Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1111 E. 2018/392 K. 27.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
B U R S A
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2016/1111
KARAR NO : 2018/392

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … ELEKTRİK ELEKTRONİK OTO SAN. VE TİC.
LTD. ŞTİ. ( Çekirge V.D : ……)
VEKİLİ : Av. …
Tavşanlı Mah. Sevgi Yolu No:17 Kat:1 D:2 Karacabey/Bursa
DAVALI : …. METAL KALIP SAN. TİC. LTD. ŞTİ.
VEKİLİ : Av. …
Ankara Yolu Evke Trade Tower Gülbahçe Mah. Dr. Sadık
Ahmet Cad. No:17-19 K:5 D:32 Osmangazi/Bursa
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/08/2016
KARAR TARİHİ : 27/03/2018
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 27/04/2018
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili beyanlarında özetle ; Davacı şirketin Bursa Nilüfer Alaaattinbey Mah. 636 Sok Otomasyon Plaza No 22 adresinde elektrik, elektronik ve otomasyon üzerine faaliyet gösterdiğini, her iki şirket arasında Su Jeti Panosu üretimi hususunda 05/12/2013 tarihli bir gizlilik sözleşmesi imzalandığını ve akabinde yine her iki şirket arasında Fiyat Teklifi Mutabakatı adı altında sözleşme imzalandığını, sözkonusu sözleşme gereği davalının istediği bütün işleri gizlilik sözleşmesi şartları dahilinde yapmasına rağmen davalı hiçbir zaman borcunu gününde ödemediğini, sözleşmeler gereği ödenmeyen günler için aylık %10 oranında vade farkı şartı getirildiğini, davalı yaptığı son işinden kalan bakiye 22.244,04 TL’lik alacağın yanında 39.239,73 TL ‘si vade farkı alacağı olarak toplam 61.483,77 TL ‘si için 30/05/2016 tarih ve 379276 fatura ile toplam 61.483,77 TL alacağının olduğunu, davalı şirkete borcunu ödemesi için ihtar çekildiğini, ihtarın sonuçsuz kalması neticesinde Bursa 11. İcra Müdürlüğünün 2016/… sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, borçlunun asıl alacağa, faize ve tüm ferilerine itiraz ettiğini ve icra takibinin durduğunu, itirazın iptali ile %20 icra inkar tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davalı vekili beyanlarında özetle ; davalı ile davacı arasındaki son ticari ilişki 2016 yılı Nisan ve Mayıs aylarında imal edilen bir su jeti panosu yapımı için anlaştıklarını, taraflar arasında bu ticari ilişkiye istinaden yapılmış bir sözleşmenin sözkonusu olmadığını, davacının tarafın dilekçesinde bahsettiği fiyat teklifi mutabakatı üç yıl önceye ilişkin bir iş olduğu ve açılan davayla ilgisinin olmadığını, bahsi geçen su jeti panosu yapım işlemi ile ilgili davalı işçilik dahil 1.230,00 USD+ KDV borcu olduğunu kabul ettiği, bu borcu ödemeye hazır olduklarını ancak bunun dışında istenilen bakiye asıl alacak ve vade farkı talebinin hukuki bir temelinin olmadığını, taraflar arasında vadeli ödenmesi kararlaştırılmış bir hesabın olmadığını, belirlenmiş miktar ve vade tarihlerini içeren bir sözleşmenin olmadığını, bu vadelerde ödeme yapılmaması halinde ödenmesine karar verilen bir vade farkı anlaşmasının olmadığını, yapılan icra takibine itiraz edildiğini, kabul edilen miktar dışında davacıya bir borcu olmadığını, fazlaya ilişkin takibin haksız ve kötüniyetli olduğunu, haksız başlatılan icra takibinin iptaline, %20kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava Bursa 11. İcra Müdürlüğünün 2016/… sayılı takip dosyasında davalının ödeme emrine itirazının iptali davasıdır. Takip konusu alacağın taraflar arasında sujeti panosu yapımından kaynaklandığı anlaşılmaktadır.
Davacı taraf dosyaya 09/12/2013 tarihli fiyat teklifi başlıklı bir belge ile taraflar arasında imzalanan gizlik sözleşmesini sunmuştur. Davacı taraf davalıya yapıp teslim ettiği sujeti panosunun bedelinin kendisine ödenmediğini ileri sürmektedir. Yine ödenmeyen günler için de aylık %10 vade farkının kararlaştırıldığını iddia etmişlerdir.
Gizlilik sözleşmesinin tarihinin 05/12/2013 tarihi olduğu fiyat teklifinin ise 09/12/2013 tarihi olduğu anlaşılmaktadır.
Takibe konu fatura ise 30/05/2016 tarihli 61.483,77 TL bedelli faturadır. Bu faturanın 22.244,04 TL’sinin davalıya yapılan son işinden kalan bakiye alacak olduğu, 39.239,73 TL’sinin ise vade farkı alacağı olduğu ileri sürülmüştür.
Davalı cevap dilekçesinde taraflar arasındaki son ticari ilişkinin 2016 yılı Nisan-Mayıs aylarında imal edilen sujeti panosu yapımına ilişkin olduğunu belirtmiştir.
Bu yapım işlemi ile ilgili olarak davalıya işçilik dahil 1.230 USD+KDV borcu olduğunu kabul etmiştir. Bakiye asıl alacak ve vade farkı yönünden ise borçlu olmadıklarının ve davayı kabul etmediklerini belirtmişlerdir.
Burada sujeti panosu yaptığını ve teslim ettiğini ispat yükümlülüğü davacı tarafın üzerindedir. Davacı tarafça 2013 yılına ait fiyat teklifine dair belge ile yine 2013 yılına ait gizlilik sözleşmesi sunulmuştur. 2013 yılındaki fiyat teklifini içeren metne dair o iş için bir sözleşme mevcut değildir/sunulmamıştır. Dosyaya sadece 2013 yılındaki yapıma dair fiyat teklifi sunulmuştur. %10’luk vade farkı uygulaması da bu fiyat teklifinde belirtilmektedir.
Takibe konu faturaya dayanak 2016 yılı Mayıs ayında yapılan sujeti panosuna ilişkin olarak herhangi bir yazılı delil ve sözleşme sunulmamıştır. Taraflar arasında vade farkının uygulanması gerektiğine dair bir sözleşme maddesi bu nedenle de yoktur. Vade farkına ilişkin tek kayıt, fiyat teklif metninde yer almaktadır. Ancak bu fiyat teklifinden sonra tarafların o tarihteki sujeti yapımına ilişkin olarak dahi aralarında vade farkının da uygulanacağına dair iradelerini ortaya koyan bir yazılı sözleşme bulunmamaktadır.
Mahkememizce bu yönüyle 30/05/2016 tarihli yapımı kararlaştırılan sujeti panosuna ilişkin olarak vade farkı uygulanmayacağı kanaatine varılmıştır.
Belirtildiği üzere taraflar arasında 30/05/2016 tarihli faturaya dayalı sujeti panosu yapımına ilişkin sözleşme bulunmadığı gibi teslim edilen sujetinin keşfen değerini belirlemeye yarayacak herhangi bir bilgi ve belge de sunulmuş değildir.
Davalı taraf 2016 yılındaki sujeti yapımına ilişkin olarak teslim edilen bir pano olmadığını, kendilerine sujeti panosuna ait parçaların teslim edildiğini, buna karşılık bedelinin de, kabul ettikleri 1.230 USD+KDV tutar kadar olduğunu belirtmişlerdir.
Davacı tarafa teslim ettiğini iddia ettiği sujeti panosuna ilişkin olarak teslime dair ve bu panonun bilirkişi incelemesine esas olabilecek özelliklerini gösterir bilgi ve belgeler ibraz edilmesi istenmiş bu konuda davacı tarafa yargılamanın sürüncemede kalmaması bakımından kesin süre verilmiş ve kesin sürenin sonuçları da hatırlatılmıştır.
Davacı tarafça dava dilekçesinin ekinde bulunan belgelerle aynı nitelikteki belgeler ara karar kapsamında sunulmuştur. Ancak yukarıda belirtildiği üzere bu belgeler davacının iddialarını ispatlaya yeterli olmadığı gibi teslime dair bir belgede sunulmamış bu konuda bilirkişi incelemesi de yaptırılamamıştır.
Yargılamanın son celsesinde davacı şirket yetkilisi; davalıya daha önce 15 adet sujeti panosu yaptığını ve bunların davalıya teslim edilerek teslim belgelerinin de alındığını ancak dava konusu edilen sujeti panosunun ise arızalı olarak bildirildiğini, panonun başkası tarafından yapıldığını ve arızalı olduğunu gördüklerini, davalının fuara çıkacağını belirtmesi üzerine bir hafta içerisinde tamirini istediklerini bu süre içerisinde tamiri mümkün olmayacağı için yeni parçalar takmak suretiyle sujeti panosu yaptıklarını ve davalıya teslim ettiklerini, fuar dönemi olduğu içinde teslime ilişkin imzalı belge alamadıklarını beyan etmiştir.
Davacı şirket temsilcisinin beyanlarının da davalının sujeti panosu teslim edilmeyip sujeti panosuna ait parçalarının var olan sujeti panosuna takılmak suretiyle kendilerine teslimine dair savunmalarını doğrular niteliktedir.
Taraf defterlerinde yapılan incelemede takibe konu edilen faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olmadığı, bu fatura yönünden taraf defterlerinin birbirini doğrulamadığı görülmüştür.
Davacı taraf iddialarını ispatlayamadığından bu konuda davalının kabulüne göre hüküm kurmak gerekmiştir.
Davacı taraf takip yapılırken kabul ettiği bedel kadar borçlu olduğunu bilmektedir, ancak takibin tamamına itiraz etmiştir. Bu sebeple hüküm altına alınan miktar yönünden icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekmiştir.
Taraflar arasında ticari ilişki vardır. Davacı iddialarını ispatlayamadığı için takipte kötü niyetli olduğu sonucuna ulaşmak mümkün değildir, bu nedenle reddedilen miktar yönünden aleyhine kötü niyet tazminatına hükmolunmamıştır.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile; Bursa 11. Icra Müdürlüğünün 2016/… sayılı takip dosyasında davalının ödeme emrine itirazının 4.252,60 TL( KDV dahil) üzerinden alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle devamına,
2-4.252,60 TL’nin %20’si tutarında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
4- Davacının takipte açıkça kötüniyetli olduğu saptanmadığından davalı tarafın icra inkar tazminatı isteminin reddine,
5-Harçlar Yasası gereğince alınması gereken 290,50 TL harç, başlangıçta alınan 1.049,99 TL’den mahsubu ile artan 759,49 TL’nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 2.180,00 TL maktu vekalet ücretinin davalı taraftan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-Davacı tarafça yapılan 319,70 TL harç, 788,00 TL yargılama gideri toplam 1.107,70 TL’nin kabul ret oranına göre 76,65 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 6.645,43 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
9-Davalı tarafça yapılan 25,00 TL yargılama giderinin kabul ret oranına göre 23,27 TL’sinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına,
10-Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İstinaf Yargı Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/03/2018

Katip …

Hakim …