Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/746 E. 2023/623 K. 16.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2016/746 Esas – 2023/623
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2016/746
KARAR NO : 2023/623

HAKİM : ….
KATİP : …….

DAVACI : … – ….
VEKİLLERİ : Av. …. – Hacı İlyas Mah. Kıbrıs Şehitleri Cad. No:2 Arkur Doğu Han K:6 D:603 Osmangazi/ BURSA
Av. …. – Uluyol Tezcan Sok. Şenocak İşh. K.2 No:1 Osmangazi/ BURSA
DAVALI : 1- … SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ – ..
VEKİLİ : Av. .. – [16961-69160-..] UETS
DAVALI : 2- … GIDA İNŞAAT TEKSTİL EV GEREÇLERİ SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ – Nilüfer Organize Sanayi Bölgesi 203. Sk No:3 Nilüfer/ BURSA
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 3- … … – …. Çamlıca Mah Aday Sk Cevher St No:24/2 Nilüfer/ BURSA
VEKİLİ : Av. …..
İHBAR OLUNAN : … SİGORTA A Ş – Altunizade Mah. Ord. Prof. Fahrettin Kerim Gökay Cad. No:20 34662 Üsküdar/ İSTANBUL
VEKİLLERİ : Av. …. – [16647-46242-….] UETS
Av. G… – [16353-53367-….] UETS
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 31/07/2015
KARAR TARİHİ : 16/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 23/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava dilekçesinde özetle; 06/06/2015 günü Keles’ten Bursa’ya gelmekte iken, duble yolu Keles-Bursa istikametinde olan bölümünün heyelan nedeniyle ilgili idare tarafından kapatıldığını, müvekkilinin içinde bulunduğu aracın gitmesi gereken istikametin duble yolun diğer istikametine verildiğini, diğer istikametin sol şeridinin Keles-Bursa istikameti olarak kullanıldığını, müvekkilinin içinde bulunduğu … plakalı aracın kendi şeridinden 70km/saat hızla giderken, diğer şeritten gitmesi gereken … plakalı aracın dikkatsiz ve tedbirsiz olarak sağ şerit boş olmasına rağmen müvekkilinin bulunduğu şeritten çok hızlı geldiğini ve virajı döndüğünde kafa kafaya çarpıştıklarını, bu kazada … plakalı aracın sürücüsü…’in tamamen kusurlu olduğunu, müvekkilinin kazada ağır yaralandığını ve kalıcı olarak sakatlandığını, … plakalı aracın … Gıda İnş.Teks. Ve Ev Ger. SAn.Tic.Ltd.Şti’ne ait olduğunu, kaza sırasında … plakalı aracı …’ın kullandığını müvekkilinin ise sağ ön koltukta yolcu olarak bulunduğunu, Kazaya sebep olan … plakalı aracın … Sigorta AŞ tarafından KTK Zorunlu Mali Sorumluluk poliçesi ile sigortalı olduğunu, Bu sebeplerden dolayı belirsiz alacaklarına ait fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000 TL maddi tazminatın ve 150.000 TL manevi tazminatın davalılardan alınarak davacıya verilmesine, maddi ve manevi tazminat alacaklarına haksız fiil tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil şirkete sigortalı aracın kusurlu bulunması durumunda sorumluluğun azami limit ile sınırlı olacağını, temerrüde düşülmediği için dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesini, müvekkili şirketin dava açılmasına sebebiyet vermediğinden dolayı yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini savunmuştur.
Davalı … Gıda Ltd Şti cevap dilekçesinde özetle; Kazada kusuru bulunmayan müvekkili firma sürücüsünün kusursuz eyleminden dolayı müvekkiline tazminat yükümlülüğü düşmeyeceğinden davacının tüm taleplerinin reddine karar verilmesini, müvekkilinin aracının kasko şirketi olan … Sigorta (… Sigorta) A.Ş.’ye davanın ihbar edilmesini ve davaya bakmakta Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğunu, görevsizlik kararı verilmesini talep etmiştir.
Dava … Sigorta (… Sigorta) A.Ş cevap dilekçesinde özetle; davanın ve ihbar talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Deliller;
Bursa 18. Asliye Ceza Mahkemesi’ne, Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne, Harran Üniversitesi’ne, Karayolları 14. Bölge Müdürlüğü’ne, Nilüfer İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne yazılan müzekkereye cevap verildiği cevabi yazının dosya arasında olduğu anlaşılmaktadır.
İstanbul Adli Tıp Kurumu İkinci İhtisas Kurulu’nun 13/03/2019 tarihli raporunun sonuç kısmı: “Mevcut belgelere göre,Ahmet oğlu, 1966 doğumlu …’ın 06.06.2015 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanması 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmamış olduğundan sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı,İyileşme (iş göremezlik / iş ve güçten kalma) süresinin olay tarihinden itibaren 3 (üç) aya kadar uzayabileceği,Aynı yönetmelik çerçevesinde başka birisinin sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığı oy birliği ile mütalaa olunur.” şeklindedir.
İstanbul Adli Tıp Kurumu İkinci İhtisas Kurulu’nun 09/09/2021 tarihli raporunun sonuç kısmı: “Mevcut belgelere göre;1. Ahmet oğlu, 1966 doğumlu …’ın 06/06/2015 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve mesleği bildirilmemekle Grup1 kabul olunarak:Gr1 I(12a……….30)A %34×1/2=%17 olduğu,E cetveline göre %19.0 (yüzdeondokuznoktasıfır) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı,2. İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 12 (oniki) aya kadar uzayabileceği,3. Başka birisinin sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığı oy birliği ile mütalaa olunur.” şeklindedir.
Adli Trafik Bilirkişisinin Raporunun Sonuç Kısmı: “1-) … Plaka Sayılı Kamyonet Sürücüsü Davalı…’in: Karayolları
Trafik Kanunu’nun (46/a), Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin (94/A-a, m), (157/a-7) maddeleri ile aynı kanunun ‘‘ Trafik Kazalarında Sürücü Kusurlarının Tespiti Ve Asli Kusur Sayılan Haller ’’ başlıklı (84/g) maddesini ihlal ettiğinden dava konusu trafik kazasının oluşumunda % 100 (Yüzde Yüz) oranında kusurlu olduğuna,
2-) … Plaka Sayılı Otomobil Sürücüsü …’ın: Dava konusu trafik kazasının oluşumunda Karayolları Trafik Kanunu ve Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin herhangi bir maddesini ihlal etmediğinden (Atfı Kabil Kusuru) olmadığı kanaattimdir.” şeklindedir.Aktüerya Hesap Uzmanı Bilirkişinin Raporunun Sonuç Kısmı:”1-Davacının 06.06.2015 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasında 2023 yılı verileri esas alınarak TRH 2010 yaşam tablosu ve Progresif Rant Yönteminin kullanıldığı, kazanın oluşumunda davacının kusursuz, maluliyet oranının %25, gelirinin asgari ücret olduğunun kabulü ile hesaplama yapıldığı,
2-Adli Rapora göre davacının iyileşme süresinin 3 aya kadar uzayabileceği ve bu dönem için bakıcı ihtiyacı bulunduğu bildirildiğinden rapor doğrultusunda geçici iş göremezlik zararı ve bakıcı gideri hesabı yapıldığı,3-Meydana gelen kaza sebebiyle davalı sigorta şirketinin poliçe kapsamında sürekli iş göremezlik zararının yanı sıra geçici iş göremezlik ve bakıcı gideri zararı olan 6.724,34 TL den de sorumlu olduğu,
4-Davacı sürekli iş göremezlik zararının 541.286,13 TL olmak üzere toplam zararının 548.010,47 TL olduğu, davalı sigorta şirketinin ZMMS poliçesi limiti tutarında 290.000 TL den sorumlu olduğuna dair kanaatimdir.” şeklindedir.Davacı Tanığı …’ın beyanı: “Ben davacının yaralandığı kazaya karışan … Plakalı aracın sürücüsü idim. Davacı benim aracımda yolcu olarak bulunmakta idi, olay günü Keles’den Bursa istikametine geliyorduk, Yol çalışması sebebiyle bölünmüş yolun Keles’den Bursa’ya gidiş yönündeki kısmı kapatılmış idi, dolayısı ile biz karşı şeridin bize ayrılan kısmından devam ediyorduk, yol kapatılması sebebiyle bölünmüş yolun bir kısmı iki yönlü trafiğe açılmıştı ortalama 70 Km. Hızla dağdan aşağıya doğru iniş halinde idim. Karşı tarafın aracının benim bulunduğum şeritten geldiğini görünce fren yaptım. Hızım saatte 10 km. Kadar düştü, fakat diğer aracın sürücüsü hiç fren yapmadığı gelip bizim aracımıza çarptı, çarpma sonucunda davacı kafa ve göğüs bölümünden yaralandı. Bence kusur tamamen karşı tarafa aittir. Çünkü o kendisine göre sol şeritten yani geçici olarak bize ayrılmış kısımdan geliyordu, bizi görünce panik yaptı, karşı taraf sürücüsünün geldiği sırada sağ şerit boştu, yani istese sağ şeride kaçarak kazayı engelleyebilirdi, ancak panik yaptı, … aracılık yaparak geçimini sağlar, tam gelirini bilmiyorum ancak zaman zaman gelirinin 2 bin ila 5 bin arasında değiştiğini söylüyordu, kaç kovan olduğunu bilmiyorum dedi., beyanı okundu, doğrudur, bizim geliş yönümüze göre yolda yolun kapalı kısmında trafiğin diğer şeride yölendirildiğine ilişkin yol işareti vardı, yani mavi renkli okla trafik diğer şeride yönlendirilmiş ve gidiş yönü dubalar ile kapatılmıştı, yol boyunca iki şeride ayıran duba ve kukalar yoktu, Bursa’dan geliş yönüne göre yolda bir işaret olup olmadığını bilmiyorum” şeklindedir.
Davacı Tanığı Ramazan Uzunlar’ın beyanı: “Olay günü kazaya karışan aracın içinde bende vardım. Arka koltukta yolcu idim. Keles Bursa Karayolunun Misi Köyü yakınlarındaki kısmında istinaf duvarı çökmüştü bu sebeple Keles’den Bursa’ya geliş yönündeki bölünmüş yol kısmı kapatılmıştı, bize karşı trafiğe ayrılmış bölümden bir şerit verilmişti,bu şeritte ilerlerken telefon ile konuştuğum bir sırada sürücü Ali’nin ” Ağbi ne yapıyor bu ” demesi üzerine kafamı kaldırdığımda beyaz renklü bir münübüsün üzerimize doğru geldiğini gördüm. Biz en sağ şeritte idik, yani bize ayrılan kısımda gidiyorduk. Hemen klometre sayacına baktım hızımız 70 civarında iken sürücünün fren yapması sebebiyle nerede ise durma hızına kadar yavaşladığımızı bizzat gözümle gördüm. Karşıdan gelen araç bir sağ bir sol yaptı ancak kontrolü kaybederek bize çarptı çarpma sebebiyle aracın döndüğünü hatırlıyorum ondan sonrasını hatırlamıyorum. Kaza bu şekilde gelişmiştir. Karşı tarafın sürücüsünü tanımıyorduk kazadan sonra … isimli kişi olduğunu öğrendik, … aracılık yapar aylık gelirinin tahminen 1,5- 2 bin lira olduğunu biliyorum, 30 Kovan civarında arısı vardır. Kazada yaralandı uzun süre çalışamadı, halen hafıza kaybı yaşıyor, 21 gün yoğun bakımda kaldı, bizim geliş yönümüze göre yolun kapalı olduğu dubalar ile işaretlenmiş ve bir yön okuyla trafik diğer şeride yönlendirilmişti, yolda şeritleri ayıran duba yahut kuka gibi işaretler yoktu, Bursa’dan geliş yönünde işaret olup olmadığını bilmiyorum dedi. Davalı vekili: Kaza fotağraflarına göre davacı tarafın içinde bulunduğu aracın sağ tarafı ve davalı aracının sol tarafı ağır hasarlıdır. Davacının içinde bulunduğu araç tam sağ yanaşmış olsa idi bu şekilde bir çarpma noktası oluşması mümmkün değildi tanık bunu nasıl açıklayabilir diye sordu, Tanık cevaben; Kaza öncesinde araçlar karşılıklı olarak bir sağa bir sola kaçarak kazayı engellemeye çalıştılar. Ancak son çarpışma anında bu şekilde kaza oluştu.” şeklindedir.
Davalı Tanığı …’nin beyanı: “Ben davalı … ile aynı işyerinde çalışıyorum. 15 dakika içinde bize haber verildi. Hemen kaza yerine hareket ettim. Misi Köyü yakınlarında yoluma devam ederken herhangi bir uyarı tabelası bulunmamasına rağmen bazı araçların bize ayrılmış yolun sol şeridinden geldiklerini gördüm. Hemen kendime göre sağ şerite geçerek kazadan kurtuldum. Az ilerde kaza yerine vardığımda …’ın buna benzer şekilde kazaya karıştığını anladım. Olay yerine itfaiyeci ve trafik görevlileri gelmişti, yaralılara yardım ediyorlardı, ben olay yerindeki trafik polisleri ile tartıştım yolda hiç bir uyarı işareti olmadığını böyle olur ise bir çok kişinin kazaya karışacağını söyledim. Hatta poliste yüksek sesle tartıştığımız için olay yerinde bulunanlar bizi ayırdılar. Biz aracımızı kaza yerinden çektikten sonra görevliler yola trafik işaretleri yerleştirdiler.” şeklindedir.
Davalı Tanığı Basri Kahraman’ın beyanı: “Ben davalı … ile aynı şirkette çalışıyorum. Kazaya tanık olmadım. Ancak şirketin aracı kazaya karıştığı için aracın çekilmesinden önce içindeki yükün alınması gerekiyordu bizi bununla görevlendirdiler. Olay yerine gittiğimizde yaralılar kalıdılmış, ancak araçlar kaza yerinde duruyordu, biz yola girerken yolun çift yönlü olduğuna dair bir işaret, uyarı, levha, yahut durumu işaret eden bir görevli yoktu, meğerse karşı şerit kapalı imiş, Keles’den geliş yönü trafiği bizim yönümüze göre sol şeridimize verilmiş böylelikle iki şeritli gidiş yolu bir gidiş bir geliş olmak üzere çift yönlü çalışıyormuş, ancak biz hiç bir uyarı levhası görmedik. Yolda herhangi bir duba, kuka gibi geçici şerit ayırıcı malzemeler de yoktu.” şeklindedir.
Davalı Tanığı Berkay Keskinçelik’in beyanı: “Ben kazanın olduğu tarihte … Şirketinde Depo Sevkiyat Sorumlusu olarak çalışıyordum, 29/06/2015 tarihinde işten ayrıldım, kazaya karışan … plaka sayılı araç ile ürün sevkiyatı için Orhaneli Keles yolu üzerinden seyir halinde iken sürücü …’ın yanında oturuyordum, Ford Transit Marca bir araçtı, Bursa istikametinden Orhaneli İstikametine giderken bir bayır çıkıyorduk, hızımız 60 -70 Km gibi idi, biz orta çizgiye yakın olarak sağ şerit üzerinde devam ediyorduk, seyrettiğimiz yol üzerinde 2 şeritli gidiş 2 şeritli de dönüş vardı, bizim gittiğimiz yolun bir şeridinin dönüşe ayrıldığına dair hiçbir duba, işaret, işaretleme ve işaretçi bulunmuyordu, davacı aracı karşı mızdan gelmekte olup bizim aracın sol ön tarafı ile çarpıştık, kaza bu şekilde olmuştur.” şeklindedir.
Tanık …’ın beyanı: “Ben Polis tarafından çağrılmam üzerine geldim, davacı tarafı da davalı tarafı da tanımam, ben trafik kazasının olduğu yerde piknik alanında çalışıyorum, adı … Et Mangal diye geçer, Gümüştepe mevkii olarak geçer, Orhaneli Keles yolu üzerindedir, ben üzerinde giren arabalara giriş fişleri kesiyordum, normalde yol 1 gidiş 1 geliş iken, Danış yapı şirketi yol çalışması yaptığı için yolun bir tarafını kapatmıştı, Bursa istikametine giden yol kapatılıp, Orhaneli Keles istikametine giden yol gidiş geliş olarak açıktı, bizim işyeri önünden geçen yol Orhaneli Kelese doğru giden yoldur, kaza da bu yolda oldu, Orhaneliden gelen araç kendi şeridinden ve kendi istikametinden geliyordu, diğer araçta Bursa istikametinden Orhaneliye gidiyordu, Bursa İstikametinden gelen minibüs gidiş gelişi fark edemeyip karşı şeridin ortasına kadar geldi, orası aynı zamanda hem rampa hem virajlı bu nedenle çarpışma gerçekleşti, kaza bu şekilde oldu, Orhanelinden gelen taksi bayırdan aşağıya doğru geliyordu, minibüs yukarıya doğru çıkıyordu.” şeklindedir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ, HUKUKİ KABUL VE GEREKÇE

Dava, trafik kazasından kaynaklı cismani zarar sebebiyle maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Eldeki davaya konu trafik kazası ile ilgili somut değerlendirmeye yer vermeden önce, davalıların sorumluluğunun hukuki temeli ile ilgili kısa açıklamalara değinmekte fayda vardır.
Trafik kazası nedeniyle üçüncü kişilerin uğradığı zararlardan; sürücü TBK m.49’da ifadesini bulan haksız fiil hükümlerine göre, işleten ise KTK m.85’te ifadesini bulan tehlike sorumluluğu hükümlerine göre, sigorta şirketi ise KTK m.91 hükmü gereğince sözleşme hükümlerine göre sürücünün kusuru oranında müteselsilen sorumludur. Burada dikkat edilmesi gereken husus, işleten ve onun sorumluluğunu üstlenen sigorta şirketinin sürücünün kusuru oranında zarardan sorumlu olmalarıdır. Araç sürücüsünün kusursuz olması halinde, sürücü haksız fiil hükümlerine göre zarardan sorumlu olmayacağından işleten ve sigorta şirketinin de zarardan sorumlulukları doğmayacaktır. Bu bağlamda davamıza konu trafik kazasında, kazaya karışanların kusurlu hareketleri ve kusur oranlarının belirlenmesi; sürücü, işleten ve sigorta şirketinin sorumluluğunun belirlenmesi yönünden önem arz etmektedir.
Bu açıklama ışığında dosyamıza konu trafik kazası değerlendirildiğinde, mahkememizce öncelikle trafik kazasına karışanların kusurlu hareketleri ve kusur oranlarının tespiti yoluna gidilmiştir.
Sürücü…, sevk ve idaresindeki … plaka sayılı kamyoneti ile gündüz vakti, bölünmüş, iki şeritli Bursa – Orhaneli Yolunun Orhaneli istikametinden geliş bölümünün yol çalışması nedeniyle kapalı olmasından dolayı, trafiğin geliş ve gidiş yönlü, birer şeritli olarak düzenlendiği diğer bölümünde, sağ şeridi takiben Bursa istikametinden Orhaneli istikametine seyirle Misi Köyü girişinin 500 metre ilerisine geldiğinde yolun karşı şerit istikametine geçerek kamyonetinin ön kısımları ile Orhaneli istikametinden Bursa istikametine seyreden sürücü …’ın idaresindeki … plaka sayılı otomobilin ön kısımlarına çarpması neticesinde iki araçlı karşılıklı trafik kazası meydana gelmiştir. Davacı … … plakalı araçta yolcu olarak bulunmaktayken işbu kaza neticesinde yaralanmıştır.
Mahkememizce alınan kusur raporunda; … plakalı kamyonet sürücüsü davalı…’in Karayolları Trafik Kanununun (46/a) ve (84/g) maddelerini ihlal ettiğinden dava konusu trafik kazasının oluşumunda % 100 (Yüzde Yüz) oranında kusurlu olduğu, davacının yolcu olarak bulunduğu aracın sürücüsü olan …’ın ise kusursuz olduğu belirtilmiştir. Davalı sürücü … şeride tecavüz etme fiilini işleyerek kazaya tam kusuru ile sebebiyet vermiştir. Kusur raporu kazanın oluş şekli, ceza dava dosyası ve dosya kapsamında bulunan belgelerle ile uyumlu olduğundan mahkememizce hükme esas alınmıştır.
Davamıza konu trafik kazasının tarihi 06/06/2015 tarihidir, bu tarihte yürürlükte olan yönetmelik hükümlerine göre davacının maluliyetinin belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu yönetmelik Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliktir ve mahkememizce bu yönetmeliğe göre davacı kazalının geçici iş göremezlik süresi ve sürekli iş göremezlik oranını tespit eden rapora itibar edilmiştir.
Her ne kadar mahkememizce maluliyete ilişkin ATK’dan rapor aldırılmış ise de bu raporun kaza tarihi itibariyle yürürlükte olmayan yönetmelik hükümlerine göre hazırlanmış olması sebebiyle bu rapor hükme esas alınmamıştır.
Maluliyete ilişkin sonuç olarak; davacı kazalı Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesine sevk edilmiş ve Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine davacının 3 ay geçici iş göremezlik süresinin ve % 25 sürekli iş göremezlik oranının olduğu tespit edilmiştir. Mahkememizce kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümlerine göre hazırlanmış işbu rapora itibar edilmiş ve bu rapor aktüerya raporuna dayanak yapılmıştır.
Davacı kazazede …’ın 06/06/2015 tarihli trafik kazasından dolayı kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik gereğince geçici iş göremezlik süresinin 3 ay ve sürekli iş göremezlik oranının %25 olduğu gözetilerek; TRH 2010 yaşam tablosu ve prograsif rant yöntemine göre maddi tazminat alacağı olup olmadığının hesaplanması için dosya aktüerya bilirkişisine tevdi edilmiş ve raporda davacının 2.961,44 TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 541.286,13 TL sürekli iş göremezlik tazminatı alacağının olduğu hesaplanmıştır.
Aktüerya raporu istikrar bulmuş uygulama gereğince TRH 2010 yaşam tablosu ve prograsif rant yöntemine göre hazırlanmış olduğundan mahkememizce hükme esas alınabilecek nitelikte kabul edilmiştir.
Davacı vekili aktüerya raporuna göre bedel artırım ve ıslah dilekçesi sunmuş, işbu dilekçe davalılara tebliğ edilmiş ve dilekçeye karşı davalılara savunma hakkı tanınmıştır. Davacı vekili işbu dilekçesini ıslah dilekçesi olarak adlandırmış olsa da bu dilekçe, dava belirsiz alacak davası olarak açıldığından artırılan talepler yönünden bedel artırım dilekçesi, dava dilekçesinde faiz istenmeyip bu dilekçede faiz istendiğinden faiz istemine ilişkin ıslah dilekçesi olarak mahkememizce kabul edilmiştir.
Sonuç olarak; eldeki davaya konu trafik kazasında davalı sürücü…’in şeride tecavüz etmesi sonucunda kazanın meydana geldiği ve davalı sürücünün kazaya tam kusuru ile sebebiyet verdiği, davalı işletenin sürücünün kusurundan sorumlu olduğu ve sigorta şirketinin de işletenin sorumluluğunu poliçe limiti dahilinde üstlendiği, davacının 3 ay geçici iş göremezliğinin ve % 25 sürekli iş göremezliğinin olduğu, bu bağlamda davacı kazalının 2.961,44 TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 541.286,13 TL sürekli iş göremezlik tazminatına hak kazandığı kanaatine varılmakla aşağıdaki şekilde davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Dava dilekçesinin talep sonucunda davalılardan faiz istenmemiştir. Ancak, davacı bedel artırım dilekçesinde faiz talebinde bulunmuştur. Bedel artırım dilekçesinin faiz talep edilen bölümü mahkememizce davanın ıslahı olarak kabul edilmiş ve dilekçe davalılara tebliğ edildiğinden ve savunma hakkı tanındığından davacının tazminat alacaklarına faiz işletilmiştir. Davalı sigorta şirketinin dava tarihi öncesinde temerrüde düşürüldüğü ispatlanamadığından sigorta şirketi yönünden dava tarihinden itibaren faiz işletilmek üzere hüküm kurulmuştur, ancak diğer davalılar yönünden kaza tarihinden itibaren faiz işletilmiştir.
Davalı sigorta şirketinin poliçe limitine değinmekte fayda vardır. Davalı sigorta şirketi ile işleten arasında tanzim edilen poliçenin başlangıç tarihi 11/04/2015 tarihidir ve poliçe 11/04/2016 tarihine kadar geçerlidir. Poliçe limiti ölüm ve sakatlık halinde kişi başına 290.000,00 TL ile sınırlıdır. Mahkememizce sigorta şirketinin bu limite kadar olan yargılama giderlerinden ve vekalet ücretinden sorumluluğu yoluna gidilmiştir. Poliçe limitini aşan karar ve ilam harcı, yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden sigorta şirketi sorumlu tutulmamıştır.
Davacı kazalının manevi tazminat talebi ile ilgili olarak; davalı sürücünün kazada tam kusurlu olduğu ve kazalının % 25 oranında malul kalmasına sebebiyet verdiği, davalı işletenin bir sermaye şirketi olduğu ve 25/04/2016 tarihinde yaptığı sermaye artırımı ile şirket sermayesinin 4.200.000,00 TL’ye artırıldığı, sürücü olan davalının da düzenli gelirinin olduğu, davacının ise kaza tarihinde sigortalı olarak çalışmadığının hizmet dökümünden anlaşıldığı, ancak davacının yaptırılan sosyal ve ekonomik durum araştırmasında arıcılık yaptığının ve üç katlı müstakil evinin olduğunun belirtildiği, bu bağlamda davacının kusursuz olması ve % 25 maluliyeti ile tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kazanın oluş şekli ve etkisi dikkate alınarak davacıda bıraktığı elem ve acı da gözetilerek davacı lehine 60.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesinin hakkaniyete uygun olacağı kanaatine varılmıştır.
Davalı sigorta şirketinin poliçe gereğince manevi tazminattan sorumlu olmaması ve dava dilekçesinde sigorta şirketinden de manevi tazminat talep edilmesi sebebiyle davalı sigorta şirketi yönünden manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve yasal gerekçesi izah edildiği üzere;
Davanın Kısmen Kabulü ve Kısmen Reddi ile;
1-Maddi tazminat talebi yönünden; 2.961,44 TL geçici iş göremezlik tazminatının ve 541.286,13 TL sürekli iş göremezlik tazminatının, davalı sigorta şirketinin poliçe limiti ile sınırlı olarak sorumlu olması kaydıyla, davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihinden, diğer davalılar yönünden 06/06/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak, davacıya verilmesine,
2-Manevi tazminat talebi yönünden; 60.000,00 TL manevi tazminatın, 06/06/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar… ve … Gıda İnşaat Tekstil Ev Gereçleri Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketinden müştereken ve müteselsilen alınarak, davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Davalı sigorta şirketi yönünden manevi tazminat talebinin reddine,
4-Maddi tazminat yönünden hüküm tarihi itibariyle alınması gereken 37.177,55 TL karar ve ilam harcından; maddi tazminat yönünden yatırılan 34,15 TL peşin harç ve 1.312,40 TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 35.831,00 TL karar ve ilam harcının, davalı sigorta şirketinin 19.809,90 TL ile sorumlu olması kaydıyla, davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak, hazineye irat kaydına,
5-Manevi tazminat yönünden hüküm tarihi itibariyle alınması gereken 4.098,60 TL karar ve ilam harcından; manevi tazminat yönünden yatırılan 512,33 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 3.586,27 TL karar ve ilam harcının davalılar… ve … Gıda İnşaat Tekstil Ev Gereçleri Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketinden müştereken ve müteselsilen alınarak, hazineye irat kaydına,
6-Davacı tarafından maddi tazminat yönünden yatırılan 34,15 TL peşin harç, manevi tazminat yönünden yatırılan 512,33 TL peşin harç ve 1.312,40 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 1.858,88 TL’nin, davalı sigorta şirketinin hükmün 4 numaralı fıkrasında belirtilen poliçe limiti dolduğundan, davalılar… ve … Gıda İnşaat Tekstil Ev Gereçleri Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketinden müştereken ve müteselsilen alınarak, davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 27,70 TL başvurma harcı, 45,60 TL tedbir talebi harcı, 1.950,00 TL bilirkişi ücreti, 1.141,30 TL posta ve tebligat ücreti, 3.715,26 TL ADli Tıp Kurumu ve Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi maluliyet raporu giderleri olmak üzere, toplam 6.679,86 TL yargılama giderinin, davalı sigorta şirketinin 3.665,58 TL ile sorumlu olması kaydıyla, davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak, davacıya verilmesine,
8-Davalılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerilerinde bırakılmasına,
9-Maddi tazminat yönünden davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT m.13 hükümlerine göre hesaplanan 77.867,23 TL vekalet ücretinin, davalı sigorta şirketinin 43.600,00 TL ile sorumlu olması kaydıyla, davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak, davacıya verilmesine,
10-Manevi tazminat talebinin kabul edilen kısmı yönünden davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT m.10 ve m.13 hükümlerine göre hesaplanan 9.600,00 TL vekalet ücretinin, davalılar… ve … Gıda İnşaat Tekstil Ev Gereçleri Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketinden müştereken ve müteselsilen alınarak, davacıya verilmesine,
11-Manevi tazminatın reddedilen kısmı yönünden davalılar… ve … Gıda İnşaat Tekstil Ev Gereçleri Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden AAÜT m.10 ve m.13 hükümlerine göre hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalılar… ve … Gıda İnşaat Tekstil Ev Gereçleri Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketine eşit olarak verilmesine,
12-Davalı sigorta şirketi yönünden manevi tazminat talebinin tamamen reddedilmesi ve ret sebebinin diğer davalılardan farklı olması gözetilerek; davalı sigorta şirketi manevi tazminat talebi yönünden kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT m.10/3 hükmüne göre hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalı sigorta şirketine verilmesine,
13-HMK m.333 gereğince yatırılan avansın kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
14-Gerekçeli kararın talep halinde taraflara tebliği ile tebliğ giderinin eksik olması halinde giderin talepte bulunandan alınmasına,
Dair; kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 16/05/2023

Katip ….
¸e-imzalıdır

Hakim ..
¸e-imzalıdır