Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1375 E. 2018/662 K. 09.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
BAŞKANLIĞI TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
ESAS NO : 2016/1375
KARAR NO : 2018/662

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVALI-KARŞI
DAVACI : …

VEKİLİ : Av. …
Hacı İlyas Mah.Gürbüzler Bilgin İş Hanı 2. Tezcan Sk. No:3 Kat:4 D:9 Osmangazi/ BURSA
DAVACI-KARŞI
DAVALI : … PROJE VE UYGULAMA SAN. TİC A.Ş.
VEKİLİ : Av. … – Sakızağacı Cad. Öğüt Sok. No: 12 K.2 Beyoğlu/ İSTANBUL
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 25/10/2016
KARAR TARİHİ : 09/05/2018
Mahkememizde görülen davanın açık yargılamasında,
DAVACININ TALEBİ : Davacı taraf dava dilekçesinde özet olarak taraflar arasında imzalanan 14/07/2015 günlü sözleşme çerçevesinde davalıya ait AVM’nin üzeri açılabilir bir sistemle kapatılması işinin davacı şirketçe taahhüt edildiğini, sözleşme bedelinin 1.028.000USD + KDV olduğunu, sözleşmenin 8. Maddesine göre bu bedelin 200.000-USD’sinin imza tarihinde nakit ödeneceğini, kalan ödemelerin de hak ediş usulüne göre, teslim edilen iş miktarı itibariyle yapılarak işin teslimi tarihinden itibaren 1 hafta içerisinde nakit olarak ödeneceğini, işin ilerleyişine göre sonuncusu 01/04/2016 tarihli 5 adet hak ediş düzenlendiğini, bunların BA-BS formlarının mutabakatla düzenlendiğini, faturaları kesilerek tebliğ edildiğini, hak edişi yapılmış iş tutarının 985.513,54 USD olduğunu, buna karşılık yapılan toplam ödemenin 704.032,25-USD ‘ye ulaştığını, bakiye 281.481,29-USD alacaklı olduklarını, davalı tarafın teslim aldığı sistemi tekniğine uygun gerekli bağlantıları yapmadan geçici bağlantılarla kullanmaya çalıştığını bu sebeple doğan arızaların davacı tarafça karşılıksız giderildiğini, sistemin tekniğine uygun bağlantısı yapılmadan kullanılmaması konusunda uyarılarda bulunulduğunu ancak davalı tarafın alacakları ödemediğini, işin %95’inin tamamlandığını, bakiye alacağın ödenmesi koşuluyla eksik işleri tamamlayacaklarını davalıya ihtarla bildirdiklerini, buna karşılık davalı firmanın işin eksik yapıldığını bildiren bir ihtar göndererek borcu ödemeyi geciktirmesine zemin hazırlamaya çalıştığını, davacı tarafın istediği bedeller içerisinde eksik kısımlara ilişkin ücret bulunmadığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmaya kaydıyla 281.481,29-USD alacağın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmektedir.
DAVALININ CEVABI : Davalı taraf cevap dilekçesinde davanın reddi gerektiğini savunmuş, davalıya ait alışveriş merkezinde kullanılmak üzere hareketli ve sabit cam çatı, satış ve montajı konusunda davacı tarafla anlaşma sağlandığını, en son 18/08/2016 tarihinde taraf temsilcilerinini bir araya gelerek sözleşme gereği yapılması gerekip eksik bırakılan işler konusunda saha keşif tutanağı düzenlediklerini, buna göre davacı tarafın otomasyon sistemini devreye alması gerektiğini, elektrik enerjisi olmadığı zamanlarda manuel açıp kapatmaya yarayacak aparatların montajı, silikon malzemelerinin garanti belgeleri, körük ve mafsallardan değişecek kısımlar gibi eksik kalan ve keşif tutanağında belirlenen hususların bugüne kadar tamamlanmadığını, eksiklikler yönünden sızdırmazlık sorunlar yaşandığını, otomatik açma kapama yapılamadığını, su toplama kanallarındaki akış bozuklukları sebebiyle içeriye su bastığını, yeterli güçte tahrik ve aktarma elemanı yapılmadığı gibi yağmur ve yangın sensörleri takılmadığı, eksik ve ayıplı ifa sebebiyle Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/2875 Diş sayılı dosyasıyla tespit yaptırıldığını, bu tespitte eksikliklerin belirlendiğini, ayrıca zaman içinde hasarların arttığını, bu sebeple davalı tarafın zarara uğradığını, hak edişlerin sadece birinde imzaları bulunduğunu, faturaların kendisine tebliğ edilmediğini, fatura toplamlarının 982.168,88-TL’ye ulaştığını, davacı tarafın beyan ettiği ödemelerden daha fazla ödeme yaptıklarını buna göre dahi 278.136,63-USD borç kaldığı nazara alındığında davacı tarafın çelişkili beyanlarda bulunduğunu, eksikliklerin giderilmemesi sebebiyle ödeme yapmadıklarını, bilakis kendi zararları bulunduğunu ileri sürmüş, aynı dilekçe ile karşı dava açarak ayıplı ve eksik ifa sebebiyle yeniden yapım ve tamir maaliyetlerinin USD kur farkı zararlarının ve gelir kaybının bulunduğunu, eksik imalat yüzünden bazı iş yerlerinin kiraya verilemediğini bundan dolayı kira kaybı yaşandığını, ayıplı ifa sebebiyle ortaya çıkan zararların üçüncü kişilere yaptırıldığını, bu zararlar dolayısıyla alacak miktarlarının tespit edilmesinin ve şimdilik 10.000-TL alacağın zarar tarihinden itibaren ticari faiziyle karşı davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davacı-karşı davalı taraf, karşı davaya cevabında karşılıklı edimler içeren iki taraflı akitlerde edimini ifa etmeyen tarafın karşı taraftan ifa talebinde bulunamayacağını, hak ediş usulüne göre ödenmesi gereken borçların bugüne kadar ödenmediğini, kaldı ki edimlerin %95 oranında tamamlandığını, davacı şirketin sorumluluğunda bulunan başka imalatlar sebebiyle bazı kısımların eksik kaldığını, ancak bunda kendilerine kusur yüklenemeyeceğini, karşı davacı tarafın soyut ve maddi gerçekten uzak taleplerde bulunduğunu, kira kaybı iddialarını kabul etmediklerini, 24 Eylül 2016 tarihinde basına verdikleri demeçte günde 10.000 ziyaretçi ağırladıklarını söyleyen karşı davacı tarafın mesneksiz taleplerde bulunduğunu ileri sürmüştür.
DELİLLER ve GEREKÇE: Derdest dava eser sözleşmesi sebebiyle alacak davasıdır. Taraflar arasında bir sözleşme imzalandığı ve sözleşme kapsamında davalı şirket tarafından inşa edilen bir alışveriş merkezi projesinin açılır kapanır cam tavanla kapatılması işinin davacı tarafça üstlenildiği konusunda uyuşmazlık yoktur. Keza davacı müteahhit tarafın işin belli bir kısmını tamamladığı, tamamladığı bölümler için kısmen ödeme aldığı konusunda da uyuşmazlık yoktur. Davacı müteahhidin işi tamamlamadığı sabit olduğuna göre tamamlanan kısımlardan dolayı alacak talep edip edemeyeceği ve alacak miktarı uyuşmazlığın temelini oluşturmaktadır.
Davalı – karşı davacı tarafın savunmasının temelinde işin tamamlanmaması dolayısıyla bakiye borcun ödenmemesi hali vardır. İşin eksiksiz biçimde teslimi ve açılır cam tavan sisteminin çalışır vazıyette tamamlanmamış olması iş sahibince ödemezlik defi olarak ileri sürülmekte yapılan işten eksik kalan kısımlar ve bazı ayıplı imalatlar sebebiyle yapılan işten fazla ödeme yaptığını ileri sürmektedir. O halde yapılacak iş davacı müteahhidin bedelini istediği edimleri hakkıyla ifa edip etmediği, işin kalan kısımları yönünden ifa yükümlülüğü bulunup bulunmadığını belirlemekten ibarettir.
Uyuşmazlığın çözümü için mahallinde keşif yapılarak varsa eksik işlerin yerinde görülmesi, tamamlanan kısımlar yönünden ayıplı imalatların denetlenmesi ve toplam işe göre davacının hak ettiği ücretin belirlenmesi gerekir. Bu amaçla resen refakata alınan bilirkişiler yardımıyla mahallinde keşif icra edilmiştir. Keşif sırasında tarafların gösterdikleri ve ayıplı olduklarını ileri sürdükleri kısımlar yerinde görülmüştür. Uyuşmazlık mahkeme önüne taşınmadan önce taraf çalışanlarının bir araya geldiği, kendilerince iş mahallerini gezerek eksik kalan kısımlar konusunda bir rapor tanzim ettikleri de anlaşılmaktadır. Saha keşif tutanağı biçiminde tutulan bu evrakın bir örneği dosya arasında mevcuttur. Keşif gününde açılır tavanın otomatik – motorlu biçimde çalışır vaziyette olmadığı, ancak manuel kumanda edilmek suretiyle tavanın açılıp kapanabildiği gözlemlenmiştir. Bu haliyle müteahhit taraf işi tam ve eksiksiz biçimde teslim etmiş değildir. Ancak taraflar arasındaki teamüle göre iş belli aşamalarda tamamlandıkça hakediş ödemesi yapılmaktadır. O halde müteahhidin kalan işleri tamamlayabilmesi için iş sahibinin tamamlanan kısma ilişkin ödemelerini yapmakta temerrüde düşmemesi gerekir. Bu itibarla davalı – karşı davacı tarafın eksik ifa sebebiyle ödemezlik def’i ileri sürmesi kabule şayan görülmemiştir. Şimdiye kadar taraflar arasında süre gelen teamüle göre aşama aşama tamamlanan kısımların bedelleri ödenmelidir. Bu arada tamamlanan kısımlarda ayıplı imalat var ise bu da müteahhidin hakedişinden tenzil edilmelidir.
Mahallinde yapılan keşif sonrasında bilirkişi heyetince düzenlenen 18/09/2017 tarihli raporda muhtelif tarihlerde yapılan hakedişler ve kesilen faturaların bir biriyle uyumlu olduğu, hakedişlere esas olan faturalarda yazılı olan işlerin yapıldığı, ancak toplamı 2.250-USD tutarında ayıplı ve eksik iş bulunduğu, bunun toplam alacaktan düşülmesi gerektiği, davacı tarafın otomasyon sisteminin devreye alınması için gerekli imalat ve masraf kalemlerini hak edişlerinde göstermediği, yani yapılmamış işin parasının istenmediği, ayıplı iş tutarının düşümünden sonra davacının yaptığı bütün imalatın toplam tutarının 979.918,88-USD olduğu, davalı tarafça yapılan ödeme tutarının da 704.032,25 USD’ye ulaştığı bu sebeple davacının 275.886,63 USD alacaklı olduğu açıklanmıştır.
Davalı – karşı davacı tarafın ödediği 704.032,25 USD konusunda herhangi bir uyuşmazlık yoktur. Keza işin toplam bedeli konusunda tarafların müştereken imzaladıkları sözleşme yeterlidir. Bu sebeple yapılan ödemeler ve işin toplam ederi konusunda ayrıca delil araştırmasına gerek görülmemiştir. Müteahhidin yaptığı toplam iş miktarı sözleşmede belirtilen iş toplamıyla mukayese edilerek bakiye alacak hesaplanmalıdır. Müteahhit taraf henüz otomasyon sistemini devreye almamışsa da istediği bedeller içerisinde buna ilişkin bir ücret yoktur. Müteahhit taraftan kalan eksik işleri tamamlamasını istemek için şimdiye kadar yapılan işlere ilişkin hakedişlerin ödenmesi gerekir.
Davalı – karşı taraf rapora itirazında taraflar arasındaki sözleşmenin sonradan revize edildiğini, bir kısım işlerin yapılmasından vazgeçildiğini, işin toplam tutarının 846.092,90 USD olduğunu ileri sürmüş, bunun üzerine bilirkişilerden ek rapor alınmıştır. Bilirkişiler 25/12/2017 tarihli ek raporlarında sözleşmede yer aldığı halde fiilen yapılmayan S3 ve H1’deki imalatların önceki raporda nazara alındığını ve bu belirleme çerçevesinde işin toplamının 1.022.783,40 TL olarak kabul edildiğini açıklamışlardır.
Davalı iş sahibi otomasyon sisteminin çalışmamasını temel gerekçe göstererek ve bunun dışında kalan bazı ayıpları da zikrederek eksik ve ayıplı ifa sebebiyle 10.000 TL’lik belirsiz alacak iddiası ileri sürmüştür. Ancak karşı davacı iş sahibinin yapılan işler sebebiyle ödenmemiş bakiye borçları bulunduğunu yukarıda izah edilen sebepler çerçevesinde açıklanmıştır. İşlerin tamamlanan kısmı itibariyle borçlu bulunan iş sahibinin en fazla ayıplı imalat bedeli kadar ödemezlik def’i ileri sürmesi kabul edilebilir ki bilirkişiler tarafından belirlenen 2.250 USD tutarındaki bu bedel zaten davalının borcundan tenzil edilmiştir. Yapılan işlere göre halen borçlu durumda bulunan iş sahibinin alacak iddiası dinlenemez. Öte yandan otomasyon sistemi devreye alınmadığından ve zaten bedeli de fatura edilmediğinden karşı davacı iş sahibinin bunu gerekçe göstererek alacak iddia etmesi kabul edilemez.
Davalı – karşı davacı iş sahibi sistemde otomasyon devreye alınması halinde dahi sürekli sorunlar yaşanacağı iddiasındadır. Özellikle manuel açma kapama işlemleri sırasında bir kısım parçalarda kırılma ve kopmalar yaşandığı ileri sürülmüştür. Keza bazı millerde aşırı vibrasyon sebebiyle deformasyonların varlığı gözlenmiştir. Ancak millerde yaşanan kırılmaların bilinçli bir biçimde ön görüldüğü savunması makul ve yerindedir. Bir elektrikli motor vasıtasıyla cebri biçimde hareket ettirilen sistemde yaşanacak bazı anlık hataların daha büyük hasara neden olmaması için mil bağlantı elemanlarında kırılmayla atlatılması düşünülmüştür. Çatı kısmında yer alan hareketli kayar kısımların birikmesi muhtemel çer çöp ve atıklar sebebiyle sıkışması halinde sistem çalışmaya zorlandığında sadece bir kaç vidadan ibaret bağlantı kısmı kırılacak, sistem aşırı zorlanmadan korunacak ve daha büyük hasarın önüne geçilecektir. Bu izahata rağmen sistemin tamamen devreye alındığı durumda çıkabilecek arızaları şimdiden ön görmek ve bunun için ayıplı imalat nedeni düşmek mümkün değildir. Bunu görmek için iş sahibi kalan ücretlerini ödeyerek işin yapılmasını ve eksiksiz tamamlanmasını istemeli, tamamlandıktan sonra da bir kabul süreci içinde sistem yeterli biçimde test edilmelidir. Bu açıklama çerçevesinde iş sahibinin açtığı karşı davanın reddine karar verilmesi kanaatine ulaşılmıştır.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A.
Asıl dava yönünden davanın kısmen kabulü ile; 275.886,63 USD’nin 3095 Sayılı Kanunun 4/a maddesine göre işleyecek faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Alınması gereken 57.894,35-TL harca peşin yatırılan 14.769,02-TL harcın mahsubu ile bakiye 43.096,12 -TL harcın davalıdan tahsiline,
Davacı vekili lehine takdir edilen 47.851-TL ücret-i vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafça karşılanan ve peşin harç dahil edilerek hesaplanan 16.738,02-TL muhakeme masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,

B.
Karşı dava yönünden davanın reddine,
Alınması gereken 35,90-TL maktu red harcının mahsubu ile fazla alınan 135,10-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalı karşı davacıya iadesine,
Karşı davalı vekili lehine takdir edilen 2.180-TL ücret-i vekaletin karşı davacıdan alınarak karşı davalıya verilmesine,
Karşı davacı tarafça yapılan muhakeme masrafının kendi üzerinde bırakılmasına,
Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine dair kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup anlatıldı. 09/05/2018

İş bu kararın gerekçesi 09/05/2018 tarihinde yazılmıştır.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …