Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/819 E. 2018/458 K. 06.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

ESAS NO : 2016/819
KARAR NO : 2018/458

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …. – T.Vakıflar Bankası T.A.O Bursa Hukuk İşleri Müdürlüğü Atatürk Cad.Vakıflar Bankası İşhanı Osmangazi/ BURSA
DAVALILAR : 1- … -TC Kimlik no- …
Cumhuriyet Mah. Deniz(150) Sk. No:3 İç Kapı No:2 Nilüfer/ BURSA
2- … -TC Kimlik no- …
Cumhuriyet Mah. Deniz(150) Sk. No:3 İç Kapı No:2 Nilüfer/ BURSA
VEKİLİ : Av. … – Ulubatlı Hasan Bulvarı Hanedan Apt.No.65, Kat:2,D.:3,4 16240 Osmangazi/ BURSA
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 14/06/2016
KARAR TARİHİ : 06/04/2018
Mahkememizde görülen davanın açık yargılamasında,
DAVACININ TALEBİ : Davacı vekili dava dilekçesinde davacı banka ile dava dışı … arasında akdedilen kredi sözleşmesine istinaden kredi kullandırıldığını, borcun geri ödenmemesi üzerine hesabın kat edildiğini ve taraflara ihtar tebliğ edildiğini, buna rağmen ödeme yapılmayınca Bursa 4.İcra Dairesinin 2016/… esas sayılı dosyası ile takibe başlandığını, davalıların takibe haksız biçimde itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptaline, davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmektedir.
DAVALININ CEVABI : Davalılar vekili cevap süresi geçtikten sonra sunduğu ve masraf yatırmaması sebebiyle davacı tarafa tebliğ edilememiş olan cevap dilekçesinde anılan takipte ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile talep ileri sürüldüğünü, rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlusu iflasa tabi olsa bile yalnızca rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılabileceğini, somut olayda davalılara ait taşınmazlarda bulunan ipoteklerin kredi sözleşmesinin teminatı olan üst sınır ipoteği olduğunu, davalıların bizzat borçlu bulunmadığını, şahsen sorumlulukları olmadığını, bu sebeple davalılar aleyhine ilamsız takip başlatılmasının haksız olduğunu ileri sürerek davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE: Derdest dava bankacılık sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılmış ilamsız takibe itirazın iptali davasıdır. Bu tür davalarda banka kayıtları aksi sabit oluncaya kadar geçerli kayıtlar niteliğindedir. Davalı mudiin sunacağı tahsilat makbuzları, ödeme belgeleri ve diğer kayıtlar bu çerçevede değerlendirilecektir.
Bu sebeple banka kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması uygun görülmüştür. Bilirkişi 04/04/2017 tarihli raporunda banka ile dava dışı … arasında 09/07/2014 tarihinde bir genel kredi sözleşmesi imzalandığını, davalılar … ve …’in sözleşmede kefil olarak yer aldığını, kredi limitinin 500.000 TL olduğunu belirtmiştir. Davacı banka 06/01/2016 tarihli ihtarla kredi hesabını kat etmiş ve davalılara ödeme için mehil vermiştir. Sunulan ihtarların tebliğ şerhlerine göre ihtarlar tüm davalılara 07/01/2016 tarihinde tebliğ edilmiş ve bir günlük ödeme süresi verilmiştir. Ödeme gününü takip eden gün 09/01/2016 itibariyle temerrüt söz konusudur. Raporda dava dışı …’ya kullandırılan kredi ele alınarak hesaplama yapılmış, krediler dışında karşılıksız çek sorumluluk bedelleri de değerlendirmeye alınmıştır. Hesaplamaya göre davacının takip tarihi itibariyle talep edebileceği borç miktarının; 167.254,09 TL asıl alacak, 29.496,83 TL faiz, 1.403,88 TL %5 BSMV, 399,33 TL ihtar masrafı ve 10.800,00 TL bankanın 9 adet çek sorumluluk bedeli olmak üzere toplam 209.354,13 TL toplam borç tutarı olduğu, banka ile dava dışı … arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesine davalıların müteselsil kefil oldukları, herbir davalının sorumlu olduğu kredi limitinin 250.000,00 TL olduğu, davalıların kefalet limiti sebebiyle kefalet limitinin altında kalan borcun tamamından sorumlu oldukları anlaşılmıştır.
Yapılan değerlendirmede bilirkişi raporu hükme esas alınmaya yeterli bulunmuştur. Alacağın likit olduğu ve itirazın alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik olduğu kabul edilerek muteriz davalılar aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
Her ne kadar davalılar vekili 07/12/2016 tarihli dilekçesinde söz konusu genel kredi sözleşmesinin hiçbir sayfasında müvekkilerinin imzası bulunmadığını, davalı asiller ise 06/04/2018 tarihli celsede söz konusu krediye herhangi bir kefaletlerinin söz konusu olmadığını, imzaların kendilerine ait olmakla birlikte kefalete dair evrak içeriğinin boş bir şekilde imzalatıldığını, içeriğin sonradan doldurulduğunu, kefalete dair kısımdaki yazıların kendilerine ait olmadığını beyan etmişlerse de; cevap dilekçelerinde ileri sürmedikleri bu savunmalarının savunmayı genişletme yasağı kapsamında kaldığı kanaatine varılarak herhangi bir imza incelemesi yapılmamıştır. Borç rehinle temin edilen bir alacak olduğundan alacaklının önce rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapması, rehin tutarı borcu ödemeye yeter gelmezse kalan miktar üzerinden genel takip yolu ile işlem yapma hakkı vardır. Ayrıca davalıların ipoteği asıl borcun teminatı olarak verilmiş. Kendi kefaletlerinin bir teminatı değil. İpotek ayni bir teminat, davalıların kefaletleri ise ayrı bir şahsi teminattır. Dolayısıyla bu dosyada davalılardan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipten bakiye alınabilir. Davalıların itirazları bu anlamda yerinde görülmemiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
Davanın kısmen kabulü ile; davalıların Bursa 17. İcra Müdürlüğünün 2016/… Esas sayılı takip dosyasına yapmış oldukları itirazın 167.254,09 TL asıl alacak, 29.496,83 TL faiz, 1.403,88 TL %5 BSMV, 399,33 TL ihtar masrafı ve 10.800,00 TL bankanın 9 adet çek sorumluluk bedeli olmak üzere toplam 209.354,13 TL yönünden; Bursa 4. İcra Müdürlüğünün 2016/… Esas sayılı ipotekli takip dosyasında yapılan tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla iptaline,
Bursa 4. İcra Müdürlüğünün 2016/… Esas sayılı takip dosyasında yapıla tahsilatların Bursa 17.İcra Müdürlüğünün 2016/… Esas sayıı takip dosyasında dikkate alınmasına,
İtirazın alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik olduğu değerlendirilerek Davalı borçluların asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmelerine,
Alınması gereken 14.300,98-TL harca peşin yatırılan 2.695,12-TL harcın mahsubu ile bakiye 11.605,86-TL harcın davalılardan müteselsilen tahsiline,
Davacı vekili lehine takdir edilen ve kabul edilen kısım üzerinden hesaplanan 18.511,24-TL ücret-i vekaletin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafça karşılanan ve peşin harçta dahil edilerek hesaplanan 3.230,12.-TL masraftan kabul red oranına göre hesaplanan 3.100,91- TL masrafın davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerine bırakılmasına,
Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri gereğince reddedilen kısım üzerinden hesaplanan daha azına hükmedilemeyeceğinden 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine dair kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekili ile davavalılar … ve …’in yüzlerine karşı diğer davalıların yokluğunda açıkça okunup anlatıldı.06/04/2018

İş bu kararın gerekçesi 06/04/2018 tarihinde yazılmıştır.

Katip …

Hakim …