Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1638 E. 2018/88 K. 26.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

ESAS NO : 2016/1638
KARAR NO : 2018/88

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … –

VEKİLİ : Av. … …… – Kıbrıs Şehitleri Cd. Arslantaş İş Merkezi K:9 Uluyol Osmangazi/ BURSA
DAVALI : … –

VEKİLİ : Av. … – Karanfil Cd. No: 24 Levent Beşiktaş/ İSTANBUL
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 28/12/2016
KARAR TARİHİ : 26/01/2018
Mahkememizde görülen davanın açık yargılamasında,
DAVACININ TALEBİ : Davacı vekili dava dilekçesinde, davalı ile arasında yapılan ticari mal alışverişi neticesinde davalıdan alacağının tahsili için Bursa 8.İcra Dairesinin 2016/… esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun icra takibine ve yetkiye itiraz ettiğini, müvekkilinin söz konusu takip ile ilgili alacağına ait bütün kayıtların ticari defterlerinde mevcut olduğunu, müvekkili firmanın ticari defterleri incelendiğinde davalının borcunun açığa çıkacağını, davacı müvekkili şirketin ticari ilişkide tüm edimlerini yerine getirdiğini, ancak davalı şirket tarafından müvekkiline ödenmesi gereken meblağın bütün görüşme ve yazışmalara rağmen ödenmediğini, talep edilen alacağın 31/07/2016 tarihi itibariyle müvekkilinin 23.877,60 TL cari hesap alacağına ilişkin taraflar arasındaki mutabakattan, talepleri doğrultusunda ileri tarihli çek verilmek üzere önceki tarihli çeklerin iadesi sonucu düzenlenen vade farkı faturalarından kaynaklandığını, davalı borçlu firmanın müvekkili firma tarafından çek vade farkına ilişkin olarak kesilen 03/05/2016- 14/06/2016- 22/07/2016 ve 11/10/2016 tarihli faturaları da kabul ettiğini, bu faturaların 31/07/2016 tarihi itibariyle davalının borcunu gösterir mutabakat formu ile kabul edildiğini belirterek itirazın iptaline, davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALININ CEVABI : Davalı taraf ise, davalı müvekkilinin adresinin Bakırköy olması nedeniyle yetkili mahkemenin Bursa olmadığını, taraflar arasında akdi ilişki bulunmadığını, takip ile talep edilen miktarların tamamen mesnetsiz ve gerçeğe aykırı olduğunu, taraflar arasında vade farkına dair bir anlaşma bulunmamakla birlikte ticari ilişkilerinin geçmişinde de vade farkı uygulaması olmadığını belirterek davanın reddini savunmaktadır.
DELİLLER ve GEREKÇE: Derdest dava ilamsız takibe itirazın iptali davasıdır. İlamsız takibe dayanak yapılan alacağın davacının cari hesap alacağına ilişkin taraflar arasındaki mutabakat sebebiyle talepleri doğrultusunda ileri tarihli çek verilmek üzere önceki tarihli çeklerin iadesi sonucu düzenlenen vade farkı faturalarından kaynaklandığı ileri sürülmektedir. Kural olarak ispat külfeti davacı taraf üzerindedir. Davalı taraf herhangi bir akdi ilişki bulunduğunu kabul etmemiş, soyut inkarla yetinmiştir.
Davalı tarafın takipte yetkiye itiraz ettiği de belirlenmiştir. İtirazın iptali davalarında geçerli bir takip bulunması dava ön şartıdır. Davalının takipteki yetki itirazı yerinde görüldüğü taktirde geçerli bir icra takibinden söz edilemeyecektir. Bu durumda davanın usulden reddi gerekir. Yetki itirazı haklı ise alacaklı tarafın öncelikle yetkili icra dairesinden yeni bir ödeme emri gönderilmesini sağlamak ve gerekirse bundan sonra dava açmak yükümlülüğü vardır. Alacağın bir para borcuna ilişkin olduğu kanaatine varılarak yetki tirazı reddedilmiştir.
Taraf defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılması uygun görülmüştür. Bu amaçla davalı defterleri üzerinde talimat yoluyla bilirkişi incelemesi yapılması için Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesine yazılan talimatla davalı tarafa defter teslimi konusunda kesin süreli ihtar gönderilmiş ancak davalı taraf herhangi bir şekilde ticari defter ve kayıt sunmamıştır. Davalının defter ibrazından kaçınmış olması kendi aleyhine değerlendirilecektir. Her ne kadar davalı vekilince talimat mahkemesinde ticari defterlerinin inceleme gününde mahkemede hazır edemeyeceklerini beyan etmelerine rağmen yerinde ticari defterlerinin incelenmediğine dair itirazda bulunarak yeniden müvekkilinin ticari defterlerinin incelenmesi için yerinde bilirkişi incelemesi yapılması talebinde bulundukları görülmüş ise de gerek UYAP sistemi üzerinden gerekse dava dosyası üzerinden yapılan incelemede talimat tensip tutanağında davalı tarafa ticari defter ve belgeleri ibraz etmesi hususunda ihtar verildiği, ayrıca talimat tensipte defterlerin ibrazında güçlük çekilmesi halinde defterlerin yerinde incelenmesi konusunda bilirkişiye yerinde inceleme yetkisi verildiği halde davalı tarafça bu konuda talimat mahkemesine herhangi bir beyan dilekçesi verilmediği ve talimat mahkemesince tutulan tutanakta da davalı tarafın usulüne uygun meşruatlı davetiyeye rağmen inceleme gününde hazır bulunmadıkları ve defter ibraz etmediklerinin belirtildiği anlaşılmakla davalı tarafın defter ve kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yapılması için yeniden talimat yazılması talebinin reddine karar verilmiştir.
Bunun üzerine davacı defterleri üzerinde bir inceleme yapılarak rapor alınmıştır. Bilirkişi 16/09/2017 tarihli raporunda davacı defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yapıldığını belirtmiştir. Bu durumda defterlerin delil olma vasfı ortadan kalkmamıştır. Bilirkişi raporunda davacının kendi kayıtlarına göre davacının davalıya 6 adet fatura ile toplam 95.005,95 TL vade farkı faturası düzenlediği, davalının bunun 43.378,35 TL’sini ödediği, davacı kayıtlarına göre davacının davalıdan takip tarihinde 51.627,60 TL alacaklı göründüğü belirtilmiştir.
Dosyadaki kanıt ve belgelere, SMM bilirkişi tarafından düzenlenen ticari defter raporlarına, davacının ticari defterlerinin tasdikli olup lehine delil teşkil etmesine, davalının da ticari defterlerini yasal ve kesin süreye rağmen sunmamasına göre; davacının ticari defter kaydı davalı aleyhine HMK.nin 222.maddesi gereğince delil teşkil edeceğinden, davanın kabulüne karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
Davanın kabulü ile; Bursa 8.İcra Dairesinin 2016/… sayılı takip dosyasına davalı-borçlu tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin 51.627,60 TL asıl alacak üzerinden devamına,
İtirazın alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik olduğu değerlendirilerek davalı-borçlunun asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine,
Alınması gereken 3.526,68-TL harca peşin yatırılan 671,64-TL harcın mahsubu ile bakiye harcın davalıdan tahsiline,
Davacı vekili lehine takdir edilen 6.029,03-TL ücret-i vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafça karşılanan ve peşin harçlar dahil edilerek hesaplanan 2.022,94-TL muhakeme masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı tarafça yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine dair kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup anlatıldı.26/01/2018

Katip …

Hakim …