Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/401 E. 2018/59 K. 18.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2016/401
KARAR NO : 2018/59

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … KALİTE KONT. VE END. İŞ GÜCÜ SAN. TİC. LTD. ŞTİ.
VEKİLİ : Av. … …
Ulubatlı Hasan Bulvarı Alp İş Merkezi Kat:9 D:36
Osmangazi/Bursa
DAVALI : …-… ELEKTRİK İNŞ. TES.
TAAH.
VEKİLİ : Av. …
Altınova Mah. Yeni Yalova Yolu Cad. Buttim Plaza No:424/4
Kat:23 D:231-232 Osmangazi/Bursa
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Söz. Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/03/2016
KARAR TARİHİ : 18/01/2018
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 16/02/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; Davacı alacaklı ile davalı borçlu arasındaki sözleşme gereği davalının ürettiği ürünlerin kalite kontrolü davacı firma tarafından yapılmakta ve uygun görüldükten sonra davalı dava dışı firma olarak bu ürünleri sattığını yapılan işin karşılığının faturalandırıldığını ve tahsil edildiğini ancak davacı şirket çalışanlarının işçiliği ile ilgili bir takım ödemeleri davalı tarafça süresinde yapılmadığını bu nedenle 25/08/2012 tarihli 07100 nolu, ve 01/09/2012 tarihli 07102 nolu 01/10/2012 tarihli 07109 nolu faturaların düzenlendiğini, ancak davalı şirketçe ödeme yapılmaması üzerine Bursa 15. İcra Müdürlüğünün 2012/ … esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıdığını takibe yapılan itirazın iptali ile takibin devamına ve % 40 ‘ aşağı olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmişlerdir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; elektik işçiliği ile ilgili Taşeronluk Sözleşmesi imzalandığını, davacı tarafından düzenlenen 24.504,57 TL’lik üç adet faturanın kendilerine tebliğ edilmediğini davacının faturalardaki alacağını kendisinin ispat etmesi gerektiğini davacı tarafın gönderdiği işçilerin normal mesailerini yerine getirirken sözleşme konusu işin yapımını ifa etmek yerine mesai doldurup ücretlerini almaya çalıştıklarını davacının niteliksiz elamanlar gönderdiğini ayrıca iddia ettiği kadar işçilerin mesaisinin olmadığını sadece 120 saat mesai yaptıklarını ve bunu da çalışmadan geçirdiklerini, özen borcunun yerine getirilmediğini, sözleşmede günlük çalışma raporlarının her iki firma yetkililerince imzalanıp onaylanacağı hükme bağlanmış olmasına rağmen davalı firma yetkililerince düzenlenmiş ve imzalanmış günlük faaliyet raporu bulunmadığını bu nedenle davanın reddini talep etmişlerdir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava Bursa 15.İcra Müdürlüğünün 2012/… sayılı dosyasında ödeme emrine itirazın iptali davasıdır. Davacı takibe konu faturalara istinaden alacağının davalıya verilen hizmetin karşılığı olduğunu ileri sürmüştür. Söz konusu ilişkiye istinaden taraflar arasında Elektrik İşçiliği Hizmet Sözleşmesi imzalamışlardır. Mahkememizin 28/11/2013 tarihli ilamı ile davanın kabulüne karar verilerek 24.504,57 TL asıl alacak üzerinden takibin devamına karar verilmiştir. Söz konusu karar Yargıtay 23.Hukuk Dairesinin 21/12/2015 tarih 2015/2185 esas 2015/8333 karar sayılı ilamıyla bozulmuştur. Bozma gerekçesinde davacının verdiği hizmete ilişkin olarak dosya sunulan operasyon raporlarında davalıyı temsilen imza atan şahısların davalının yetkilisi olmadığı savunması karşısında bu savunma araştırılarak karar verilmesi gerektiğini, operasyon raporunda imzası bulunan kişilerin davalı şirketi temsile yetkili olup olmadıkları ve daha önce düzenlenmiş belgelerle davalı şirketi temsil edip etmediklerinin araştırılması gerektiği belirtilmiştir. Bozma ilamı sonrasında defter ve kayıtlar üzerinde inceleme yapılmış, operasyon raporlarında imzası bulunan …’ın davalı beyanlarına göre davalının sigortalı çalışanı olduğu, … isimli kişinin de şirketle ilgisinin bulunmadığı bildirilmiştir.
Taraflar arasındaki sözleşme hükümleri incelendiğinde, taraflar arasındaki hizmet sözleşmesinde işin 06/08/2012 tarihinde başlayıp 18/08/2012 tarihinde sona ereceği kararlaştırılmıştır. Sözleşmeye göre vasıflı dört personel ve vasıfsız dört personel olmak üzere toplam sekiz personel hizmet verilecek olup günlük 11 saat çalışılacaktır, toplamdaysa 13 gün çalışma olacaktır. Taraflar arasındaki sözleşmenin 3.maddesinin c bendine göre; “Her vardiyanın günlük çalışma ve imalat raporu her iki şirketin birer yetkilisi tarafından düzenlenip imza altına alınacaktır” sözleşmedeki bu maddeden maksat taraflar arasında verilmiş olup hizmet ilişkisinin ihtilafa mahal bırakılmaksızın tespitine ilişkindir. Bu nedenle taraflar sözleşmeye çalışma ve imalat raporuna şirket yetkililerinin imza koymasına öngörmüşlerdir. Operasyon raporlarındaki imzaları bulunan … ve …’ın da şirket yetkilisi olmadığı gibi söz konusu sözleşme hükümleri doğrultusunda hizmetin verildiğinin belirlemeye ilişkin olarak davalı şirketi temsile yetkili olmadıkları görülmektedir. Yine bu kişilerin daha önceden şirketi temsilen benzer şekilde belgelere imza koydukları da yapılan bilirkişi incelemeleri ile belirlenmiş değildir dolayısıyla bu kişilerin imzasının bulunduğu belgelerin davalıyı sorumluluk altına sokmayacağı ortadadır.
Taraflar arasındaki sözleşme ilişkisine göre takibe konu alacağa dayanak operasyon raporlarındaki hizmetin verildiğini ispat davacı üzerindedir. Taraflar tacir olup söz konusu sözleşme ilişkisi ve iş ilişkisinde basiretli tacir gibi davranmakla yükümlüdürler. Sözleşmeye hüküm koyduktan sonra anılan sözleşme hükümleri doğrultusunda operasyon raporu tanzim ve imza edilmeyerek ve söz konusu hizmetin verildiğine ilişkin yargılama süresince de başkaca delil sunulmadığına göre davacı sözleşme kapsamında alınan hizmeti verdiğini ispatlamış değildir. Yine taraflar arasındaki sözleşmede vade farkına ilişkin bir hüküm de bulunmamaktadır. Taraflar arasında vade farkı uygulaması konusunda yapılan araştırma ve bilirkişi incelemesi doğrultusunda da vade farkı bulunmadığı da anlaşılmıştır. Bu nedenle davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm fıkrası tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ve nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-Harçlar Yasası gereğince alınması gereken 35,90 TL harcın başlangıçta alınan 296,00 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 260,10 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 2.940,55 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Davalı tarafça yapılan 110,60 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
6-Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 günlük yasal sürede Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.18/01/2018

Katip …

Hakim …