Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/450 E. 2018/580 K. 25.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
BAŞKANLIĞI TÜRK MİLLETİ ADINA

KARAR
ESAS NO : 2014/450
KARAR NO : 2018/580

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : Samet AVCI 167697

DAVACI : … – TC Kimlik No:… , Zafer Cad. İsmetpaşa Mah. No:124/9 Orhaneli/BURSA
VEKİLİ : Av. … – Hacı İlyas Mah. 15.Gül Sk. Gül İş Merkezi No:4 D:4 Osmangazi/ BURSA
DAVALILAR : 1- … – TC Kimlik No:……, …
VEKİLİ : Av. … – Kıbrıs Şehitleri Cad. No:2 Arkur Doğu Han K:9 D:902 Osmangazi/ BURSA
: 2- … – TC Kimlik No: 38264242898, …
VEKİLİ : Av. … – Demirtaşpaşa Mah. İnönü Cd. 2.Sabunevi Sk. No:7 K:2 Osmangazi/ BURSA
: 3- … – …
VEKİLİ : Av. ……. – Sakız Gülü Sok.Huzur Apt.No:19 D: 4 Kadıköy/ İSTANBUL
DAVALI : 4- … – …
VEKİLİ : Av. … – Ömer Avni Mah. İnönü Cad. Dersan Han No:46 D:4 Gümüşsuyu-Beyoğlu/İstanbul … Beyoğlu/ İSTANBUL
DAVALI : 5- … – TC Kimlik No:… ,
Hocahasan Mh. 6.Bahçe Sk. Levent Apt. No:16/12 Osmangazi/ BURSA
DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/01/2014
KARAR TARİHİ : 25/04/2018

Mahkememizde görülen davanın açık yargılamasında,
DAVACININ TALEBİ : Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının yatırımlarını davalı şirketlerde değerlendirdiğini, … Bank A.Ş.’de 22410, … Yatırım A.Ş. 5807 nolu yatırım hesapları bulunduğunu, … Yatırım A.Ş. Bursa Acentasının … Bank A.Ş. Bursa Şubesi içerisinde faaliyet gösterdiğini, davalılardan …’nın … Yatırım A.Ş.’nin Bursa Acente Müdürü olduğunu, diğer davalı … Çoksaygılının da … Bank A.Ş. Bursa Şubesinde operasyon sorumlusu yönetmen yardımcısı sıfatıyla çalıştığını, adı geçen bu iki davalının karı koca olduklarını, şubedeki işlemlerin bu kişilerin denetiminde gerçekleştiğini, diğer davalı …’nin ise … Bank A.Ş.’de gişe ödemeleri yapan uzman olarak çalıştığını, dava dilekçesinde yer alan gerçek kişi davacıların birçok müşterinin hesabında hesap sahibinden habersiz biçimde sahte imzalarla işlemler yaptıklarını, müşterilere gerçeğe aykırı bilgiler verdiklerini, davalı şirketlerin de bu kişilerin işlemlerini yeterince denetlemediklerini, duruma müdehale etmeyerek zararın büyümesine neden olduklarını, usulsüz işlemlerin ortaya çıkması üzerine gerçek kişi davalılar hakkında ceza soruşturması başlatıldığını, ve birçok işlemden dolayı Bursa 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2013/114 esas sayılı dosyasıyla kovuşturmaya geçildiğini, …’nın ifadelerinde davacının hesaplarında talimat almadan ve sahte imzalarla işlem yaptığını ikrar ettiğini, müşterilerle arasındaki güveni kullanarak zarara neden olduğunu, hisse senetlerinin alım satımında, kredi hesabı açılmasında, para çekilmesinde, sahte imzalar kullanılarak davacının zarara uğratıldığını ileri sürerek şimdilik 1.200.000 TL maddi zararın ilk başvuru tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
DAVALILARIN CEVABI: Davalı … davanın reddini istemiş, … ile evlenmeden çok önce … Bank A.Ş. Bursa Şubesinde çalıştığını, evlendikten sonra işverenlerin …’dan emir ve talimat almasını yasakladığını, onun sadece vezne görevlisine talimat verdiğini, nakit çekme işlemlerinin veznedar tarafından kontrol edildiğini, kendisinin sadece sistem üzerinden ve kişileri görmeden onay verdiğini, bu sebeple sahte işlemlerden haberdar olmadığını, davalı … şirketi ve bankanın iki ayrı tüzel kişilik olduğunu, usulsüz işlemleri farketmiş olsaydı engelleyecek olduğunu, zarardan haberi olmadığını, haksız para çekmediğini, kendisine sorumluluk yüklenemeyeceğini ileri sürmüştür.
Davalı … de davanın reddini istemiş, …nın usulsüz işlemleri nedeniyle ilgili bankanın zarara uğradığını, yapılan işlemlerde kendisinin zimmeti yahut suç kastı olmadığını ileri sürmüştür.
Davalılar … Bank A.Ş. ve … Yatırım A.Ş. vekili davanın reddini istemiş, olaylarda … Bank A.Ş.’nin hiçbir hukuki ilişkisi ve sorumluluğu bulunmadığını, tüm işlemlerin … Yatırım A.Ş. nezdinde gerçekleştirildiğini, kendilerine husumet yönetilemeyeceğini, açılan davanın dayanaksız olduğunu, … Yatırım A.Ş.’nin Bursa acentesinde rutin teftiş incelemesi başladığında acente müdürünün kaçtığını, bunun üzerine tüm hesapların kontrol edildiğini, çalışma sonunda usulsüz işlemler tespit edilip suç duyurusunda bulunulduğunu, kurumun üzerine düşen titizlikle hareket ettiğini, davacının da kurumda bir hesabı bulunuğunu ancak yapılan kontrolde portföyünün talep ettiği rakama ulaşmadığını tespit ettiğini, 2012 aralık ayında yapılan hesap mutabakatına göre davacının iddialarının haksız olduğunu kaldı ki …’nin ifadesinde davacıya elden ödeme yapıldığının belirtildiğini, elden ödemenin davacı tarafından da doğruladığını, ancak zamanı konusunda çelişki bulunduğunu bazı hisse senetleriyle ilgili işlemlerin hiç yapılmadığını, davacı portföyüne girmediğini, davacının kendi hesaplarında ne kadar hisse senedi olduğunu bilmemesinin olağan karşılanamayacağını, bu itibarla taleplerinin haksız olduğunu, banka personelinden elden para alması ve kayıt dışı ödemeler yapılması sebebiyle davacının işlemden haberdar olduğunu, … ile sürekli biçimde iletişimde bulunan davacının işlemlerden haberdar olduğunu, şirketin kusur sayılacak eylemi bulunmadığını, …nın müşterilerden aldığı tehditler sebebiyle gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunu, … Yatırım A.Ş ve … Bank A.Ş.’nin müteselsil sorumlu tutulamayacağını, her iki şirket arasında acentelik ilişkisi bulunmadığını, hesap ekstrelerine itiraz etmeyen ve mutabakat imzalayan davacının haksız olduğunu ileri sürmüştür.
Davalı … da davanın reddini istemiş, ceza soruşturmasında içtenlikle ifade verdiğini, müşterilerin daha çok kazanması için özveriyle çalıştığını, bazı riskli borsa işlerine girdiğini, küresel kriz yönünden işlerin ters gidip zarar oluştuğunu, zararları müşterisine yansıtmamak için maaşından yahut çektiği kredilerden zararları kapattığını, davacının hisse senedi alım satımı için kendisine sözlü yetki verdiğini, bir çok alım satımdan kâr elde ettiklerini, yapılan işlemlerin … Yatırım A.Ş. sisteminde görüldüğünü, şirketin zor hedefler koyarak kendisini riskli borsa işlemlerine zorladığını, yapılan işlemlerden de komisyon aldığını, bir kısım işlemlerin davacı bilgisi dahilinde olduğunu, … Bank A.Ş.’den davacı hesabından para çekmediğini, tüm paraları davacının kendisi çektiğini, işlemlerde … ve …nın kusuru bulunmadığını ileri sürmüştür.
DELİLLER ve GEREKÇE: Derdest dava usulsüz bankacılık ve yatırım işlemleri yapılması biçiminde ortaya çıkan haksız fiil sebebiyle tazminat davasıdır. Öncelikle haksız işlemlerin varlığı tespit edilmeli, akabinde varsa tarafların müterafik kusuru belirlenmeli, her bir davalının varsa kendi kusurundan kaynaklanan sorumluluk miktarları tespit edilmelidir.
Bu amaçla tüm kayıtlar ve raporlar getirtildikten sonra İstanbul Ticaret Mahkemeleri aracılığıyla oluşturulan bir heyetten bilirkişi raporu alınmıştır. Bilirkişi heyeti 06/06/2017 tarihli raporlarında davacı ile davalı … Yatırım A.Ş. arasında “Sermaye Piyasası Araçlarının Alım Satımına Aracılık Çerçeve Sözleşmesi” akdedildiğini, bu sözleşmede emirlerin nasıl verileceği ve işlemlerin nasıl yapılacağına ilişkin işleyişin, temerrüdün ve taraf haklarının, vergisel sorumluluklarının, müşterinin hesaplarını nasıl kontrol edebileceğinin ve geç öğrenme sebebiyle zarar iddia edemeyeceğinin, aracı kurum kayıtlarının münhasir delil sayılacağının belirtildiğini açıklamışlardır. Rapora göre davacının 01/01/2010 – 31/12/2012 tarihleri arasında asgari 1827 adet hisse senedi alım satım işlemi yaptığı, ancak telefonla yahut imzayla verilen ordinolarla bu sayının çok daha yüksek olacağını, tüm işlemlerin bir tablo halinde gösterildiğini, hesapta yapılan incelemeye göre genellikle gün içinde alım satımlarla pozisyon kapatıldığı ya da birkaç gün kredilendirilerek taşınması sonrasında pozisyon kapatıldığı tespit edilmişitir. Bu durumda davacının talep ettiği miktarlarda hisse senedi taşımak için gerekli para miktarının oluşmadığı, davacının elden para teslim ettiyse de bunun belgesinin bulunmadığı, paraların aracı kurum veznesine yahut hesabına ödenmesi gerektiği açıklanmıştır. Yine rapora göre davacının imzaladığı, 22 adet mutabakat formundan sadece birindeki imza davacıya aittir. Çerçeve sözleşmesinin bir parçası olarak davacının … Bank A.Ş.’deki hesabıyla … Yatırım AŞ nezdindeki yatırım hesabı arasında para virmanları yapılmıştır. Raporun değerlendirme bölümünde sözleşmenin SPK düzenlemelerine uygun olduğu, risk bildirim formunu imzalayan davacının bir takım işlemlerden kâr elde edememesinin bankanın kusuru sayılamayacağı, davacının dava konusu ettiği işlemlere herhangi bir ihtirazi kaydının olmadığı, bu işlemlerden sonra da hesabına girerek hatta seans odasına gelerek imzalı ordino vermek ve bazı işlemler yapmak suretiyle hesabına vakıf olduğu, davacının ileri sürdüğü 1.200.000 TL’lik portföy büyüklüğünün ispatı gerektiği, 2010 – 2012 tarihleri arasındaki 1827 adet ordinonun hangilerinin davacı tarafından verildiğinin tespit edilebilmesi için imza incelemesi yapılması gerektiği açıklanmıştır.
Bu rapora itirazlar üzerine ve başka kayıtlar da getirtilerek yeni bir bilirkişi incelemesi yaptırılması uygun görülmüştür. Zira ağır cezası davası dosyasında ortaya çıkan bazı hususlar önceki raporda net biçimde ortaya konamamıştır. Bu amaçla bu kez Ankara Ticaret Mahkemeleri aracılığıyla oluşturulan heyetten yeni bir rapor alınmıştır.
12/12/2017 tarihli bu rapor uyuşmazlığı özetledikten sonra ve önceki bilirkişi raporlarını da değerlendirerek yeni bir analiz ortaya koymuştur. Raoprun inceleme ve tespitler kısmında davacı ile … Yatırım A.Ş. Arasındaki tarihsiz sözleşme irdelenmiş, bu sözleşmeyle birlikte repo – ters repo işlemleri çerçeve sözleşmesi de imzalandığı, aracı kurum yetkililerin sözleşmede imzası bulunmadığı, işlemlerin Bursa Acentesi tarafından yürütüldüğü ve … Yatırım A.Ş.’nin acentelik faaliyetini diğer davalı … Bank A.Ş. Bursa Şubesi içinde faaliyet gösterdiği belirtilmiştir. Davacının işlemlerini acente müdürü … gerçekleştirmiştir. Diğer davalı … … Bank A.Ş. Bursa şubesinde çalışmakta diğer davalı … de aynı bankada gişe ödemeleri yapmaktadır. …’nın hisse alım satım işlemleri 02/06/2010 tarihinden sonra artış göstermiştir. Daha önceki yıllarda 16 yahut 56 gibi işlemler tartışmalı dönemde 1.000 ‘in üzerine çıkmıştır. İşlemlerin çoğunun gün içi alım satım işlemleri olduğu ve kâr müşteriye kâr getirmek amacıyla yapıldığı, buna karşılık gün içinde çok sayıda zarar doğuran işlem yapıldığı da tespit edilmiştir. Bu işlemlerde müşterinin bir kaybı da aracı kurum olan davalı … Yatırım A.Ş. için ödediği onbinde 7,35 oranındaki komisyondur. Raporda bu tür işlemlere örnekler gösterilmiştir. Davacının hesabının 04/06/2010 tarihinden itibaren eksi bakiye verdiği ve bunun birkaç günlük istisna dışında 565 gün sürdüğü, bu itibarla davacıya kredili işlem imkanı verilmiş olduğu, hesabında para yada hisse senedi olmadan alım satım işlemi yapılmasına izin verildiği, davacının bunun için de ayrıca temerrüt yahut kredi faizi ödediği belirlenmiştir. Halbuki …’nın kredili menkul kıymet işlemi yapmadan önce bir sözleşme imzalaması gerektiği, müşterinin hesap açılış evrakları arasında böyle bir sözleşme bulunmadığı anlaşılmaktadır. …’nın hesabında oluşan zararların hisse alım satımından ve VOB işlemlerinden kaynakladığı bu işlemlerdeki imzanın da …ya ait olduğu adı geçenin kendi ifadesinden anlaşılmaktadır. …’nın buna dair onay ve rızası yoktur. … ile … Yatırım AŞ’nin VOB işlemi yapmadan önce türev araçların alım satımına aracılık çerçeve sözleşmesi imzalaması gerektiği, bu sözleşmenin de bulunmadığı tespit edilmiştir. Keza Beytullh Çoksaygılı’nın türev araçlar lisansına veya türev araçları müşteri temsilciliği lisansına sahip olmadığı da anlaşılmaktadır. Aracı kurum teftiş kurulu tarafından hazırlanan rapora göre …’nın 29/03/2016 tarihinde ekstre istemediğine dair beyan verdiği buna rağmen 2009 yılı sonuna kadar mutabakat ekstresi gönderildiği yazılıdır. Bunla birlikte … Yatırım A.Ş ile … arasında 02/12/2009 – 28/11/2011 tarihleri arasında 21 ayrı mutabakat vardır. … Yatırım A.Ş ise 22 adet mutabakat formu sunmuştur. Sunulan formlardaki imzalar için grafoloji raporu alınmış, mutabakat belgelerinde yer alan imzalardan 02/12/2009 ve 02/06/2010 tarihli mutabakatlardaki imzalar dışındaki tüm imzaların davacıya ait olmadığı belirlenmiştir. Keza ağır ceza dosyasına verilen raporlara göre davacı adına düzenlenen 2725 adet ordinodaki imzalar da … elinden çıkmamıştır. Ceza dosyasına verilen raporda 704.043 TL’lik üzerindeki imzanın …’ya ait olmadığı da açıklanmıştır. Bu durumda davacının … Bank A.Ş Bursa Şubesi nezdindeki mevduat hesabından 704.043 TL’nin … dışındaki kişilere ödendiği kabul edilmelidir. Davalı kurumda iç kontrol sisteminin zayıf çalıştığı SPK yazısından da anlaşılmaktadır. Bilirkişiler kurulu tüm bu hususları bir arada değerlendirmiş, sözleşmelerin tarihsiz, imzasız ve eksik olduğu açıklandıktan sonra …nın yeterli lisansa sahip olmamasına rağmen davalı kurumda çalıştırılmasının doğru olmadığı belirtilmiştir. Bu aşamadan sonra dava dilekçesinin ekindeki 13 numaralı belgede yer alan portföy bilgilerinin zararın belirlenmesinde nazara alınabileceği zira bunun … tarafından hazırlanan bir yazıya dayandığı açıklanmıştır. Bu çerçevede yapılan hesaplamaya göre 315.000 adet Petkim hissesi, 30.000 adet Turkcell hissesi, 29.500 adet Goldaş hissesi ve 9.030 adet Brova hissesinin toplam dava tarihi itibariyle değeri 1.178.781,80 TL olacaktır.
Mahkememizce bu rapor hükme esas alınmaya yeterli görülmüştür. Tüm davalıların sorumluluklarının ise ayrı ayrı irdelenmesi gerekir. Mahkememizin kabulüne göre … talimatsız ve usulsüz işlemler yapmak suretiyle zarara neden olduğundan bizzat sorumludur. … Yatırım A.Ş. de adam çalıştıranın sorumluluğu ilkelerinde zararı tazmin etmelidir. Üstelik … Yatırım A.Ş. Kendi çalışanını yeterli biçimde denetlememiş, sözleşmelerin usulüne uygun biçimde yapılmasını sağlamamış, lisanssız adam çalıştırmış ve işlemlerde özensiz davranılmasına sebebiyet vermiştir. Diğer davalı … Bank A.Ş. ‘nin de zarardan müteselsil sorumlu olacağı kabul edilmelidir. Zira davacının banka hesabından yüklü bir miktar para çekildiği ve bu işleme ait dekonttaki imzanın …’ya ait olmadığı ortadadır. O halde bu meblağ … dışında bir kişiye ödenmiş olmalıdır. Muhtemelen hisse senetleri alım satımında kullanılan bu bedeller aynı zamanda davacının iddia ettiği hisse senetlerinin de kaynağını oluşturacaktır. Öte yandan … Yatırım A.Ş., … Bank A.Ş.’nin şubesi içinde faaliyet göstermektedir. Bankanın oluşturduğu güven aynı zamanda … Yatırım A.Ş. ‘nin de güvene mazhar olmasına sebep olmuştur. Davacı taraf banka hesaplarındaki paraların bankanın yatırım şirketi aracılığıyla değerlendirildiğine dair bir güven içerisinde hareket etmektedir. Bu itibarla … Bank A.Ş. Ayrı bir tüzel kişiliğe sahip olsa da zarardan müteselsil sorumlu tutulmalıdır.
Diğer davalılar … ve …’nın bir usulsüz işlemine rastlanmamıştır. Zararda payları, katkıları yahut usulsüz işlemlerden yararlandıklarına dair hiçbir veri yoktur. Adı geçenlerin taraf sıfatı bulunmamaktadır. Bu itibarla adı geçenler hakkında açılan dava reddedilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın davalılar … Yatırım A.Ş., … Bank A.Ş., ve … yönünden kısmen kabulü ile 1.178.781,80 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte adı geçen davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
Fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
Davalılar … ve … yönünden davanın reddine,
Alınması gereken 80.522,58-TL harcın, peşin yatırılan 20.493-TL harçtan mahsubu ile bakiye 60.029,58-TL harcın davalılar … Yatırım A.Ş., … Bank A.Ş., ve …’dan tahsiline,
Davacı tarafından yapılan 10.160,50-TL yargılama gideri üzerinden kabul ve red oranına göre hesaplanan % 98,23 kabul oranına tekabül eden 9.980,65-TL yargılama gideri ile peşin olarak alınan 20.493-TL harcın … Yatırım A.Ş., … Bank A.Ş., ve …’dan alınarak davacıya verilmesine,
Davalılar tarafından yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Davacı vekili lehine takdir edilen 59.313,45-TL ücreti-i vekaletin davalılar … Yatırım A.Ş., … Bank A.Ş., ve …’dan alınarak davacıya verilmesine,
Reddedilen kısım üzerinden … Yatırım A.Ş ve … Bank A.Ş. Vekili lehine taktir edilen 2.640 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak adı geçen davalılara verilmesine,
Red sebebi aynı olan davalılar … ve … vekilleri lehine takdir edilen 2.180-TL ücreti-i vekaletin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine dair gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerin yüzüne karşı açıkça okundu, anlatıldı.25/04/2018

İş bu kararın gerekçesi 01/12/2018 tarihinde yazılmıştır.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip