Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/90 E. 2023/247 K. 07.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/90 Esas
KARAR NO : 2023/247

DAVA : İtirazın İptali (Emanet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/02/2022
KARAR TARİHİ : 07/03/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 13/03/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Emanet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesini özetle; Davalı …….. aleyhine taraflarınca Silivri İcra Müdürlüğü’nün ……. E. sayılı dosyasıyla, 168.615,65 TL tutarındaki alacağın tahsiline yönelik 01.12.2020 tarihinde ilamsız icra takibi başlatılmış olduğunu, davalının bu borca haksız bir şekilde itiraz etmiş olduğun, davalının itirazı üzerine icra takibinin durmuş olduğunu, davalı tarafça Niğde İcra Müdürlüğünün ……. E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmış olduğunu, Müvekkilinin icra takibine itiraz etmiş ve davalı tarafça Niğde Asliye (Ticaret) Hukuk Mahkemesinde …….. E. ile dava açılmış olduğunu, Müvekkilimin, …….. ile aralarındaki ticari ilişkiden kaynaklanan borcunu davalı şirket yetkilisinin bildirdiği hesaba ödemiş olduğunu, davalı tarafın ise ödemenin şirket hesabına değil kendi kişisel hesabına yapılmasından dolayı borcun ödenmediğini ileri sürmekte olduğunu, Fakat müvekkilinin bu durumda bir kusuru ya da ihmali bulunmamakta aksine şirketin hesap numarasını vermediği için şirketin kusuru bulunmakta olduğunu, müvekkilinin karşı tarafa güvenerek ödemeyi bu hesaba yapmış olduğunu, müvekkilinin ödemeyi yapmış olduğunu, davalı tarafın yaptığı itirazda haksız olduğunu, bu itirazın dürüstlük kuralına açıkça aykırı olduğunu, Müvekkilinin iyi niyeti ve güveninin suistimal edilmiş olduğunu, bu nedenlerle davanın kabulünü, borçlunun ilişkin itirazının reddini, haksız itiraz eden borçlu aleyhine alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf cevap dilekçesinde özetle; tarafların aralarında ticari ilişki olduğundan arabuluculuk şartı yerine getirilmemiş olduğunu ayrıca aynı dava konusu Niğde Asliye Ticaret mahkemesinde henüz kesinleşmemiş dava olduğundan dava şartı yokluğundan reddine verilmesini esasa ilişkin olarak ise dsvalının borcu olmadığı, davalının temsilcisi olduğu şirketin davacıdan ürünleri iade alamadığından davanın reddi davacı haksız olduğundan yüzde yirmiden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ettiği görüldü.
Dava, davacı tarafından faturaya dayalı alacağına istinaden başlattığı icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptali takibin devamı ve icra inkar tazminatı talebine ilişkindir.
Dava 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01/07/2012 tarihinden sonra açılmıştır.
6102 sayılı TTK. 4.maddesine göre bir davanın ticari dava olabilmesi için uyuşmazlığın her iki tarafın tacir ve ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğmuş bulunması veya anılan yasa maddesinde sayılan mutlak ticari davalardan sayılması gerekir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 12. maddesinde “Bir ticari işletmeyi, kısmen de olsa, kendi adına işleten kişiye tacir denir” hükmünü içermektedir.
26/06/2012 tarihinde kabul edilen ve 30 Haziran 2012 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan 6335 sayılı yasanın 2.maddesinde, “6102 sayılı Kanun’un 5.maddesinin başlığı” 2. ticari davalar ve çekişmesiz yargı işlerinin görüleceği mahkemeler” şeklinde, 1. fıkrasında yer alan “davalara” ibaresi ise davalar ve ticari nitelikteki “çekişmesiz yargı işlerine” şeklinde 3.ve 4. fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır”. şeklinde düzenlenmiştir.
TTK’nun 19.maddesinde “Bir tacirin borçlarının ticari olması asıldır. Ancak, gerçek kişi olan bir tacir, işlemi yaptığı anda bunun ticari işletmesiyle ilgili olmadığını diğer tarafa açıkça bildirdiği veya işin ticari sayılmasına durum elverişli olmadığı takdirde borç adi sayılır. Taraflardan yalnız biri için ticari iş niteliğinde olan sözleşmeler, Kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, diğeri için de ticari iş sayılır” hükmü bulunmaktadır.
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Mahkeme duruşma yapmadan, yani taraflara tebligat yapıp onları dinlemeden dosya üzerinden de görevsizlik kararı verebilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmış ise veya yapılmamış olsa bile re’sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip, karara bağlamalıdır.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1. maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmıştır. Buna göre bir uyuşmazlığın ticari nitelikte olabilmesi için, her iki tarafın da ticari işletmesini ilgilendirmesi yahut aynı maddenin alt bentlerinde düzenlenen istisnalardan birine dahil olması gerekmektedir.
Bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında; her ne kadar davanın açıldığı Asliye Hukuk Mahkemesince, tarafların tacir ve aralarındaki işin ticari iş olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş ve dava mahkememize tevzi edilmiş ise de; mahkememizce yazılan müzekkere cevaplarına göre, davalının gerçek kişi tacir olmadığı ve faaliyetini gösterir herhangi bir defter de tutmadığı ve mükellefi de bulunmadığı sabit görülmüş olup, yine taraflar arasında alacak talepli başlatılan icra takibine dayalı itirazın iptali davasına konu borcun bir senede bağlı bulunmadığı, takibin ilamsız aacağın adi alacak olduğu ve davanın mutlak ticari dava olarak kabul edilemeyeceği görülmekle davaya bakmakta Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu açıktır. (İstanbul BAM 37. HD 2021/1737E., 2022/707K., Adana BAM 6. HD 2021/406E., 2021/438 K. Sayılı ilamları)
Belirtilen nedenlerle; Ticaret Mahkemelerinin sadece ticari davalara bakmakla görevli olduğu, TTK’nın 5/3 maddesine göre Asliye Ticaret Mahkemeleri ile Asliye Hukuk Mahkemeleri ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu, görevle ilgili düzenlemelerin kamu düzenine ilişkin olduğu, taraflar ileri sürmese bile yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen gözetilmesi gerektiği ve görev hususunun dava şartı olduğu ve benzer nitelikteki Yargıtay ilamları nazara alınarak; mahkemenin görevine ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle davanın, HMK’nın 114/1-c,115/2 maddesi gereğince usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının açtığı davada, mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın, HMK’nun 115/2.maddasi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Görevli Mahkemenin SİLİVRİ …… ASLİYE HUKUK Mahkemesi OLDUĞUNA;
3-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararına karşı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kararın kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten itibaren olumsuz görev uyuşmazlığının halli için dosyanın İstanbul BAM 37. Hukuk Dairesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
4-Dair,6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 07/03/2023
Katip …….
¸e-imzalıdır
Hakim ……
¸e-imzalıdır

Bu belge , 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu gereği elektronik imza ile imzalanmıştır.