Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1115 E. 2020/521 K. 24.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

….
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2015/1115
KARAR NO : 2020/521

HAKİM : ….
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. ….
DAVALI : 1- … – …
VEKİLİ : Av. ……
DAVALILAR : 2- … – … …
3- … – … …
VEKİLİ : Av. … ….
VASİ : … – …
VEKİLİ : Av. …….
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 18/10/2015
KARAR TARİHİ : 24/09/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28/09/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılardan …’in maliki olduğu ve diğer davalı …’in kullandığı ….plakalı araçla 02/05/2015 tarihinde …’e çarpması sonucunda ağır yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, kaza sonucu müvekkilinin ağır derecede yaralandığını, açıklanan nedenle manevi tazminat hakları saklı kalmak kaydıyla ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davanın kabulü ile maddi zarar açısından1.000,00 TL’nin kaza tarihi olan 02/05/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen (sigorta şirketi açısından poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) alınarak davacılara verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Bir kısım davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu kazada müvekkillerinin hiçbir kusurunun bulunmadığını, mağdur …’in asli ve tam kusurlu olduğunu, müvekkilinin olayla hiçbir ilgisi olmadığı gibi yardımcı olduğunu, diğer davalı müvekkili …’in araç sahibi olduğunu söz konusu aracın taraflar tarafından şahsi kullanıldığını, bu nedenle sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkilinin aracının Zorunlu Trafik Sigortası bulunması nedeniyle yasal bir sorumluluğun doğması halinde müvekkili aracının sigortasının da bu zararı karşılaması esas yasa gereği zorunluluk olduğunu, yukarıda açıklanan nedenlerle davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davayı kabul anlamına gelmemekle poliçe zararı üstündeki zararlardan müvekkili şirketin sorumlu olmadığını, araç sürücüsünün kusurlu olduğunun kanıtlanması gerektiğini, açıklanan nedenle davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İncelenen dosya kapsamına göre;
Derdest dava trafik kazası şeklinde ortaya çıkan tazminat davasıdır.
Haksız fiil sebebiyle tazminat davalarında temel olarak haksız bir fiilin varlığının ve haksız fiilde davalı tarafın kusurunun belirlenmesi gerekir.
Dosyada kusur durumu oranlarının tespiti konusunda herhangi bir değerlendirme yapılmadığı anlaşılmakla kusur durum ve oranlarının tespiti için dosya bilirkişiye tevdii edilmiştir. Bilirkişi 18/12/2016 tarihli raporunda; davalı taraf sürücüsü …’in kural ihlali yapmadığından söz konusu olayın meydana gelmesinde kusursuz olduğu, davacı yaya …’in her iki tarafın da yaya yolu ve banket bulunmayan iki yönlü trafiğin kullanıldığı kara yolunda yürürken taşıt yolunun sol kenarını izlemek zorunda olduğu halde taşıt yolunun sağ tarafında yürüyerek trafiği arkasına aldığından aydınlatmanın mevcut olmadığı kara yolunda gece karanlığında yürürken araç sürücülerine karşı görünürlüklerini sağlamak, can güvenliklerini daha olumlu yönde artırmaları için üzerinde reflektif aksesuar bulundurmadığından koyu renk elbise giydiği halde uyarıcı ışık taşımadığından %100 oranında kusurlu olduğu bildirilmiştir.
Yapılan itirazlar neticesinde dosya Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/55 Talimat sayılı dosyasıyla kusur yönünden incelenmesi neticesinde davacı yaya …’in meydana gelen olayda %60 oranında kusurlu olduğu, plakası belirlenemeyen aracın kimliği belirsiz sürücüsünün meydana gelen olayda %20 oranında kusurlu olduğu, davalı sürücü …’in meydana gelen olayda %20 oranında kusurlu olduğu bildirilmiştir. Dosya içerisinde bulunan Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığı’nın 27/07/2015 tarihli raporu ile savcılık aşamasında aldırılan 26/05/2015 tarihli bilirkişi raporu ile mahkememizce talimat mahkemesi aracılığı ile aldırılan 03/05/2017 tarihli rapor arasında çelişki bulunduğu anlaşılmakla öncelikle bu çelişkinin giderilmesi bakımından dosyanın bu kez İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kuruluna gönderilerek kusur durumlarına ilişkin rapor düzenlenmesi istenilmiş olmakla dosya Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderilmiştir. 04/05/2015 tarihli İstanbul ATK Trafik İhtisas Kuruluna gönderilmiş, davacı yaya …’in %100 kusurlu olduğu, davalı sürücü …’in kusursuz olduğu bildirilmiştir.
Dosyanın davacı yanın itirazlarının değerlendirilmesi için İstanbul ATK Genel Kuruluna gönderilerek, özelikle Karayolları Fen heyeti raporu ile diger itirazların de değerlendiricek şekilde rapor tanzim edilmesine karar verilmiştir.
28/06/2019 tarihli Adli Tıp Kurulu Trafik İhtisas Dairesi’nin raporuna göre;
Davalı sürücü … idaresindeki minibüs ile aydınlatma bulunmayan yerleşim yeri dışındaki il yolunda seyir halindeyken görüşün kısıtlı olduğu olay yeri viraj mahalline geldiğinde, kendisi ile aynı istikamette kaplama içinde yürümekte olan yayaya karşı fren tedbirine başvurmuş olmakla, buna rağmen kazayı önleyemediği olayda alabileceği başka da yeterli bir önlem olmadığından olayda atfı kabil bir kusuru bulunmamaktadır.
Davacı yaya …, aydınlatmanın bulunmadığı yerleşim yeri dışındaki il yolunda yürümekte olduğu sırada, her iki yanında yaya kaldırımı ve banket bulunmayan bu mahalde kendi tarafından olay yerine yaklaşacak araçları görebilmesi ve gerektiğinde uygun korunma tedbiri alabilmesi açısından iki yönlü yolun sol kenarında yürümesi gerektiği hususuna riayet etmediği, yine buradaki yürüyüşü sırasında yolda seyir halindeki sürücüler tarafından fark edilebilirliğini/görünürlüğünü sağlayacak tedbir almadığı, yolun sağ tarafında kaplama içinde yürümekteyken arkasından yaklaşan minibüse karşı korunma tedbiri almayıp minibüsün çarpmasına maruz kaldığı olayda asli derecede kusurludur. Davalı sürücü …’in kusursuz, davacı yaya …’in %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; gerek ceza dosyası aşamasında gerekse Mahkememiz dosyasında alınan raporlar birlikte değerlendirildiğinde raporlar arasındaki çelişkiler giderilmiş olduğu anlaşılmakla mevcut olaya ilişkin olarak hüküm kurulurken 28/06/2019 tarihli Adli Tıp Kurulu Trafik İhtisas Dairesi’nin raporu dikkate alınmıştır.Kaza tespit tutanağı içeriğine göre de; olay mahallinde yol 6.9m genişliğinde, iki yönlü, eğimli-sert virajlı, zemin asfalt-kuru, yaya kaldırımı-banket yok, vakit gece, aydınlatma yok, hava açık, mahal meskûn dışıdır. Olay mahallinde minibüse ait çarpma noktası öncesi 4,90m fren izi tespiti yapılmıştır. Çarpma sonrası aracın 19.6m mesafede durduğu tespiti yapılmıştır. Çarpma noktası minibüsün seyir şeridi içinde işaretlenmiştir. Olay mahalli yoldaki azami hız limitinin 90km/h olduğu belirtilmiştir.Bu nedenle olay anından sonra ilk olarak tutanağa geçirilen kaza tespit tutanağının 28/06/2019 tarihli ATK raporu ile örtüştüğünden davacının asli ve tam kusurlu olduğu, davalı … şirketinin sorumluluğunun sigortalısı araç sürücüsünün kusuruyla sınırlı olduğu ve sigortalı sürücüsünün atfı kabil bir kusurunun bulunmadığı anlaşılmakla davacı yanın maddi tazminat taleplerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
Davanın REDDİNE,
1-Alınması gereken 54,40 TL harçtan başlangıçta alınan 27,70 TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 26,70 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye Gelir Kaydına,
2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
3-Davalı … tarafından yapılan 145,70 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
4-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirmekle hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Taraflar tarafından kullanılmayan artan gider avanslarının hükmün kesinleşmesine müteakip taraflara iadesine,
Dair gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Yargı Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.24/09/2020

Katip …
¸(e-imzalıdır)

Hakim …
¸(e-imzalıdır)