Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/480 E. 2018/604 K. 02.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
BAŞKANLIĞI TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

ESAS NO : 2016/480
KARAR NO : 2018/604

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – TC Kimlik No:… , Samanlı Mah. 2.Çamlı Sk. No:4/2 Yıldırım/BURSA
VEKİLİ : Av. … – …

DAVALI : … –

VEKİLİ : Av. … – Ulu Cad. Çelikkepçe İşhanı No:59 K:4 D:8 Osmangazi/ BURSA
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 08/04/2016
KARAR TARİHİ : 02/05/2018

Mahkememizde görülen davanın açık yargılamasında,
DAVACININ TALEBİ : Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının kendisine miras yoluyla kalan taşınmazlarını satarak davalı kooperatifin borçlarının ödenmesinde ve kooperatif aleyhine açılan icra borçlarının kapatılmasında kullanarak kooperatife borç verdiğini, kooperatife yapılan ödemelerin T.Halk Bankası A.Ş. Kanalıyla yapıldığını, davacının, davalı kooperatiften alacaklı olduğu kooperatif kayıtları ile sabit olduğunu, kooperatifin 12/07/2013 tarihli tutanakla davacıya olan borçlarını kabul ettiğini, buna göre davacının kooperatiften 487.000,00 TL alacaklı olduğunu, alacaklar düşüldükten sonra bakiye alacağı olan 459.000,00 TL’nin tahsili için davalı hakkında Bursa 12.İcra Müdürlüğünün 2015/… esas sayılı takip dosyasında ilamsız icra takibi başlatığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, takipten sonra 5.000,00 TL çek ile ödeme alındığından, 454.000,00 TL asıl alacak üzerinden itirazın iptali ile %20 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALININ CEVABI : Davalı taraf ise, davanın reddini savunmakta, davacının kooperatif başkanı olduğu döneme ait kooperatifin defter ve kayıtları ve mizanda kendisinin 303.492,25 TL alacaklı görünmesini sağladığını, alacak kaynağı olarak kendisi ile akrabası Yalçın UYGUN’a ve bir kısım kooperatif üyelerine ait banka hesaplarının girdi çıktılarını alacak olarak kaydettiğini, kaydedilen alacak çekişmeli iken bu defa alacağın 487.000,00 TL olarak ileri sürülmesinin kötü niyetli olduğunu, kaldı ki 12/07/2013 tarihli belgenin davacı tarafından hazırlanıp imzalandığını, bu nedenle davacı lehine herhangi bir alacak hakkı sağlamayacağını, ayrıca alacağın varlığı tarafımızca kabul edilmemekle birlikte kooperatif tarafından davacıya 85.225,18 TL ödeme yapıldığı halde, bu miktar düşülmeden icra takibi yapılmış olduğundan, davanın reddi ile %20 oranında tazminata karar verilmesini savunmuştur.
DELİLLER ve GEREKÇE: Derdest dava ilamsız takibe itirazın iptali davasıdır. İlamsız takibe dayanak yapılan alacağın bir dönem kooperatif yöneticiliği yapan davacı …’un ekonomik güçlük içindeki kooperatif adına kendi mal varlığından yaptığı harcamalardan kaynaklandığı ileri sürülmüştür. Bir tüzel kişilik olan kooperatifin ortak ve yöneticilerinin de aralarında bulunduğu, üçüncü kişilerden borç mahiyetinde ödeme almış olması yahut kooperatif borçlarının üçüncü kişiler tarafından ödenmiş olması mümkün ve muhtemeldir. Bu işlemler için herhangi bir yasa hükmü mevcut olmadığından iddiaya konu borç ilişkisinin gerçeğe uygun olup olmadığının araştırılması gerekir.
Davalı kooperatif vekili üye durumundaki davacının alacağının genel kurulun vereceği bir kararla ödeneceği yolunda savunma yapmışsa da bu savunmaya mahkememizce itibar edilmemiştir. Keza davacının kooperatif yöneticiliği sırasında zarara sebep olduğu iddiası da soyut bir iddia olarak kabul edilmiş, gerçekliğinin araştırılmasına lüzum görülmemiştir. Zira geçmiş dönemler için davacı yöneticinin ibra edildiği ve sorumluluk davası açılmasında herhangi bir karar alınmadığı anlaşılmıştır. Esasen bir sorumluluk davasında ileri sürülebilecek türden zarar iddiaları eldeki davanın esasını etkilemez. Sadece bir dönem kooperatif başkanlığını yürüten davacının farazi işlemlerle borç kaydı yapıp yapmadığının, iddia edilen borç verme işlemlerinin gerçek olup olmadığının araştırılması gerekir. Davalı kooperatif bir yandan alacağın gerçek olmadığına dair savunmalar ileri sürmekle beraber toplamı 85.225,18 TL’ye ulaşan ödemeler yaptığını beyan etmiştir. Bu durumda özellikle kooperatifin kayıt ve defterleri incelenerek bir karar verilmelidir.
Davacı tarafın dayandığı belgeler arasında devir teslim tutanağı başlıklı bir belge mevcuttur. Bu belge kooperatif yönetimini devreden kişiler ile yönetime sonradan seçilen kişiler arasındaki devir teslimi göstermektedir. Bu tutanaklarda davacı …’un kooperatife bir miktar borç vermiş olduğuna dair kayıtlar mevcuttur. Ancak belgeyi tek başına kayıtsız şartsız borç ikrarı içeren belge gibi kabul etmek mümkün değildir. Zira belgenin niteliği hesap para ve malların devrine ilişkindir. Açıkça kooperatif adına borç ikrarını içeren bir belge kabul edilemez. Ancak özellikle devir teslim aşamasında kooperatif borçlarının tartışıldığı ve yeterince müzakare edildiği yolunda fikir vermeye yeterlidir. Keza yönetim kurulu tarafından hazırlanan 2014 ve 2015 yılı çalışma programı da aynı niteliktedir. Tüm kayıtlarda borca ilişkin hususların mevcut olduğu, bütçe ve çalışma programlarında yer verildiği nazara alındığında davacının kooperatife bir miktar borç verdiği sabit görülmüştür.
Bu aşamadan sonra yapılan ödemelere göre kalan bakiye borcun ne kadar olduğu araştırılmalıdır. Bu amaçla kooperatif kayıt ve defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması, kayıtlarda bulunmayan hususlar için dekont ve makbuz gibi belgelerin araştırılması, belgelerin kooperatif kayıtlarına uygunluğuna denetlenmesi gerekir. Bu amaçla dosya bir hukukçu ve bir mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiştir. Bilirkişi heyeti 20/03/2017 tarihli raporunda kooperatif defterlerinin kapanış tasdiklerinin zamanında yapıldığını, 2007 yılı kapanış fişinde davacının 57.320 TL, 2008 yılı kapanış fişinde 96.398 TL, 2009 yılı kapanış fişinde 73.630,26 TL, 2010 yılı kapanış fişinde 75.409,26 TL, 2011 yılı kapanış fişinde 249.742,25 TL, 2012 yılı kapanış fişinde 303.492,25 TL, 2013 yılı kapanış fişinde 303.492,25 TL, 2014 yılı kapanış fişinde 303.492,25-TL, 2015 yılı kapanış fişinde 242.492,25-TL alacaklı olduğu kayıtlıdır. Kooperatif defterlerinde kendileri de kooperatif üyesi olan Bahri Sayber, Nihat Yıldız, ve Yalçın Uygun’un kredi borçları ödemesinin davacı alacağına kaydedildiği, bunun toplam 117.288,27 TL’ye ulaştığı rapordan anlaşılmaktadır. Davacının sunduğu banka dekontları bilirkişi raporunda listelenmiş ve toplam 63.353,88 TL tutarında ödeme bulunduğu tespit edilmiştir. Anılan rapora göre icra takip tarihinde alacak miktarı 196.557,86 TL iken takipten sonra yapılan ödeme sebebiyle dava tarihindeki alacak 188.557,86 TL’ye inmiştir.
Davacı taraf bu rapora itiraz ederek ödemeye ilişkin başka dekontlar da sunmuştur. Davalı tarafın da rapora itiraz ettiği gözetilerek üç kişilik mali müşavir bilirkişi heyetinden yeni bir rapor alınması uygun görülmüştür. 29/09/2017 tarihli raporda davacının yönetim işlerinden dolayı ibra edildiği, yönetime kooperatif üyelerinin borç ve kredilerinin ödenmesi konusunda genel kurulca verilmiş açık yetki bulunmadığından …’un şahsi hesabından kooperatif üyelerinin borçlarının ödenmesinden dolayı kooperatiften alacak talep edilemeyeceği belirtilmiştir. Aynı raporda davacının bakiye cari hesap alacağının takip tarihi itibariyle 247.492,25 TL olduğu sonradan yapılan 5.000 TL’lik ödeme ile alacağın 242.292,25 TL’ye düştüğü, davacının sunduğu belgelere göre yapılan alternatif hesaba göre ise de takip tarihindeki alacağın 203.981,66 TL dava tarihindeki alacağın 198.981,66 TL olduğu anlatılmıştır. İtiraz üzerine alınan ek raporda görüş değişikliği bildirilmemiştir.
Mahkememizce bu iki rapor bir arada değerlendirilmiş, mali müşavir bilirkişilerin kayıtlarda tespit ettikleri hususlar hukuki nitelemeye tabi tutularak kısmen nazara alınmıştır. Yani mahkememizce her iki rapordan bazı kısımlar esas alınarak sonuca varılmıştır. Mahkememizin kabulüne göre davacının ispatlanabilen alacağı 364.501,31 TL’dir. Bu alacağın içinde bilirkişilerin hesapta nazara almadığı, ……,…..,…… isimli üç kooperatif üyesinin kredi borçlarının kapatılması amacıyla davacının şahsi hesabından yatırılan 117.288,27 TL’lik alacak da mevcuttur. Her ne kadar bilirkişiler bunun kooperatif lehine değil, üyeleri lehine yapılmış bir ödeme olduğunu kabul etmişse de mahkememizce bu görüşe iştirak edilmemiştir. Kredibilitesi yüksek olmayan kooperatif için üyeler üzerinden alınan ve daha sonra üyeler adına ödenen fakat kooperatif tarafından kullanılan bedeller elbette kooperatif tarafından ödenmelidir. Zira işlemden esas yarar sağlayan kooperatifin kendisidir. Kaldı ki kooperatifin kendi kayıtlarında bu ödemenin davacı adına borç niteliğinde olduğu hususu yer almaktadır. Davacının banka dekontlarıyla ispatladığı rakam 34.430 TL’ye ulaşmış, kredi yapılandırması sebebiyle ödediği 2.362,50 TL, hakem heyeti ödemesi olan 24.225,18 TL, İş Bankası dekontlarıyla ispatlanan 60.991,38 TL, davacı defterinde kayıtlı olan 72.968,87 TL de mahkememizce kabul edilmesi gereken alacak kalemleri arasında görülmüştür. İş Bankası dekontlarıyla ispatlanan kısım değerlendirilirken her iki bilirkişi raporundan alınan bilgilerden yararlanılmıştır. İkinci bilirkişi raporu İş Bankası hesap hareketleriyle tespit edilen ancak defterlere işlenmeyen 12.760 TL’lik bir tutar belirlemiştir. İkinci raporda ise bu rakam 60.991,38 TL’ye ulaşmaktadır. İlk raporun üçüncü sayfasında yer alan döküme göre İş Bankası vasıtasıyla kooperatife ödenen tutar 63.353,88 TL’dir. Bu rakamdan tabloda yer alan 2.362,50 TL ‘lik tutar indirildiğinde 60.991,38 TL ‘ye ulaşılacaktır.
Kooperatif kayıtlarına göre 2014 yılına devir borç bakiyesi 303.492,25 TL’dir. 2015 yılında yapılan 56.000 TL ile takipten sonra yatırılan 5.000 TL nazara alındığında toplam 61.000 TL tutarında ödeme mevcuttur. Bu hale göre takip tarihindeki borç 247.492,25 TL olup 5.000 TL’lik ödeme düşüldüğünde dava tarihindeki alacak 242.492,25 TL olarak kayıtlıdır. Bu rakam içerisinde bilirkişilerin banka dekontlarıyla teyit ettikleri 72.698,87 TL ile bilirkişilerce kabul edilmeyen ancak mahkememizce geçerli bir borç işlemi kabul edilen 117.288,27 TL’lik rakam da vardır. Daha açık bir ifade ile dava tarihi itibariyle kooperatifin kayıtlarında yer alan toplam 242.492,25 TL’lik alacak miktarı esas alınarak bunun üzerine defterde kayıtlı olmayan diğer rakamlar ilave edilmiştir. İlave edilen rakamlar bilirkişi raporlarında yer alan rakamlardır. Defter ve kayıtlı olmayan tutarlar 34.430 TL’lik Halk Bankası kayıtları, 24.225,18 TL hakem heyeti ödemesi, 60.991,38 TL İş Bankası yoluyla yapılan ödemeler ve 2.362,50 TL kredi yapılandırma işlemi sırasında ödenen rakam olmak üzere toplam 122.009,06 TL’dir. Kayıtlı olmayan bu rakam ile defterde kayıtlı 242.492,25TL’lik kayıtlı borç tutarı toplanmak suretiyle 361.501,31 TL üzerinden davanın kabulü uygun görülmüştür.
Takip öncesi kooperatifin temerrüde düşürülmediği belirtilerek işlemiş faiz talepleri yerinde görülmemiştir. Hesaplama konusunda farklı yöntemler uygulansa da kooperatifin davacıya en az kabul edilen rakam kadar borçlu olduğu ve bu alacağın yargılamayı gerektirmediği hepsinin kooperatif lehine yapılan ödemelerden ibaret olduğu, borcu kabul etmeyen kooperatifin bir yandan ödeme iddiası ileri sürmesinin de doğru olmadığı taktir edilerek davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmiştir. Buna karşılık davacının alacağının daha fazla olabileceğine dair devir teslim kayıtları gibi veriler mevcuttur. Bu sebeple reddedilen kısım yönünden davacının kötü niyetli olduğuna dair yeterli kanaate ulaşılamamıştır.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın kısmen kabulü ile Bursa 12.İcra Dairesi’nin 2015/… sayılı takip dosyasına davalı-borçlu tarafından yapılan itirazın kısmen iptaline,
Takibin 364.501,31 TL asıl alacak üzerinden devamına,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
İtirazın alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik olduğu değerlendirilerek; davalı borçlunun asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine,
Şartları oluşmadığından reddedilen kısım yönünden kötüniyet tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına,
Alınması gereken 24.899,08-TL harcının, peşin yatırılan 7.753,19-TL harçtan mahsubu ile bakiye 17.145,89-TL harcın davalıdan tahsiline,
Davacı tarafından yapılan 1.960-TL yargılama gideri üzerinden %80 kabul oranına tekabül eden 1.568-TL yargılama gideri ile peşin olarak alınan 7.753,19-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı tarafından yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Davacı vekili lehine takdir edilen 27.820-TL ücreti-i vekaletin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Reddedilen kısım üzerinden davalı vekili lehine takdir edilen 9.910-TL ücreti-i vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine dair gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okundu, anlatıldı. 02/05/2018

İş bu kararın gerekçesi 02/05/2018 tarihinde yazılmıştır.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …