Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/524 E. 2023/445 K. 28.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2015/524
KARAR NO : 2023/445
HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLLERİ : Av. … – [16362-63171-….] UETS
Av. …
Av. … – Demirtaşpaşa Mah. 3.Gönül Sk. No:36/1 K:4 D:5 Osmangazi/ BURSA
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … – Kıbrıs Şehitleri Cad. Er Sok. Kardeşler İş Merkezi K:2 D:13 Osmangazi / Bursa Osmangazi/ BURSA
DAVA : Alacak (Kooperatif Üyeliğinin Sona Ermesi Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 20/04/2015
KARAR TARİHİ : 28/03/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 30/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kooperatif Üyeliğinin Sona Ermesi Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava dilekçesinde özetle; davacının kooperatif üyesi olduğunu, 1997 yılı öncesinden 2 adet üyeliğe sahip olduğunu, aidat ödemelerinin kooperatif kayıtlarında tek hesap altında tutulduğunu, ancak 1997 yılında davalı kooperatif tarafından müvekkiline yüklü bir borç tahakkuk ettirildiğini, icra ve ihraç baskısı sonucu üyeliğinin bir tanesini devrettiğini, devirden
Elde edilen bedel tahakkuk ettirilen borç nedeniyle davalı kooperatife ödendiğini, 2007 yılında Diğer üyelik sebebiyle yeniden borç çıkarıldığını, borçlar sebebiyle Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2004/700 nolu dosya üzerinden menfi tespit davası açtığını, bilirkişi incelemesinde kooperatife herhangi bir borcunun bulunmadığının tespit edildiğini, 6.236,00 TL alacaklı olduğunu, 1997 yılında devir ettirilen hisseden dahi o günün parasıyla 538,00 TL fazla ödemesi olduğu halde, kendisine borç çıkarıldığını ve üyeliği satmak zorunda kaldığını, davalı Kooperatif tarafından üyelerin 1. ve 2. Sınıf olarak ayrıldığını, 1. Kısımdan aidat toplanmazken, 2. Sınıf üyelerden aidat toplandığını, Kooperatifler kanununun eşitlik ilkesine aykırı olarak 4.600,00 TL fazladan aidat toplandığını, Müvekkiline borç tahakkuk ettirilerek sattırılan hisse nedeniyle müvekkilinin ödediği 538,00 TL o gün itibariyle bir üyenin ödediği tam bir üyelik toplam bedeli olduğunu, müvekkilinin
kendi üyelik borcu olmadığı gibi, bir üyelik bedelini de fazladan ödediğini, işyeri alma hakkından mahrum edildiğini,
Müvekkilinin fazla alınan aidatlar nedeniyle fazla alınan miktar karşılığında 5 adet davalı kooperatif üyelik hissesinin müvekkili adına tescilini, olmadığı takdirde, şimdilik fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 300.000,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte hüküm altına alınarak müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar cevap dilekçesinde özetle; Davacının talepleri içi hak düşürücü süre geçtiğini ve zaman aşımına uğradığını, davacının 1907 sayılı üyeliğini 01.10.1997 tarihinde devrettiğini, bundan dolayı dava açamayacağını, Bursa 11. Noterliği 01.10.1997 tarih 29363 yev. Sayılı Kooperatif üyelik Hakkı devir sözleşmesine göre davacı 1907 üyelik hak ve hissesinin tamamını ve bu üyelik hakkının tarafına bahşettiği veya bahşedeceği bilumum hak ve alacaklarının tamamını bugünkü tarih itibariyle tüm aktif ve pasifi ile birlikte gayri kabil rücu olmak kayıt ve şartıyla …`a devir ve temlik ettiğini, bu
nedenle 1907 sayılı devredilen kooperatif üyeliğinden kaynaklanan taleplerin husumet yönünden reddi gerektiğini, Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/700 sayılı dosyasında hesap bilirkişilerinin hata yaptığını, davacının her iki üyelikle ilgili ödeme ve borçlarını tek hesap altında yaptıklarını, oysa 1995 tarihinde kadar sadece 1907 numaralı üyelik için ödeme yaptığını, bu tarihten sonra ise davacı hangi üyeliği için ödeme yaptıysa o üyelik için makbuz kesildiğini, bu makbuzların
dosyaya sunulduğunu, Davacının icra tehdidi ve kooperati üyeliğinden ihraç tehdidi altında üyeliğini devretmek zorunda kaldığı şeklindeki iddiasını soyut ve gerçek dışı olduğunu, davacıya devir tarihleri ve devir tarihine yakın tarihlerde Kooperatif tarafından yapılan bir icra takibi olmadığı gibi davacının Kooperatif üyeliğinden ihracına yönelik ihtarname veya açılan bir davanın olmadığını, kooperatif üyeliğini kendi insiyatifi ve arzusu doğrultusunda sattığını ve zararının olmadığını beyan etmiştir. Ortağın yaptığı aidat ödemeleri pay borcuna dair olduğu, paya özgülenen konuta dair olmadığı, her paydaşın yaptığı ödemeleri hangi paya dair ise o pay aidat borcundan düşüldüğünü, eğer fazladan yapılmış bir ödeme varsa en fazla ödediği fazla paranın iadesini talep edebileceğini belirterek, konuya ilişkin Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin
05.11.2014 tarih 2014/6891 e, 2014/6962 K sayılı kararı emsal olarak gösterilmiştir. Davacının asılsız alacak iddiası ile ilgili asılsız alacağın Denkleştirici Adalet ilkesine göre ulaşacağı değerin tespit edilerek buna göre ödeme yapılmasını talep ettiğini, davacının bu talebinin haksız ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu, kişi taşınmaz almak için para vermiş ancak kendisine uzun yıllar taşınmaz teslim edilmemiş olsa geçen zaman karşısında uğranılan ve değer düşüşünden kaynaklı alacak için denkleştirici adalet uygulanabilir ancak dava konusunda böyle bir durumun olmadığını savunmuş, bu nedenle davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Deliller;
Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne ve Türkiye İstitastik Kurumu’na yazılan müzekkereye cevap verildiği cevabi yazıların dosya arasında olduğu, Kooperatifin ilgili belgelerinin dosya arasında olduğu anlaşılmaktadır.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ, HUKUKİ KABUL VE GEREKÇE

Dava, kooperatif üyeliğinin davacı adına tescili, olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkindir.
Dava dilekçesinde; davacının kooperatif üyesi olduğu, 1997 yılı öncesinde
2 adet üyeliğe sahip olduğu, 1997 yılında davalı kooperatif tarafından davacıya yüklü bir borç
tahakkuk ettirildiği, davacının bir üyeliğini devrettiği, devriden elde edilen bedelin tahakkuk ettirilen borç olarak davalıya ödendiği, 2007 yılında diğer üyelikten kaynaklı yeniden borç çıkarıldığı, borçlar sebebiyle Bursa 2. Asliye Ticaret
Mahkemesi 2014/700 Esas sayılı dosyada menfi tespit davası açıldığı, bu dosyada aldırılan bilirkişi raporunda davacının borçlu olmadığının hatta 6.236,00 TL alacaklı olduğunun belirlendiği, davacının 1997 yılında devir ettirilen hisseden dahi o günün parasıyla 538,00 TL fazla ödeme yaptığının belirlendiği, Kooperatifler Kanununun eşitlik ilkesine aykırı olarak
4.600,00 TL fazladan aidat toplandığı, davacıya borç tahakkuk ettirilerek sattırılan hisse nedeniyle davacının ödediği 538,00
TL’nin o gün itibariyle bir üyenin ödediği tam bir üyelik toplam bedeli olduğu, davacının
kendi üyelik borcu olmadığı gibi bir üyelik bedelini de fazladan ödediği, iş yeri alma
hakkından mahrum edildiği, davacının fazla alınan aidatlar nedeniyle fazla alınan miktar karşılığında 5 adet davalı
kooperatif üyelik hissesinin davacı adına tescili, olmadığı takdirde, şimdilik fazlaya
ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 300.000,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek
yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili talep edilmiştir.
Cevap dilekçesinde özetle; davanın reddi talep edilmiştir.
Mahkememizce Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/700 Esas sayılı dosyası UYAP’tan getirtilmiş, ayrıca davalı kooperatiften ilgili belgeler getirtilerek dosya arasına alınmıştır.
Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/700 Esas ve 2015/20 Karar sayılı ilamının temyiz denetimi sonucunda bozulduğu, akabinde 2016/483 Esas ve 2016/628 Karar sayılı ilamı karar verildiği ve kararın onanması sonrasında kesinleştiği anlaşılmaktadır. Bu karar ile davacının davalıya 14.700,71 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.
Mahkememizce Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi kararının kesinleşmesi öncesinde dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, alınan ilk raporda davacının 5 üyeliğin hükmen davacı adına tescili talebinin yasal dayanağının olmadığı raporda belirtilmiştir.
Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi kararının kesinleşmesi sonrasında dosya yeniden bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir. Alınan ikinci raporda özetle; Davacının 09.08.1989 tarihinde 1828 nolu ortak …’ın net 108 m2 işyeri karşılığı olarak kooperatife Ortak Cari payı olarak 376.377 TL, sermaye payı olarak 30.000 TL olmak üzere toplam 406.377 TL (yeni 0,46 TL) karşılığında devir almak suretiyle kooperatif üyesi olduğu, bu üyeliğini daha sonra 01.10.1997 tarihinde …’a devrederek, bu üyelikten ayrıldığı, davacının bu üyelikten ayrılmadan önce 12.04.1995 tarihinde 5016 numarası ile davalı kooperatife ikinci bir hisse için ortak olduğu, Genel Kurul kararına göre 30.04.1995 tarihinde Kaydiye Bedeli 236.250.000,00 TL ödenmesine karar verildiği, bu tarihte kaydiye bedeli ödenmediğinden vadeli çekler alındığı, kaydiye hesabına Genel Kurul kararlarına uygun olarak 11.812.500,00 TL gecikme cezasının tahakkuk ettiği, yapılan inceleme neticesinde davacının kooperatiften 6.236,74 TL alacaklı olduğu, bu alacağın denkleştirici adalet ilkesine göre dava tarihindeki değerinin 204.727,57 TL olduğu belirtilmiştir.
Rapora itirazlar üzerine bu sefer başka bir heyetten rapor aldırılmıştır. Aldırılan bu üçüncü raporda özetle; Davacının davalı Kooperatif bünyesinde 1907 ve 5016 nolu dükkanlar nedeni ile üyeliğinin bulunduğu ve davacının davalı Kooperatif genel kurul kararları uyarınca diğer üyeler gibi aidat
ödemelerini zamanında/gecikmeli yapmış olduğu, Davacı tarafından yapılan ödemelerin davalı Kooperatif tarafından TBK.m.120 uyarınca gecikme faiz hesabında bildirilen bedel ödemeleri neticesinde fazla miktarda ödemeler yapılmış olduğunun Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/483 Esas ve 628 Karar sayılı 06.06.2016 tarihli kararı ile tespit edildiği, Davacının 1907 ile 5016 nolu dükkanlar nedeni ile aidat borcu hesaplamasında 09.08.1989 –
01.10.1997 tarihleri arasındaki dönemi için fazladan 534,24 TL aidat ödemesi yapmış olduğu, 1907 nolu dükkanı satması sonrasında fazla yapılan ödeme olan 534,24 TL’nin 5016 nolu dükkan aidat hesabına devredilmesi ile 01.10.1997 tarihinden sonra 6.236,74 TL toplam fazla aidat ödemesi yapmış olduğunun tespit edildiği, yapılan bu fazla ödemenin denkleştirici adalet ilkesine göre dava tarihindeki değerinin 18.491,12 TL olduğu belirtilmiştir.
Rapora itirazlar üzerine aynı heyetten ek rapor alınmış, ek raporda davacının ödediği fazla bedelin denkleştirici adalet ilkesine göre değerinin 16.395,04 TL olduğu hesaplanmıştır.
Mahkememizce aldırılan raporlar arasında çelişki olduğundan raporlar arasındaki çelişkiyi gidermek üzere yeni bir heyet teşekkül ettirilerek bilirkişi raporu aldırılmıştır. Mahkememizce aldırılan ve hükme esas alınan son rapora değinmeden önce, ifade edilmesi gereken husus şudur ki davacı, Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin kesinleşen kararına göre 6.236,74 TL davalı kooperatife fazla ödeme yapmıştır. Davacının davalı kooperatiften 5 üyelik tescili isteme hakkının, Kooperatif ana tüzüğü ve BK 77-79 maddeler gereği dayanağının olmadığı, yapılan fazla ödemenin esasen aidat ve diğer ilgili borçlarının ifası için yapılan ödemeler olduğu anlaşıldığından; terditli açılan davada, davacının 5 kooperatif üyeliğinin adına tescili talebinin reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce çözüme kavuşturulması gereken husus; davacının fazla yaptığı ödemenin denkleştirici adalet ilkesine göre dava tarihindeki değerinin ne olduğudur.

Geçerli bir sebebe dayanmaksızın bir kişinin mal varlığından diğerinin mal varlığına kayan değerlerin iadesi “Denkleştirici Adalet” düşüncesine dayanır. Denkleştirici adalet ilkesi ise, haklı bir sebep olmaksızın başkasının mal varlığından istifade ederek kendi mal varlığını artıran kişinin elde ettiği bu kazanımı geri verme zorunda olduğunu ve gerçek bir eski hale getirme yükümlülüğü bulunduğunu ifade eder.
Alım gücünün ulaşacağı meblağın tespitinde, Yüksek Yargı, etkenlerin sayısına kısıtlama getirmemiştir. Zira etkenlerin sayısının artması gerçek değere en yakın meblağın tespitinde önemli bir husustur. Denkleştirici adalet ilkesi uyarınca hesaplama yapılırken, döviz, altın, ticari – yasal faiz, memur maaşları, tüfe, asgari ücret gibi parametrelerden en az beş tanesinin hesaplamada esas alınması gerekmektedir.

Mahkememizce son aldırılan bilirkişi raporunda, davacının yaptığı fazla ödemenin denkleştirici adalet ilkesine göre hesaplanması ile ilgili 7 parametre kullanılarak hesaplama yapılmıştır. Bu parametreler; Üfe, Tüfe, Amerikan Doları, Euro, Külçe Altın, Yasal Faiz ve Brüt Asgari Ücrettir. Bu parametrelere göre davacının ödediği 6.236,74 TL’nin dava tarihindeki ulaştığı değerin 18.205,89 TL olduğu hesaplanmıştır. Aldırılan son rapor, 7 ayrı parametre kullanılarak hesaplama yapıldığından ve önceki alınan raporlar irdelenerek çelişkiler giderilmek suretiyle hazırlanmış olduğundan mahkememizce hükme esas alınmış ve davacının denkleştirici adalet ilkesine göre hesaplanan fazladan ödediği 18.205,89 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ilişkin aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.

Eldeki davada, talep sonucuna bakıldığında, davanın terditli dava olarak açıldığı ve ilk talebin 5 üyeliğin davacı adına tescili, olmadığı takdirde 300.000,00 TL’nin davalıdan tahsili talebi olduğu görülmektedir. Mahkememizce davacının asıl talebi reddedilmiş ve ikinci talebi yönünden yargılama yapılmıştır, ancak davacının ikinci talebinin de kısmen kabulüne karar verildiğinden ve dava değeri 300.000,00 TL olarak gösterildiğinden, yargılama giderleri 18.205,89 TL kabul ve 281.794,11 TL ret miktarı dikkate alınarak hesaplanmış, yine bu miktarlara göre vekalet ücretlerine hükmedilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve yasal gerekçesi izah edildiği üzere;
1-Davacının 5 kooperatif üyeliğinin adına tescili talebinin reddine,
2-Davacının alacak talebinin kısmen kabulü ile; 18.205,89 TL’nin, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Hüküm tarihi itibariyle alınması gereken 1.243,64 TL karar ve ilam harcı, 5.123,25 TL peşin harç ile alınmış olduğundan fazla alınan 3.879,61 TL karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,

4-Davacı tarafından yatırılan 1.243,64 TL peşin harcın davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,

5-Davacı tarafından yapılan 27,70 TL başvurma harcı, 5.700,00 TL bilirkişi ücreti, 98,90 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 5.826,60 TL yargılama giderinden; davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 353,09 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan 141,95 TL yargılama giderinden; davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 133,33 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine, kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,

7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT m.13 hükümlerine göre hesaplanan 9.200,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,

8-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT m.13 hükümlerine göre hesaplanan 42.451,18 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,

9-HMK m.333 gereğince yatırılan avansın kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,

10-Gerekçeli kararın talep halinde taraflara tebliği ile tebliğ giderinin eksik olması halinde giderin talepte bulunandan alınmasına,

Dair; gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 28/03/2023

Katip … Hakim … ¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır