Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1438 E. 2020/225 K. 28.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/1438 Esas
KARAR NO : 2020/225

HAKİM : …
KATİP :…

DAVACI :1-..
VEKİLİ :Av…….
DAVACI :2- …
VEKİLİ :Av. …..
DAVALI :..
VEKİLİ :Av….
DAVA :İtirazın İptali
DAVA TARİHİ :28/09/2015
KARAR TARİHİ :28/02/2020

Mahkememizde görülen davanın açık yargılamasında,
DAVACININ TALEBİ : Davacı vekili dava dilekçesinde, davalılardan … İnşaat A.Ş’ye kullandırılan kredi borcunun süresinde ödenmemesi üzerine hesap kat edilerek yasal takip başlatıldığını, ancak davalı borçluların takibe itiraz ettiklerini, … İnşaat A.Ş nin asıl borçlu, diğer davalıların kefil sıfatı ile ödemeden sorumlu olduklarını ileri sürerek Bursa 11.İcra Müdürlüğünün 2013/… esas sayılı dosyasına itirazın iptalini talep etmiştir.
DAVALININ CEVABI : Davalı taraf ise, davanın reddini savunmuş, kefil sıfatı ile haklarında takip başlatılan davalıların kefaletinin geçerli olmadığını, asıl borçlunun da 48.699,86.-TL borçlu olmadığını, talep edilen gayri nakdi teminat şartlarının oluşmadığını, kefillerin bu bedelden de sorumlu tutulamayacağını ileri sürmüştür.
DELİLLER ve GEREKÇE: Derdest dava itirazın iptali davasıdır. İcra takibine dayanak yapılan kredi ilişkisi taraflarca inkar edilmemiştir. Bu sebeple araştırılması gereken husus davacı şirkete kullandırılan kredi sebebiyle bakiye borcun belirlenmesidir. Bakiye borç belirlenirken banka kayıtları esas alınmakla birlikte davalı tarafın ödeme belgeleri yahut ödeme zımnında verilmiş kıymetli evraklar da nazara alınmalıdır.
Eldeki dava başlangıçta Bursa 7.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/296 esas sayılı dava dosyası ile sonuçlandırılmış, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, bu karar temyiz edilmekle Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 30/01/2015 tarihli kararı ile bozulmuştur.Bozma ilamında dosyaya alınan bilirkişi raporunun eksik olduğu, çeklerden bir kısmının takipten sonra nakdi alacağa dönüştüğü hususunun yeterince araştırılmadığı belirtilmiştir. Bozma sonrasında dava 2015/1068 E. sırasına kaydedilmiş, bozma kararına uyularak yeniden yargılama yapılmıştır.
Yeniden yapılan yargılama sırasında davalı … İnşaat A. Ş. iflas etmiş, bir süre iflas kararının kesinleşmesi ve ikinci alacaklılar toplantısı beklenmiştir. Yargılama sürerken kefiller hakkındaki dava ile asıl borçlu hakkındaki dava tefrik edilmiş, kefiller hakkında 2015/1068 E. Sayılı dosya üzerinden yargılamaya devam edilirken, asıl borçlu hakkındaki dava bu esasa kaydedilmiştir. Kefiller hakkındaki dava kabul edilerek sonuçlandırılmış, bir bu davada ise bir süre daha iflas kararının kesinleşmesi beklenmiştir. Bu süreçte davalı hakkındaki iflas kararı bozulmuş, dosya ilk derece mahkemesine dönmüş ancak bu aşamaya kadar yeni bir iflas kararı verilmemiştir. O halde yeni bir iflas kararını beklemeye gerek yoktur.
Davalı tarafın kullandığı kredi, yapılan ödemeler ve bakiye kredi borcu yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılması uygun görülmüş, kefillerin hukuki durumunu takdir hakkı mahkememize ait olmakla birlikte kefillerin imzalarıyla yüküm altına girdikleri kefalet miktarları konusunda da rapor alınmıştır. Bilirkişi 30/03/2016 günlü raporunda taraflar arasındaki kredi ilişkisini özetlemiş, davacı banka tarafından … İnşaat A.Ş’ye kredi kullandırıldığını, bu kredinin 16/02/2011 tarihli 10.000.000.-TL limitli genel kredi sözleşmesi olduğunu, bu sözleşmede diğer davalılar … .., .. .. ve .. .. yine 10.000.000.-TL limitle müteselsil kefil sıfatıyla yer aldıkları açıklanmıştır.
Davalı şirketin sözleşme çerçevesinde aldığı çek yapraklarının bir kısmının karşılıksız çıkması ve bankanın ödediği sorumluluk miktarlarının bankaya ödenmemesi üzerine davalı borçlu ve kefillere bir ihtar keşide edilerek bankaca ödenen toplam 28.214,73.-TL’nin faiz ve ferileri ile birlikte ödenmesi, 20 adet çek yaprağı için gayri nakdi risk bedeli olan 20.900.-TL’nin de bankaya bloke edilmesi istenmiştir. Bu ihtar davalı şirkete tebliğ edilmiş, kefillerin adreslerden ayrılmaları sebebiyle tebligat yapılamamıştır. Bilirkişi raporunda asıl borçlunun 14/07/2013 tarihinde temerrüde düştüğü ve takip tarihi itibariyle 39.701,32.-TL asıl alacak, 2.421,81.-TL işlemiş akdi ve temerrüt faizi, 121,09.-TL BSMV ve 367,07.-TL ihtar masrafı olmak üzere toplam 42.611,29.-TL borçlu olduğunu belirlemiştir. Yine asıl şirketin depo etmesi gereken 20 adet çek yaprağından 11 adedi takip tarihine kadar nakdi krediye dönüşmüş olduğundan talep edilebilir miktar 6.270.-TL’dir. Ancak takipten sonra nakdi riske dönüşen çek yaprakları sebebiyle gayri nakdi alacak miktarı 4.180,-TL’ye düşmüştür.
Bilirkişi tarafından belirlenen alacak takipteki alacaktan fazladır. Bilirkişi bunun sebeplerini de açıklamış, işlemiş faiz ve verginin kapitalize edilmemesi ve sadece ödenen çek tazmin bedellerinin ana para tutarları üzerinden takip yapılması yüzünden talebin daha düşük olduğunu belirtmiştir.
Raporda kefillerin sorumluluklarının kefalet limiti içinde kaldığı belirtildikten sonra her bir kefil için ayrıca hesaplama yapılmıştır. Hesap kat tarihinde 28.468,28.-TL borç bulunduğu nazara alındığında her bir kefil kendi temerrüt tarihine göre sorumlu olacaktır. Bilirkişi her bir kefil yönünden hesaplanan kefalet borç tutarının asıl borçlu şirket için hesaplanan tutardan yüksek olduğunu, ancak kefaleten sorumluluğun asıl borcu aşamayacağını açıklamış bu çerçevede takipten sonra nakdi kredi riskine dönüşen miktarlarda nazara alınarak banka alacağının dava tarihi itibariyle 52.554,27-TL olduğunu, 41.791,32-TL’lik alacağa dava tarihinden itibaren %50,88 temerrüt faizi ile %5 BSMV uygulanabileceğini bildirmiştir.
Görüldüğü üzere bilirkişi tarafından hesaplanan borç miktarı davacı bankanın taleplerinin üzerindedir. O halde taleple bağlı kalınarak karar verilmelidir. Bankaya iade edilmeyen yahut karşılıksız çıkmalarına rağmen bankanın karşıladığı sorumluluk bedelleri ödenmeyen çekler sebebiyle davalının sorumluluğu aşikardır. Alacağın likit olduğu nazara alınarak esas alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davanın KABULÜ ile davalı … İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş. Nin Bursa 11.İcra Dairesinin 2013/… esas sayılı icra takip dosyasınayaptığı itirazın iptaline takibin devamına,
2-İtirazın alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik olduğu değerlendirilerek davalı-borçlunun asıl alacağın %20’si oranında hesap edilen 7.940,25TL icra inkar tazminatına mahkum edilmesine
3-Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 3.326,69 TL harcın davalı … İnşaat Sanayi ve Tic. AŞ’den tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 12,75 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 7.130,98 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 28/02/2020

İş bu kararın gerekçesi 01.06.2020 tarihinde yazılmıştır.

Katip ..

Hakim …