Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1287 E. 2018/440 K. 04.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
BAŞKANLIĞI TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

ESAS NO : 2015/1287
KARAR NO: 2018/440

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : ….
KATİP : ….

DAVACI : … İNŞAAT İÇ MİMARLIK MOBİLYA SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ
Bursa Org. Sanayi Bölgesi 75. Yıl Bulvarı 2. Sokak No:4 Nilüfer/Bursa
VEKİLİ : Av. … – Gülbahçe Mah. Ulubatlı Hasan Bulvarı Dr. Sadık Ahmet Cad. Evke Trade Tower Plaza No:17-19 Kat:12 D:53 Osmangazi/ BURSA

DAVALI : …

VEKİLİ : Av. … …
Konaklar Mah. Beyazkaranfıl Sk. No:9 Levent Beşiktaş/ İSTANBUL

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 20/11/2015
KARAR TARİHİ : 04/04/2018
Mahkememizde görülen davanın açık yargılamasında,
DAVACININ TALEBİ : Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının mimarlık ve iç mimarlık alanlarında faaliyet gösterdiğini, dünyanın birçok yerinde butik dekorasyon işleri yaptıklarını, bu kapsamda davalının yüklenici olduğu Rusya’nın Sochi Adler bölgesindeki butik otelin dekorasyon işlerinin yapımı amacıyla üç ayrı sözleşme imzalandığını, sözleşmeler kapsamında 33 adet otel odasının mobilyalarının, ilaveten 17 odanın mobilyalarının ve genel mekan sabit mobilyalarının Bursa’da imal ve yerine montajı işinin yapıldığını, sonradan çıkan ilave işlerin de tamamlandığını, sözleşmelerin 30/08/2013 tarihli 500.000,00 USD bedelli 11/10/2013 tarihli 1.700.000,00 USD bedelli iki sözleşme ile sonradan çıkacak işler için 16/06/2014 tarih ve 154.563,74 USD bedelli olduğunu, sözleşmeler gereğince tüm mobilya ve montaj işlerinin yapıldığını, davalının yapılan iş bedelinden 6 adet fatura bedeli 235.456,77 USD alacağı ödemediğinden, hakkında Bursa 4.İcra Müdürlüğünün 2015/… esas sayılı dosyasında ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı sebebiyle takibin durduğunu, itirazın iptali ile 235.456,77 USD asıl alacak yönünden takibin devamına ve %20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmektedir.
DAVALININ CEVABI : Davalı taraf ise, davanın reddini savunmakta, davalı şirketin iş ve faaliyet merkezinin İstanbul olması nedeniyle İstanbul İcra Daireleri ve mahkemelerinin yetkili olduğunu, 11/10/2013 tarih ve 1.700.000,00 USD bedelli sözleşmeyi kabul etmediklerini, sözleşmede imza varsa imza itirazlarının bulunduğunu, 500.000.USD ve 154.563,74.USD tutarlı sözleşme bedellerini ödediğini, yapılan ödemelerin mahsubu gerektiğini, ticari defterler incelendiğinde hesap ortaya çıkacağını ileri sürmekte, davanın reddi ile %20 tazminata karar verilmesini talep etmektedir.
DELİLLER ve GEREKÇE: Derdest dava ilamsız takibe itirazın iptali davasıdır. İlamsız takibe dayanak yapılan alacağın ise bir eser sözleşmesinden kaynaklandığı ileri sürülmektedir. Kural olarak ispat külfeti davacı taraf üzerindedir. Davacı hem eser sözleşmesinin varlığını, hem de bu sözleşme kapsamında davalıya bir eser yaparak teslim ettiğini ispat etmelidir. Davalı taraf borcu inkar etmekle birlikte bir hukuki ilişkinin varlığını kabul etmiş, bu ilişkiden doğan fatura bedellerinin tamamını ödediğini ileri sürmüştür. BU durumda davacı taraf bir eser sözleşmesinin varlığını ve bu kapsamda davalı lehine imalat ve montaj hizmeti veriğini ispat etmiştir. Ancak bu durum davanın tamamen ispat edildiği anlamına gelmez. Zira taraflar arasında birden fazla sözleşme olduğu ileri sürülmüş, davalı taraf 1.700.000.TL bedelli sözleşmenin varlığını inkar etmiştir.
Taraflar arasındaki ilişki sebebiyle bakiye para alacağının tahsili için başlatılan icra takibinin alacaklı ikametgahında başlatılması ve yine Bursa’da dava açılması yetki kurallarına uygun bulunmuş ve davalı tarafın yetki itirazı ön inceleme oturumunda reddedilmiştir.
Eser sözleşmesi bir şekil şartına tabi değildir. Yazılı bir sözleşme olmadan, şifahi anlaşma çerçevesinde ve hatta zımnî kabullere istinaden eser sözleşmesi kurulması mümkündür. Davacı taraf inkar edilmeyen iki ayrı sözleşme kapsamında bazı ürünleri satıp teslim ettiğini ispat etmiştir. Ancak inkar edilen sözleşme gerçek olmasa ve imzalar davalı tarafça atılmasa bile, sözleşmede yazılı eserlerin yapılıp teslim edildiği ispat edilmekle dava da ispat edilmiş olur. Sözleşmeye dahil işlerin yapımı sırasında ortaya çıkan ilave işlerin, sözleşme olmadan şifahi veya zımnî bir mutabakat çerçevesinde yapılmış olması da bu kapsamdadır. Bu itibarla davalı tarafın inkar ettiği sözleşmedeki imzanın gerçekliğinin araştırılmasına gerek görülmemiştir. Eğer bu işler sebebiyle kesilen faturalar, bu faturaların defterlere işlenmesi, sevk irsaliyeleri yahut diğer delillerle eserin teslim edildiği ispat edilirse, sözleşmedeki imzanın gerçekliğinin hiçbir önemi kalmayacaktır.
Nitekim davalı tarafın kabul ettiği sözleşme bedellerinden çok daha fazla miktarda ödeme yaptığı ileri sürülmüştür. Bu durumun taraf defterleri üzerinden araştırılması uygun olacaktır. Her iki tarafın da defter incelemesi deliline dayandığı nazara alınarak öncelikle davalı taraf defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması uygun bulunmuştur. İstanbul Ticaret Mahkemeleri aracılığıyla talimat yoluyla alınan tarihsiz bilirkişi raporunda taraflar arasındaki uyuşmazlık özetlendikten sonra davalının defter tasdik bilgilerine yer verilmiştir. Buna göre davalının defterlerinin açılış ve kapanış tasdikleri zamanında yapılmıştır. Sahibi lehine delil olma vasfını yitirmemiştir. Davalı tarafın defterleri esas alınırsa davacı taraf 14.542,02.TL alacaklı durumdadır. Ancak davacı tarafça icra takibine dayanak yapılan fatura davalı tarafın defterlerine işlenmemiştir. Keza davacının hesap dökümünde yer alan bazı ödemeler dahi davalı defterlerinde yer almamaktadır. Aynı raporda davacının dayandığı faturaların davalı adına değil, “… … LLC Moscow Kamer GersKiy Stree House” adına kesildiği belirtilmiş, sevk irsaliyelerine göre de mallar “Sochi Branch of Hazinedaroğlu … İnşaat Anonim Shirketi – Rusya” kaşe ve imzasına teslim edilmiştir. Faturada yazılı mallar ihracat beyannamesiyle Rusya Federasyonuna gönderilmiştir.
Bu kayıtlar sahibi aleyhine değerlendirilirse bakiye borç miktarı 14.542,02.TL olacaktır. Ancak davacı taraf alacağının çok daha fazla olduğu iddiasındadır.
Bu kez davacı taraf defterleri üzerinde karşıt bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Bilirkişi 24/08/2017 tarihli raporunda davacının defterlerinin de usulüne uygun biçimde tutulduğunu ve tasdiklerinin tam olduğunu bildirmiştir. Raporda daha önce davalı defterleri için alınan rapor da irdelenerek davacı kayıtlarıyla karşılaştırılmıştır. Davacı tarafın bu ilişkiyi iki ayrı hesap kodunda takip ettiği belirlenmiştir. Bunlardan biri Hazinedaroğlu – … İnşaat A.Ş., diğeri ise Stroy … LLC’dir. Davacının Hazinedaroğlu – … A.Ş.’ye kestiği faturalar sebebiyle bakiye alacağı kendi defterine göre 14.603,11.TL’dir. Bu rakam küçük bir farkla davalının kayıtlarına uygundur. Ancak Stroy … LLC firmasına kesilen faturalar sebebiyle bakiye alacak 235.456,37 USD karşılığı 684.612,94.TL’dir. Bu faturalarda yazılı malların gerçekte davalıya teslim edildiği kabul edilirse borcun da davalıya ait olması gerekir.
Bu duruma göre çözülmesi gereken temel uyuşmazlık davacı tarafın davalı adına fatura etmediği mal ve eser bedellerini davalıdan talep edip edemeyeceği noktasındadır. Mahkememizce yapılan değerlendirmede davalı adına fatura edilmese de davalı lehine imal edilip teslim edilen malların bedellerinin davalıdan istenebileceği yönündedir. Davalının savunması temel dürüstlük kurallarına aykırı bulunmuştur. Zira davalı kayıtları şeklen usulüne uygun tutulmuşsa da gerçek ticari ilişkiyi göstermekten uzaktır. Davalı taraf savunmasında ikrar ettiği sözleşmelere dayalı olarak 500.000.USD ve 154.563,74.USD ödeme yaptığını ileri sürmüştür. Ancak bu ödemelerin davalı defterlerinde yer almadığı belirlenmiştir. Davalı kayıtlarına göre sadece 14.542,02.TL tutarında bir alışveriş mevcuttur. Halbuki hem ikrar edilen sözleşmeler hem de bu sözleşmelere istinaden yapıldığı söylenen ödemeler, bu ödemelere ait dekontlar, bu miktarın çok üzerinde bir ticari ilişkinin varlığını ortaya koymaktadır.
Dikkat edilirse taraflar arasındaki temel iş, Rusya’da bulunan bir otelin tefrişatı ve dekorasyonu işidir. Davalı şirketin de Rusya’da ticari faaliyet yürüttüğü, bazı taahhüt işleri yaptığı bellidir. Davalı tarafın işlerini yürütebilmek ve yerel imkanlardan yararlanabilmek, vergi kolaylıklarından faydalanmak için Rusya’da bir şube açtığı anlaşılmaktadır. Nitekim malları teslim alan firma bu şubedir. “Sochi Branch” ifadesi … Şubesi anlamına gelmektedir. Davalı taraf dahi bazı kayıtların Rusya şubesinde bulunduğunu belirterek savunma yapmıştır. Keza teslim alınan mallar için yapılan ödemeler de davalının Rusya Şubesi üzerinden yapılmıştır. Sunulan dekontlar durumu ispata yeterlidir. Davacının dayandığı fatura içeriğindeki malların davalının Rusya Şubesi tarafından teslim alınmış, imza ve kaşe ile durum teyit edilmiştir. O halde davacı taraf tartışmalı kısım yönünden de mal teslimini ispat etmiştir. Buna karşılık davalı taraf bakiye mal bedellerini ödememiş, en azından ödediğini ispat edecek belge sunmamıştır.
Davacı taraf bir ihtar çekerek davalıyı temerüde düşürmüştür. Yapılan kontrolde takip öncesi işlemiz faiz talebinin yerinde olduğu belirlenmiştir. Davacının talebi, mahkememizce hesaplanan miktardan düşüktür. Bu nedenle davacının işlemiş faiz talepleri haklı görülmüştür.
Davalı taraf takibe kötüniyetli biçimde itiraz etmiştir. Malları teslim aldığı bellidir. Fatura bedelleri açıktır. Davalı taraf açısından alacağın varlığı yargılamayı gerektirmez. BU sebeple davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın kabulü ile; Bursa 4.İcra Dairesinin 2015/… sayılı takip dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin devamına,
İtirazın alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik olduğu ve alacağın yargılamayı gerektirmediği gözetilerek davalı borçlunun asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine,
Harçlar Yasası gereğince alınması gereken 37.880,87-TL karar harcının, peşin olarak alınan 6.727,23 TL ile icra dosyasına yatırılan 2.742,99 TL’den oluşan toplam 9.470,22-TL harçtan mahsubu ile bakiye 28.410,65-TL harcın davalıdan tahsiline,
Davacı tarafından yapılan 831,25-TL yargılama gideri ile peşin olarak alınan 9.470,22-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davacı vekili lehine takdir edilen 36.131-TL ücreti-i vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine dair gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okundu, anlatıldı. 04/04/2018

İş bu kararın gerekçesi 04/12/2018 tarihinde yazılmıştır.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …