Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/380 E. 2020/429 K. 13.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.


TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2016/380
KARAR NO : 2020/429

HAKİM : … …
KATİP : … …

ANA DAVA

DAVACI : … – …
VEKİLLERİ : Av. ……
Av….

DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. …..
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 23/02/2011

BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKESİNCE BİRLEŞTİRİLEN
2013/133 ESAS SAYILI DAVA

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … -…
DAVALI : …
VEKİLLERİ : Av. …..
Av….
DAVA : ALACAK
DAVA TARİHİ : 02/04/2013
KARAR TARİHİ : 13/07/2020
YAZIM TARİHİ : 23/10/2020
Mahkememizin 22/11/2013 tarih ve 2011/114 E. 2013/360 K. sayılı kararı, Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 04/11/2015 tarih ve 2014/20275 E. 2015/13967 K. sayılı ilamı gereğince bozulmakla dava dosyaları Mahkememizin 2016/380 Esasına kaydı yapılmış, Yargıtay kararına uyularak muhakemeye devam edilmiştir. Bu muhakeme esnasında;

MAHKEMEMİZİN 2011/114 ESAS SAYILI DOSYASIYLA
AÇILAN ASIL DAVADA:
DAVACININ TALEBİ: Davacı vekili 23.02.2011 kayıt tarihli dava dilekçesinde; Müvekkili şirketin tasarım ve tekstil üzerine faaliyet gösterip, davalı şirket ile fason üretim anlaşması yapıldığını, anlaşma gereğince üretilen malların istenilen tarihte davalıya teslim edildiğini, müvekkilince yapılan bu iş nedeniyle çeşitli tarihlerde kesilen 108.000,00 TL tutarında fatura bedellerinin ödenmediğini, bu nedenle davalı hakkında Bursa 5.İcra müdürlüğünün 2010/… esas sayılı takip dosyasında ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı nedeniyle takibin durduğunu, itirazın iptali ile %40 oranında tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir
DAVALININ CEVABI : Davalı vekili 16.03.2011 tarihli cevap dilekçesinde; taraflar arasındaki ticari ilişkiden dolayı davacı tarafından üretilip, müvekkiline teslim edilen ürünler nedeniyle davacı tarafından kesilen faturalara karşılık, ödemeler yapıldığını, ayrıca davalıya iade faturaları kesildiğini, davacı firma adına çeşitli tarihlerde icra müdürlüklerinden gelen 1.haciz ihbarnameleri nedeniyle davacının müvekkili şirketinden olan alacağını, davacının borçlularına ödendiğini, bu nedenle 5.İcra Müdürlüğünün 2010/… esas sayılı icra takibinden dolayı borçlarının bulunmadığını, davanın reddi ile %40 oranında tazminata karar verilmesini savunmuştur.

ANA DAVAYA BİRLEŞTİRİLEN
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2013/133 E. SAYILI DAVASINDA:

DAVACININ TALEBİ : Davacı vekili 02.04.2013 kayıt tarihli dava dilekçesinde; taraflar arasında görülen Bursa Asliye 1.Ticaret Mahkemesinin 2011/114 esas sayılı dava dosyasında alınan bilirkişi raporunda tarafların ticari defterlerinin incelenmesi sonucunda müvekkili şirketin, davalı şirketten 15.409,78 TL C/H alacağı bulunduğunun belirlendiği, dosyanın Bursa 1.Asliye Tic.2011/114 esas sayılı dosyası ile birleştirilerek 15.409,78 TL alacağın, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALININ CEVABI : Davalı, davaya karşı cevap vermemiş, ancak birleştirilen dosya üzerinde davalı vekili 07.11.2013 tarihli açıklama dilekçesi sunarak; birleştirme kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, bilirkişi raporuna göre ticari defterlerin denetlenebilir ve muhasebe açıklık ve anlaşılabilirlik tekniğine uymadığını, davacının müvekkil şirketten alacağının sabit olduğunun anlaşılamadığını, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.

DELİLLER ve GEREKÇE : Yukarıda özetlenen dava sebebiyle mahkememizde yapılan yargılama sonucunda 22/11/2013 tarih ve 2011/114 E. 2013/360 K. Sayılı ilamla ana davanın reddine, birleşen davanın kabulüne karar verilmiş, bu karar temyiz edilmekle Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 04/11/2015 tarih ve 2014/20275 E. 2015/13967 K. sayılı ilamıyla bozulmuştur. Bozma ilamında “Davacı … Ltd. Şti. davalı-karşı davacı … AŞ.’ye sattığı mallara ilişkin 15.07.2010 tarihinde icra takibi başlatmıştır. İtiraz üzerine iş bu dava açılmıştır, itirazın iptali davaları takibe sıkı sıkıya bağlıdır. İcra dosyasındaki faturalar dışındaki alacaklar inceleme konusu yapılamaz, davalı savunmasında ve karşı davasında malları aldığını ödeme yaptığını bir kısmını da iade ettiğini bildirmiştir. Davacı karşı davalı bu savunma ile malları teslim aldığını kabul etmiş ödeme ve iade hususunun ispat yükümlülüğünü üzerine almıştır. Mahkemece bu ilkeler uyarınca icra takibine dayanak yapılan fatura asılları getirtilip tarafların ticari defterleri ve ödeme belgeleri üzerinde inceleme yapılarak davacı satıcının defterindeki kayıtlar da kendisi aleyhine delil kabul edilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi doğru değildir” görüşüne yer verilmiştir.
Dikkat edilirse bu bozma gerekçesine göre birleşen dava hakkında açık bir bozma yoktur. Fakat diğer temyiz nedenlerinin incelenemediği izah edildiğine göre birleşen davanın kesinleştiğini söylemek mümkün olmaz. Bu itibarla her iki davanın yeniden ele alınıp karara bağlanması gerekir.
Mahkememizce bozmaya uyulmuş ve bozma ilamında işaret edilen eksiklikleri giderecek biçimde yargılamaya devam edilmiştir. İlamda davacının dayandığı fatura asılları getirtilerek taraf defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğine işaret edilmiştir. Bu sebeple davacı tarafa fatura asıllarını sunması için süre verilmişse de davacının vergi incelemesine alındığı ve defterlerinin İzmir Küçük ve Orta Ölçekli Mükellefler Grup Başkanlığına teslim edildiği beyan edilerek fatura ve kayıtlar sunulmamıştır. Kayıtlar sunulamadığı için mahkememizin görevlendirdiği bilirkişi rapor hazırlayamamış, bunun üzerine kayıtların bulunduğu yerde işlemin tamamlanabilmesi için İzmir Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmıştır. Ancak bundan da sonuç alınamamıştır. Zira davacının defter ve kayıtlarının İzmir 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/668 E. Sayılı dosyasına sunulduğu ortaya çıkmıştır. Anılan dosya da Yargıtay incelemesine gönderilmiş olduğundan fiilen defter incelemesi yapılması mümkün olmamıştır.
Bu kez Ankara Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı nezdindeki dosyaların incelenmesi düşünülmüşse de yapılan ısrarlı yazışmalara rağmen bundan da sonuç alınamamıştır. Nihayet Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ceza dosyası içindeki bütün fatura ve ilgili belgelerin örneklerini göndermiş, bu faturalar esas alınarak inceleme yapılması için bir kez daha İzmir Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmıştır. Gelen cevaba göre bu kez de davalı … defterleri üzerinde inceleme yapılacaktır. İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi aracılığıyla alınan 24.11.2017 havale tarihli raporda davacının sadece 2007 yılı yasal defterleri ile bu yılda düzenlenen fatura suretleri ve muavin kayıtlarının sunulduğu, 2008-2009-2010 defter ve kayıtlarının sunulmadığı, bu kayıt ve defterlere ulaşılamadığından rapor tanzim edilemediği açıklanmıştır.
İspat külfetinin davalı üzerine geçtiği kabul edilerek bu kez davalı …Ş. kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmıştır. Bilirkişi 16.03.2020 tarihli raporunda davacının fatura ve kayıt sunmaması sebebiyle karşıt inceleme yapılamadığı, İzmir 7. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından gönderilen dosya içerisindeki kayıtların Yargıtay ilamındaki gerekçeler doğrultusunda rapor tanzimine yeterli olmadığı açıklanmıştır.
Bu aşamadan sonra mahkememizce yeniden değerlendirme yapılmıştır. Bozmadan sonra davacı taraf yeterli kayıt ve defter sunmamıştır. Bunların sunulmaması karşıt incelemeyi de imkansız kılmaktadır. İspat külfetinin davalıya geçtiğini kabul etsek bile davacı taraf defter sunmadığından davalının ödeme kayıtlarının davacı defteri ile uyuşup uyuşmadığını teyit etmek mümkün olmayacaktır. Davacı, defter sunmayarak davalının ispat olanaklarını da elinden almış olmaktadır. Zira daha önce alınan raporlardan da anlaşılacağı üzere örneğin mal iade faturaları davacının defterinde de kayıtlıdır. Yani davalı taraf iadeyi daha önceden ispat etmiş durumdadır. Davacının fason üretim yapan firma olduğu, davalının ise alıcı olduğu, davacı tarafından fason üretimi yapılan tekstil ürünlerinin davalı …’e satılıp, teslim edildiği, bu nedenle davacı tarafından davalıya fatura kesildiği, kesilen faturaların davalı defterlerinde kayıtlı bulunduğu, davalının ticari defterlerinde kayıtlı faturalara karşılık davalı tarafından davacıya ödemeler yapıldığı, ayrıca iade faturaları kesildiği, iade faturalarının davacı defterlerinde kayıtlı bulunduğu, bu yönden taraflara ait ticari defterlerin uyumlu olduğu, ancak davacının kayıtlarında sehven 02.09.2009 tarihindeki 7.276,24 TL, 7.052 TL, 520,83 TL ve 29,74 TL’nin davacı ödemesi olduğu halde 320 hesabına davacı borç yerine bu hesabın alacağına kayıt yaptığı, bu nedenle hesap hatası düzeltildiğinde, davalı … AŞ.nin, davacı … Tasarım şirketine borcu olmadığı, tersine davalı …’in davacıdan 15.409,78 TL alacaklı olduğu yolunda yeterli delil toplanmıştır.
Bozma ilamındaki ilkelere göre yeni bir açıklama yapacak olursak, daha önce alınan bilirkişi raporları davalıyı mal iadesini ispat külfetinden kurtarmıştır. Davacı defter sunmadığına göre davalının ödeme kayıtları doğru kabul edilmelidir. Üstelik davacı defterlerindeki hatalı kayıttan açıkça bellidir ki, 7.276,24 TL, 7.052 TL, 520,83 TL ve 29,74 TL ödemeler davacı defterlerinde de mevcuttur. Davacı bu kayıtları ters işlediği için alacaklı görünmektedir.
Taraflara ait ticari defterlerin incelenmesinde davacının ticari defter kayıtlarının kapanış tasdikinin bulunmadığı, TTK.70 ve devam maddeleri gereğince sahibi lehine delil niteliğine haiz olmadığı daha önceki raporlarla teyit edilmiş, davalı … Şirketinin ticari defterlerinin usul ve yasaya uygun düzenlendiği, kapanış tasdiklerinin yaptırılmış olduğu, bu nedenle sahibi lehine delil niteliğini taşıdığı anlaşılmıştır. Asıl davada davacının itirazın iptali davasının reddi gerekir. Ancak icra takibinde davacının kötü niyetli olduğu kanıtlanmadığından davalının haksız takip tazminatı isteminin reddine karar verilmelidir.
Yukarıda izah edilen sebeplerle birleşen alacak davası yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
HÜKÜM:
I- ASIL DAVADA:
1- Davanın Reddine,
2- Şartları oluşmadığından davacı aleyhine haksız takip tazminatı hükmedilmesine yer olmadığına,
3-Harçlar Yasası gereğince alınması gereken 54,40-TL harcın, peşin olarak alınan 1.040,20 TL harçtan mahsubu ile artan 985,80-TL harcın, hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde yatırana iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı vekili yararına ölçümlenen 14.210,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7- Davalı tarafından yatırılan gider avansının artan kısmının hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde yatırana iadesine,
II- BİRLEŞTİRİLEN BURSA 2.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2013/133 ESAS SAYILI DAVASINDA:
1-Birleşen davanın kabulüyle 15.409,78 TL ‘nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı … Tasarım Konfeksiyon Tekstil İnş. San. Ve Tic. Ltd. Şti.’den alınarak davacı …ye ödenmesine,
2-Harçlar Yasası gereğince alınması gereken 1.052,64 TL karar harcının, peşin olarak alınan 263,20 TL harçtan mahsubu ile bakiye 789,44 TL harcın davalıdan tahsiline,
3-Davacı tarafından yapılan aşağıda dökümü yazılı 1.180,05-TL yargılama gideri, 24,30-TL başvurma harcı ile peşin olarak alınan 263,20-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı vekili yararına ölçümlenen 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Davacı tarafından yatırılan gider avansının artan kısmının ve hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde yatırana iadesine,
dair gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Yargıtay yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okundu, anlatıldı.
13/07/2020

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır