Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1258 E. 2019/974 K. 27.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2015/1258 Esas
KARAR NO : 2019/974

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. … – Sakarya Mah. Kıbrıs Şehitleri Cad. Alper Sok. No:3 Kat:3 D:12 Osmangazi/ BURSA
DAVALILAR : 1- … – … …
2- … – … …
DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 16/11/2015
KARAR TARİHİ : 27/09/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 18/10/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ; Davacı taraf dava dilekçesi ile, davalı …’ya ait … plakalı aracın 03/01/2013-2014 tarihleri arasında 34010427 sayılı zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile müvekkil sigortalı olduğunu, davalıya ait … plakalı aracın 26/04/2013 tarihinde … idaresinde iken … idaresindeki elektrikli bisiklete çarparak …’un yararlanmasına ve sürekli sakat kalmasına sebebiyet verdiğini davalı tarafa ait … plakalı vasıtanın kaza esnasındaki sürücü …’nin ehliyetsiz olduğunu bu kaza sebebiyle yararlanarak sürekli sakat kalan … vekiline 27/03/2015 tarihinde 65.435,00 TL tazminat ödediğini sigortalı … ‘nın … plakalı aracın 26/04/2013 tarihi trafik kazasından 4 gün önce 22/04/2013 tarihinde diğer davalı … ‘a sattığını kazanın satış tarihinden itibaren 15 günlük süre içerisinde meydana gelmiş olmasından poliçeden doğan sorumluluk müvekkil şirketçe ödenmiş olup ödenmek zorunda kalınan bu bedelden davalı sigortalı … ile birlikte diğer davalı ve aracın kaza anındaki yeni maliki …’ın müştereken ve müteselsilen sorumlu bulunduklarını belirtmiş davanın kabulü ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 65.435,00 TL tazminatın 27/03/2015 ödeme tarihinden itibaren avans faizi masraf ve vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle;davalı … davanın reddi gerektiğini savunmuş, sorumluluğun … isimli kişide olması gerektiğini, bu sebeple davanın ona da yöneltilerek taraf teşkilinin sağlanmasını, aracın kazadan bir ay önce Şaban Koyuncuoğlu isimli kişiye satıldığını, sorumluluğun ona ait olması gerektiğini, zira olay tarihindeki gerçek malikin Şaban Koyuncuoğlu olduğunu ileri sürmüştür.
Davalılardan …’nın cevap dilekçesi sunmadığı görüldü. Ancak yargılama esnasındaki beyanlarında aracı sattığını ve sorumluluğunun bulunmadığını ifade etmiştir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:Davalı taraf yetkiye ilişkin ilk itiraz ileri sürmüştür.Yapılan değerlendirmede davanın sigorta sözleşmesinden kaynaklandığı nazara alınarak yetki itirazının reddine karar verilmiş, bu karara karşı ancak esas hükümle birlikte temyiz yoluna başvurulabileceği hatırlatılmıştır.
Dava, ZMMS (Trafik) sigortası sözleşme ilişkisinden kaynaklanan rücu davasıdır. Bu tür davalarda sigortacı 2918 Sayılı KTK nun 95/2.madde hükmü uyarınca tazminat yükümlülüğünün azaltılması ve kaldırılmasına dair halleri üçüncü karşı ileri süremeyeceğinden, zarar görene ödeme yaptıktan sonra sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye dair kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını ve indirilmesini sağlayabileceği oranda kendi sigorta ettirenine rücu edebilecektir. Bu rücu hakkı, kaynağını halefiyet ilkesinden almamakta, sözleşme ve yasa gereği sigorta ettirenine dönebilmektedir. Davacı şirket, üçüncü şahsa ödediği tazminatı değil, ödenmesi gerekli gerçek zarar miktarını sigortalısından isteyebilir ancak herhalde ödediği miktardan fazlasını isteyemez. Tazminatı gerektiren olay, motorlu bir aracın KTK 39 vd hükümlerine göre gereken ehliyetnameye sahip olmayan kimseler tarafından sevk edilmesi sonucunda meydana gelmiş ise, sigortacı üçüncü kişilerin bu olay sebebiyle oluşan zararlarını karşıladıktan sonra kendi akidi olan sigorta ettirenden ödediği miktarı rücuen geri alabilecektir.
ZMMS poliçesinin eki Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartları’nın “B.4- Zarar görenlerin haklarının saklı tutulması ve sigortacının işletene rücu hakkı” nı düzenleyen maddesinde hangi hallerin sigortacıya rücu hakkı vereceği ayrı ayrı gösterilmiş olup, davaya konu somut olayda sigortalı aracın ehliyetnamesiz bir kumseye kullandırılması durumu mevcut olmakla;”…. B.4-c) Tazminatı gerektiren olay, aracın Karayolları Trafik Kanunu hükümlerine göre gereken ehliyetnameye sahip olmayan kimseler tarafından sevk edilmesi sonucunda meydan gelmiş ise…” düzenlemesi bulunmakta olup, üçüncü kişilerin bu sebeplerle oluşan zararlarını karşıladıktan sonra kendi akidi olan sigorta ettirene rücu edebilme hakkına sahiptir. Davacı … şirketi tarafından kazalı dava dışı …’a 27/03/2015 tarihinde 65.435,00 TL ödeme yapıldığına dair makbuzu dosyaya sunmuştur. Davalının sürücüsünün ehliyet sahibi olduğu ve yeterli ehliyeti olduğu konusunda herhangi bir belge sunulmamıştır.
Davacı … şirketinin poliçesi genel şartları gereğince rücu hakkının bulunduğu ve zararın karşılandığı tespitlerinden sonra öncelikle ödenmesi gereken gerçek zarar miktarının tespiti gerekir. Kusur bilirkişisi bilirkişi raporunda sürücü …’nin %100 kusurlu olduğunu , kazalı …’un ise kusursuz olduğu belirtilmiştir. Öte yandan ATK 2. Üst Kurulunun 20/12/2018 tarihli raporunda kazalı …’un geçirmiş olduğu kaza nedeniyle meslekte kazanma gücü kaybına uğramadığı, iyileşme süresinin 6(altı) aya kadar uzayabileceği belirtilmiştir. 12/07/2019 tarihli aktüer bilirkişi ile sigorta uzmanı bilirkişisi tarafından hazırlanan heyet raporunda ise iyileşme döneminde %100 malul sayılacağı kabulüyle kazalının efor kaybı zararının 6.253,21 TL olacağı, davacının davalıdan talep edebileceği miktarın 6.253,21 TL olacağı belirtilmiştir. Ödeme tarihi temerrüt tarihi olarak kabul edilmiş ve haksız fiilden kaynaklandığı için yasal faiz ile birlikte davacı tarafın talep hakkının olacağı takdir edilmiştir.
Somut olayda değerlendirilmesi gereken bir diğer hususta işletenin değişmesi durumudur. Davacı … şirketi tarafından davalıya ait … plakalı araca ilişkin düzenlenen poliçenin 26/04/2013 tarihli kazayı kapsadığı ve 22/04/2013 tarihinde ise araç davalı … tarafından diğer davalı …’a satıldığı anlaşılmaktadır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91–101. maddelerinde zorunlu mali mesuliyet sigortası düzenlenmiştir. Bu sigortanın amacı trafik kazaları nedeniyle 3. kişilerin uğrayacakları zararların kolayca temin edilmesini sağlamaktır. Bu sigorta işleteni değil, aracı takip etmektedir. Zorunlu mali mesuliyet sigortası işletenin Karayolları Trafik Kanunu’nun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere yapılmaktadır. KTK’nın 91. maddesinde, işletenlerin bu kanunun 85/1. maddesine göre sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmalarının zorunlu olduğu, aynı yasanın 94. maddesinde, sigortalı aracı işletenlerin değişmesi halinde, devreden kişi 15 gün içinde sigortacıya durumu bildirmek zorunda olduğu, böyle bir durumda yeni işletenle sigorta sözleşmesinin devam ettirilip ettirilmeme konusundaki takdir hakkının sigortacıya bırakıldığı, sigortacının sigorta sözleşmesini durumun kendisine tebliği tarihi itibariyle 15 gün içinde fesh edebileceği, sigortanın fesih tarihinden 15 gün sonrasına kadar geçerli olacağı, keza KZMSSGŞ.nın C.4.maddesinde de sigorta sözleşmesinin sözleşmeye taraf olan sigortalıyı takip edeceği, sigortalının değiştiği her durumda mevcut sözleşme değişim tarihi itibarıyla kendiliğinden sona ereceği ve ilgiliye gün esasına göre prim iadesi yapılacağı ancak mevcut sözleşmenin sigortalının değiştiği tarihten itibaren 15 gün süresince herhangi bir işleme gerek kalmaksızın ve prim ödenmeksizin yeni işleten için sözleşme yapılana kadar geçerli olacağının hüküm altına alındığı, KTK’nın 95. maddesinde ise, sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran hallerin zarar görene karşı ileri sürülemeyeceği, ödemede bulunan sigortacının, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene başvurulabileceği hükümlerine yer verilmiştir. Bu bakımdan olay tarihini kapsayan zorunlu mali mesuliyet sigortası poliçesinin varlığı halinde KTK’nın 95/2. maddesi gereğince sigortacının tazminat yükümlülüğünün azaltılması ve kaldırılmasına ilişkin poliçenin iptal edildiği, geçersiz olduğu bu nedenle sorumluluğunun bulunmadığı gibi haller sigortacı tarafından 3.kişilere karşı ileri sürülemeyeceğinden sigortacı zarar görene ödeme yaptıktan sonra sigorta sözleşmesinin sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre tazminatın kaldırılmasını ve indirilmesini sağlayabileceği oranda kendi sigorta ettirenine rücu edebileceği hüküm altına alınmıştır.Bu yasa hükümlerine göre, davacı … şirketi ile davalı … arasında ZMSS poliçesi düzenlenmiştir. Aracın kazadan 4 gün önce satılması nedeniyle işleteni değişmiş olup, sigorta poliçesi fesh edilmemiştir. KZMSS sözleşmesi düzenleyen sigorta şirketi devir işleminin kendisine bildirilmemiş olmasını bir fesih sebebi olarak ileri sürmeyip zarar gören üçüncü kişiye ödemede bulunmuştur. Bu durumda davacı sigortacının, poliçenin akidi olan davalı …’ya karşı dava açmakta hukuki yararı söz konusudur. Aynı şekilde mevcut sözleşmenin sigortalının değiştiği tarihten itibaren 15 gün süresince herhangi bir işleme gerek kalmaksızın ve prim ödenmeksizin yeni işleten için sözleşme yapılana kadar geçerli olacağı, poliçenin kaza tarihini kapsadığı ve kaza tarihi itibariyle işletenin aracı devralan … olduğu hususları birlikte değerlendirildiğinde de davalı …’ın da gerçek zarar ilkesi gereğince belirlenen zarardan sorumlu olacağı aşikardır. Olayımızda da davacı … şirketi tarafından 3. Şahsa ödenen tazminat nedeni ile sigortalısına ve aracı satın alan şahsa rücu işlemini KZMSSGŞ.nın B.4.b maddesi gereğince başlattığı ve hak kazandığı kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, 6.253,21 TL tazminatın 27/03/2015 ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen alınarak tahsiline,
2-Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 427,16 TL harcın başlangıçta alınan 1.117,47 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 690,31 TL’nin talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacı yana iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan ve peşin harçta dahil edilerek hesaplanan 2.640,76 TL yargılama giderinin kabul red oranına göre 252,45 TL’sinin davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiyesinin davacı üzerine bırakılmasına,
ATK 2. Üst Kurulu fatura bedeli olan 818,00 TL’nin yatırılmadığı anlaşıldığından bu bedelin davacı taraftan alınarak ATK Döner Sermaye Saymanlığı banka hesabına yatırılmasına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin (daha azına hükmedilemeyeceğinden) davalılardan müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
5-Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
dair gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekili ile davalıların yüzüne karşı açıkça okundu, anlatıldı. 27/09/2019

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza