Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/902 E. 2018/332 K. 15.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2015/902
KARAR NO : 2018/332

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … TC : …
VEKİLİ : Av. …
Gazcılar Cad. Petek Bozkaya İş Merkezi C Blok K:2 D:213
Osmangazi/Bursa
DAVALI : ……. KUYUMCULUK İNŞ. KONF. TİC. LTD. ŞTİ.
VEKİLİ : Av. …
Hacı İlyas Mah. Kıbrıs Şehitleri Cad. Arkur-Doğu Han K:8 D:803
Osmangazi/Bursa
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/07/2015
KARAR TARİHİ : 15/03/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ;davacı ve davalı şirket arasında 10/05/2012 tarihli sipariş sözleşmesi adı altında eser sözleşmesi yapıldığını, ve davalıya ait iş yerinin dekorasyon işlerinin davacı tarafından 86.500,00 TL + KDV fiyatla yapılmasının kararlaştırıldığı, davacının taahhüt ettiği işi yapıp teslim ettiğini, 19.895,55 TL avans aldığını, kalan bakiyenin de ödenmesi için 15/08/2012 tarihli 57.424,70 TL lik faturayı düzenleyip davalıya gönderdiğini, davalının gönderilen tebligatı almaktan kaçındığını ve iade ettiğini, yapılan işin ayıplı ve noksan olduğu iddiası ile Ankara 9 Sulh Hukuk mahkemesinin 2012/128 D.iş Sayılı dosyası ile tespit yaptırdığını, tespit sonunda yapılanl işin bedelinin 60.890,00 TL olduğunun belirlendiğini, davacının alınan avansın mahsubundan sonra 37.529,15 TL için bursa 13 icra Müdürlüğünün 2012/… esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, itirazın iptali ile takibin devamına % 20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ;
öncelikle yetki itirazında bulunduklarını, ayrıca Ankara 9.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/128 D.İş sayılı dosyası ile tespit yaptırdıklarını, yapılan tespitte de anlaşıldığı üzere davacının edimini ayıplı olarak ifa ettiğini, yapılan işin bedelinin 60.890,00 TL olarak tespit edildiğini, ayrıca yapılan işin ayıp olmasından dolayı işin başka firmalara davalı tarafından tamamlattırıldığını, ödenen avansın dışında 37.529,15 TL nin de posta ,çek ve elden ödendiğini, yapılan ödemenin tespit edilen ve yapılan işin üzerinde ödeme olduğunu, davanın reddini ve % 20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmişlerdir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava Bursa 13.İcra Müdürlüğünün 2012/… sayılı dosyasında davalının ödeme emrine itirazının iptali davasıdır. Taraflar arasında 10/05/2012 tarihli sipariş sözleşmesi imzalandığı anlaşılmaktadır. Bu sipariş sözleşmesinin bedeli 77.720,00 TL’dir. Her ne kadar sözleşmede taraflar alıcı ve satıcı olarak tanımlanmışsa da sözleşme içeriğine göre sözleşmenin bir eser sözleşmesi olduğu anlaşılmaktadır.
Davalı tarafça Ankara 9.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/128 D.İş sayılı dosyasında tespit yapılmıştır. Tespitin konusu ise taraflar arasındaki sözleşmede meydana getirilmesi kararlaştırılan eserde ayıplı ve eksik imalatların tespiti olduğu görülmektedir. Bu dosyada alınan bilirkişi raporuna göre eksik ve ayıplı imalat bedelleri toplamının 25.610,00 TL olarak belirlendiği, eksik imalat bedelinin ise 22.960,00 TL olarak belirlendiği, sözleşme bedeli olan 86.500,00 TL’den bu bedeller düşüldüğünde yapılan iş bedelinin 60.890,00 TL olduğu belirtilmiştir.
Davalı tarafta dosyamızda davacının edimi eksik ve ayıplı ifa ettiği savunmasına dayanmıştır. Yine takip konusu edilen alacak içeriğinden yapılmayan ve faturalandırılıp davalıya gönderilmeyen bedellerin talep edildiğini ileri sürmüştür. Mahkememizce bilirkişi raporu alınmış akabinde 10/10/2013 tarihli kararı ile 37.529,15 TL üzerinden itirazın iptaline karar verilmiştir.
Mahkememiz kararı Yargıtay 15.Hukuk Dairesi tarafından bozulmuştur. Bozma gerekçesinde işin 86.500,00 TL + KDV götürü bedelle kararlaştırıldığından davacının imalattan kaynaklanan alacağının uzman bilirkişiler eşliğinde keşif yapılmak suretiyle davacı tarafından ayıpsız olarak gerçekleştirilen imalatın sözleşmeye göre oranı belirlenerek bu oran toplam fiyata uygulanmak suretiyle alacak miktarının belirlenmesi gerektiği belirtilmiştir.
Mahkememizce iki kişilik bilirkişi heyetinden rapor aldırılmış, buna göre götürü bedelle yapılan KDV dahil toplam iş bedelinin 102.070,00 TL olduğu, davacı tarafın yapılamadığını beyan ettiği işlerin oranının %36,01 olduğu buna göre toplam işten yapılmayan işler çıkarıldığında 65.222,73 TL alacağın bulunduğu KDV dahil toplam bedel olduğu tespit edilmiştir. Davacı tarafça yapılan işler karşılığı olan bu bedeller davacının eksik bıraktığı ve ayıplı olan işler toplamının %30,65’lik orana tekabül ettiği bu orana göre 65.222,73 TL alacağın 45.231,96 TL’lik kısmı yönünden davacı alacağının bulunduğu saptanmıştır. Davacının davalıdan 19.895,00 TL miktarında aldığı ödemede bu miktardan düşüldüğünde davacının toplam alacağının 25.336,96 TL olduğu belirlenmiştir.
Davacı vekili 15/01/2018 tarihli dilekçesi ile esasında davalı tarafından 2.494,00 TL’lik davacı çalışanına yapılan ödemenin dava konusu alacak ile ilgisinin bulunmamasına rağmen yargılamanın sonlanabilmesi için raporda belirlenen bedelden tenzil edilmesine muvafakat ettiklerini bu kapsamda 22.846,96 TL üzerinden davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafın 10.000,00 TL’lik ödeme çek ile ödeme savunmasında bulunduğu anlaşılmaktadır. Söz konusu çek sureti incelendiğinde ; keşidecisinin … Halı Mobilya … Ltd Şti olduğu çekin davacı emrine keşide edildiği ve çekin arkasında davacının … Mobilya … Ltd Şti ve …’ın cirosunun bulunduğu görülmüştür. Çek kayıtlarından da anlaşılacağı üzere söz konusu çekin davalı tarafça davacıya ödeme amacıyla verildiğini gösteren herhangi bir kayıt bulunmadığı gibi bu konuda yazılı bir delil de sunulmamıştır.
Söz konusu çekin davalı tarafından davacı adına düzenlettirildiğine ilişkin savunmasına yönelik çek keşidecisi olan şirket yetkilisi tanık olarak gösterilmiştir. Bu tanık beyanlarında; söz konusu çekin davalının talebi üzerine dekorasyon işi için ödeme aracı olarak davacı adına keşide edildiğini ve hatır çeki olduğunu belirtmiştir.
Her ne kadar tanık bu kapsamda dinlenmiş ise de taraflar arasındaki hukuksal ilişki değerlendirildiğinde söz konusu çekin yapılan işler karşılığı ödeme aracı olarak davalı tarafından verildiğine ilişkin savunma tanıkla ispatlanacak delillerden değildir.
Yukarıda da da belirtildiği üzere çek üzerinde davalının davacıya devrine ve cirosuna yönelik herhangi bir kayıt bulunmamaktadır. Bu çekin ödeme amacıyla davalı tarafından verildiğine ilişkin yazılı delil de bulunmamaktadır. 10.000,00 TL’nin takip konusu alacak için yapılan ödeme olduğunu kabul etmek mümkün değildir.
Bu kapsamda davacının yapılan işler dolayısıyla takipteki alacağı 22.846,96 TL’dir. Bu nedenle davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle ;
1-Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile; Bursa 13.İcra Müdürlüğünün 2012/… sayılı takip dosyasında davalının ödeme emrine itirazının kısmen iptaline,
2-Takibin 22.846,96 TL üzerinden alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi uygulanmak suretiyle devamına,
3-22.846,96 TL’nin %20’si tutarında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
5-Harçlar Yasası gereğince alınması gereken 1.560,66 TL harçtan başlangıçta alınan 369,75 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.190,91 TL harcın davalıdan tahsili hazineye irat kaydına,
6-Davacı tarafça yapılan 390,90 TL harç, 2.380,30 TL yargılama gideri toplam 2.771,20 TL’nin kabul ret oranına göre 1.687,11 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 2.741,60 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
8-Davalı tarafça yapılan 89,30 TL yargılama giderinin kabul ret oranına göre 34,93 TL’sinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 2.180,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
10-Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 günlük yasal sürede Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/03/2018

Katip …

Hakim …