Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1257 E. 2018/381 K. 23.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
ESAS NO : 2016/1257 Esas
KARAR NO : 2018/381

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … – Demirtaşpaşa Mh. Gazcılar Cad. 2.Kocayunus Sk. Sürmen Mercanlı Apt. No:19 K:1/3 Osmangazi/ BURSA
DAVALI : …..TEMİZLİK MADDELERİ SÜT ÜRÜNLERİ GIDA TEKSTİL ZÜCCACİYE KOZMETİK HEDİYELİK EŞYA BİLGİSAYAR MEDİKAL SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ – …

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/10/2016
KARAR TARİHİ : 23/03/2018
Mahkememizde görülen davanın açık yargılamasında,
DAVACININ TALEBİ : Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı ile aralarındaki ticari ilişki nedeni ile düzenlenen faturalardan dolayı 4.099,25 TL alacaklı olduğunu, takip konusu irsaliyeli faturaların davalı tarafça imza ve kaşe atılmak suretiyle teslim alındığını, davalının borcunu ödememesi nedeniyle müvekkili tarafından davalı aleyhine Bursa 20.İcra Müdürlüğünün 2016/… Esas sayılı icra takip dosyasında ilamsız icra takibi başlattıklarını, davalının itirazı nedeniyle takibin durduğunu, bu nedenle itirazın iptali ile %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmektedir.
DAVALININ CEVABI : Davalı, davaya cevap vermemiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE: Derdest dava ilamsız takibe itirazın iptali davasıdır. Kural olarak ispat külfeti alacaklı olduğunu iddia eden davacı taraf üzerindedir. O halde davacının fatura içeriğindeki mal ve hizmeti davalıya teslim ettiğini ispatlaması gerekir. Faturanın tek başına mal teslimini ispata yeterli olmadığı, fatura veya irsaliye üzerinde malın teslim alındığına dair alıcı taraftan sadır olmuş bir imza bulunması gerektiği ortadadır.
Taraf defterlerinin bilirkişi marifeti ile incelenmesi yönünden inceleme günü verilmiş ve hazır olmayan davalı tarafa ihtarlı davetiye çıkarılmış, ancak inceleme gününde sadece davacı taraf ticari defterlerini ibraz etmiş ve bilirkişi raporu alınmıştır. 03/07/2017 tarihli bilirkişi raporunda; davacı şirketin 2015 yılında 2 adet karşılığı 3.330,00 TL ve 2016 yılında 4 adet karşılığı 2.540,00TL olmak üzere toplam 5.870,00 TL tutarında fatura düzenlediği, faturaların 2.540,00 TL tutar kadar kısmında teslim alan kısmında davalı şirket kaşe ve imzasının yer aldığı, 3.330,00 TL kadar kısmında ise imzanın yer aldığı, davacı şirketin işletme defteri usulüne göre işlemlerini kayıt alması nedeniyle düzenlenmiş olduğu faturaları gelir olarak kayıt altına aldığı, davalı adına cari hesap çalıştırmadığı, davacı şirketin takibe konu 5.870,00 TL tutarında fatura düzenlemiş olmasına rağmen icra takibini 4.099,25 TL üzerinden başlattığı açıklanmıştır.
Davacı taraf iddiasını ispat zımnında davalının teslim imzalarını içeren irsaliyeli fatura örnekleri sunmuştur. Davacı tarafın sunduğu irsaliyeli fatura örnekleri davalıya tebliğ edilerek teslim imzalarının kendisine ait olup olmadığı konusunda beyana davet edilmiş ve bu hususta 2 hafta kesin süre verilmiştir. Davalıya kesin süre içinde beyanda bulunmaması üzerine imzaların kendisinden sadır olmuş sayılacağı konusunda uyarı da yapılmıştır. Bu ihtara karşı davalı tarafça verilen cevapta, davacı tarafa icra takibinden sonra ödemeler yapıldığı ve takibe konu borcun tamamen kapatıldığı belirtilmiş bir kısım tahsilat makbuzları sunulmuştur. Tahsilat makbuzlarının tahsil eden … ismiyle imzalandığı görülmüştür. Davacı vekili …..’nun müvekkili davacının çalışanı olduğunu kabul ederek davalı tarafın dava dosyası derdest iken 2.500,00 TL ödeme yaptığını ifade etmiştir. Davacı vekilinin …..’nun davacı çalışanı olduğunu kabulü nazara alınarak davacı defterleri de esas alınarak düzenlenen 5.870,00 TL fatura bedelinden davalı tarafından takip öncesi yapılan tüm tahsilatları düşmek gerekmiştir. Takip tarihinden sonra yapıldığı anlaşılan 15/12/2016 tarihli, 2.550,00 TL ‘lik ödemenin ise icra dairesince infazda nazara alınmasına karar vermek gerekmiştir. Davalı tarafından sunulan cari hesap ekstresinde ödeme olarak gösterilen 05/02/2016 tarihli 1.115,00 TL’lik kısım yönünden ise davalı tarafça hiçbir ödeme belgesi ibraz edilmediğinden ispatlanamayan bu kısım hesaplamada dikkate alınmamış, tahsilat olarak düşülmemiştir.
Alacağın likit olması ve yargılamayı gerektirmediği, davalı tarafın gerek takip öncesi gerek takip sonrası ödemelerinin de bulunması gözetilerek yapılan itirazın alacağın tahsilini geciktirmeyi amaçladığı kanaatiyle itirazın kısmen iptaline karar verilerek davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
Davanın kısmen kabulü ile; Bursa 20.İcra Dairesinin 2016/… esas sayılı takip dosyasına davalı-borçlu tarafından yapılan itirazın kısmen iptaline, takibin 3.683,50 TL asıl alacak üzerinden devamına,
Takip tarihinden sonra yapıldığı anlaşılan 15/12/2016 tarihli, 2.550,00 TL ‘lik ödemenin icra dairesince infazda nazara alınmasına,
İtirazın alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik olduğu değerlendirilerek davalı-borçlunun asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine,
Alınması gereken 251,62 TL harçtan peşin alınan 72,67 TL harcın mahsubu ile bakiyesi 178,95 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafça yapılan ve peşin harçta dahil edilerek hesaplanan 624,97 TL muhakeme masrafından kabul red oranı dikkate alınarak 540,59 TL sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri gereğince daha az olamayacağından 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine dair gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda açıkça okundu, anlatıldı.23/03/2018
İş bu kararın gerekçesi 23/03/2018 tarihinde yazılmıştır.

Katip …
¸

Hakim …
¸