Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1340 E. 2020/356 K. 22.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2015/1340
KARAR NO : 2020/356

HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … T.C.NO: …
VEKİLİ : Av. …

DAVALI :1- … T.C.NO:…-

2-… T.C.NO:…-

VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 3. …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
DAVA TARİHİ : 03/12/2015
KARAR TARİHİ : 22/06/2020
Mahkememizde görülen trafik kazası sebebiyle tazminat davasında,
DAVACININ TALEBİ : Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin 29/07/2015 günü Kazım karabekir Mh.Sevinç Caddesinde yolun sağından bisikletle giderken davalılardan … adına kayıtlı davalı … AŞ tarafından … poliçe numarası ile sigortalanan 16 …. 51 plakalı davalı … kontrolündeki aracın davacı müvekkiline arkadan çarptığını, çarpma neticesinde davacı müvekkilinin ağır şekilde yaralandığını, kaza nedeniyle davacı müvekkilinin sağ kaburgası ve sağ kolunun kırıldığını ayrıca hayati tehlike geçirerek ameliyat olduğunu, Sağ kolunu tutan köprücük kemiğinin parçalandığını, davacı müvekkilinin Çekirge Devlet Hastanesinde ameliyat olduğunu, ameliyat sonrasında sağ kaburgalarına ve köprücük kemiğine platin takıldığını, ayrıca akciğerinden ameliyat olduğunu, davacı müvekkilinin tedavi evraklarının Çekirge Devlet Hastanesinde olduğunu, Kazanın oluşumunda tüm kusurun davalı tarafta olduğunu, davacı müvekkilinin herhangi bir kusurunun bulunmadığını, davacı olan müvekkilinin kaza geçirmeden önce İnşaat ustalığı yapmakta olduğunu günde 100,00 TL yevmiye almakta olduğunu ancak kaza sonrasında çalışma imkanının kalmadığını, ayrıca bazen götürü usulü iş aldığını ve günlük kazancının da 250,00-300,00 TL civarında olduğunu, davacının tazminatının hesaplanmasında bu gelirinin dikkate alınması gerektiğini ,Davacı müvekkilinin evli ve çocuk sahibi olduğunu, bu kaza nedeniyle çocuklarına bakamaz hale geldiğini ve bu nedenle de çok derin acılar çektiğini, ayrıca davacının psikolojisinin bozulduğunu, acısının kısmen telafi edilebilmesi için 120.000,00 TL manevi tazminat taleplerinin olduğunu, Davalı … şirketinin sorumluluğu poliçe limitiyle sınırlı olduğunu, açıklamış oldukları nedenlerden dolayı 120,000,00 TL manevi tazminat ile fazlaya ait dava ve talep haklarının saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL geçici sürekli iş göremezlik tazminatının kaza tarihi olan 29/07/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalılardan müşterek ve mtlteselsilen tahsilini istediklerini, davalıların 16 … 51 plakalı aracının 3. Şahıslara satışının önlenmesi için trafik kaydına tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALILAR … VE … VEKİLLERİNİN CEVABI : Davalı müvekkilleri aleyhine açılmış olan davayı kabul etmediklerini, öncelikle; davacı tarafın dayanmış olduğu ve dosyaya girmiş olan tüm yazılı delil ve belge örneklerini bir örneğinin tarafımıza tebliğini aksi halde dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, esasa ilişkin sair cevap haklarını saklı tuttuklarını, ayrıca dava dilekçesinde yer alan ve manevi tazminatı arttırmak amacıyla yapıldığı aşikar olan davacının iddia ve ifadelerini kabul etmediklerini, aksine davacı şahsın almış olduğu aşırı derecede alkol nedeniyle (1.807 promil) bu halde yürümenin bile zor olduğu durumda üstelik de emniyetsiz bir şekilde sürmüş olduğu bisikleti ile davalı sürücünün aracının kendisine çarpmasına neden olduğunu, kaza mahallinde özellikle çarpma anında herhangi bir fren izinin olmadığını, davacının bir anda dengesini kaybedip davalının aracının kendisine çarpmasına neden olduğunu gösterdiğini, dolayısı ile meydana gelen kazanın oluşumuna, davacının almış olduğu aşırı alkolün etkisiyle kendi kusurlu ve güvensiz sürüşünün neden olduğuna inandıklarını, bu sebeple davalılara bu konuda yüklenebilecek bir kusurun bulunmadığını düşündüklerini, Trafik Polisleri tarafından tutulan ve davalı sürücüyü kusurlu gösteren tutanağı kabul etmelerinin mümkün olmadığını, polisin kusur tespiti yapma yetkisinin olmadığı gibi,K.T.K.nun 52/1C maddesi gereği davalı sürücüye kusur yüklemelerinin, hukuken mümkün olmadığını, bu maddenin, birbiri ardından giden araçların izlemesi ve koruması gereken takip mesafesiyle ilgili olduğunu, davaya konu kazada araçların birbirlerini takip etmesi ya da bir biri ardından peşi sıra gitmeleri söz konusu olmadığını, aksine, kazaya karışan bisiklet, davalı sürücünün önüne bir anda çıktığını ve kazanın meydana geldiğini, yine ayrıca davacıyla ilgili, trafik polislerince, aşırı alkol nedeniyle kesilmiş olan 193306 numaralı 800 TL’sı para cezasını da davalı …’nin ödemiş olduğunu, dolayısı ile trafik polislerinin , aşırı alkol almış olduğu halde kazaya neden olan davacıyla ilgili sadece alkol nedeniyle 800 TL ceza kesip kendisine kazayla ilgili hiç bir kusur yüklememiş olmalarının hakkaniyete ve hukuka aykırı olduğunu, kazanın meydana geldiği tarihten hemen sonra gerek davalılar, gerekse de ailelerinin davacının bulunduğu hastaneye davacıyı ziyarete gittiklerini , aynı zamanda devamlı olarak herhangi bir ihtiyacı olup olmadığı konusunda kendisine maddi manevi her türlü yardımda bulunduklarını, davalı …’nin, davacının hastanede yatmış olduğu günlerde davacının yanında gece yarısına kadar refakatçi olarak kalmak suretiyle davacıyla yakından ilgilendiğini ve sıkıntılarını haififletmeye çalıştığını, dolayısıyla kazanın oluşumunda hiç bir kusurları olmadığı halde davacıyla hep ilgilendiklerini ve davacının sağlığına yeniden kavuşması için davalıların maddi manevi çaba göstermelerine rağmen davacının , davalılara karşı açmış olduğu bu davanın haksız ve yersiz olduğunu, davacının para koparma isteğinden başka bir anlam taşımadığını bu nedenle davanın reddine karar verilmesini belirtmiştır.
DAVALI EGE SİGORTA VEKİLİNİN CEVABI: Dava dilekçesinde bahsi geçen 16 … 51 plakalı aracın müvekkil şirket nezdinde 20.04.2015 ila 20.04.2016 tarihlerini kapsamak üzere Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Trafik Sigorta Poliçesi tahtında sigortalandığını, İşbu poliçe ile kişi başına toplam 290.000,00 TL’lik sakatlanma ve ölüm zararı teminatı sağlandığını, her koşulda müvekkil şirketin işbu limitle sınırlı olarak sorumlu olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, müvekkil şirketin ferilerden de bu limit oranında sınırlı sorumlu olduğunu, Kabul anlamına gelmemek kaydıyla, müvekkil kurumun zorunlu mali mesuliyet sigortası teminat limitleri ve 16 … 51 plakalı aracın kusur oranı ile sınırlı sorumlu olduğunu, bu nedenle adli tıp kurumu trafik ihtisas dairesi nezdinde kusur incelemesi yapılmasını talep ettiklerini, maluliyet oranının kaza sonucu oluşan araçların kaza ile illiyetleri de tespit edilmek suretiyle belirlenmesi gerekmekte olduğunu, adli tıp kanunu’na göre, vücut fonksiyon kaybı ve meslekte kazanma gücü kaybı konusunda bilimsel ve teknik görüşlerini bildirmekle görevli olan adli tıp kurumu 3. ihtisas dairesi’nden veya adli tıp bölümü bulunan bir üniversite hastanesinden alınacak raporla işgöremezlik oranının belirlenmesi ve zararın buna göre hesaplanması gerektiği yargıtay tarafından kabul edildiğinden, bu konudaki yargıtay kararına göre denetime elverişli ve doyurucu bir rapor temin etmek üzere dosyanın ilgili kuruma gönderilmesini talep ettiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, davacının maddi zararı ancak aktüeryal inceleme sonucu tespit edilebilir olduğunu, bu incelemede mütevveffanın geliri belge ile ispat edilemezse asgari ücret esas alınması gerektiğini, geçici iş göremezlik dönemi tazminat hesabına dahil edilmemesi gerektiğini, zorunlu mali mesuliyet sigortası genel şartları’na göre dolaylı zararlar teminat kapsamı dışında olduğunu, yapılacak hesapta bu hususun da dikkate alınması gerektiğini iş görülemeyen dönemin hesabında %100 üzerinden uygulanmamasını talep ettiklerini, bunun yanında, davacının sgk’dan geçici iş görmezlik ödeneği alıp almadığının da tespitini talep ettiklerini, zira, sgk ödediği bu ödenekleri kuruma rücu etmekte ve kurum mükerrer ödeme yapmak durumunda kaldığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla manevi tazminat taleplerin teminat dışı olduğunu, manevi tazminat taleplerinin müvekkil kurum yönünden reddini talep ettiklerini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla bisiklete kask ve koruyucu elbise giyilmeden binildiği için hesaplanacak tazminattan ayrıca müterafik kusur indirimi yapılmasını talep ettiklerini, dava tarihinden önce müvekkil şirkete başvuru yapılmadığını, bu sebeple müvekkil şirket davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, araç hususi olduğundan ve davanın temeli de haksız fiil olduğundan kabul anlamına gelmemek kaydıyla, her koşulda, alacağa yasal faiz işletilmesi hukuka uygun olacağını, bu nedenlerde davanın usul ve esasa ilişkin olarak sundukları gerekçeler dikkate alınarak reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin de davacıya tahmil edilmesini belirtmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE : Derdest dava trafik kazası biçiminde ortaya çıkan haksız fiil sebebiyle yaralanan davacının açtığı maddi ve manevi tazminat davasıdır. Kural olarak ispat külfeti davacı taraf üzerindedir. Davacı, kazayı, kazada kusurun karşı tarafta olduğunu, meydana gelen zararı ve zararla kusur arasındaki illiyet bağını ispat etmek zorundadır. Davalı tarafın savunma ve beyanları çerçevesinde bir kazanın varlığı uyuşmazlık konusu değildir. Bu hususun ispatına gerek kalmamıştır. Ancak diğer hususların ispatı aranacaktır.
Davacı taraf ispat sadedinde keşif ve bilirkişi incelemesine dayanmıştır. Kaza anında davacının alkollü olduğu iddiası da dikkate alınarak aralarında bir hekimin, bir trafik bilirkişinin ve bir makine mühendisinin de bulunduğu heyetle kaza yerinde keşif yapılarak rapor alınmıştır. Bilirkişi heyeti 30.08.2016 tarihli raporunda kazada kusurun tam olarak davalı sürücü …’de olduğunu, davacının kusursuz bulunduğunu, davacının bisikletinde 160.TL+KkDV davalının aracında 2.000.TL +KDV tutarında hasar meydana geldiğini bildirmişlerdir.
Kusur raporuna itiraz edilmiş ve davacının alkollü olmasının dikkate alınmadığı beyan edilmiş olması nazara alınarak İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden yeni bir kusur raporu alınmışsa da sonuç değişmemiştir. 04.12.2017 tarihli adli tıp raporunda da davalı sürücü tam kusurlu bulunmuştur.
Bu aşamadan sonra davacının tedavi kayıtları da getirtilerek bedensel kazanma gücü kaybı yönünden adli tıp kurumundan rapor alınmıştır. İstanbul Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi 23.05.2019 tarihli raporunda davacının meslekte kazanma gücünü %10,1 oranında kaybettiğini, iyileşmesinin üç aya kadar uzayabileceğini bildirmiştir.
Bu husus da netleştikten sonra bu kez aktüerya hesabından anlayan bir bilirkişiden tazminat hesap raporu alınmıştır. Bilirkişi 13.08.2019 tarihli raporunda davacının SGK döküm cetvelinde yazılı ücret olan 1.541,93.TL üzerinden hesap yapılırsa davacı zararının 75.687,44.TL olacağını, davacı beyanı esas alınarak 2.333,33.TL üzerinden hesap yapılırsa 100.807,76.TL’ye ulaşacağını bildirmiştir. Bu raporun hesap kısmında maddi hata olabileceği dikkate alınarak bilirkişiden ek rapor alınmış, 26.11.2019 tarihli ek raporda SGK hesap döküm cetvellerindeki 1.541,93.TL gelir üzerinden 85.314,48.TL, davacı beyanında geçen 2.333,33.TL gelir üzerinden 111.138,90.TL, yine davacı beyanında geçen 2.800.TL gelir üzerinden 126.366,68.TL ve asgari ücret üzerinden 76.555,51.TL zarar söz konusu olabileceğini açıklamıştır.
Dava sürerken davacının talebi üzerine Türk Borçlar Kanununun 76. maddesi kapsamında 20.000.TL geçici ödemeye karar verilmiştir.
Davacı taraf bu aşamadan sonra talebini ıslah etmiş, zararlarının 126.366,68.TL olduğunu esas aldıklarını belli edecek biçimde ve davanın devamı sırasında aldığı 20.000.TL geçici ödeme rakamını tenzil ederek maddi tazminat talebini 105.366,68.TL’ye çıkarmıştır. Her ne kadar ıslah dilekçesinde istenen rakam 105.366,68.TL ise de davacının amacının talebini 126.366,68.TL’ye çıkarma iradesi açıktır. Bu sebeple ıslah talebi bu rakam üzerinden kabul edilmelidir.
Burada tartışılması gereken bir konu davacının gelir durumudur. Davacı ve tanıkları inşaat işçisi olarak çalışan davacının günlük 100.TL yevmiye ile çalıştığını beyan etmişlerdir. Bu beyan günlük hayat tecrübeleri ve rayiç fiyatlara uygundur. İnşaat sektöründe gerçek yevmiyeler hiç bir zaman asgari ücret düzeyinde olmamıştır. Zira inşaat işçiliği zor ve zahmetlidir. Ağır bedensel çalışma ve kimi zaman daha uzun çalışma saatleri gerektirir. Mevsimsel durumların lehte gelişmesi sebebiyle artık yılın her ayında inşaat çalışması yapılabilmektedir. Bu nedenle 28 günlük çalışma düzeni üzerinden aylık 2.800.TL ücretin hesaba esas alınması daha hakkaniyetli olacaktır. Bu konuda takdirin mahkememize ait olduğu unutulmamalıdır.
Davacının olay sebebiyle yaralandığı ve acı çektiği, bir süre tedavi gördüğü, bunun da manevi zarara neden olduğu izahtan varestedir. Manevi zararın ayrıca ispatı gerekmez. Bu sebeple tarafların durumlarına ve olayın ağırlığına uygun bir manevi tazminata hükmedilmelidir.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Maddi tazminata ilişkin davanın kabulü ile 126.366,68 TL bedensel kazanma gücü kaybı ve iş göremezlikten kaynaklanan maddi tazminatın davalılar … ve …’den müteselsilen alınarak davacı …’e ödenmesine,
Manevi tazminata ilişkin taleplerin kısmen kabulü ile davacı … yönünden 40.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 29/07/2015 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalılar … ve …’den müteselsilen alınarak davacı tarafa ödenmesine,
Daha önce hükmedilen 20.000,00 TL geçici ödemenin tazminattan mahsubuna,
Maddi Tazminat yönünden alınması gereken 8.632,10- TL karar harcının, peşin yatırılan 3.41-TL harç ile ıslah anında yatırılan 68,31TL harçtan mahsubu ile bakiye 8.560,38TL harcın davalılardan müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına, (Davalı … şirketinin poliçe limitiyle sınırlı sorumlu tutulmasına),
Manevi Tazminat yönünden alınması gereken 2.732,40TL harcın davalılar … ve …’den tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafça yapılan toplam 1.761,70-TL muhakeme masrafından kabul red oranından göre hesaplanan 1.189,70-TL muhakeme masrafının ve dava açılış gideri, 494,68 TL harcın davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, geriye kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalılar … ve … tarafından yapılan toplam 53,60TL muhakeme masrafından kabul red oranından göre hesaplanan 17,46TL muhakeme masrafının davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine, geriye kalan kısmın davalılar üzerinde bırakılmasına
Maddi Tazminat yönünden davacı vekili lehine takdir edilen 15.954,83 TL ücret-i vekaletin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, (davalı … şirketinin poliçe limitiyle sınırlı sorumlu tutulmasına),
Manevi Tazminat yönünden davacı vekili lehine takdir edilen 6.000,00 TL ücret-i vekaletin davalılar … ve …’den alınarak davacıya verilmesine,
Manevi tazminatın reddedilen kısmı üzerinden davalılar … ve … vekili lehine takdir edilen 6.000,00TL ücret-i vekaletin davacıdan alınarak davalılar vekiline verilmesine,
Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine dair gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okundu, anlatıldı.22/06/2020

Katip … Başkan …
e-imzalıdır e-imzalıdır