Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/416 E. 2022/775 K. 05.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/416 Esas
KARAR NO : 2022/775

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : 1- … – … …
VEKİLİ : Av. … – Hacıilyas Mah. Tan Sk. Güzeler İş Merkezi No:14 K:4/408-409 Osmangazi/ BURSA
DAVALI : 2- … – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : 3- … – … …
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 25/03/2016
KARAR TARİHİ : 05/07/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle : Müvekkili … sabah saatlerinde işe gider iken davalı …’nun eşin hız ve alkollü araç kullanımı nedeni ile sevk ve idaresindeki … Plakalı araç , diğer davalı ….’ ın kullandığı … plakalı araca arkadan çarpıp bu aracın hızının artmasına ve kaldırımda bulunan yaya davacıya çarparak davacının beyinden ağır hasar almasına sebep olacak şekilde davacının hayati tehlike geçirecek şekilde yaralanmasına ve beyin fonksiyonlarını kaybedecek derecede yaralanmasına sebep olduğunu, olay 24.12.2015. günü saat 07:40 sıralarında davalı … ….’nun kullandığı … , Plaka sayılı aracın , …. kullanımındaki … Plakalı araca arkadan çarparak hızının kontrolsüz artmasına sebep olacak şekilde aracın kaldırıma savrulup kaldırımdaki davacı …’a çarpması suretiyle meydana geldiğini, Trafik Kazası Tespit Tutanağından da anlaşılacağı üzere olayda davalı sürücü … tamamen kusurlu olduğunu, davacının hiçbir kusuru olmadığını, bu kaza nedeniyle müvekkilimizin vücut bütünlüğü zarar görmüş ve belki de hayatını normal devam ettirmesi mümkün olmayacaktır.Malül kalmış olup, davacının maluliyet oranı İleride tespit edileceğini, şimdilik 30.000TL işgöremezlik tazminatı, 30.000.TL de manevi tazminat talep ettiklerini, davalıların tehlikeli vasıta kullanması ve trafik kaidelerine uymaması ve alkollü araç kullanmaları ve takip mesafesini ihlal etmeleri ve aşırı hızlı olmaları ve kaldırımda olan ve ailesinin yaşam savaşını veren davacıya çarparak vücut bütünlüğünü ihlal eden davalılardan maddi ve manevi tazminata çarptırılmalarını ve araçların sigorta şirketlerinin manevi tazminat dışında maddi tazminat kapsamındaki sorumlulukları ve araç kullanıcılarının kusurları oranında maddi tazminattan sorumlu tutulmaları istemli iş bu tazminat davasını açtıklarını belirtmişlerdir.
Davalı … vekili verilen cevap dilekçesinde : davanın usulden reddi talep edilmiş ve devamında, kendilerince kesinlikle vekil edenin sorumluluğunu kabul anlamını taşımamakla birlikte, minibüs sürücüsü tarafından sevk ve idare edilen aracın karıştığı kazaya ilişkin tutulan tutanakta sürücünün aracı aşırı hızlı ve alkollü kullandığından bahisle kazanın meydana geldiğine yer verilmediğini, 24.12.2015 tarihli tutanak incelendiğinde görüleceği üzere; “Bu kazanın oluşumunda sürücü …’nun 2918 Sayılı K.T.K.’nın 56/le Maddesinde yer alan sürücü diğer kusurlarından (önlerinde giden araçları güvenli ve yeterli bir mesafeden izlememek.) maddesinden ihlali olduğu kaza yerinde yapılan inceleme, kamera görüntüleri ve sürücü beyanlarından anlaşılmıştır..” Şeklinde olup, kazanın tamamen olağan trafik kurallarına aykırılık sebebiyle geldiği belirtildiğini, Bahse konu kaza tespit tutanağının tarafımızdan kabulü mümkün olmadığını, davacı tarafın beyanlarının aksine bahse konu trafik kazası dava dışı … Plaka sayılı araç sürücüsünün trafik kurallarına aykırı teşkil eden davranışları sonucunda meydana geldiğini, gerçekten de dava dışı araç sürücüsü vekil eden taraf ile aynı yönde seyir halinde iken aniden dönüşe kısa bir mesafe kala sağ şeride geçerek hızla yavaşlamış ve bahse konu aracın kendisine arkadan çarpmasına sebebiyet verdiğini, yani dava dışı aracın trafik güvenliğini tehlike sokan bu hareket sebebi ile kaza meydana geldiğini, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununda araçların karayollarında davranması gereken kurallar açıkça düzenlendiğini, bahse konu kanunun 46. Maddesinde karayollarında trafiğin akışının sağlanması şeklinde olup, sürücülerin Araçlarını, gidiş yönüne göre yolun sağından, çok şeritli yollarda ise yol ve trafik durumuna göre hızının gerektirdiği şeritten sürmek, Şerit değiştirmeden önce gireceği şeritte sürülen araçların emniyetle geçişini beklemek, Trafiği aksatacak veya tehlikeye sokacak şekilde şerit değiştirmemek, İki yönlü trafiğin kullanıldığı dört veya daha fazla şeritli yollarda aksine bir işaret bulunmadıkça, motosiklet, otomobil,kamyonet ve otobüs dışındaki araçları kullananlar, geçme ve dönme dışında en sağ şeridi izlemesi gerektiğinin belirtildiğini, vekil eden tarafın maliki olduğu araç, trafik kurallarına uygun bir şekilde seyir halinde iken, dava dışı ….’ın aniden sağ şeride geçmesi yani şerit kurallarını ihlal etmesi sebebiyle kazanın meydana geldiğini, Davacı tarafın beyanlarının aksine bahse konu trafik kazası araç sürücüsünün alkollü olduğundan bahisle meydana gelmediğini, mahkememiz tarafından kazanın meydana geliş sebebinin irdelenmesini ve KUSUR ARAŞTIRILMASI YAPILMASINI talep ettiklerini, Dava dilekçesinde her ne kadar davacı tarafın malul kaldığı belirtilmişse de, davaya konu edilen kaza sebebi ile davacı tarafın maluliyetinin bulunmadığı kanaatinde olduklarını, bu sebeple davacı tarafın maluliyeti olup olmadığı, maluliyet hali var ise oranının ne olduğu hususlarına ilişkin mahkemenizce bilirkişi raporu alınmasını talep ettiklerini, ayrıca davacı tarafın maluliyeti olup olmadığı hususunun tespitine dair alınabilecek rapora ilişkin bilirkişiler tarafından davacıda maluliyet hali bulunduğu yönünde kanaat oluşması durumunda, bahse konu maluliyet halinin(?) davaya konu edilen kaza sebebi ile gerçekleşip gerçekleşmediği hususunun da araştırılmasını talep ettiklerini, Zira davacı tarafın evvelce geçirmiş olduğu hastalıklar ve/veya görmüş olduğu tedavilerin etkileri sebebi ile davacının maluliyeti söz konusu olması durumunda, iş bu sebeple vekil edenin sorumlu tutulabilmesine olanak olmadığını, dava dilekçesinde belirtilenin aksine davacı tarafın hayati tehlike geçirmediğini, Kendi öz bakımını ve ihtiyaçlarını karşılayabilecek durumda olduğunu, Bu sebeple davacı tarafın evvelce geçirmiş olduğu hastalıklar ve/veya görmüş olduğu tedavilere ilişkin tüm bilgi ve belgelerin Sosyal Güvenlik Kurumu’na müzekkere yazılarak celbedilmesini, bilirkişi raporu alınacak olması halinde iş bu bilgi ve belgelerin de itirazlarımız doğrultusunda değerlendirilerek rapor tanzim edilmesini talep ettiklerini, yine Sosyal Güvenlik Kurumuna müzekkere yazılarak davacı tarafa ödenen güncel peşin sermaye değerinin de ne olduğu hususunun sorulmasını talep ettiklerini, ayrıca davacı …’ın mali ve sosyal durumunun araştırılmasına ilişkin mahkememiz tarafından yazılan 29.03.2016 tarihli müzekkereye ilişkin Nilüfer İlçe Emniyet Müdürlüğü Görükle Polis Merkezi Amirliği tarafından 02.05.2016 tarihli cevabi yazısında; “davacı tarafın otomotiv fabrikasında boya işi yaptığı ve 1.500 TL maaş aldığı” belirtilmişse de, iş bu kanaate nasıl varıldığı belirtilmemiş olup, davaya konu edilen kaza sebebi ile davacının maluliyeti, iş göremezlik hali mevcut olması durumunda davacının uğranılan zararın tespit edilmesi hususunda dikkate alınacak olması sebebi ile davacının bahse konu kaza tarihinde gerçek gelir durumunu gösterir bordrolarının çalıştığı işyerinden celbedilmesini talep ettiklerini, mahkememizin 29.03.2016 tarihli yazısına istinaden diğer davalı …Ş. Tarafından mahkemenize sunulan sigorta poliçesinden ve adı geçen diğer davalı tarafın 19.04.2016 tarihli cevap üzere, vekil edenin maliki olduğu bahse konu araç sebebi ile üçüncü sigortası kapsamında 290.000,00 TL limit ile diğer davalı …Ş. Nezdinde sigorta ettirildiğini, bu sebeple davacı tarafından iddia edilen zarara ilişkin vekil edenin sorumluluğu mevcut olması halinde vekil edenin sorumlu tutulacağı bedelin diğer davalı … şirketince karşılanması gerekmektedir denilerek davanın reddini talep etmişlerdir.
Davalı …vekili cevap dilekçesinde : … plakalı araç müvekkil şirket nezdinde 07.05.2015-2016 tarihleri arasında geçerli olmak üzere 8686336 sayılı KTK Zorunlu Mali Mesuliyet (Trafik) Sigorta Poliçesi ile teminat altına alınmış ve … plakalı araç müvekkil şirket nezdinde 01.08.2015-2016 tarihleri arasında geçerli olmak üzere 9349421sayılı KTK Zorunlu Mali Mesuliyet (Trafik) Sigorta Poliçesi ile teminat altına alınmış olup, kaza tarihi itibarıyla kişi başına sakatlanma ve ölüm teminat limiti 290.000 TL ile sınırlı olduğunu, 24.12.2015 tarihinde davacı taraf ile müvekkil şirket nezdinde sigortalı … ve … plakalı araçların çarpışması sonucu meydana gelen trafik kazasında, davacı … Akdoğam’ı maluliyeti oluştuğu belirtilerek, müvekkil şirket nezdindeki trafik sigorta poliçesi kapsamında maluliyet tazminatının tahsili talebiyle huzurdaki dava ikame edilmiş ise de; haksız talebin reddini talep etmişlerdir.
Davalı … tebliğe rağmen davaya cevap vermemiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe :
Dava 24.12.2015 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davaya konu trafik kazası davalı …’nun eşin hız ve alkollü araç kullanımı nedeni ile sevk ve idaresindeki … Plakalı araç , diğer davalı ….’ ın kullandığı … plakalı araca arkadan çarpıp bu aracın hızının artmasına ve kaldırımda bulunan yaya davacıya çarpması sonucu gerçekleşmiştir.
İstanbul Adli Tıp Kurumundan davacının maluliyet oranı araştırılmış kaza tarihinde yürürlükte bulunan özürlülük ölçütü yönetmeliğine göre %58 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş olacağının belirlendiği, iyileşme süresinin 9 aya kadar uzayabileceği belirlenmiştir.
İstanbul Adli Tıp Kurumundan davacının maluliyet oranı araştırılmış kaza tarihinde yürürlükte bulunan özürlülük ölçütü yönetmeliğine göre %32 oranında tüm vücut engellilik belirlendiği, iyileşme süresinin 12 aya kadar uzayabileceği belirlenmiştir.
Dosya kapsamında trafik bilirkişisinden aldırılan rapora göre; davalı …’nun 24/12/2019 tarihi saat 08:10’da yapılan ölçümde 1.48 promil alkollü olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır.
Yapılan bilirkişi incelemesi ve alınan raporlarında davalı araç sürücüsü …’nun %100 kusuru ile trafik kazasını meydana getirdiği kabul edilmiştir. Mahkememizce yapılan bilirkişi incelemesinde davalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğu belirlenmiştir. Ancak ceza dosyasından alınan ATK raporuna göre davalı tali kusurlu, davacı asli kusurlu olarak değerlendirilmiştir. Raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi için Karayolları Fen Heyetinden oluşan trafik bilirkişisi heyetine dosya gönderilmiş, bilirkişi heyeti tarafından mahkememiz dosyasından alınan raporu doğrular şekilde kaza anına ilişkin görüntüler de incelenerek davalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Mahkememizce de davalının trafik kazasının oluşumunda %100 kusurlu olduğu kabul edilmiştir.
Malüliyet oranı kusur durumu dikkate alınarak dosya aktüer bilirkişiye tevdii edilmiş, 07/01/2021 tarihli raporda PMF tablosuna göre hesaplama yapılarak 677.467,73 TL zararın bulunduğu, davacıya SGK tarafından geçici iş göremezlik ödemesi yapıldığı ve bunun rücuya tabi olması gözetilerek kusur oranında 9.938,56 TL’nin düşülmesi sonucu gerçek zararın 667.529,17 TL olduğu tespit edilmiştir.
Davacı taraf aktüer bilirkişi raporundan sonra davayı 667.529,17 TL olarak ıslah ederek kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan, davalı … firmasının poliçe limitleri dahilinde sorumlu olması kaydıyla tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmişlerdir.
Ancak; Yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre maluliyet zararı hesabının yapılmasında TRH2010 yaşam tablosu dikkate alınması gerektiğinden buna göre bilirkişden aktüer hesaplama yapması istenmiştir. Yapılan incelemeye göre davacının maluliyet durumu ve iş görememezlik süresine göre zararının 433.630,59 TL olduğu, davacıya SGK tarafından geçici iş göremezlik ödemesi yapıldığı ve bunun rücuya tabi olması gözetilerek kusur oranında 9.938,56 TL’nin düşülmesi sonucu gerçek zararın 423,692,03 TL olduğu tespit edilmiştir.
Davalı … cevap dilekçesini ıslah ederek işleten sıfatının bulunmadığını, aracın uzun süre kiralama sözleşmesi ile ihbar olunan …. Tur. Ltd Şti’ne kiralandığını, işleten sıfatının bu firmada olduğunu dolayısıyla kendilerinin işleten sıfatıyla bir sorumluluklarının bulunmadığını ileri sürmüşlerdir.
Bu hususta kira sözleşmesi sunulmuş ise de, kira sözleşmesinin gerçekliği araştırılarak teyit edilmelidir, bu kapsamda bilirkişi incelemesi yapılarak davalı … ve ihbar olunan …. Tur. LTd Şti ticari defter ve kayıtlarında inceleme yapılmasına karar verilmiştir, bilirkişiden kira sözleşmesinin tarafların defterlerinde yer alıp almadığı, sözleşme uyarınca kira bedeli ödemelerine ilişkin kayıtlar bulunup bulunmadığı, varsa banka havalelerin ilgili hesaplara aktarılıp aktarılmadığı hususları araştırılmıştır.
Yapılan inceleme sonucunda; … plakalı aracın 01/01/2015-31/12/2016 tarihleri arasında 24 aylık yapıldığı, aylık kira bedelinin ilk yıl için 1.180,00 TL, ikinci yıl için 1.300,00 TL olarak belirlendiği, her iki tarafında imzalarının bulunduğu, bu sözleşmeden sonra 01/08/2017-31/07/2018 tarihleri arasında da yeni bir sözleşme yapıldığı görülmektedir. Sözleşmeler arka arkaya yapıldığında aracın 01/01/2015-31/07/2018 tarihleri arasında ihbar olunan firmaya kiralanmak suretiyle teslim edildiği anlaşılmaktadır. Kira bedelleriyle ilgili olarak düzenli olarak faturaların kesildiği, aylık bedellerinin …. Tur. Ltd Şti tarafından davalı …’ın Yapı Kredi Bankası A.Ş ‘ye gönderildiği ve ödemelerin de ticari defterlerde kayıt altına alındığı, aracın tamir ve bakımlarının da kiralayan tarafından yapılarak …. Tur Ltd Şti tarafından karşılanmış olduğu, gerek banka havaleleri ödeme dekontları ve hesap hareketleri, gerekse düzenlenen faturalar dikkate alındığında sunulan kira sözleşmelerinin gerçek bir kira sözleşmesi olduğu 01/01/2015-31/07/2018 tarihleri arasında ihbar olunan …. Tur. Ltd Şti’nin kira sözleşmesi ile işleten sıfatıyla kullanımında olduğu, kira süresinin miktarı da dikkate alındığında davalı …’ın işleten sıfatının kalmadığı kabul edilmiştir.
Davalı … yönünden davanın husumet yokluğundan reddi gerekmektedir.
Davacının diğer davalılara yönelik maddi tazminat isteminin ise yapılan incelemelere göre kısmen kabulüne karar verilerek 422.530,73 TL maddi tazminat alacağının davalılar … ve … Sigorta A.Ş’den müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine hükmedilmiştir.
Davacı manevi tazminat talebinde de bulunmuştur,
Manevi tazminatın belirlenmesi konusunda ise; hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek, tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri gözönünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
Ortaya çıkan zararın miktarı, kusur durumu , tarafların sosyo-ekonomik durumu dikkate alındığında 30.000,00 TL manevi tazminat alacağına hükmolunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davalı …’a yönelik davasının REDDİNE,
2-Davacının diğer davalılara yönelik maddi tazminat isteminin KISMEN KABULÜNE,
3-422.530,73 TL maddi tazminat alacağının davalılar … ve … Sigorta A.Ş’den müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine ,
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE.
4-Maddi tazminat alacağına Davalı … yönünden kaza tarihi olan 24/12/2015 Tarihinden itibaren … Sigorta A.Ş yönünden dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına
5-30.000,00 TL manevi tazminat alacağanın Kaza tarihi olan 24/12/2015 Tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte Davalı …’ndan tahsili ile davacıya ödenmesine ,
6-Maddi tazminat yönünden alınması gereken 28.863,07 TL harçtan başlangıçta alınan 204.93 TL harç ile ıslah yoluyla alınan 2.178,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 26.480,14 TL harcın davalılar … Sigorta A.Ş ve Davalı … ‘ndan tahsili ile hazineye irad kaydına,
7-Manevi tazminat yönünden alınması gereken 2.049,30 TL karar ve ilam harcının davalı … ‘ndan tahsili ile hazineye irad kaydına,
8-Davacı tarafça yapılan 29,20 TL başvuru harcı, 204,83 TL peşin harç 2.178,00 TL ıslah harcı, 314,00 TL keşif harcı ve 2.353,90 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 5.079,40 TL ‘nin kabul red oranına göre 3.295,32 TL’sinin davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, ( sigorta şirketinin manevi tazminat isteminin tarafı olmaması nedeniyle kabul red oranına göre müteselsil sorumluluğunun 3.215,14 TL ile sınırlı tutulmasına, ) bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı … tarafından yapılan 59,30 TL ıslah harcının davacıdan tahsili ile adı geçen davalıya ödenmesine,
10-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile adı geçen davalıya ödenmesine, ( maddi tazminat yönünden)
11-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile adı geçen davalıya ödenmesine, ( manevi tazminat yönünden)
12-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 31.672,15 TL nispi vekalet ücretinin … ve … Sigorta A.Ş’den müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine ,( maddi tazminat yönünden)
13-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davalı …’ dan tahsili ile davacıya ödenmesine ,( manevi tazminat yönünden)

14-Davalı …Ş kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 19.244,89 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile adı geçen davalıya ödenmesine,
15-Karar kesinleştiğinde talep halinde artan gider avansının ilgilisine iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı … vekilinin yüzüne karşı diğer davalıların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunu, usulen anlatıldı. 05/07/2022

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza