Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1348 E. 2019/89 K. 06.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
1.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

ESAS NO : 2015/1348
KARAR NO : 2019/89

HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACILAR : … – …

VEKİLİ : Av. …
DAVALILAR : 1- … –
No:2 Nilüfer/ BURSA
VEKİLİ : Av. … –
3-

VEKİLİ : Av. BURAK PITIRLI-Balat mahallesi Sanayi Caddesi Endülüs Park AVM
B-18 Nilüfer/BURSA
DAVA :Tazminat
DAVA TARİHİ :04/12/2015
Mahkememizde görülen davanın açık yargılamasında,
DAVACININ TALEBİ : Davacı vekili dava dilekçesinde, Bursa Orhaneli Yolu şehiriçinde meydana gelen trafik kazasında 16 NJC 32 plakalı aracı kullanan sürücü …’nun tam kusurlu olduğunu, kazada davacıların murisi …’nin hayatını kaybettiğini, kazadan sonra olay yerinden kaçan ve bir buçuk saat sonra teslim olan sürücünün alkollü olmasının muhtemel olduğunu, olay yerine yakın yaya geçidi bulunmaması sebebiyle yayanın kusuru bulunmadığını, davalı sürücünün süratli olduğunu, …’nin vefatı ile davacıların destekten yoksun kaldıklarını, dava öncesinde sigorta şirketinin 17.504,54 TL ödeme yaptığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik her bir davacı için 500 TL maddi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline, davacı … için 50.000 TL ,davacı Şirin için 50.000 TL ve davacı … için 40.000 TL olmak üzere toplam 140.000 TL manevi tazminatın davalılardan müteselsilen tahsiline, sigorta şirketlerinin limitli sınırlı sorumlu tutulmasına, poliçede manevi tazminata ilişkin teminat yok ise sigorta şirketlerinin sorumlu tutulmamasına karar verilmesini talep etmektedir.
DAVALININ CEVABI : Davalı …Ş. Davanın reddi gerektiğini savunmuş, maddi tazminattan poliçe limitiyle sınırlı sorumlu olduklarını, manevi tazminatın poliçeye dahil olmadığını, sigortalının kusuru nispetinde sorumlu olacaklarını, davacı tarafın asli kusurlu olduğunu, zaten olay sebebiyle aktüer hesabı yaptırılarak 17.504,54 TL tazminat ödemesi yapıldığını, sigorta şirketinin üzerine düşeni yerine getirdiğini, gerçek zararın uzman aktüer tarafından hesaplanmasını, kusurun adli tıptan alınacak rapor ile belirlenmesini, hesap yapılırken asgari ücretin esas alınmasını ve yasal faiz uygulanmasını talep etmiştir.
Davalılar Gökhan ve … vekili de, davanın reddi gerektiğini, kazada müteveffa yayanın kusurlu olduğnu, zira kaza sırasında davalı aracının hızının yasal sınırlar içinde bulunduğunu, kamera kayıtlarından durumun tespit edilebileceğini, davalı …’ın olay yerinden ayrılmasının kazanın şokundan kaynaklandığını, kısa süre içinde en yakın polis merkezine teslim olduğunu, kaza anında orta şeritten seyreden ve davalı aracının sol ön tarafında bulunan başka bir aracın perdelemesi sebebiyle görüşün kısıtlandığını, aydınlatma lambalarının çalışmadığını, yol kusuru söz konusu olduğunu, davanın ilgili idareye ihbarını istediklerini, yakında yaya geçidi olmadığını, davalı sürücünün davada kusursuz olduğunu, desteğin kendi kusuruyla ölümü sebebiyle tazminat istenemeyeceğini, zararın davacı tarafça ispatı gerektiğini, sigorta tarafından ödenen tazminattan daha fazla zarar söz konusu olmadığı gibi istenen manevi tazminatında faiş olduğunu ileri sürmüştür.

DELİLLER ve GEREKÇE: Derdest dava trafik kazası şeklinde ortaya çıkan ve ölümle sonuçlanan haksız fiil nedeniyle maddi ve manevi tazminat davasıdır. Zorunlu mali mesuliyet sigortacısı da hasım gösterildiğinden dava Ticaret Mahkemesinde açılmıştır. Bu tür davalarda öncelikle kusur durumu araştırılmalı, varsa kaza sebebiyle zarar görenin müterafik kusuru belirlenmelidir. Trafik kazası ölümle sonuçlandığından ceza kovuşturması başlatılmıştır. Bursa 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 2015/408 E. sayılı dosyası üzerinden yapılan yargılamada kusura ilişkin olarak İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesinden alınan raporda sanık sürücü … tali kusurlu bulunmuş, davacılar murisi …’nin asli kusurlu olduğu belirtilmiştir. Adli Tıp raporunda sadece asli ve tali kusur gösterilmiş olduğundan kusur oranlarının paylaştırılması ve kusurun yeniden değerlendirilmesi amacıyla mahkememizce alınan 24/04/2018 günlü raporda da davalı sürücüsü …’nun %20 oranında tali kusurlu olduğu, davacılar yakını yaya …’nin %80 oranında asli kusurlu olduğu belirtilmiştir. Rapora göre; davalı sürücü … sevk ve idaresindeki otomobil ile seyri sırasında yola gereken dikkatini vermemiş, hızını mevcut şartlara göre ayarlayıp teyakkuzla seyretmemiş, mevcut hızı ile mahale yaklaşmış seyir yönüne göre sol taraftan kaplamaya giren ve seyir şeridine kadar yürüyen davacılar yakını yayayı farkettiğinde, çarpmaya karşı zamanında etkin fren ve uygun yöne direksiyon tedbiri almamış olup yayaya çarpmış olmakla tali kusurlu; davacılar yakının yaya … ilk geçiş hakkını sağ taraftan gelmekte olan davalı sürücü yönetimindeki otomobile vermeden, yaklaşan vasıtaya rağmen yakın mesafede kaplamaya girerek can güvenliğini tehlikeye düşürmüş olup korunma tedbiri alamadığı otomobilin sadmesine maruz kalarak meydana geldiği kazada dikkatsiz, tedbirsiz ve kurallara aykırı davranmış olmakla asli derecede kusurludur.
Bu aşamadan sonra dosya aktüerya hesabından anlayan bilirkişiye teslim edilmiş, davacıların destekten yoksun kalma tazminatı konusunda rapor alınmıştır. Bilirkişi 11/06/2018 günlü raporunda müterafik kusur tenzili sonucunda sağ kalan annenin 23.007,74 TL, sağ kalan babanın 16.951,46 TL destekten yoksunluk tazminatı hesaplandığı açıklanmıştır. Bu rapor hükme esas alınmaya yeterli görülmüştür. (Her ne kadar bilirkişi raporunun sonuç kısmında bulunan bu rakamların müteveffa kazalının kusur oranı dikkate alınmadan yapılan hesaplamaya göre olduğu belirtilmiş ise de, rapor tetkik edildiğinde müteveffa kazalının kusur oranının tenzili neticesinde bu rakamlara ulaşıldığı anlaşılmıştır.) Davalı … şirketinin 15/10/2015 tarihinde 17.504,54 TL ödeme yaptığı görülmekle bu miktar %9 faizle rapor tarihine değin güncellenerek ödemenin 21.907,05 TLye baliğ olduğu hesaplanmış; bu miktar davacılara müştereken ödendiğinden yapılan ödeme yarı yarıya davacıların tazminat miktarlarından düşülmüştür.
Öte yandan ölen üniversite öğrencisi öğrenimini tamamladığında asgari ücretin üzerinde bir gelire sahip olacağı, ileride üniversite mezunu olacağı, bu durumda desteğin üniversiteyi bitirdiği gündeki ücretinin emsallerine göre belirlenip hesaplanması gerektiği kanaatine varılarak davalı … şirketinin tazminata esas alınan ücret bakımından yaptığı itirazlar yerinde görülmemiştir.
Davalı … poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla sorumlu tutulacaktır. Belirlenen tazminatın poliçe limiti içinde kaldığı nazara alınarak bu hususta ayrıca hüküm kurulmasına gerek görülmemiştir.
Ölüm sebebiyle çocuklarını kaybeden davacıların manevi zarara uğradığı konusunda tereddüt yoktur. Hayatın olağan akışına uygun bulunan acı ve üzüntü manevi tazminata temel teşkil edecektir. Ancak tazminat hesaplanırken tarafların kusuru ölenin yaşı, zararın ağırlığı gibi durumlar nazara alınarak davanın kısmen kabulü uygun görülmüştür.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
Davacıların maddi tazminat talebinin kabulü ile anne … yönünden 12.054,22.-TL, baba … yönünden 5.997,94.-TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılar … ile … yönünden kaza tarihi olan 21/07/2015 tarihinden itibaren, davalı …Ş yönünden dava tarihi olan 04/12/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
Davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile anne … yönünden 10.000,00.-TL, baba … yönünden 10.000,00.-TL, kardeş … yönünden 8.000,00.-TL manevi tazminatın davalılar … ile …’dan kaza tarihi olan 21/07/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
Alınması gereken 3.145,82 TL nispi harçtan peşin alınan 481,59 TL harç ile davanın ıslahı nedeniyle yatırılan 57,97 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.606,26 TL karar ve ilam harcının davalılardan müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
Hükmolunan maddi tazminat tutarı yönünden; davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca taktir ve tayin olunan 2.725,00 TL (daha azına hükmedilemeyeceğinden) vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Hükmolunan manevi tazminat tutarı yönünden; davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca taktir ve tayin olunan 3.360,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ile …’dan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Reddolunan manevi tazminat tutarı yönünden; davalılar … ile … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 10/2 maddesi uyarınca davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemeyeceğinden reddolunan kısım üzerinden taktir ve tayin olunan 3.360,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak adı geçen davalılara verilmesine,
Davacı tarafça yapılan ve davanın açılışında ve ıslahında yatırılan harçlar da dahil edilerek hesaplanan 1.612,16 TL yargılama giderinden kabul ve ret oranına göre 483,64 TL’sinin davalılardan müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine dair kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar tüm taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup anlatıldı. 06/02/2019

İş bu kararın gerekçesi 07/02/2019 tarihinde yazılmıştır.

Katip … Hakim …