Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/733 E. 2021/762 K. 08.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

ESAS NO : 2015/733 Esas
KARAR NO : 2021/762

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – …
VEKİLLERİ : Av. ….
Av. ….
İHBAR OLUNAN : … – …

VEKİLİ : Av. ….
İHBAR OLUNAN : … – …

VEKİLİ : Av. ….
İHBAR OLUNAN : … – …

DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : Thu Jun 04 00:00:00 TRST 2015
KARAR TARİHİ : 08/07/2021
Mahkememizde görülen davanın açık yargılamasında,
DAVACININ TALEBİ : Davacı vekili dava dilekçesinde dDavacının , davalı şirkete EFT yolu ile göndermiş olup davalı … Yatırım Menkul Değerler Aş. Bursa Acentesindeki 4075 nolu yatırım hesabına gönderdiği 550.000,00 TL ‘nin 292.000,00 TL ‘sinin iade edilip kalan 258.000,00 TL sinin iade edilmediği konusunda uyuşmazlı olmayıp davamızın konusu iade edilmeyen 258.000,00 TL’nin iadesinden ibarettir. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmasına göre uyuşmazlık konusu olan hususlar şunlardır: davacının davalı … Yatırım Menkul Değerler Aş. Bursa Acentesindeki yatırım hesabına gönderdiği parasını ‘ 34 gün vadeli ve % 11,5 oranında bileşik faize denk nema getiren SPK iznine tabi özel sektör tahviline yatırmış olup olmadığı, vade bitimlerinde nemasını alıp ana para yönünden bu işlemi iki kere daha yapıp yapmadığı, davacının davalı … şirketine, yatırım hesabındaki para ile VOB işlemleri yapılması hakkında talimat verip vermediği, davalı şirket içerisinde borsa seanslarını katılıp katılmadığı, davacının davalı … şirketine, yatırım hesabındaki para hakaretleri ile ilgili hesap ekstresi istemediği hakkında talimat verip vermediği, davalının bu konudaki savunması ile ilgili olarak sunduğu 09/11/2012 tarihli belge üzerindeki yazı ve imzaların davacıya ait olup olmadığı, davalının savunmasında davacı ile davalı arasında mutabakat sağlandığı bildirilen 21/11/2012, 14/12/2012, 17/12/2012, 24/12/2012, 02/01/2013, 16/01/2013 tarihli hesap özetleri üzerindeki yazı ve imzaların davacıya ait olup olmadığı hususlarında inceleme yapılması ayrıca davalının savunmasına dayanak yapılan ve davalı şirketin aynı zamanda dava dışı … Bank AŞ. kayıtları üzerinde davacının yazı ve imzalarının bulunup bulunmadığı hususlarında inceleme yapılmasını talep ederiz ve davamız alacak davası olup 258.000,00 TL’nin ihtar tarihi olan 30/01/2013 tarihinden itibaren işletilecek akdi faizi ile birlikte olmadığı taktirde avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ederiz dedi. beyanı okundu, imzası ile tasdik olundu.
DAVALININ CEVABI : Davalı taraf ise, Cevap dilekçemizi aynen tekrar ederiz. Husumet itirazının taktirini mahkemeye bırakıyoruz. Ayrıca dava dışı … Bank A.Ş ‘nin personeli olan … , … … ve …’nin bu dava konusu ile ilgili zimmet suçundan Bursa 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2013/114 Esas sayılı dosyasında açılmış dava olup bu davanın Bekletici mesele yapılmasını talep ediyoruz. Ayrıca bu kişilere de davanın ihbarını talep ediyoruz dedi. Beyanı okundu, imzası ile tasdik olundu.
DELİLLER ve GEREKÇE: Davada, mahkemenin görevli olup olmadığının incelenmesi HMK.nun 114/c bendi gereğince dava şartlarından olup; mahkemece re’sen incelenmesi gerekir. 28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketiciyi Koruma Kanunun 3/1-k-1 maddesinde tüketicinin tanımı yapılarak tüketici işlemleri arasında bankacılık işlemleri de sayılmıştır.
Tüketici Kanunun 73/1.maddesinde ise, “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir” düzenlemesi yapılmıştır.
Yine, bu Kanunun 83/2.maddesinde, “Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Somut olayda , davacının, davalı kurumun Bursa acentesinde Menkul Kıymet Alım Satım Çerçeve Sözleşmesi gereğince hesap açıldığı, sözleşmenin gerçek kişi davacı ile davalı arasında düzenlenmiş olup,sözleşmenin ticari niteliği de bulunmamaktadır. Bu durumda taraflar arasında 6502 sy. Kanun kapsamında bir ilişki söz konusudur ve davaya bakmaya görevli mahkeme Tüketici Mahkemeleridir.
Ticaret Mahkemelerinin görevi TTK.nun 4. ve 5.maddelerinde gösterilmiş olup, bu maddelerde belirtilen dava ve işlere bakmaya görevlidir.

Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un “Amaç” başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra, “Kapsam” başlıklı 2. maddesinde “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde; Mal, alışverişe konu olan; taşınır eşya, konut veya tatil amaçlı taşınmaz mallar ile elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri her türlü gayri maddi malları, Satıcı; kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, Tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, Tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem, olarak tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Davacı vekilinin beyanlarından da davacının tacir olmadığı davacı vekilinin 08/07/2021 tarihli duruşmadaki beyanından anlaşılmakla, bu kapsamda davacının 6502 sayılı yasa kapsamında tüketici konumunda olduğu anlaşıldığından yargılamada tüketici mahkemeleri görevlidir. Mahkememiz görevsiz olduğundan bu nedenle davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davanın HMK’nun 114/1-c maddesi delaleti ile 115/2. Maddesi gereğince davanın usulden (görev yönünden) REDDİNE, görevli Mahkemenin Tüketici Mahkemeleri olduğuna,
2-Karar kesinleştiğinde ve HMK’nun 20. Maddesinde öngörülen iki (2) haftalık kesin süre içerisinde müracaat edilmesi halinde dosyanın görevli Bursa Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,
3-Kesinleşmeye mütakip süresi içerisinde gönderme talebinde bulunulmadığında dosya üzerinden davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin hatırlatılmasına,
4-Davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde harç,yargılama giderleri ve vekalet ücretleri hakkında HMK’nun 331/2 maddesi gereğince görevli mahkemece karar verilmesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Yargı Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/07/2021

İş bu kararın gerekçesi 08/07/2021 tarihinde yazılmıştır.

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır