Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
ESAS NO : 2016/1349
KARAR NO : 2018/748
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … – TC Kimlik no-…
VEKİLİ :Av. … – …
DAVALI : … -TC Kimlik no- …
…
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 24/10/2016
KARAR TARİHİ : 25/05/2018
Mahkememizde görülen davanın açık yargılamasında,
DAVACININ TALEBİ : Davacı vekili dava dilekçesinde, davacı ile davalı arasında … Gıda İçecek Dağıtım İç ve Dış Ticaret Ltd.Şti ile …’nin geçmişte %50, %50 hisse payına sahip ortaklar olduğunu, davacının Maliye Bakanlığı tarafından kendisine vergi borçlarının ödenmesine dair tebligat yapılması ile her iki şirkete ait vergi borçlarını ödediğini, davalı …’nin davacının ödemiş olduğu vergi borçlarından dolayı hissesi oranında sorumlu olduğunun açık olduğunu belirterek … için 21.474,19.-TL’nin ödeme tarihinden …
Gıda İçecek Dağıtım İç ve Dış Ticaret Ltd.Şti için 6.836,04.-TL’nin ödeme tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALININ CEVABI : Davalı taraf ise, davaya cevap vermemiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE: Dava, limited şirketin kamu borçlarını ödediğini iddia eden ortağın diğer ortaktan rücuen tahsili istemine ilişkindir. Davacı vekili müvekkilinin Maliye Bakanlığı tarafından kendisine vergi borçlarının ödenmesine dair tebligat yapılması ile her iki şirkete ait vergi borçlarını ödediğini iddia ederek dilekçe ekinde ödeme dekontlarını ve diğer belgeleri ibraz etmiştir.
Tüzel kişi mükelleflerin kamu alacaklarından kaynaklanan yükümlülüklerinin yerine getirilmesinden kanuni temsilcileri sorumlu tutulmuştur. Ancak, vergi borcunun temsilciden istenebilmesi için öncelikle temsil edilen tüzel kişiden talep edilmesi ve bu tüzel kişinin ödeme kabiliyetinin olmadığını gösteren “aciz vesikasının” düzenlenmiş olması gerekmektedir. (6183 SK.m.75).
Limited şirketlerde kanuni temsilciler şirket müdürleri ise de getirilen bir düzenleme ile kanuni temsilciye ilaveten ortaklar da kamu borcundan sorumlu tutulmuştur. Buna göre limited şirketin malvarlığından tahsil edilemeyen kamu alacakları ortaklardan, ortaklık payı oranında istenebilecektir (6183 SK. m.35).
Temsilcinin ödediği vergi için asıl mükellefe rücu etme hakkı bulunmaktadır (213 sayılı VUK. M.10). Dolayısıyla yukarıda belirtildiği üzere tüzel kişi temsilcileri, ödedikleri kamu alacağının “tamamını” öncelikle asıl mükelleften rücuen talep edebilirler.
Kanuni temsilcilerin asıl mükellef dışındaki diğer sorumlulardan talepte bulunabilmesi için öncelikle bu kamu alacağının asıl yükümlüden tahsilinin mümkün olmaması gereklidir. Zira asıl yükümlüsünden tahsili mümkün olduğu halde bu alacağı kamu idaresine ödeyen kanuni temsilcilerin, asıl yükümlü dışındaki diğer sorumlulardan rücuen talepte bulunmaları mümkün değildir.
Ödenen kamu alacağının asıl yükümlüden tahsil imkanı bulunmadığı anlaşıldıktan sonra, diğer yükümlülerden rücu oranının ne olacağı konusunda ise bir ayrıma gidilmelidir. Buna göre limited ve kolektif şirketlerde temsilcilerin kamu alacaklarından sorumluluğu ortaklık sıfatına bağlı olduğundan, bu kişilerden ancak ortaklık payları oranında rücuen talepte bulunulabileceği kabul edilmelidir. Diğer bir deyişle limited ve kolektif şirketlerde kamu alacağından her ortak kendi payı oranında sorumlu olup payı haricinde ödediği kısım için diğer ortaklara rücu edebilir.
Bu nedenle, mahkememizce, davacının ödediğini iddia ettiği vergi ve SGK borçlarının ödendiği tarihte şirketin ödeme gücünün bulunup bulunmadığı husunda gerekli incelemenin yapılması için şirketlerin defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, ancak davacı vekili müvekkilinin söz konusu şirketlerdeki hissesini devrettiğinden ve şirketlerde artık hissesi bulunmadığından şirketlerin ticari defter ve kayıtlarını sunamayacaklarını belirtmiştir. Böyle bir fiili imkansızlık sebebiyle şirketlerden …’ne ihtarat çıkartılarak kamu borcu ödemesine ilişkin ödeme tarihi itibariyle şirketin üzerinde tasarruf edebileceği mal varlığının bulunup bulunmadığı sorularak ihtarata cevap verilmediği takdirde şirket mal varlığının belirtilen tarihte mal varlığının bulunmadığının kabul edileceği dercedilmiştir. Diğer şirket … Gıda İçecek Dağıtım İç ve Dış Ticaret Ltd.Şti ise terkin edilmiş olduğu anlaşıldığından bu şirket yönünden malvarlığı incelemesine gerek görülmemiştir. Şirketlerin anılan tarihlerde ödeme gücünün olmadığı kabul edilerek ve ödeme makbuz ve belgelerini davacının ibraz ettiği de gözetilerek davanın kabulüne dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
Davanın kabulü ile davacı tarafından … için yaptığı ödeme olan 21.474,19.-TL ile … Gıda İçecek Dağıtım İç ve Dış Ticaret Ltd.Şti için yaptığı ödeme olan 6.836,04.-TL’nin ödeme tarihi olan 29/01/2015 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gereken 1.933,87.-TL harca peşin yatırılan 483,47 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.450,40-TL harcın davalıdan tahsiline,
Davacı vekili lehine takdir edilen 3.397,22-TL ücret-i vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafça karşılanan ve peşin harç dahil edilerek hesaplanan 654,77-TL muhakeme masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine dair gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup anlatıldı. 25/05/2018
İş bu kararın gerekçesi 25/05/2018 tarihinde yazılmıştır.
Katip …
Hakim …