Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1409 E. 2018/66 K. 19.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

ESAS NO : 2016/1409
KARAR NO : 2018/66

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … –
Üçevler mahallesi Ahıska Caddesi N:243 Nilüfer/BURSA
VEKİLİ : Av. … – Fahri Korutürk Cad. Vakıf Han K:2 No:2 Osmangazi/ BURSA
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … – Tatlısu Mah. Arif Ay Sk. N:6 Ümraniye/ İSTANBUL
DAVA : Sigorta sözleşmesi sebebiyle alacak
DAVA TARİHİ : 07/11/2016
KARAR TARİHİ : 19/01/2018
Mahkememizde görülen davanın açık yargılamasında,
DAVACININ TALEBİ : Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkili şirketin sıfır otomobilleri fabrika çıkışından teslim alıp, kendi tırlarına yükleyerek otomobil galerilerine teslim etme işini yürütüp bu kapsamda taşımacılık faaliyeti sürdürdüğünü,24/05/2016 tarihinde Aksaraydan Ulukışla istikametine gitmekte olan ve müvekkili şirkete ait … plakalı çekici ile buna bağlı … plakalı römorkun bariyerlere çarparak devrilmek suretiyle maddi hasarlı trafik kazasına sebebiyet verdiğini, olayda 8 adet sıfır Renault Symbol marka aracın pert olduğunu belirterek araçlarda meydana gelen zararın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 50.000.-TL sinin kaza tarihi olan 24/05/2016 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALININ CEVABI : Davalı taraf ise, davacının iş bu davayı açmadan önce müvekkili şirkete başvurması üzerine hasar dosyaları açıldığını, sigortalı araç sürücüsü Hüseyin Anık’ın 24/05/2016 tarihinde saat 08:30’da kaza saatinde 0,51 promil alkollü olarak görüldüğünü, alkol üfleme çıktısına imza atmaktan imtina ettiğini, eksper raporunun teminat harıcı olarak değerlendirmesi gerektiğini, 24/05/2016 tarihli kaza tespit tutanağında da kazaya sigortalı araç sürücüsünün alkollü olmasının sebebiyet verdiğinin belirtildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE: Derdest dava ilamsız takibe itirazın iptali davası olmakla birlikte temelinde sigortalının sigortacısına yönelttiği sigorta sözleşmesinden kaynaklanan alacak iddiasına dayalıdır. Dava konusu araç genişletilmiş kasko sigortasıyla, araçtaki emtia ise yurt içi taşıyıcı mali mesuliyet sigortası abonman sözleşmesi ile kaza tarihini de kapsar şekilde davalı şirkete sigortalı bulunmaktadır. Temel olarak davalı sigortacı tarafından sigortalı aracın sürücüsünün alkollü olması sebebiyle sigorta sözleşmesine aykırı davrandığı ileri sürülmektedir. O halde talep konusu alacağın varlığının belirlenebilmesi açısından öncelikle davacı sigortalının akde aykırılığının tespiti gerekir. Bu kapsamda bir nöroloji uzmanı, bir sigorta hukukçusu ve trafik konusunda uzman bilirkişilerden oluşan bilirkişi kurulu aracılığıyla olayın salt alkolün etkisiyle gerçekleşip gerçekleşmediğinin, alkol dışında başka unsurların da olayın meydana gelmesinde rol oynayıp oynamadığının, oluşan hasarın poliçe teminatı kapsamında kalıp kalmadığının saptanması yönünde rapor aldırılmış; raporda, davacı taraf sürücüsü Hüseyin Anık’ın sevk ve idaresindeki araç ile seyrederken şerit izleme kurallarına uymadığı gibi aracanın hızını aracının teknik özelliğine göre ayarlamadığından yüzde yüz oranında kusurlu olduğu, kazanın sabah saatlerinde tek taraflı olarak meydana gelmesi ve oluş saatinde dahi alkollü olan sürücünün güvenli araç kullanma yeteneğini kaybettiği, kazanın salt alkol ve benzeri maddelerin etkisiyle meydana geldiği, alkol dışında başkaca bir unsurun olayın meydana gelmesinde rol oynamadığı, salt alkolün etkisiyle meydana gelmiş olduğu tespit edilen kaza nedeniyle oluşan zararlardan dolayı davalı … şirketinin sorumlu olmayacağına dair kanaat bildirilmiştir.
Alkollü araç kullanmanın idari ve adli yaptırım gerektirebileceği, sigorta sözleşmesine de aykırılık teşkil edeceği izahtan varestedir. Ancak sigortacının tazminat sorumluluğunun kalkması için kazanın münhasıran alkol etkisi altında meydana geldiğinin ispatı gerekir. Somut olayda davacı sigortalı araç sürücüsü Hüseyin Anık’ın 24/05/2016 tarihinde saat 11.08 sıralarında yapılan alkol ölçümünde 51.0 mg/dl (0.51 promil) alkollü olduğu tespit edilmiştir. Olay saati (08.30) ile ölçüm saati(11.08) arasındaki saat farkına rağmen ölçüm saatinde dahi sürücü alkollüdür. Her ne kadar davacı şirkete ait araç sürücüsü kaza günü Aksaray Devlet Hastanesine saat 13.54 başvurarak alkolsüz olduğuna dair rapor almış ise de, kaza saati dikkate alındığında aradan geçen süreç dikkate alındığında o saatte yapılan incelemede alkolsüz gözükmesinin normal olduğunu bilirkişi heyeti raporunda belirtmiştir. Görüldüğü gibi kazanın münhasıran alkol etkisi altında meydana geldiği açıktır. Şu kadarını da belirtmekte yarar vardır ki, davacı tarafın sigorta sözleşmesine aykırı davrandığı şüpheye yer vermeyecek kadar ortadadır. Bu tür olaylarda alkollü kişinin davranışı ve bu davranışın kazayı meydana getiren temel etken olup olmadığı ve yine bu davranışın alkol etkisinden kaynaklanıp kaynaklanmadığı esas alınmalıdır. Kazaya etki eden fer’i ve tali nitelikte (tek başına kazaya sebebiyet vermeyecek biçimde) kusur ve etkenlerin alkollü sürücüler lehine kurtuluş karinesi haline getirilmesi hukuka uygun değildir. Tüm bu gerekçelerle davanın reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
Davanın reddine,
Alınması gereken 35,90-TL harcın peşin harçtan mahsubu ile fazla alınan 817,98.-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Davalı vekili lehine takdir edilen 5.850.-TL ücret-i vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafça yapılan muhakeme masrafının kendi üzerinde bırakılmasına,
Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine dair kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup anlatıldı. 19/01/2018

İş bu kararın gerekçesi 06/02/2018 tarihinde yazılmıştır.

Katip …

Hakim …