Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/958 E. 2018/29 K. 12.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2016/958 Esas – 2018/29
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

ESAS NO : 2016/958
KARAR NO : 2018/29

HAKİM :
KATİP :

DAVACI: … – TC Kimlik no-……
Akpınar Mah. 1.Hanımeli Sk. No:4 İç Kapı No:3 Merkez/ BURSA
VEKİLİ : Av. ………… – Hacı İlyas Mah. 2.Tezcan Sk. No:3 Gürbüzler Bilgin İş Merkezi K:1 No:2 Osmangazi/ BURSA
DAVALI : … BANK A.Ş.-Cumhuriyet Mahallesi, Silahşör Cad. N.69 34380 Bomonti Şişli/ İSTANBUL
VEKİLİ : Av. ……… – Kırcaali Mh. Fevzi Çakmak Cd. Göktaş İş Merkezi No:62/29 16000 Osmangazi/ BURSA
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 19/07/2016
KARAR TARİHİ : 12/01/2018
Mahkememizde görülen davanın açık yargılamasında,
DAVACININ TALEBİ :Davacı taraf dava dilekçesinde özet olarak, davacının daha önce … … Madeni Yağlar Ltd. Şirketinde satın alma departmanında çalıştığını, aynı zamanda … Tekstil isimli bir şirkette de ortaklığı bulunduğunu, ortağı olduğu şirkete ait kaşeyi çantasında taşıdığını, ancak bu kaşenin kendisinden habersiz biçimde kullanıldığını evine gelen hacizden sonra farkettiğini, … Ltd. Şirketinin ortağı olan …….’e sorduğunda kaşeyi muhasebeci …’nin kullanmış olabileceğine dair bilgi aldığını ancak bu şahıslara ulaşamadığını, davacının davalı ile herhangi bir ticari ilişkisi olmadığını, şirket kayıtları ile ortaya çıkacağını, Bursa 19.İcra Dairesinin 2016/… sayılı dosyasında takibe konulan çekteki imzanın davacıya ait olmadığını, ……., …, … ve …’ten şikayetçi olduğunu, soruşturma dosyasının sürdüğünü ileri sürerek takip konusu çekle davalıya borçlu olmadığının tespitini talep etmektedir.
DAVALININ CEVABI : Davalı taraf, davanın reddi gerektiğini savunmakta, çekin bir kredi teminatına karşılık dava dışı … Makine Yedek Parça Gıda Tekstil Ltd.Şirketinden ciro ile alındığını, çekin karşılıksız çıkması üzerine takip başlatıldığını, davalı bankanın kambiyo hukukuna uygun biçimde ciro yoluyla aldığı çekle ilgili gerekli araştırmayı yaptığını, özen yükümlülüğüne aykırı davranan davacının kendi kusuru ile zarara uğradığını, çeklerini yeterli biçimde muhafaza etmediğini, çeklerin vekaleten düzenlenmiş olabileceğini, kötü niyetli olmadıkları için haksız takip tazminatına hükmedilemeyeceğini ileri sürmektedir.
DELİLLER ve GEREKÇE: Derdest dava kesinleşmiş kambiyo takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır.
Takipte borçlu ve keşideci sıfatını taşıyan davacı, senet üzerindeki keşideci imzasının kendisine ait olmadığını ileri sürmektedir. Davacı taraf zamanaşımı dolana kadar bu iddiasını ileri sürmesi mümkündür. Bu tür davalarda ispat külfeti davacı taraf üzerindedir. İddianın ispatı için davacının önceden atmış olduğu samimi-inkar edilmemiş imzalarını içeren yeterli sayıda belge aslı toplanmalı, davacıya huzurda bol sayıda imza attırılarak bilirkişiden imzanın davacıya aidiyeti konusunda rapor alınmalıdır.
Yukarıda açıklanan yöntemle imza örnekleri alınmış, belge asılları getirtilmiş ve dosya bilirkişiye teslim edilmiştir. Bilirkişi 27/11/2017 tarihli raporunda dava konusu çekin ön yüzündeki keşideci imzası ve çekin arka yüzünde ikinci cironun “… Tekstil … ” kaşe basım izine atılan ciranta imzası dahil hiçbir ciranta imzasının … eli ürünü olmadığı kanaatine ulaştığını bildirmiştir. Bilirkişi raporundaki mukayeseli fotoğraflar, imzaların akış ve dönüş biçimleri nazara alındığında bilirkişinin sonuç görüşü tatminkar bulunmuştur.
İmzaya itirazın kabulü halinde, borçlu lehine hükmedilecek %20 tazminat (haksız takip tazminatı, kötü niyet tazminatı) ile ilgili olarak; İİK 170/4 uyarınca alacaklının senedi takibe koymada ” kötü niyetli” yada ” ağır kusurlu” olduğu kanıtlanmadıkça, imza itirazının kabulü kararı ile birlikte borçlu lehine tazminata hükmedilemez. Bu bağlamda; Yargıtay içtihatlarında, takip alacaklısı dava konusu senette lehtar konumunda ise senetteki imzanın keşideci borçluya ait olup olmadığını bilebilecek durumda olduğuna, imzanın borçlunun eli ürünü olup olmadığını kontrol etmeden yada imzaların huzurunda atılmasını sağlamadan senedi alan alacaklının imzaya itirazları kabul edilenlere karşı başlattığı takipte ağır kusurlu kabul edilmesi gerektiğine ( Y12 HD 06/06/2006 tarih 2006/9526 E.2006/12082 K.) ;ciranta tarafından keşideciye karşı yapılan takiplerde ise cirantanın senetteki imzanın keşideciye ait olup olmadığını bilebilecek durumda olmadığına (Y12HD 06/03/2007 tarih 1322/4087; Y12 HD 30/01/2007 tarih 23582/1404; Y12HD 16/01/2007 tarih 22552/165) yer vermektedir. Somut olayda davalı alacaklı ciranta konumunda olup senetteki imzanın keşideciye ait olup olmadığını bilebilecek durumda olmadığından İİK ‘nun 170/4 maddesinde öngörülen tazminat ve para cezasının yasal şartları oluşmamıştır.
Sonuç itibariyle dava konusu çek altındaki imzanın davacıya ait olmadığı yeterince ispat edildiğinden davanın kabulüne karar verilmiş, buna karşılık davalının kötüniyetli olduğuna dair yeterli kanaate ulaşılamadığından kötüniyet tazminatına ve para cezasına hükmedilmemiştir.
Tüm bu gerekçeler ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
Davanın kabulü ile Bursa 19.İcra Dairesinin 2016/… sayılı takip dosyasına konu yapılan Yapı Kredi Bankasına ait 5135090 numaralı 10/04/2016 keşide tarihli 19.750.-TL tutarındaki çekten dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
Yasal şartları oluşmadığından kötü niyet tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına,
Alınması gereken 1.522,14.-TL harçtan peşin yatırılan 380,54.-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.141,60-TL harcın davalıdan tahsiline,
Davacı vekili lehine takdir edilen 2.673,94.-TL ücret-i vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafça yapılan ve dava açılması aşamasında alınan peşin harç dahil edilerek hesaplanan 875,54.-TL muhakeme masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine dair gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okundu, anlatıldı.12/01/2018

İş bu kararın gerekçesi 15/01/2018 tarihinde yazılmıştır.
Katip 104191

Hakim 122455