80 oranında kusurlu olduğu kabul edilerek yapılan incelemede, davacının kazancının incelenmesinde; ATK ‘nın meslekte kazanma gücü kaybı ve iyileşme süresi dikkate alındığında 10/04/2015 -10/04/2016 tarihleri arasında %100 malul sayılacağı takip eden dönemde varsayımsal gelire %44 oranı uygulanacağı davacının net zararının tam kusursuz olması halinde 315.543,00 TL , %20 kusurlu olduğu dikkate alınarak 252.434,40 TL olacağı hesaplanmıştır.
Davacı 28/02/2020 tarihli ıslah dilekçesini dosyamız içerisine sunmuştur.
Dosya içerisinde 05/05/2020 tarihli davacı İlker Acar ile … A.Ş tarafından karşılıklı olarak düzenlenmiş bulunan sulh ve ibraname başlıklı tutanak dikkate alındığında davacının davalı sigorta yönünden taleplerinden feragat ettiği anlaşılmıştır.
Davalının sevk ve idaresindeki araç ile dönüş yaparken dikkatsiz ve tedbirsiz davrandığından söz konusu trafik kazasının meydana gelmesinde %80 oranında kusurlu olduğu, davacının kusur ve maluliyet oranına göre gerçek zararının 252.434,40 TL olduğu anlaşılmakla dosya kapsamındaki ve dosyaya uyumlu olan tüm bilirkişi raporları ve adli tıp raporları birlikte değerlendirildiğinde meydana gelen zararda davalının %80 oranında kusurlu olduğunun kabulü gerekmekle kusur ve maluliyet oranı dikkate alınarak daha önce sigorta şirketi tarafından yapılan ödemeler dikkate alınarak sürekli işgöremezlik tazminatı olarak gerçek zararının 252.434,40 TL iş göremezlik tazminatının bulunduğu anlaşılmakla bu tazminatların kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davanın kabulüne karar verilmiştir.
6098 sayılı TBK m. 56 hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek, tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri gözönünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
Yukarıda belirtilen hususlar ve olay tarihi, tarafın yaşı, sosyo-ekonomik durumları, olayın ağırlığı, ortaya çıkan manevi üzüntü, kusur durumu dikkate alınarak 50.000 TL manevi tazminatın Davalılar … ve …. ‘den dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müteselsilen alınıp davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine hükmetmek gerektiği kabul edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm fıkrası tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ve nedenlerle;
1-Davanın Maddi tazminat yönünden KABULÜ ile 25.543,00 TL.sı olarak ıslah ederek kaza tarihi olan 10/04/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve ….’den müştereken ve müteselsilen tahsiline ,
Davacı tarafından 27.05.2020 tarihli dilekçe ile … A.Ş. Yönünden maddi tazminat davası yönünden davadan feragat edildiğinden davanın … A.Ş. Yönünden REDDİNE, (sigorta yönünden yargılama harç ve giderleri yönünden feragat edildiğinden bu konuda herhangi bir hüküm kurulmamasına,)
2-Davanın Manevi tazminat yönünden KISMEN KABULÜ İLE;
KABULÜ ile 50.000 TL alacağın kaza tarihi olan 10/04/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve ….’den müştereken ve müteselsilen tahsiline,
Fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
3)Manevi tazminat davası açısından alınması gereken 3.415,5‬0 TL, maddi tazminat davası açısından alınması gereken 1.744,84 TL olmak üzere toplam 5.160,34‬ TL harçtan başlangıçta alınan 344,97 TL peşin harç ve 1.074,32 TL ıslah harcının mahsubu ile eksik kalan 3.741,05‬ TL harcın davalılar … ve ….’ den alınarak Hazineye Gelir Kaydına,
4)Davacı tarafından yapılan 1.668,79‬ TL harç ve 1.877,90 TL yargılama gideri toplamı 3.546,69‬ TL’nin davanın kabul ret oranına göre 1.773,345‬ TL’sinin davalılar … ve ….’ den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5)Maddi tazminat davası açısından;
A)Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmekle hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve ….’ den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
B)Davalı … A.Ş yönünden feragat edildiğinden vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
6)Manevi tazminat davası açısından;
A)Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmekle hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 7.300,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve ….’ den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-Taraflar tarafından kullanılmayan artan gider avanslarının hükmün kesinleşmesine müteakip taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Yargı Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.22/12/2020

Katip 237170 Hakim 215947
e-imzalıdır e-imzalıdır

*Bu belge 5070 Sayılı Kanun Hükümlerine göre e-imza ile imzalanmıştır.*