Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/972 E. 2018/995 K. 10.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2016/972
KARAR NO : 2018/995

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … YAPI RESTOROSYON İNŞ. LTD. ŞTİ.
VEKİLLERİ : Av. …
Atatürk Cad. İpekçi Han K:4 No:6 Osmangazi/Bursa
DAVALI : … TC : …
VEKİLİ : Av. …
Uluyol Abdal Cad. H.Orhaneddin İşh. 156/13 Osmangazi/Bursa
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 22/07/2016
KARAR TARİHİ : 10/07/2018
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 19/07/2018
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili beyanlarında özetle ; Davalı …’e ait Bursa İli Yıldırım İlçesi Karaağgaç Mah. Karaağaç Sokak No:10 adresinde ve tapuda 657 ada , 3 Parselde kayıtlı bulunan eski eserin davacı şirket tarafından restorasyonu için taraflar arasında 2007 yılında sözlü anlaşma yapıldığını, sözleşme gereği işin bir kısmının maliyeti TOKİ kredisi ile karşılanacağını, kalan kısmını mal sahibi davalı tarafın nakit olarak ödeyeceğini, ancak davacı yüklenici ilk iki TOKİ hakedişini bankadan vekalet ile almasına karşılık davalının vekaletnameden azletmesi nedeniyle 27.000,00 TL tutarındaki son hakedişi alamadığını davalının işin başlangıcından itibaren TOKİ ödemeleri dahil 152.490,50 TL ödeme yaptığını, başkaca hiç bir ödeme yapmadığını, Bursa 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/3 Değişik İş sayılı dosyasından yapılan tensipte dava konusu 2,5 katlı 250 m2 net alanlı ahşap yapının 2008 yılı maliyeti KDV dahil 390.228,85 TL belirlendiğini, bu bedel üzerinden davalıya 08/03/2010 tarihinde ihtarname gönderildiğini, ihtarnameye cevap verilmediğini, 2010 yılında yapılan tespite göre 152.490,50 TL’lik ödemenin haricinde davacının 237.738,35 TL bakiye alacağı bulunduğunu belirterek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile restorasyon işindeki imalatların karşılığı olarak şimdilik 10.000,00 TL’nin 08/03/2010 tarihinden itibaren hesaplanacak avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davalı vekili beyanlarında özetle ; anlaşmanın davalı şirket ile yapılmadığını, dava dışı … ile yapıldığını, Bursa 8.Noterliğinde yapılan 01/03/2010 tarih ve 04361 yevmiye nolu vekaletnamenin … adına düzenlendiğini, taraflar arasında 2006 yılında yapılan sözlü anlaşma gereği dava konusu taşınmazın restorasyonu için 170.000,00 TL bedelle yapılacağının belirlendiğini, davalının toplam 159.000,00 TL ödediğini, davacı yüklenicinin işi 2006 yılında bitireceğini taahhüt etmesine rağmen üç sene sonra işi eksik olarak teslim ettiğini, işin sonlandırılmaması nedeniyle kalan 11.000,00 TL’nin ödenemediğini, Bursa 1.Asliye Hukuk Mahkmesinin 2010/3 D.İş dosyasından yapılan tespiti kabul etmediklerini, anlaşmanın 2006 yılı şartlarında yapıldığını, Kültür ve Tabiat Varlıklarının Koruma Bölge Kuruluna yapılan hakediş başvurularının 2007 yılında yapıldığını, 2008 yılı rayiçleri üzerinden talepte bulunulmasının haksız ve yersiz olduğunu, davalının Bursa 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/22 D.İş sayılı dosyası ile tespit yaptırdığını, bu tespitte davalıdan değerinin üstünde para alındığının belgelendiğini, tespitte işin başlama ve bitirme tarihleri ile iş süresinin dikkate alınması gerektiğini, davacının iddialarını kabul etmediklerini restorasyon işi ile ilgili olarak Bursa 2.Asliye Hukuk Mahkemesine sunulan listedeki işleri dava dışı …’nin yaptığını, diğer işleri davalı mal sahibinin yaptığını davacı şirket ile yazılı bir anlaşmanın olmadığını, dava dışı … ile anlaşma yapıldığını, davalının tüm borcu ödemesine rağmen anlaşma şartlarının çok üstünde alacak talep edildiğini belirterek davanının husumetten ve zamanaşımı yönünden reddini, mahkemeninin aksi kanaati durumunuda davanının esastan reddini talep etmişlerdir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava taraflar arasında sözlü olarak akdedilen eser sözleşmesine dayalı alacak istemidir. Davacı yüklenici, davalı ise iş sahibidir.
Eser sözleşmesi herhangi bir şekil şartına bağlı olmadığından yazılı veya sözlü olarak kurulabilmektedir. Bu bakımdan tarafların birbirlerine uygun irade beyanlarını açıklamakla eser sözleşmesi kurumuş sayılacaktır. Yüklenicinin bu sözleşmedeki borcu sözleşmeye konu eseri imal etmek, iş sahibinin borcu ise sözleşmede kararlaştırılan bedeli ödemektir. Bu iki unsur bir sözleşmenin eser sözleşmesi olabilmesinin zorunlu unsurlarıdır. Yani eser bir ücret karşılığında yapılmalıdır.
Dava dosyamızda yazılı bir eser sözleşmesi bulunmamaktadır. Taraflar arasında işin yapıldığı konusunda ihtilaf bulunmamaktadır fakat eser sözleşmesinin bedeli konusuna ihtilaf bulunduğundan yapılan işin bedelinin belirlenmesi gerekmektedir. Taraflar arasındaki ihtilaf noktası da budur. Buna göre sözleşme tarihi de dikkate alındığında bu tarihte yürürlükte bulunan 818 sayılı B.K 366.maddesine göre iş bedeli mahalli piyasa rayiçlerine göre belirlenecektir.
Bozma önceki mahkememiz kararına dayanak teşkil eden iş bedeli hesabı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından belirlenen yapı yaklaşık birim fiyat listesine göre belirlenmiş, Yargıtay tarafından bu rapor denetime elverişli olmadığından bahisle mahkememiz kararı bozulmuştur.
Dosyamızda bilirkişi heyetinden imalatın yapıldığı yıl piyasa rayiçlerine göre bilirkişi raporu alınmış ayrıca davacı tarafın dosyaya sunduğu emsal olacak nitelikteki taşınmazlardaki imalat bedelleri ile hakedişler de dikkate alınarak rapor tanzim edilmiştir.
Buna göre imalatın yapıldığı yıllardaki piyasa rayiçlerine göre belirlenen hesaplamaya göre sözleşmeye konu eserin maliyeti 186.320,87 TL’dir. Bu bedelden Yargıtay bozma ilamında da belirtildiği üzere davacı tarafa ödenen 157.405,50 TL ile davalı iş sahibinin inşaatla ilgili yaptığı zorunlu harcamalar olan 13.458,81 TL düşüldüğünde davacının söz konusu imalat dolayısıyla bakiye kalan alacağının 15.456,56 TL olduğu sonucuna varılmış bu alacağa ihtarname ile belirlenen temerrüt tarihine göre 15/03/2010 tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmiş uygulanacak faizin avans olması gerekirken hükümde sehven yasal faiz şeklinde hüküm kurulduğu görülmüş açıklanan gerekçelerle davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ve nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile 15.456,56 TL alacağın 15/03/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 1.055,83 TL harçtan başlangıçta ve ıslah yoluyla olmak üzere alınan toplam 3.026,95 TL’den mahsubu ile bakiye 1.971,12 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
4-Davacı tarafça yapılan 1.055,83 TL harç, 3.902,60 TL yargılama gideri toplam 4.958,43 TL’nin kabul ret oranına göre 428,90 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 2.180,00 TL maktu/nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Davalı tarafça yapılan 298,05 TL yargılama giderinin kabul ret oranına göre 272,27 TL’sinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 15.735,77 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
8-Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 günlük yasal
sürede Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/07/2018

Katip …

Hakim …