Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1000 E. 2019/729 K. 17.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2015/1000 Esas – 2019/729
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

ESAS NO : 2015/1000
KARAR NO : 2019/729

HAKİM :
KATİP :

DAVACI : ………….. YÖNETİM A. Ş. – ……. Esentepe Mahallesi Kore Şehitleri Caddesi NO:48/50 , 34394 Şişli/İSTANBUL
VEKİLİ : Av. …………..- Uluyol Tezcan Sk. No:1 Şenocak Apt. K:5 (Etibank Uluyol Şubesi Karşısı) Osmangazi/BURSA

DAVALI : ………… – ……… Hamitler Mah. Gür Cad. No:78G İç Kapı No:1 Osmangazi/BURSA
VEKİLLERİ : Av. ……… – Uluyol Tan Sk. Kanburoğlu Kardeşler İşhanı K:1 D:3 Osmangazi/ BURSA

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 10/09/2015
KARAR TARİHİ : 17/06/2019
Mahkememizde görülen davanın açık yargılamasında,
DAVACININ TALEBİ : Davacı vekili dava dilekçesinde müvekkili banka ile davalı arasında düzenlenen kredi kart sözleşmesi gereğince davalıya bankanın kredi kartının tahsis edilmiş olduğunu; davalı tarafından yapılan harcamaların ödenmemesi nedeniyle kredi hesabı kat edilerek davalı hakkında Bursa 9.İcra Müdürlüğünün 2015/1733 Esas sayılı takip dosyasında; ilamsız icra takibi başlatılmış olup; davalının itirazı nedenile takibin durdudulduğunu; bu nedenlerle itirazın iptali ile %20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmektedir.
DAVALININ CEVABI : Davalı taraf ise, müvekkili tarafından kullanılan kredi kartı ile rızası ve bilgisi dışında internet üzerinden harcama yapıldığını, Bursa CBS nın 2014/9861 soruşturma sayılı dosyasında takipsizlik kararı verilmiş ise de; Bursa 3.SCM nin 2015/1054 D.iş dosyasında yapılan itirazın reddine karar verildiğini, internet bankacılığından yapılan harcamalarda davacı bankanın sorumlu olduğundan; davanın reddi ve %20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmektedir.
DELİLLER ve GEREKÇE: Derdest dava kredi kartları üyelik sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasıdır. Kural olarak ispat külfeti davacı taraf üzerindedir. Davacı banka, davalıya teslim ettiği kredi kartının harcamalarda kullanılmış olmasına rağmen hesap kesim tarihinden sonra borcun ödenmediğini ispat etmelidir. Bu yönüyle davalısı tüketici sıfatını taşıyan bir gerçek kişi olmasına nazaran davanın tüketici mahkemesinde görülmesi gerektiği düşünülebilir. Ancak ön inceleme aşamasında görevli mahkeme konusunda tartışma çıkmamış, mahkemece resen görevsizlik kararı da verilmemiştir. Delillerin toplanması aşamasında bu konu tekrar değerlendirmeye alınmış ancak bu aşamada görevsizlik kararı verilmesi uygun bulunmamıştır. Zira davanın özü banka ve kredi kartları aracılığıyla dolandırıcılık iddiasına dayalıdır. Bu uyuşmazlığın tüketici hukukuna göre çözülmesi mümkün değildir. Davalı taraf kredi kartı aldığını da bir dönem kullandığını da inkar etmemiştir. Sadece bazı alışverişlerin kart hamilinin bilgi ve rızası dışında yapıldığı iddia edilmiştir. Dava bu yönüyle bankacılık hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacak davası niteliğindedir.
Davalıya verilen kredi kartının hamilinin bilgisi, talebi ve onayı olmadan internet üzerinden alışverişe açıldığı ve hamil dışında birinin kötü niyetli biçimde kredi kartını kullandığı ileri sürüldüğüne göre, uyuşmazlığın çözümü için bilirkişi incelemesi yapılması uygun olacaktır. Bunun öncesinde bir kısım banka kayıtları ve özellikle kredi kartının güvenlik şifresine ait mesaj kayıtları ilgili bankadan celp edilmiştir. Alınan 06.07.2017 tarihli ön raporda davacı banka tarafından sunulan kayıtların rapor hazırlamaya yeterli olmadığı açıklanmış, bankadan, davalıdan, GSM operatöründen ve Bilgi Teknolojileri Kurumundan temin edilmesi gereken kayıtların neler olduğu gösterilmiştir. Bu ön rapor çerçevesinde taraflarca sunulması gereken belgeler için uygun mehiller verilmiş ve diğer kurumlar için de yazışma yapılmıştır.
Eksik kayıtlar geldikten, taraflara verilen süre dolduktan ve yazı cevapları ulaştıktan sonra bilirkişi heyetinden yeni bir rapor alınmıştır. Heyet 03.05.2019 tarihli raporunda ihtilaflı işlemler dışında kalan önceki dönem harcamalarında kredi kartının internet alışverişlerinde kullanılmadığını açıklamış, 23.01.2014 tarihli iki ayrı işlemde 3.000.TL ve 1.500.TL tutarında harcama işlemi yapıldığını, bu işlemlerden sonra da kartın başkaca internet alışverişinde kullanılmadığı belirtilmiştir. Uyuşmazlık konusu olan borç bu internet üzerinden alışveriş bedellerinden ibarettir. Rapora göre davacı banka Bursa Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğüne verdiği cevapta “davalıya ait kredi kartının 3.000.TL’lik bir işlemde kullanılmak istendiğini ancak limit yetersizliği sebebiyle onay alamadığı” bilgisi verilmiştir. Buna karşılık davacı banka, mahkememize işleme ilişkin detayları vermemiştir. Keza kredi kartının 3D secure aktivasyon işleminin 21.01.2014 tarihinde yapıldığı beyan edilmişse de Log kayıtları 23.01.2014 tarihini işaret etmekte, banka da bu çelişkiye yeterli cevap verememektedir. Keza sanki altı ayrı işlem için şifre gönderilmişse de sadece iki işlem gerçekleşmiştir. Bankadan davalı kullanıcının IP numarası ve güvenlik aşamalarına ilişkin sorulara da tatminkar bir cevap yoktur. Davalının alışverişten hesap ekstresi gelince haberdar olduğu, yakında sim kart değişikliği yapmadığı yolundaki cevapları da değerlendirilerek davacı bankanın davalı mudiin onay ve rızasını almadan kredi kartını web işlemlerine açtığı, 3D secure sistemi tanımlamalarındaki açıklama ve teknik eksikleri bulunduğu değerlendirilmiştir. Bu açıklamalar ışığında davacı bankanın mevduatı koruma yükümlülüğünü yeterince yerine getirmediği kabul edilerek davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı bankanın kasıtlı biçimde ve kötü niyetli olarak alacağı olmadığı halde takip yaptığı söylenemez. Bu nedenle davacı aleyhine haksız takip tazminatına hükmedilmemiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
Davanın reddine,
Şartlar uyuşmadığından davacı aleyhine kötü niyet (haksız takip) tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına,
Alınması gereken 35,90-TL maktu red harcının mahsubu ile fazla alınan 97,53-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Davalı vekili lehine takdir edilen 2.725,00-TL ücret-i vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafça yapılan muhakeme masrafının kendi üzerinde bırakılmasına,
Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine dair gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okundu, anlatıldı. 17/06/2019

İş bu kararın gerekçesi 17/06/2019 tarihinde yazılmıştır.

Katip
e-imzalıdır

Hakim
e-imzalıdır