Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1385 E. 2023/296 K. 03.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2015/1385
KARAR NO : 2023/296
HAKİM : … …
KATİP :…

Mahkememizin Asıl Dava Dosyası Yönünden

DAVACI : … – …
VEKİLLERİ : Av. … – [16768-67883-….] UETS
DAVALILAR : 1- … – … …
2- … – … …
3- … – … …
4- … – …
VEKİLİ : Av. … – Hacıilyas Mah. Han Sok. Tokaçsaray İşh. No:13 D:11 Osmangazi/ BURSA
DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/12/2015

Birleşen Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/1402 Esas Sayılı Dosyası Yönünden

DAVACI : … TURKEY AMBALAJ SAN VE TİC. A.Ş
VEKİLİ : AV….
Mümindere Yolu Kılıç Apartmanı No:36 kat:1 D:3 Sahrayıcedid Kadıköy/İstanbul
DAVALI : … AMBALAJ KAĞIT MAK. İMAL. SAN. TİC. LTD. ŞTİ.
VEKİLİ : AV….
Hacı İlyas Mah. Ulu Çarşı Arkası Gül Sk. Tokaç Saray İşhanı No:6 Kat:2 D:11 Bursa
DAVA :Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :14/12/2015
KARAR TARİHİ : 03/03/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 25/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl davada dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Kanundan ve sözleşmeden kaynaklanan tüm maddi ve manevi tazminat talepleri saklı kalmak kaydıyla; müvekkili şirket … aleyhine gerçekleştirmekte oldukları haksız rekabetin tespitine, önlenmesine ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına; müvekkili şirketin fazlaya ilişkin tüm dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminat taleplerinin kabulüne; dava sonunda verilecek hükmün kesinleşmesini müteakip masrafları davalıların alınarak, Türkiye çapında yayınlanan tirajı en yüksek üç gazeteden birinde yayınlanmasına, masraf ve yargılama giderlerinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada cevap dilekçesinde özetle; derdestlik itirazlarının bulunduğunu, davacı şirketin sözleşmeyi 20/08/2015 tarihinde fesih ettiğini, müvekkili şirketin davacının ürettiği hiç bir malı üretmediğini, ürettiği malların alım ve satımını yapmadığını, … harici hiçbir şirket çalışanının müvekkili şirkette çalışmadığını, öncelikle, müvekkili … Ltd. Şti yönünden derdestlik şartı oluştuğundan davanın usulen reddine, dava ile alakası olmayan müvekkilleri … ve … olmak üzere, tüm müvekkilleri yönünden davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen davada dava dilekçesinde özetle; davalı … Şirketi ile davacı şirket arasında 2012 yılından itibaren ticari ilişki olduğunu davacı şirketin Belçika menşeili bir şirket olup Türkiye’de yatırım yapacağından Türkiye’de olmamanın dezavantajını gidermek için davalı şirket ile 20 Kasım 2012 tarihinde hizmet sözleşmesi yaptığını yapılan bu hizmet sözleşmesinin 1.1 maddesine göre …, davacı şirketin yönetimini tam anlamıyla elinde bulundurmuş ve bu doğrultuda tüm hammadde alım işlemlerini ve ürünlerin satış işlemlerini bu sözleşmeye göre sürdürmüştür ancak …’in bu işleri yaparken aynı zamanda davacı şirket bünyesinde bulunan … yetkilileri ile de sözleşmeyi ihlal ettiği ve bu ihlallerinin kendileri tarafından tespit edildiğini, sözleşmeye göre gizlilik hükümlülüğünü ve rekabet hükümlülüğünü ihlal eden davalı şirketten davacının sözleşme hükümlerine göre 10.000,00 EURO gizlilik hükümleri ihlali sebebiyle 10.000,00 EURO7da rekabet hükümlülüklerinin ihlali sebebiyle tazminat hakkının doğduğunu 20.000,00 EURO tazminatın fiili ödeme tarihindeki TC Merkez Bankasının efektif satış kuru üzerinden hesaplanacak TL karşılığı ve dava tarihinden itibaren işletilecek reeskont faizi ile tahsiline ayrıca davalı şirketin yaptığı faaliyetler nedeniyle davacının zarara uğradığı ve zararın büyüklüğü gözetilerek de fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000,00 TL tutarındaki tazminatın da yine dava tarihinden itibaren işletilecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada cevap dilekçesinde özetle; davayı kabul etmediklerini, davacının 10/12/2015 tarihinde Bursa 1.ATM 2015/1385 esas sayılı dosyası ile de tarafları ve dava konusu aynı olan dava açtığını açılan bu ikinci davada derdestlik itirazında bulunduklarını beyan ederek davanın usulden reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Deliller;
İstanbul Ticaret Odası’na, Bursa Sosyal Güvenlik Müdürlüğü’ne azılan müzekkereye cevap verildiği cevabi yazının dosya arasında olduğu anlaşılmaktadır.
SMMM Bilirkişisi ve Hukukçu Bilirkişinin Kök Raporunun Sonuç Kısmı: “1- 2015/1385 E. dosya bakımından davalılar …, …, … ve… hakkında TTK m. 54 vd.’da aranan şartların oluşmadığı;2- 2015/1402 E. dosya bakımından ise,a) davalı …’in eylemlerinin taraflar arasındaki Hizmet Sözleşmesinin 6. maddesindeki “gizlilik yükümlülüğünün” ihlali niteliğinde olmadığı;b) ancak davalının 2014 ve 2015 yıllarında … Ambalaj Ltd.Şti., … Ambalaj Ltd.Şti., ve … Ltd.Şti. ile ticari ilişkilerinin olduğu, adı geçen şirketlere mal sattığı tespit edilmiş olduğundanbunun Sözleşmenin 7.1. maddesindeki “rekabet yasağına” aykırılık teşkil ettiği ve sözleşmede kararlaştırılan 10.000 € tutarında ceza koşulunu ödemek zorunda olduğu; öte yandan, bu ilişkilerden davacının bilgisinin, onayının olup olmadığı, davalının bu satımları, sözleşmede davacı lehine üstlendiği yükümlülüklerin ifası çerçevesinde davacı menfaatine gerçekleştirip gerçekleştirmediğinin dosyadan, eklerinden ve sunulan defterlerden anlaşılamadığı, bu ihtimallerden birisinin gerçekleşmesi halinde ise sözleşmede kararlaştırılan 10.000 € tutarında ceza koşulunun talep edilemeyeceği;3-1000 TL tutarında ek zararın ödenmesi talebi bakımından, bu ek zararlarının hangi kalemlerden oluştuğu açıklanmamış olduğundan ek zarar talebi hakkında mali ve hukuki bir değerlendirme yapmanın mümkün olmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.” şeklindedir.
Yeni heyette bulunan SMMM, hukukçu ve endüstri mühendisi bilirkişilerin raporunun sonç kısmı: ” Taraflara ilişkin 2014-2015 yıllarına ait ticari defterlerin açılış ve kapanışlarının yapıldığı ve
Kanunlara uygun olarak tutulan Ticari defterlerin bu davada delil teşkil edebileceği görüş ve
kanaatine varıldığı,
… Turkey Ambalaj San.Tic.A.Ş hizmet sözleşmesi imzalanmış olup, buna göre Güray
Yaşar ve … Müdür sıfatı verilmiş olduğu, …’ında temsilci olarak
görevlendirildiğine,
Davalı firmanın kesilen fatura ve mevcut defterlerinde yapılan incelemesinde;
gri karton strech film jumbo
, gofrajlı çember,
tutkal, önlük, alpaka pantolon, gri pantolon, lakoste kısa kol, polo yaka kısa kol, pe balonlu ambalaj naylon , polo yaka, hava kurutucusu ,hava tankı,
kayış, fluting, testlıner, çember, mukavva, işçi pantolonu, gabardin yelek, sweat, atlet, tişort, tulum, ayakkabı, battaniye
kalemlerden oluştuğunun tespitine,
Davalı firmanın miğfer boru üretiminin olmadığına,
Taraflar arasında düzenlenen hizmet sözleşmesine göre 1 derece sorumluluk müdür sıfatı ile
… ve …’ya ait olduğu, 2.derece sorumluluk ise Temsilci sıfatı ile …
Yaşar’ a ait olduğu hususu sayın mahkemenin taktirindedir.” şeklindedir.
Endüstri mühendisi bilirkişi’nin raporunun sonuç kısmı: ” Dayanımı, başlangıç yırtılma dayanımı, iç yırtılma dayarum! ve patlama dayanımı olduğunu, söz konusu kapmaların muhtemelen kağıt hammaddenin dayanaklığı ile ilgili olarak kopma yaşanmış olabileceği düşünülmekle birlikte yorumla sonuca gidilemeyeceği, söz konusu kağıt hammaddenin dayanım ölçüm ve Si larının bilini sağla 1 gerektiği, Kağıt hammaddesinin Davacı … firmasına, … şatış fiyatları ile piyasa fiyatlarının Ocak-Ekim 2014 ayları arasında aynı seviyede olduğu, Kasım 2014’ten itibaren Haziran 2015’e kadar olan periyotta ise … satış fiyatlarının piyasa satış fiyatları üzerinde olduğu, Davacı … firmasının stak seviyesini belirleyen kritik stok seviye ve bu seviyede hangi işlemlerin yapılması gerektiğine yönelik talimat, i ik, sü eması gibi stok seviyeyi belirlemeye yarayacak dosya içerisinde bulunmamakla birlikte, işletmenin üretim hacmine göre hammadde stok seviyesinin normal seviyeden fazla olduğunun görüldüğü, bu durumun stok maliyetine sebep otduğu, ancak Davacı … firması ile Davalılar arasında kararlaştırılan max.stok seviyesinin(1.000.000 Kg) stok artırım onayından öncesine mi sonrasına mı ajt olduğunun tespit edilemediği kanaatimdir.” şeklindedir.
SMMM, kimya mühendisi ve hukukçu bilirkişilerin raporlarının sonuç kısmı: “1) Davacı tarafın, davalı tarafa yapılan avans ödemelerinin davalı tarafından kendi şirketinin nakit açığını kapatmak için kullanıldığı yönündeki iddiasının, ancak tarafların muavin
defter kayıtlarının sunulması halinde detaylı olarak incelenerek değerlendirilebileceği, dava
dosyasına sunulan mizanlar ve müşteri listeleri üzerinden bu iddialara yönelik tespit ve
değerlendirme yapılamayacağı Sayın Mahkeme’nin takdirine arz olunur.
2) Davacının; bilirkişinin piyasa fiyatlarının ne olduğunu, nasıl ve hangi kritere göre
belirlendiğini bilmesi gerektiği, bu hususun sadece tarafların ticari defterlerine bakılarak
çözülemeyeceği, yine davalının davacının üretim yapısına uygun olmayan malzeme tedariki ile
kasıtlı olarak gereksiz stok yaptırdığı iddiasının da ancak davacının üretim yapısını ve sektörde
kullanılan malzemeyi değerlendirebilecek bilirkişi tarafından incelenebileceği, bu konularda
uzmanlık alanına sahip olmayan Heyetimizce inceleme ve değerlendirme yapılamadığı, emsal
şirketlerden alınacak ve uzman bilirkişice hesaplanacak tutarlarda müvekkilinin gerçek zararının
ortaya çıkacağı yönündeki beyanların değerlendirilmesi ve takdiri Sayın Mahkeme’ye aittir.
3) Davacı itirazlarının değerlendirilmesi neticesinde Kök Raporda yapılan tespit ve değerlendirmelerden dönülmesini gerektiren bir husus tespit edilmemiştir. Yalnız, Kök
Raporumuzun sonuç bölümünü, davalı … yönünden, “Asıl davanın davalılarından
…’in, davacı ile arasındaki Hizmet Sözleşmesinin 7. maddesi kapsamındaki çalışanların
ayartılması fiili dışında özünde TTK uyarınca haksız rekabet teşkil eden ayrı bir fiilinin olayda
tespit edilmediği” şeklinde ifade etme gereği duyulmuştur. Davalı …’e karşı aynı fiil-olgu
temelinde birleşen davada sözleşme ihlaline, asıl davada haksız rekabete dayanılmış olmasının
hukuki nitelendirme ve değerlendirmesi mahkemeye aittir.” şeklindedir.
Davacı Tanığı …’ın beyanı: ” Ben 01/08/2013 tarihinde davacı … Şirketinde Muhasebe Uzmanı olarak işe başlamıştım, davalılardan … şirkette Sözleşmeli Genel Müdür olarak çalışıyordu, kendisi ile 2 yıla yakın bir süre çalıştık, ben işe başladığımda faaliyet biçimini ve iş süreçlerini anlamaya çalışıyordum, bu süreçte … in Uçal Kağıt isimli firmadan satın aldığı, kağıt hammaddesini … isimli bir şirket aracılığı ile aldığını farkettim, yani kağıt Uçal tarafından …’e fatura ediliyor, yine aynı fiyatla … tarafından … e fatura ve irsaliye düzenleniyordu, bu bana anlamsız gelince sordum, … bey bana … şirketi ile bir sözleşmeleri bulunduğunu, bu sözleşme kapsamında karsız bir biçimde …’in aracı olduğunu söyledi, ancak sonradan ortaya çıktı ki Uçal kağıt firması piyasaya birimini 70 kuruştan sattığı malı bize 90 kuruştan fatura ediyormuş, dolayısı ile aradaki farkın … aleyhine kullanıldığını anladım, davalı … bir gün telefon ile yüksek sesle konuşarak yanıma geldi ve benim yanımda çalışanlarımızdan Serdar Sandıkçıoğlu isimli kişiyi işten çıkartığına dair telefon konuşmasına devam etti, telefonu kapattıktan sonra Serdar’ı işten çıkardığımızı ve onunla artık çalışamayacağımızı söyledi, adı geçenin tazminatlarını ödeyip işten çıkardık, yine süreç içerisinde … bazı malları acenler üzerinden satmak istediğini ve acentelikler vereceğini, çünkü piyasadaki ödeme vadelerinin … e uzun geldiğini, piyasaya 180 gün vadeli mal vermekle beraber acenteler üzerinden bunu telefi edeceğini söyledi, üst yönetim de buna ikna olunca …, …, …, Çağ Plastik gibi firmalara acentelikler verdi, bu durum dikkatimi çekmişti, araştırma ve sorgulama yaptım, yaptığım araştırmada … isimli firmanın ortağının 2 ay önce işten çıkartdığımız Serdar Sandıkçıoğlu olduğunu ve şirketin İstanbul da yakın tarihte kurulduğunu öğrendim, yine … in birçok eski müşterisine bu acentalar aracılığı ile mal satılıyordu, bunlar arasında Tetaş, Sepaş, İsmet Koyuncu, Kredo gibi müşterilerimiz var, ben bu hususu da anormal buldum, ancak … bey bana tahsilat vadelerini kısaltmak için bu yolu seçtiğini anlattı, ben şirkette daha çok … adına muhasebe işlerini yürüttüğümden davalı …’ın etkisi ile çalışanlar benden uzaklaşmaya başladı, çoğu benimle konuşmuyordu, çünkü benimle yapacakları konuşmaların üst yönetime ulaştırılacağı konusunda davalı tarafça uyarılmışlardı, nitekim bir takım usulsüz işler bu şekilde ortaya çıkınca yurt dışından gelen yöneticilerle … arasında 12/07/2015 tarihinde bir toplantı yapıldı, bu toplantıdan sonra … Şirketten ayrıldıysa da resmi ayrılışı Ağustos ayının sonunu bulmuştur, fakat ilginç biçimde 12/07/2015 tarihindeki toplantıdan anlaşmazlıkla çıkan …’ın peşi sıra çalışanlarımızdan 8 kişi gelip istifa verdi, ertesi gün de 2 çalışan istifa etti, bu şekilde 10 çalışanımız işten ayrıldı, bu kişiler … Beyin kuruduğu ve süreç içinde acentelik verdiği … firmasında çalışmaya başlamışlar, nitelikli ve tecrübeli personelin ayrılması ile o dönemde 1000 ton olan üretimimiz önce 400 tona sonra 300 tona kadar düştü, biz bir süre 300 ton üretim ile idare ettik, daha sonra piyasadan eleman temin ederek durumumuzu düzelttik, yine … beyin yaptığı, usulsüz işlerden biri de stok denetimi ve yönetimidir, üst yönetim bize 20 ila 30 gün süreli stokla çalışmamızı talimat vermiştir, stoğa giren mallar en geç 1 aylık süre içerisinde üretimde kullanılır, bu arada haftalık yeni ürün gelir, fakat … bey kağıda zam geleceğini ileri sürerek üst yönetimi stok süresini uzatma konusunda ikna etti, üst yönetim en fazla 45 güne uzayacak şekilde olur verdi, bu arada sürekli biçimde yerli kağıt hammaddesi alıyorduk, hali ile depolama alanlarımız yetirsiz kaldı, biz Gri Karton hammaddesi kullanırız, depomuz yetersiz kalınca … beyin talimatı ile hammaddeler …’in deposuna taşınmaya başlandı, yeni gelen hammadde oraya indirildiği gibi kendi depomuzdaki bir kısmı da …’e gönderdik çünkü … Bey herhangi bir kira ve masraf oluşturmayacak şekilde depolama alanı bulduğnu söyleyerek üst yönetimi ikna etmişti, bu süreçte stoklar o kadar arttı ki sayım yapamaz hale geldik, biz aylık biçimde sayım yaparız, ancak …’te depolanan malın çokluğu, talepler üzerinde fazlaya istiflenmesi sebebi ile sayım için bunların y er değiştirilmesi malların çekilip açılıp tartılması gerekiyordu, bunu yaşamayınca stok sayımı konusunda yetersiz kaldık, bizim şirket her yıl sonu bağımsız bir denetim kuruluşu tarafından denetlenir, denetime gelen firma da stoğu sayamadı, bunun çok külfetli ve maliyatli bir iş olacağı anlaşılınca …’in Muhasebe işlerini yürüten ve ortağı olan … kendi imzası ile stok durumunu bildiren bir beyanname hazırladı, denetim şirketi de beyannameyi esas alarak rapor düzenledi, bu kadar fazla stok yapılmasının aslında hammaddenin farkettirilmeden 3. Kişilere satılmasını perdelemek amacı ile yapıldığını düşünüyorum, üst yönetim durumu anlayınca … teki ürünlerin kendi stoğumuza alınması talimatını verdi, ancak … bey bir kısım hammaddeyi getirdi ise de yine büyük bir kısmını …’te bıraktı, şirketten ayrılmasından sonra aslında … in olan hammaddeyi bize iade etmesi gerekiyordu, … bey bu ürünleri bize iade etmiş gibi ve fakat … tarafından satılmış gibi fatura keserek gönderdi, aslında mal iade edilmediği gibi … in kendi malına … aracılığı ile fatura kesilmesi de yanlıştı, bu sebeple bir ihtar ekinde faturayı iade ettik, davalı tarafın hammaddeyi aldığı UÇAL firması ile bir ilişkisi olduğunu, oradan hammade alınmasının da … aleyhine olduğunu düşünüyorum, çünkü Uçal’dan alınan yerli kağıt hammaddesi kalitesiz olduğundan üretim süreci uzuyor, o dönemde 70 kişi ile 1000 ton üretim yaparken şu anda 47 kişi ile (idari personel dahil) aynı miktarda üretim sağlıyoruz, yerli hammadde kopmalara neden olduğundan seri üretimi engelliyor, …’ın istifasının ardından … firması adı altında aynı sektörde faaliyetine devam etti, müşterilerimizi çalmak için birçok şey yaptı, örneğin müşterilerimizden … Kardeşler isimli firmaya bir kamyon masura göndermiş, … ten olan siparişinizi gönderiyorum, … le tekrar çalışmaya başladık demiş, ancak firma yetkisili Serhan Bey durumdan şüphelenerek malı kabul etmemiş, kamyonu geri gönderdiğini söyledi, bunun gibi işlemler ile davalı tarafın sözleşmeye aykırı davrandığını düşünüyorum, sürekli yenilenen makinalarımız sebebi ile bazı makinalar depoya alınmıştı, kağıt hammadesinin … deposuna gönderildiği süreçte bazı makinalarımız yer açılsın diye … deposuna teslim edildi, halen 2 makina 1 kompresör onların elindedir, bizim atölyemizde çalışan bazı ustalarımız o depoda makinalara bakım yapmıştı, muhtemelen … halen bu makinaları kullanarak üretim yapıyor ama emin değilim, gözüm ile görmedim. Ben … bey ve … ile … arasındaki sözleşmeyi görmedim, ancak … bey Genel Müdür olarak çalışıyordu, bildiğim kadarı ile herhangi bir imza yetkisi yoktu, ancak alım satım onun yetkisi dahilindeydi, …’nın herhangi bir imza yetkisi yoktu, benim yetkim 75000 EURO ile sınırlıdır, onun dışında yurt dışından onay gelir, bu 75000 EURO’luk sınır da İzabel programı aracılığı sebebi ile merkezin onayına bağlıdır, biz İzabel programı ile bir ödeme dosyası açarız, banka da bu talimata istinaden ödeme yapar ancak açtığımız dosya Merkez tarafından kontrol edilir ve ertesi gün hesaplaramızda görünür ” şeklindedir.
Davacı Tanığı …’nun beyanı: “Ben … te Kimye Mühendisi olarak stoklardan sorumlu biçimde çalışıyorum, …’ın genel müdür olduğu dönemde mahiyet ve nitelik olarak bizim üretimimize uygun olmayan 4 tır mal alındı, bu malı biz üretimde kullanamadığımız gibi halen stoklarımızda duruyor, malın fiyatını bilmiyorum, … beyin müdür olduğu dönemde stoklarımız arttı, stok alanımız yetersiz hale gelince hammadenin bir kısmı Rultes’in deposuna taşındı, normalde ben stoktan sorumluyum ancak özellikle … deposundaki malların sayımına götürülmedim ve stok kontrolünde sürece beni katmadılar, halen …’te görünün bir kısım stoğumuz var, ancak onlar olmadığını söylüyorlarmış, Uçal’dan alınan kağıt üretimde kullanılmaya uygun değildi, bunun üzerine kağıdı …’e gönderdik, orada lamine edildi, yani 2 kat hale getirilip sağlamlaştırıldı, sonra bize gönderilerek üretime katıldı.” şeklindedir.

Davacı Tanığı …’ın beyanı: “Ben davacı şirkette bakım ustası olarak çalışıyorum, dava dilekçesinden özetlenen ticari ilişkiler konusunda bilgi sahibi değilim, ancak firmanın tüm makinaları üzerinde emeğim ve geçmişi hakkında bilgim vardır, … firmasının yedeğe ayırdığı bir takım makinalar … Beyin müdürlüğü zamanında kendi firmasına yani …’e götürüldü, halen oradadır, kendisi “ben hiçbir kira almadan bu makinaları burada tutuyorum” …’teki makinaların bakımına ben gitmedim, ancak giden arkadaşları biliyorum, … beyin müdür olduğu dönemde hammadeden şikayet geliyordu, örneğin kağıtlar sıkça kopuyordu, … beyden sonra makinalarda herhangi bir iyileştirme ve değişiklik yapmamış olmamıza rağmen şu anda bu sorunu yaşamıyoruz, tam sayı hatırlamıyorum ama 5 – 6 tane makina …’e götürüldü, her birinin civatasında bile emeğim vardır, ben daha önce kendi işletmemde serbest çalışıyordum, fakat sonradan … beyin firması olan Class Kağıt isimli firmada çalışmaya başladım, Class kağıt firması … bey tarafından … e satıldı, bende bu şekilde geçiş yapmış oldum” şeklindedir.
Davacı Tanığı …’un beyanı: “Ben davacı şirkette kalite kontrol elemanı olarak çalışıyorum, bir dönem … beyde genel müdürümüzdü, ancak o dönem alınan hammadde de kalite sorunları vardı, özellikle Rulteksten gelen mallar kalitesizdi, standartlara uygun değildi, bazı hammaddeler belki halen depoda kullanılmayacak biçimde duruyordur, hammadde makinaya girdiğinde rolu halindeki kağıt hammaddesi sık sık koparak üretimin yavaşlamasına sebep oluyordu, firmamızda çalışan bazı işçiler … beyle birlikte işten ayrıldılar, neden ayrıldıklarını bilmiyorum, ben bilmiyorum ancak … in şoförü … … mal götürdüğünde “dün sizin adınıza da bir kamyon mal gönderdiler” denmiş, ben bunu biliyorum, bir ara fazla stokla çalıştık, çünkü fabrikada adım atmaya yer kalmadı oradan biliyorum” şeklindedir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ, HUKUKİ KABUL VE GEREKÇE

Asıl dava haksız rekabetten kaynaklı, haksız rekabetin tespiti, ortadan kaldırılması ve maddi tazminat istemine, birleşen dava sözleşmeden kaynaklı tazminat ve cezai şartın tahsili talebine ilişkindir.
Asıl ve birleşen davada davacı taraf; davalıların davacı şirket aleyhine haksız rekabet teşkil eden bir kısım eylemler içerisinde olduklarını, davalı şirketin davacı şirket adına piyasa fiyatlarının üstünde ham madde satın aldığını, davalıların davacının müşterilerini kendi şirketlerini aktarmaya çalıştığını, davacı şirketin çalışanlarının ayartılarak davalı şirkette çalışmalarının teşvik edildiğini, davalıların kendilerine ait firmaları davacının acentesi gibi tanıtıp kendilerine haksız kazanç elde ettiklerini, davalıların davacının kapasitesinin üzerinde stok yaparak davacı şirketi kendi firmalarına zorunlu olarak yönlendirdiklerini, davalıların taraflar arasında akdedilen sözleşme hükümlerini açıkça ihlal ettiklerini beyan etmiştir.
Asıl ve birleşen davada davalı taraf; haksız rekabet teşkil eden bir durumun söz konusu olmadığını ve sözleşme hükümlerine aykırı davranışın söz konusu olmadığı savunması ile davanın reddini talep etmiştir.
Mahkememizce tarafların belge delilleri toplanmış ve yargılama aşamasında bir kısım tanıklar dinlenilmiştir. Davacının dava dilekçelerinde dermeyan ettiği vakıalarının sabit olup olmadığı ve bu durumun haksız rekabet teşkil edip etmediği ile sözleşme hükümlerine aykırılık oluşturup oluşturmadığının tespiti yönünden mahkememiz dosyası ilk olarak bir SMMM ve bir hukukçu bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Sunulan kök raporda özetle; davalıların eylemlerinin haksız rekabet teşkil eden eylemler olmadığı, davalı şirketin eylemlerinin sözleşmenin 6. Maddesine aykırılık teşkil etmediği, ancak sözleşmenin 7.1 maddesine aykırılığın söz konusu olduğu, bundan kaynaklı davalı şirketin cezai şart ödemesi gerektiği, ancak davalı şirketin … Ambalaj, … Ambalaj ve … Ambalaj ile ilişkilerine davacının onayının olması halinde cezai şartın doğmayacağı, davacının talep ettiği 1.000,00 TL tutarlı ek zararın hangi kaleme ilişkin olduğunun anlaşılamadığı belirtilmiştir.
Kök rapora itirazlar üzerine bilirkişi heyetine Endüstri Mühendisi dahil edilerek ek rapor aldırılmış, ancak ek raporda belge eksikliği sebebiyle stok durumları ve sair itirazlarla ilgili bir sonuca ulaşılamadığı raporda belirtilmiştir.
Ek rapora itirazlar üzerine yeni bir heyetten bilirkişi raporu aldırılmış ve söz konusu bu ikinci raporda, ilk alınan kök rapordaki tespitlere yer verilmiştir. Başka bir deyişle aynı şekilde haksız rekabetin söz konusu olmadığı, ancak sözleşmenin 7. Maddesine aykırılık olduğu belirtilmiştir. İkinci heyetten alınan rapora itirazlar üzerine ek rapor aldırılmış, ancak ek raporda da bilirkişi heyetinin kanaati değişmemiştir.
Mahkememizce iki ayrı heyetten aldırılan bilirkişi raporları arasında bir çelişki yoktur ve iki raporda da haksız rekabetin olmadığı, ancak sözleşmenin 7. Maddesine aykırılık olduğu belirtilmiştir.
Sonuç olarak; taraflar arasında bir sözleşme ilişkisi olduğu, asıl dava ve birleşen dava dilekçelerinde öne sürülen vakıaların sözleşmenin 6 ve 7. Maddeleri kapsamında değerlendirilebileceği, davalı şirketin davacı ile haksız rekabet içerisinde olabilecek bir şirket olmayıp davacı şirketin işlerini gören bir şirket konumunda olduğu ve bunun da sözleşme ilişkisine dayandığı, özünde dürüstlük kurallarına aykırı davranışlar olan TTK m.54 ve devamında düzenlenen haksız rekabet fiillerini sözleşmenin taraflarının birbirlerine karşı işlemelerinin mümkün olmadığı, bu durumda ancak sözleşme hükümlerine aykırılığın gündeme gelebileceği, keza diğer davalıların da haksız rekabet teşkil eden eylemlerinin olduğunun davacı tarafça ispatlanamadığı, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 7. Maddesinin rekabet maddesi başlığını taşıdığı, davalı şirketin defter kayıtlarına bakıldığında 2014 ve 2015 yıllarında davalı şirketin … Ambalaj, … Ambalaj ve … Ambalaj firmaları ile ticari ilişkilerinin olduğu, taraflar arasındaki sözleşmenin 01/01/2013 ile 20/08/2015 tarihleri arasında geçerli olduğu ve söz konusu üç firma ile ilişkilerin sözleşmenin yürürlükte olduğu tarih aralığına denk geldiği, söz konusu 3 firmanın iştigal alanının davacı şirket ile aynı alanda olduğu, burada davalı şirketin davacı şirketle aynı faaliyet alanına sahip şirketlerle ticari ilişkiye girmesinden kaynaklı olarak sözleşmenin 7. Maddesine aykırı davranmadığını ispat yükü altında olduğu,
davalı şirketin bu üç firma ile ticari ilişkileri ile ilgili davacı şirketin onayını aldığına dair bir delili dosyaya sunmadığı, bu bağlamda davalı şirketin birleşen dosyada talep edilen 10.000,00 Euro cezai şartı ödemesi gerektiği, ayrıca davalı şirketin sözleşmenin 6. Maddesine aykırı davrandığının da davacı tarafça ispatlanamadığı ve ek zarar kaleminin hangi zarar kalemine ilişkin olduğunun da açıklanamadığı, bu bağlamda birleşen davada 6. Maddeye aykırılıktan talep edilen 10.000,00 Euro ve 1.000,00 TL’nin reddine karar verilmesi gerektiği kanaati ile asıl davanın reddi ile birleşen davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve yasal gerekçesi izah edildiği üzere;
A-) Asıl Dava Yönünden;
1-Davanın reddine,
2-Hüküm tarihi itibariyle alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcından; 27,70 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 152,20 TL karar ve ilam harcının davacıdan alınarak, hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar tarafından yapılan 100,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak, davalılara verilmesine,
5-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT m.13 ve m.13/2 hükümlerine göre hesaplanan 1.000,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalılara verilmesine,
6-HMK m.333 gereğince yatırılan avansın kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
B-) Mahkememizin 2015/1402 Esas sayılı Birleşen Davası Yönünden;
1-Davanın Kısmen Kabulü ile; 10.000,00 Euronun dava tarihinden itibaren Devlet Bankalarının Euro ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı ile birlikte davalı … Ambalaj Kağıt Makine İmalat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinden alınarak, davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Hüküm tarihi itibariyle alınması gereken 2.228,88 TL karar ve ilam harcından; 1.131,53 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.097,35 TL karar ve ilam harcının davalı … Ambalaj Kağıt Makine İmalat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinden alınarak, hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 1.131,53 TL peşin harcın davalı … Ambalaj Kağıt Makine İmalat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinden alınarak, davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 27,70 TL başvurma harcı, 9.800,00 TL bilirkişi ücreti, 450,05 TL posta ve tebligat ücreti olmak üzere toplam 10.277,75 TL yargılama giderinden, davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 5.060,76 TL yargılama giderinin davalı … Ambalaj Kağıt Makine İmalat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinden alınarak, davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT m.13 hükümlerine göre hesaplanan 9.200,00 TL nispi vekalet ücretinin davalı … Ambalaj Kağıt Makine İmalat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinden alınarak, davacıya verilmesine,
7-Davalı … Ambalaj Kağıt Makine İmalat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT m.13 hükümlerine göre hesaplanan 9.200,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalı … Ambalaj Kağıt Makine İmalat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketine verilmesine,
8-HMK m.333 gereğince yatırılan avansın kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
9-Gerekçeli kararın talep halinde taraflara tebliği ile tebliğ giderinin eksik olması halinde giderin talepte bulunandan alınmasına,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 02/03/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır