Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/629 E. 2019/132 K. 15.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2015/629 Esas – 2019/132
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

ESAS NO : 2015/629
KARAR NO : 2019/132

HAKİM :
KATİP :

DAVACI : …… – TC Kimlik no-…………
VEKİLİ : Av. ……-Aşağı Mah. Cumhuriyet Cad. No:34/1 Çay/AFYONKARAHİSAR
DAVALI : ………. -Harman Cad. Polat Plaza B Blok No:4 Kat:15 Levent Şişli/ İSTANBUL
VEKİLİ : Av. ……. – Sıracevizler Cad. Uğur Apt. No:37 D:7 34410 Şişli/ İSTANBUL
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 13/05/2015
KARAR TARİHİ: 15/02/2019
Mahkememizde görülen davanın açık yargılamasında,
DAVACININ TALEBİ : Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının 31/05/2014 tarihinde geçirdiği trafik kazasında yaralandığını, kaza esnasında davacının ……….. tarafından kullanılan tescilsiz motosikletin yolcusu durumunda olduğunu kaza sonrasında çeşitli ameliyatlar geçirip engelli sağlık kurulu raporu aldığını, sağ dizinde çarpraz bağlar koptuğunu, ameliyatlar geçirmesine rağmen yürüme bozukluğu ve %9 oranında kalıcı maluliyete maruz kaldığını, kaza sebebiyle 4-5 ay çalışamadığını, geçici ve kalıcı iş göremezlik bulunduğunu, davacının aylık 2.000 – 2500-TL sabit ve düzenli geliri olan serbest meslek icra ettiğini, tedavi için bir takım masraflar da yaptığını, ileri sürerek bedensel zararlar ve çalışamaması sebebiyle şimdilik 5.000TL’nin davalı Güvence Hesabından tahsilini talep etmiştir. Yargılama sırasında davasını ıslah etmiştir.
DAVALININ CEVABI :Davalı taraf davanın reddini savunmuş, talebin tam olarak açıklanması gerektiğini, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, davalı ikametgahı mahkemesi olan İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğunu, davanın motosiklet sürücüsü ………..’ya ihbarını dava dilekçesi dışında belge tebliğ edilemediğinden eksik belgelerin tamamlanması gerektiğini, tescilsiz araçlar sebebiyle Güvence Hesabının sorumlu tutulamayacağını, motosiklet motor hacminin araştırılması gerektiğin, kazanç kaybı ve tedavi masraflarının Güvence Hesabından istenemeyeceğini, limit ile sınırlı sorumlu olduklarını, varsa davacı kusurunun da nazara alınmasını, hatır taşıması sebebiyle hakkaniyet indirimi yapılmasını, maluliyetin adli tıp raporuyla ispatını, davalının temerrüde düşmediğini ileri sürmüştür.
DELİLLER ve GEREKÇE: Derdest dava, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle işgöremezlik tazminatı istemine ilişkindir. Zorunlu mali mesuliyet sigortacısı yerine geçen ………. hasım gösterildiğinden dava ticaret mahkemesinde görülmüştür. Davalı taraf yetkiye ilişkin ilk itiraz ileri sürmüştür. Ancak davanın haksız fiilden kaynaklandığı, davacı ikametgahında dava açılabileceği, Gemlik ilçesinin Ticaret Mahkemesi açısından yetki alanımız içinde bulunduğu, haksız fiilin meydana geldiği yerin de Bursa olduğu nazara alınarak yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
Davacı taraf, davacının içinde yolcu olarak bulunduğu motorsikletin kaza tarihini kapsar trafik sigortasının bulunmaması nedeniyle davalı ……….’na husumet yöneltmiş; davalı ………. vekili ise, motorsikletin motor silindir hacmine göre trafik sigortası yaptırması zorunlu olan araçlardan olup olmadığının araştırılması suretiyle sorumluluklarının tespiti gerektiğini savunmuştur.
……….’na başvurulabilecek hallere ilişkin olarak, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14/2-b maddesinde “Rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dâhilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar” düzenlemesine yer verilmiş; aynı mahiyetteki düzenleme, ………. Yönetmeliği’nin 9/1-b maddesinde de yer almıştır. Bu düzenlemelere göre; trafik kazası sonucu oluşan bedensel zarar nedeniyle ……….’na husumet yöneltilebilmesi için, bedensel zarara yol açan aracın kaza tarihi itibariyle zorunlu sigortasının yapılmamış olması gerekmektedir.
Davalı ……….’na aracın trafik sigortasının bulunmayışı nedeniyle husumet yöneltildiğinden, davacının içinde yolcu olarak bulunduğu motorsikletin, trafik sigortası yaptırması zorunlu olan motorlu araçlardan olup olmadığı hususunun saptanması gerekmektedir. Zira, ZMSS Genel Şartları’nın A.6-ı maddesi gereğince “Motorlu bisikletlerin kullanılmasından ileri gelen zararlar” teminat dışı hallerden olup, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 3. maddesinde motorsiklet ve motorlu bisikletin tanımı yapılmıştır. Anılan düzenlemeler gereği, davacının içinde bulunduğu motorsikletin, KTK’nun 3. maddesindeki tanıma uyan 50 cc ve üzeri motor silindir hacmine sahip motorsiklet olup olmadığının saptanması, kanun kapsamında motorlu araç olmadığı sonucuna ulaşıldığı takdirde davalı ……….’nın bu aracın neden olduğu zarardan sorumlu olmadığı gözetilip sonuca ulaşılması gerekmektedir.
Bu durumda; trafik sigortası bulunmayan araç nedeniyle zararın doğduğu ve davalı ……….’nın zarardan sorumlu olduğu davacı tarafça iddia edildiğine göre, araçla ilgili tespitlerin yer aldığı ceza dava dosyası getirtilerek incelenmiş; bu dosyada yer alan trafikten men tutanağında “mondial marka tescilsiz motorsiklet” ifadesinin yer aldığı; piyasada 50 cc ‘nin altında mondial marka motorsikletlerin bulunmadığı, 50 cc’nin altında motor hacmine sahip olanların skooter tarzı küçük mobiletler olduğu, motorsikletin KTK’nun 3. maddesindeki tanıma uyan 50 cc ve üzeri motor silindir hacmine sahip motorsiklet olmadığı yönündeki ispat külfetinin davalı ………. üzerinde olduğu ve bu iddiasını ispatlayamadığı anlaşılmıştır.
Yine dosyada davacının kaza sebebiyle maluliyetinin tespiti için ATK’dan rapor aldırılmış, olay tarihi itibariyle tıbbi belge olmamakla birlikte yaralanma ile kaza arasındaki illiyet bağının mahkemece kabulü halinde meslekte kazanma gücü kaybının %11,2 olduğu, 4 ay iyileşme süresinin olacağı bildirilmiştir. Savcılık dosyasında bulunan genel adli rapor formunda davacının motorsiklet kazası sonucunda yaralandığı ve yaralanmasına ilişkin bilgilerin mevcut olduğu, yaralanmaların davacıda tespit edilen arızalarla da örtüştüğü anlaşılmaktadır. Demirtaş Polis Merkezi Amirliğinin 01/06/2014 tarih 00:33 saatli tutanağı ve TC Bursa Cumhuriyet Başsavcılığının 2014/2180 soruşturma, 2014/774 karar nolu kovuşturmaya yer olmadığı fezlekesinde kaza ile davacının bedensel zararı arasında illiyet bağı kurulmuş bulunmaktadır.
Kazadaki kusur oranları açısından ; davacının motorun arka tarafında seyahat etmesi nedeniyle, sürücü kusurundan sorumlu tutulamayacağı düşünülse bile, davalı Güvence Hesabının kusur sorumluluğu, sürücü ………..’nın kusur oranı üzerinden belirleneceğinden kusura ilişkin rapor aldırılmış; raporda sürücü ………..’nın sevk ve idaresindeki motorsiklet ile şerit izleme ve değiştirme kurallarına riayet etmediğinden, kavşağa yaklaşırken hızını azaltmadığı gibi aracının hızını mahal şartlarına göre düzenlemediğinden %100 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir. Davacının bu kabullere göre 83.577,33 TL efor kaybı zararının olduğu da rapor edilmiştir. Ancak davacı motora plakasız olduğunu bilerek binmiş, %30 oranında hatır taşımasına ilişkin hakkaniyet indirimi uygulanmıştır.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
Davanın kısmen kabulü ile 58.504,13 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gereken 3.996,41-TL harçtan peşin yatırılan 285,45-TL harcın mahsubu ile bakiye 3.710,96-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafça yapılan 1.589,55-TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre hesaplanan 1.112,68-TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davacı vekili lehine kabul edilen miktar üzerinden takdir olunan 6.785,45-TL ücret-i vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı vekili lehine reddedilen miktar üzerinden takdir olunan 3.008,78-TL ücret-i vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine dair kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup anlatıldı. 15/02/2019

İş bu kararın gerekçesi 15/02/2019 tarihinde yazılmıştır.

Katip

Hakim