Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1051 E. 2019/376 K. 02.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2014/1051
KARAR NO : 2019/376

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : TC : …
VEKİLİ : Av….

DAVALI : … MÜH. PROJE MADEN İNŞ. GIDA TİC. LTD. ŞTİ.
VEKİLİ : Av. …

DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/09/2014
KARAR TARİHİ : 02/04/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08/07/2019
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının davalıya herhangi bir borcu bulunmadığını, davacı ve eşi tarafından bu güne kadar alacaklı şirket yetkilisi ve sahibi …’a ödemeler yapıldığını, … tarafından düzenlenmiş hesap tabloları davacının eşi …’a ait banka hesap dökümleri, gönderilen e-postalar, davalı şirket yetkilisi … arasında herhangi bir ilişki ve alışveriş bulunmadığından …’a yapılan ödemelerin alacaklı şirkete yapılmış ödemeler olarak kabulü gerektiğini, … tarafından Garanti Bankası kanalı ile yapılan ödemeler nazara alınarak davanın kabulü ile dava konusu 30/10/2010 tarih ve 253.640,00 TL bedelli faturanın bedelsiz olması nedeniyle iptaline, davalının %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmişlerdir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının davasının fatura iptali davası olduğunu, aleyhlerinde yapılan icra takibine yönelik bir davaya bakma görev ve yetkisinin olmadığını, takip borçlusu bulunan …’a ödeme emrinin 28/11/2012 tarihinde tebliğ edildiği, takibe yasal süresi içinde itiraz etmediği için takibin kesinleşmiş olup gayrimenkuller üzerine haciz gerçekleştirildiğini, davacı tarafın sunduğu belgelerin hiçbirisinin bu davada delil niteliğinin bulunmadığını, hukukta taraf kavramı ve gerçek tüzel kişi varlığı ve ayrımı bulunduğu davacı tarafın dayandığı tüm banka havalelerinin … tarafından …’ın şahsına yapılmış havaleler olduğu, oysa bu davanın ve öncesindeki takibin tarafları … ve … Müh. Tic. Ltd. Şti. olduğu dolayısıyla taraflar arasında hiçbir para alışverişiyle ilgisi olmayan makbuz ve yazışmaların bu dava için bir anlam ifade etmediğini müvekkil şirketin …’a ait arsa üzerine sekiz adet daire ve üç adet iyşeri yaptığı tartışmazsız olduğunu bu inşaatın yapıldığına itiraz etmeyen ve inşaatın bedelini ödediğini iddia eden davacı tarafın bu bedelleri müvekkil şirkete ödediğini yazılı belge ile katılaması gerektiğini, usul ve yasaya aykırı davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.

Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava Bursa 14.İcra Müdürlüğünün 2012/11186 sayılı dosyasında takibe konu edilen 30/10/2010 tarihli 253.640,00 TL bedelli fatura nedeniyle menfi tespit davasıdır.
Taraflar arasında Eskişehir İli Tepebaşı Beldesi Batıkent Mahallesi 9239 ada 9 parsel sayılı taşınmazdaki yapının imalatı için 07/10/2009 işe başlama tarihli sözleşme imzalandığı, bu eser sözleşmesi kapsamında davalı tarafça fatura düzenlendiği ve icra takibine konu edildiği anlaşılmaktadır. Davacı bu fatura nedeniyle davalıya borçlu olmadığını iddia etmektedir. Bu konuda bir takım ödeme kayıtları olduğunu da ileri sürülmüştür.
07/10/2009 işe başlama tarihli sözleşmenin 400.000,00 TL götürü bedel üzerinden imzalandığı anlaşılmaktadır. Buna göre inşaat maliyeti KDV dahil 400.000,00 TL’dir. Takibe konu faturada yapılan işler karşılığında düzenlenmiş olan faturadır. Sözleşmede 85.000,00 TL’nin peşin olarak ödeneceği, geri kalanların ise iş süresince peyder pey ödeneceği kararlaştırılmıştır. (sözleşmenin 11.maddesi)
Buradaki temel sorun davacının ödeme olarak ileri sürdüğü kayıtların davacının eşi olan … tarafından yapılmış olmasıdır. Davalı taraf … tarafından yapılan ödemelerin davalı şirketin yetkilisi olan …’ın şahsına yaptığı ödemeler olduğunu, davacı ve davalı arasındaki sözleşme nedeniyle yapılan ödemeler olmadığını ileri sürmüştür. Ancak söz konusu sözleşmenin dava dışı davacının eşi olan … tarafından akdedildiği, bütün resmi işlemlerin de … tarafından gerçekleştirildiği anlaşılmaktadır. Yine davalı taraf her ne kadar dava dışı … ile … arasında başka bir hukuksal ilişki bulunduğu ve ödemelerinde bunun için yapıldığı ileri sürülmüş ise de bunu ortaya koyacak herhangi bir vakıa ve kayıt ortaya koymamıştır. Bu sebeple ödemelerin taraflar arasındaki eser sözleşmesi kapsamında yapıldığı kabul edilmiştir.
Bu aşamadan sonra belirlenecek husus davacı tarafça sözleşme kapsamında toplamda ne kadar ödeme yapıldığı ve takibe konu fatura nedeniyle ödenmeyen borç kalıp kalmadığını tespit etmektir.
Davacı taraf dava dilekçesinde 2012 yılı içinde iki adet apartman dairesinin bedelsiz olarak davalı şirkete devredildiğini, bunlarında ödemelerden sayılması gerektiğini ileri sürmüştür. Eskişehir İli Tepebaşı Beldesi Şirintepe Mahallesi 8754 ada 11 parselde bulunan binada bir, iki, dört ve altı nolu bağımsız bölümlere ilişkin tapu kayıtları ve devre ilişkin resmi senetler dosya arasına celp edilmiş buna göre bir nolu bağımsız bölümün … adına kayıtlı iken davalı şirket adına, iki nolu bağımsız bölümde dava dışı … adına kayıtlı iken davalı şirket adına yine dört nolu bağımsız bölüm … adına kayıtlı iken dava dışı Selma AY adına, altı nolu bağımsız bölüm … adına kayıtlı iken Selma AY adına devir ve tescili yapılmıştır.
Talimat mahkemesi aracılığıyla iddia edilen taşınmazların keşfi yapılmış, bir, iki, dört ve altı nolu bağımsız bölümlerin değerlerinin 65.000,00’er TL olduğu tespit edilmiştir. Söz konusu bağımsız bölümlerin resmi kayıtlarında bedelleri belirlenmek suretiyle satış sebebiyle devir ve tescillerinin yapıldığı anlaşılmaktadır. Resmi senetlerin aksi davacı tarafça ispatlanmalıdır. Bu sebeple dosya kapsamında dava konusu iş nedeniyle bu taşınmazların devredildiğine ilişkin mahkememize yeterli kanaat getirici delil sunulmamıştır. Bu taşınmazların değerleri takibe konu faturadaki alacaktan düşülmemiştir.
Dosya kapsamında davacının eşi aracılığıyla yaptığı ödeme tutarları toplamının 246.635,00 TL tutarında olduğu, 70.200,00 TL’sinin yedi adet Artı Medikal’e ait çeklerle yapılan ödemeler olduğu, 165.435,00 TL’sinin Garanti Bankası aracılığıyla … tarafından yapılan ödemeler olduğu, yine kredi kartı ile Barış Isı Doğalgaz isimli firmaya üç kalemde olmak üzere toplam 11.000,00 TL tutarında ödeme yapıldığı, toplam ödemeler tutarının 246.635,00 TL tutarında olduğu, davalının taraflar arasındaki eser sözleşmesi bakiye 153.365,00 TL alacağının kaldığı, takibe konu faturanın ise 253.640,00 TL olduğu, buna göre bu fatura bedeli ile davacının 100.275,00 TL’lik kısmından davalıya borçlu olmadığı tespit edilmiştir. Sözleşmede belirlenen 85.000,00 TL’nin peşin olarak ödeneceğine dair davalı tarafça bu ödemeyi gösterir herhangi kayıt ve belge sunulmamıştır. Yani peşin ödenmesi kararlaştırılan 85.000,00 TL’nin ödenmiş olduğu sabit değildir. Sözleşmede de bu kısmın sözleşme sırasında peşin olarak ödendiği açıkça belirtilmemiştir. Sözleşmeye peşin olarak ödenmesi gereken tutarın 85.000,00 TL olduğu kaydedilmiştir. Bu sebeple sözleşmenin başında bu tutarın ödendiği yazılı delil ile ispatlanmalıdır. Gerek kök rapor gerekse aşamalarda alınan rapor birbiriyle uyumlu ve birbirini doğrular mahiyette olup davanın davanın kısmen kabul kısmen reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. Davacı taraf her ne kadar kötü niyet tazminatı istemiş ise de alacaklının takipte kötü niyetli olduğu açıkça saptanmadığından kötü niyet tazminatının şartları oluşmamıştır.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ve nedenlerle;
1-Taraflar arasındaki 07/10/2009 tarihli eser sözleşmesi kapsamında davalı tarafça düzenlenen ve Bursa 14.İcra Müdürlüğünün 2012/11186 esas sayılı dosyasında takibe konu edilen 30/10/2010 tarihli 253.640,00 TL bedelli faturanın 100.275,00 TL’lik kısmından davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2-Davacı vekilinin kötüniyet tazminatı talebinin koşulları oluşmadığından reddine,
3-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
4-Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 6.849,78 TL harçtan başlangıçta alınan 4.331,55 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 2.518,23 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafça yapılan 4.355,85 TL harç, 10.211,10 TL yargılama gideri toplam 14.566,95 TL’nin kabul ret oranına göre 5.758,31 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 10.772,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-Davalı tarafça yapılan 50,00 TL yargılama giderinin kabul ret oranına göre 30,23 TL’sinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 15.019,20 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
9-Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren iki hafta
süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Yargı Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.02/04/2019

Katip …

Hakim …