Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/366 E. 2021/613 K. 08.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2016/366 Esas
KARAR NO : 2021/613

HAKİM : ..
KATİP : … …

DAVACI : … –

VEKİLİ : Av. ….
DAVALI : … –

VEKİLİ : Av. …..
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/03/2015
KARAR TARİHİ : 08/06/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 21/06/2021
Mahkememizde görülen davanın açık yargılamasında,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davacı şirket ve davalı şirket arasında iş sahibi prens Saud El- Kahabere ait Çengelköy – Üsküdar adresinde bulunan Sultan Makamı projesine ilişkin 3 adet villanın tadilat işi için işbirliği yapılması hususunda sözleşme imzalandığı sözleşmeye göre inşaatın 2014 Aralık veya 2015 Ocak ayı ortalarında tmamalanması planlanarak bu konuda anlaşmaya varıldığı fakat işverenden kaynaklanan sebeplerle işin tamamlanmasının 2015 yılı Mart ayına kadar uzadığı ayrıca bu tarihte sözleşmenin usulüne uygun yerine getirilmediği eksik ifa olduğu ve bu eksikliklerin davacı tarafça tamamlandığını davalı şirketin 2014 Kasım ayında işverenden avans ve hakedişler olarak toplam 4.583.321,06 USD tahsil edildiğini davacı tarafından yapılan genel giderlerin mahsubuna ilişkin ödemelerin davalı tarafça yapılmadığının bu nedenle fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 100.000,00 TL nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yetki itirazında bulunduğunu, taraflar arasında sözleşme konusunda uyuşmazlık olmadığını davacı tarafın sözleşmeye aykırı davranarak işi yarım bıraktığını ve davalı şirketi büyük bir maddi sıkıntıya düşürdüğüne ilişkin davalı tarafla yaptığı yazışmaların davalı şirketi sözleşmenin feshi aşamasına getirdiğini ve davalı şirketin ticari itibarının kaybolmasına neden olduğunu , davacı şirketin masraf alacağı bulunmadığını davalı şirketin hali hazırda davacı şirketten 365.713,00 TL avans alacağının olduğunu bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini beyan etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi Ve Gerekçe;
Taraflar arasındaki uyuşmazlık sözleşme gereklerini yerine getirmemek eksik ifadan kaynaklanmaktadır. Taraflar arasındaki sözleşme eser sözleşmesidir.
Davacı şirket ve davalı şirket arasında iş sahibi prens Saud El- Kahabere ait Çengelköy – Üsküdar adresinde bulunan Sultan Makamı projesine ilişkin 3 adet villanın tadilat işi için işbirliği yapılması hususunda sözleşme imzalandığı sözleşmeye göre inşaatın 2014 Aralık veya 2015 Ocak ayı ortalarında tamamlanması planlanarak bu konuda anlaşmaya varıldığı fakat işverenden kaynaklanan sebeplerle işin tamamlanmasının 2015 yılı Mart ayına kadar uzadığının , ayrıca bu tarihte sözleşmenin usulüne uygun yerine getirilmediği eksik ifa olduğu ve bu eksikliklerin davacı tarafça tamamlandığını davalı şirketin 2014 Kasım ayında işverenden avans artı hakedişler olarak toplam 4.583.321,06 USD tahsil edildiği kendileri tarafından yapılan genel giderlerin mahsubuna ilişkin ödemelerin davalı tarafça yapılmadığının iddia edildiği davalı tarafın süresinde sunduğu cevap dilekçesinde yetki itirazında bulunduğu, taraflar arasında sözleşme konusunda uyuşmazlık olmadığı davacı tarafın sözleşmeye aykırı davranarak işi yarım bıraktığı ve davalı şirketi büyük bir maddi sıkıntıya düşürdüğüne ilişkin davalı tarafla yaptığı yazışmaların davalı şirketi sözleşmenin feshi aşamasına getirdiği ve davalı şirketin ticari itibarının kaybolmasına neden olduğu, davacı şirketin masraf alacağı bulunmadığı davalı şirketin hali hazırda davacı şirketten 365.713,00 TL avans alacağının iddia edildiği görülmüştür.
İstanbul 8. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2015/…. D.iş sayılı dosyası ile tespit yapılmış düzenlenen 23.02.2015 tarihli raporda; delil tespitine konu olan villalarda yapılan teknik, ölçüm ve irdeleme neticesinde mevcut inşai durum yukarıda olduğu gibi tespit edildiği, şantiye içerisinde yoğun bir inşai çalışmanın süregeldiği anlaşıldığı, sözleşmenin feshinden bu yana geçen süre içerisinde şantiye içinde yaklaşık 40 kişinin günde 16 saat çalıştığı, aradan geçen süre içerisinde üretilen işlerde karşı taraf olan … Yapı ve Proje Yönetimi A.Ş. herhangi bir katkısının olmadığı belirtildiği tespit edilmiştir.
Mahkememizce dava dosyasının bütün olarak İstanbul Anadolu Nöb. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesi ile dava dosyası, ibraz edilen deliller ve üzerinde ve mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılarak ve de taraflara ait ticari defter ve dayanağı kayıtlar üzerinde de ayrıca inceleme yapılarak davalı tarafından yapımı taahhüt edilen sözleşme ile yükümlenilen adresi dosyada yazılı yerde bulunan 3 adet villanın ince inşaat işleri ve saha düzenleme işlerinin davacı … şirketi ile birlikte yapılması konulu sözleşme kapsamında davacı yanın sözleşme ve hak edişler kapsamında talep edebileceği masraflar ve hak ediş tutarının neden ibaret olabileceği konularında rapor tanzim edilmesinin istenilmesine karar verilmiştir.
Bilindiği üzere taraflar tacirdir. Ticari davalarda dava konusunun tarafların ticari işletmeleri ile ilgili olduğundan ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin yahut alacak miktarının ispatı mümkündür.
HMK’nın 222. Maddesine göre; Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
Buna göre mahkeme taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden resen taraflardan defter ibrazını isteyebilir.
HMK’nın 219.maddesi tarafların belgeleri ibrazı zorunluluğunu düzenlemiştir. Buna göre ; Taraflar, kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde buluilindiği üzere taraflar tacirdir. Ticari davalarda dava konusunun tarafların ticari işletmeleri ile ilgili olduğundan ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin yahut alacak miktarının ispatı mümkündür.
HMK’nın 222. Maddesine göre ; Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
Buna göre mahkeme taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden resen taraflardan defter ibrazını isteyebilir.
HMK’nın 219.maddesi tarafların belgeleri ibrazı zorunluluğunu düzenlemiştir. Buna göre ; Taraflar, kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde bulunan tüm belgeleri mahkemeye ibraz etmek zorundadırlar. Elektronik belgeler ise belgenin çıktısı alınarak ve talep edildiğinde incelemeye elverişli şekilde elektronik ortama kaydedilerek mahkemeye ibraz edilir. Ticari defterler gibi devamlı kullanılan belgelerin sadece ilgili kısımlarının onaylı örnekleri mahkemeye ibraz edilebilir.
HMK’nın 219.maddesi talep edildiği durumlarda defter ve belgelerin ibraz zorunluluğunu hüküm altına almıştır.
HMK 220.maddesi talep edilmesine rağmen tarafın belgeyi ibraz etmemesinin neticelerini düzenleme altına almıştır. Buna göre ; İbrazı istenen belgenin, ileri sürülen hususun ispatı için zorunlu ve bu isteğin kanuna uygun olduğuna mahkemece kanaat getirildiği ve karşı taraf da bu belgenin elinde olduğunu ikrar ettiği veya ileri sürülen talep üzerine sükut ettiği yahut belgenin var olduğu resmî bir kayıtla anlaşıldığı veya başka bir belgede ikrar olunduğu takdirde, mahkeme bu belgenin ibrazı için kesin bir süre verir. Mahkemece, ibrazı istenen belgenin elinde bulunduğunu inkâr eden tarafa, böyle bir belgenin elinde bulunmadığına, özenle aradığı hâlde bulamadığına ve nerede olduğunu da bilmediğine ilişkin yemin teklif edilir. Belgeyi ibraz etmesine karar verilen taraf, kendisine verilen sürede belgeyi ibraz etmez ve aynı sürede, delilleriyle birlikte ibraz etmemesi hakkında kabul edilebilir bir mazeret göstermez ya da belgenin elinde bulunduğunu inkâr eder ve teklif edilen yemini kabul veya icra etmezse, mahkeme, duruma göre belgenin içeriği konusunda diğer tarafın beyanını kabul edebilir.
HMK’nın 220.maddesi bu şekliyle elinde bulunduğu anlaşılan bir belgeyi ibraz etmemenin hüküm ve sonuçlarını ortaya koymuştur. Hiç şüphesizdir ki 220.maddede düzenlenen belge tabiri ticari defter ve belgeleri de kapsamaktadır.
Tarafın ticari defterleri yasada belirtildiği üzere karşı tarafın defter ve belgeleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Anılan yasal düzenlemeler uyarınca verilen süreye rağmen bir taraf ticari defter ve belgelerini sunar diğer taraf sunmaz ise bu davranışı ile kendi defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan engel olduğu bu sonucun varlığını ve neticelerini kabul etmiş sayılır. HMK’nın 220.maddesi kapsamında ticari defter ve belgeler bunu tutan tarafın zilliyetliğinde olduğundan 220/2.maddesindeki inkarı da yapamayacaktır. 220/3.maddesi gereğince de defter ve belgelerin sunulmamasının neticesi olarak kaçınılan defter ve belgedeki kayıtların karşı tarafın defterlerindeki kayıtlara uygunluğu mahkeme tarafından kabul edilebilir.
Her ne kadar davalı vekili tarafından defterleri incelenmeden bilirkişi raporunu düzenlendiği belirtilmiş ise de mahkememizin 20/11/2017 tarihli iki nolu ara kararında taraf vekillerine ticari defter ve kayıtlarını hazır etmeleri konusunda ihtarlı davetiye tebliğ edildiği, tebliğin 27/02/2017 tarihinde şirketin daimi çalışanı … …’ye tebliğ edildiği, defterleri sunması konusunda kendisinin bilgisi olduğu kabul edilmesi gerekeceği ayrıca bu İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin keşif tutanağında davalı vekili Av. …’nin hazır bulunduğu ve davalı defterlerini sunmadığı anlaşılmakla davalı vekilinin defter inceleme talebinin reddine karar verilmiştir.
Talimat mahkemesince davalıya çıkarılan tebligata rağmen defter ve belgelerin davalı tarafça sunulmamasının sonuçları bu kapsamda değerlendirilmiştir.
Davacı defterlerini ibraz ettiği halde davalı defterlerini yapılan ihtara rağmen ibraz etmemiştir. Davacı defter ve belgeleri usulüne uygun tutulmuş olup delil olma niteliğindedir. İstanbul Anadolu 4 Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/…. talimat dosyası ile keşif yapılarak 28.02.2018 tarihli bilirkişi raporunda; davacı …tarafından davalı … İnşaat ve İç Mimarlık Mobilya ve Ticaret A.Ş. Aleyhine Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/…. E. Sayılı dosyasında açılmış bulunan davada tespit yapıldığı tarih dikkate alındığında davacı tarafın hakettiği net karı içeren tutarın 1.446.133,17 TL / genel x 1,81 / gerçekleşme oranı 1.171.367,87 TL olabileceği, defter ve kayıt incelemesi neticesinde davacının ticari defter ve kayıtlarına göre 17.03.2016 tarihi itibariyle davacının davalıdan 1.186.807,10 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Dosya kapsamı ve davalının itirazları neticesinde ek rapor aldırılmak üzere aynı bilirkişi heyetine dosya tevdi edilmiştir. 10.12.2020 tarihli bilirkişi ek raporunda; davaya konu inşaatlarla ilgili olarak 23.02.2015 tarihli bilirkişi raporunda yapılan imalatların kalem bazına tespit edildiği ve buna göre yapılan imalatların ortalama gerçekleşme oranı tespit edilerek yaklaşık %81 seviyesinde imalat gerçekleşmiş olduğu, davacı … Tarafından davalı … İnşaat ve İç Mimarlık Mobilya ve Ticaret A.Ş. aleyhine Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/…. dosyasında açılmış olan tespit yapıldığı tarih dikkate alındığında; davacı tarafından hakettiği net karı içeren tutarın, 1.446.133,17 TL / genel x 1,81 / gerçekleşme oranı 1.171.367,87 TL olabileceği hesap ve tespit ediliği, davacının ticari defter ve kayıtlarına göre 17.03.2016 dava tarihi itibariyle davacının davalıdan 1.186.807,10 TL alacaklı olduğu, tarafların 26.01.2015 tarihinde düzenlenerek imza altına alınmış olan belge ile tespit raporu ile mevcut bilgi ve belgeler birlikte değerlendirildiğinde; işin gerçekleşme oranlarına, işin miktar ve tutarına uygun olduğu ve bundan dolayı da itirazlar nedeni ile önceki görüşlerinde değişiklik olmadığı belirtilmiştir.
Davacının 07.04.2021 tarihinde ıslah dilekçesi sunduğu ancak ıslah harcını yatırmadığı anlaşıldı. Bu nedenle mahkememiz ıslah talebini karar aşamasında kabul etmemiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; alınan bilirkişi raporları ile dava açılmadan önce tespiti yaptırılan bilirkişi raporlarının birbiri ile örtüştüğü, yapılan imalatların ortalama gerçekleşme oranı tespit edilerek yaklaşık %81 seviyesinde imalat gerçekleşmiş olduğu, davacı … Tarafından davalı … İnşaat ve İç Mimarlık Mobilya ve Ticaret A.Ş. aleyhine Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/… dosyasında açılmış olan tespit yapıldığı tarih dikkate alındığında; davacı tarafından hakettiği net karı içeren tutarın, 1.446.133,17 TL / genel x 1,81 / gerçekleşme oranı 1.171.367,87 TL olabileceği hesap ve tespit ediliği, davacının ticari defter ve kayıtlarına göre 17.03.2016 dava tarihi itibariyle davacının davalıdan 1.186.807,10 TL alacaklı olduğu, tarafların 26.01.2015 tarihinde düzenlenerek imza altına alınmış olan belge ile tespit raporu ile mevcut bilgi ve belgeler birlikte değerlendirildiğinde; işin gerçekleşme oranlarına, işin miktar ve tutarına uygun olduğu ve bundan dolayı da itirazlar nedeni ile önceki görüşlerinde değişiklik olmadığı anlaşılmıştır. Diğer yandan ise ; davalı vekili tarafından defterleri incelenmeden bilirkişi raporunu düzenlendiği belirtilmiş ise de mahkememizin 20/11/2017 tarihli iki nolu ara kararında taraf vekillerine ticari defter ve kayıtlarını hazır etmeleri konusunda ihtarlı davetiye tebliğ edildiği, tebliğin 27/02/2017 tarihinde şirketin daimi çalışanı … …’ye tebliğ edildiği, defterleri sunması konusunda kendisinin bilgisi olduğu kabul edilmesi gerekeceği ayrıca bu İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin keşif tutanağında davalı vekili Av. …’nin hazır bulunduğu ve davalı defterlerini sunmadığı anlaşıldığından davacının ticari defter ve kayıtlarına mahkememizce itibar edilerek; 17.03.2016 tarihi itibariyle davacının davalıdan 1.186.807,10 TL alacaklı olduğu tespit edilerek davanın kabulüne karar verilerek dava değeri olan 100.000,00 TL nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.

HÜKÜM:
1-Davanın KABULÜ İLE,
100.000,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte davalıdan TAHSİLİNE,
2-Alınması gereken 6.831,00-TL harçtan başlangıçta alınan 1.707,75- TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 5.123,25- TL harcın davalıdan alınarak Hazineye Gelir Kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 1.757,75‬-TL harç ve 5.265,9‬0-TL yargılama gideri toplamı 7.023,65‬-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmekle hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 13.450,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflar tarafından kullanılmayan artan gider avanslarının hükmün kesinleşmesine müteakip taraflara iadesine,
Dair gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Yargı Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/06/2021

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır

*Bu belge 5070 Sayılı Kanun Hükümlerine göre e-imza ile imzalanmıştır.*