Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/148 E. 2019/912 K. 11.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/148 Esas
KARAR NO : 2019/912

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … – Sakarya Mah.Kıbrıs Şehitleri Cad.No:34/7Babadağ Apt. A Blok Osmangazi/ BURSA
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … – Ulubatlı Hasan Bulvarı Alp İş Merkezi No:101 Kat:7 Osmangazi/ BURSA
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/01/2016
KARAR TARİHİ : 11/09/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 25/09/2019
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında akdedilen sözleşme çerçevesince davalı taraf için endeks okuma hizmeti verildiğini, sözleşmenin 31/12/2009 tarihinde sona erdiğini, 08/11/2007 tarihinde sözleşme kurulduktan sonra hizmet verilmeye başlandığını, ancak süreç içinde davacı tarafa ödenmesi gereken işçilik ücretlerine ilişkin giderler konusunda ihtilaf çıktığını, davacı müehaahit işçilerine ödenecek ücret ve ferileri konusunda anlaşmazlık çıktığını, UEDAŞ’ın yaptığı hesaplamanın doğru olmadığını, benzer olaylar sebebiyle açılan davalarda müteahhit tarafın haklı çıktığını ve emsal kararlar oluştuğunu ileri sürerek şimdilik 10.000TL asıl alacak ve 1.800TL KDV olmak üzere toplam 11.800.TL’nin sözleşmenin bitiş tarihi olan 31/12/2009 tarihinde işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, yargılama sırasında davasını ıslah etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddi gerektiğini, dava hakkının zaman aşımına uğradığını, talep tarihleri itibariyle ve 2010 tarihine kadar olan dönem için kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini, davanın TEDAŞ’a ihbarını istediklerini, davanın esastan da reddi gerektiğini,sözleşmede açıkça düzenlenmiş olmasına rağmen şartnameye aykırı yorum yapılamayacağını, işçcilik ücretlerinin hesabında işveren payı dahil edilerek hesaplama yapılması gerektiğini, farklı uygulama sebebiyle fazladan SGK primi ve gelir vergisi doğduğunu ileri sürmüşlerdir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe: Dava, taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmesi uyarınca işçilik ücretlerinin hesabında işveren payı dahil edilerek hesaplama yapılması gerekirken, işveren payının hariç tutularak belirlenmesi nedeniyle işveren payının ödenmediği yolundadır.
Davalı şirketten dava konusu dönem için davacı şirketin aldığı ihale sebebiyle tutulan tüm kayıt ve defterler ile hak edişler, sigorta prim ödemeleri ve diğer vergi vb. Ödemeleri gösterir kayıt ve belgeler celb edilerek dosya mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş ve bilirkişiye davalı kayıtları üzerinde de yerinde inceleme yetkisi verilmiş; sözleşme ve şartnameye göre işçi ücretleri ve bunu takip edecek SGK ödemeleri ile feri ödemelerin ne şekilde hesaplanması gerektiği , sözleşme süresince hesap farklılığı sebebiyle davacı şirkete eksik ödeme yapılıp yapılmadığı konusunda rapor alınmıştır.
Taraflar arasında 2007/146659 ihale kayıt nolu ve 08/11/2007 tarihli Balıkesir İl Müdürlüğü işine ait, El Bilgisayarı İle Endeks Okuma Hizmet Alım Sözleşmesinin varlığı ihtilafsızdır.
Emsal nitelikteki Beyoğlu 1. Asliye Ticaret Mahkemesine açılan davada “İdari şartnamenin 26.3 ve 26.3.1 maddesinin işçilik ücretlerine ilişkin sözleşme hükmünün yorumlanarak ücret hesabında asgari ücretin belli bir kadını aldıktan sonra bu ücretin içinde işveren payının olduğunun tespitine” karar verilmesi istenmiş mahkemece yapılan yargılama sonunda 2008/379 esas, 2009/9 karar sayılı 27/01/2009 tarihli kararda “idari şartnamenin 26.3 maddesi gereğince brüt asgari ücrete işveren payının da dahil olduğu, bu miktara maddede belirtilen pozisyonlarda çalışanlar için belirlenen kat sayısı uygulanmak suretiyle ödenecek ücretin belirleneceği, bu nedenlerle taraflar arasında doğan muarazının belirtilen şekilde halli ile ödenecek ücretlerin davacı şirketin yaptığı süre gelen ödeme şekline uygun olarak işveren payı dahil hesaplanması gerektiğinin tespitine” karar verilmiş, verilen karar yargıtay 11. Hukuk dairesinin 14/06/2010 gün ve 2009/5331 esas, 2010/6819 karar sayılı kararı ile onanmıştır.
İddia, savunma, emsal yargı kararları ve bilirkişi raporu dikkate alındığında, taraflar arasında imzalanan hizmet sözleşmesi eki idari şartnamenin 26.3 maddesi gereğince brüt asgari ücrete işveren payının da dahil olduğu, bu miktara maddede belirtilen pozisyonlarda çalışanlar için belirlenen kat sayısı uygulanmak suretiyle ödenecek ücretin belirlenmesi gerektiği, davalı firma tarafından işveren payının da hesaplamaya dahil edildiğini gösterir herhangi bir çalışmanın sunulmadığı, dolayısıyla davalı firmanın ödeme yaparken işveren payını da katarak hesaplama yaptığını kanıtlayamadığı, işveren payının hesaplamaya dahil edilmesi halinde davacının 127.379,16 TL işveren payı farkı ve bu farka uygulanacak %18 KDV hesaplaması sonucunda 22.928,29 TL KDV alacağı olmak üzere toplam 150.307,45 TL davacı alacağı olduğu gözetilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile 150.307,45 TL nin 10.000,00 TL si dava tarihinden 140.307,45TL si ise ıslah tarihinden (01/06/2018) itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 10.267,50 TL harçtan başlangıçta alınan 201,52 TL peşin harç ve 2.447,00 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 7.618,98 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan 2.648,52 TL harç, 513,10 TL yargılama gideri toplam 3.161,62 TL’nin kabul ret oranına göre 3.066,77 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 14.774,59 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Davalı tarafça yapılan 45,40 TL yargılama giderinden kabul ret oranına göre 1,36 TL’nin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin (daha azına hükmedilemeyeceğinden) davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
7-Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.11/09/2019

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza