Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/873 E. 2023/898 K. 22.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/873 Esas
KARAR NO : 2023/898

DAVA : Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması)
DAVA TARİHİ : 20/01/2023
KARAR TARİHİ : 22/09/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 26/09/2023
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın ve dosyanın tetkiki sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Bakırköy …Asliye Hukuk Mahkemesi nezdinde derdest … E.sayılı dosya üzerinden görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) Davasında 09.01.2023 tarihinde yapılan duruşmanın … nolu ara kararı gereğince, davalı şirketin resen terkin olması ve müvekkille menfaat çatışması bulunması dolayısıyla davalı şirketi temsilen kayyım atanması için işbu davayı ikame etme ettiklerini, davacı müvekkilinin, İstanbul Ticaret Sicili nezdindeki 09.11.2015 tarihli sicil tasdiknamesine ulaşılan Davalı … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin kurucu ortaklarından biri ve şirket temsilcisi olarak gözüktüğünü, davacı …’ya ait kimlik bilgileri kullanılarak İstanbul merkezli bir limited şirket kurulduğunu, bir bankadan çek hesabı açtırıldığını, bu çekler davacı adına kesilmiş gibi kullanılmak suretiyle ”dolandırıcılık suçu”, ”karşılıksız çek keşide etme suçu” ve ”belgede sahtecilik suçu” işlendiğini, davacının çek tahsili için kendisine gelen şahıslar ve açılan karşılıksız çek davaları aracılığıyla böyle bir şirketin varlığından haberdar olduğunu, yaşanan olaylar nedeniyle davacı hakkında iki yüze yakın dava ve birçok aleyhe icra takibi açıldığını, ayrıca davacı adına, şirketin hukuki işlemleri nedeniyle çok kez vergi borcu tahakkuk ettirildiğini, yaşanan mağduriyet nedeniyle davacının bahse konu şirketle ilişkisi olmadığının tespiti amacıyla ticari şirket (ortaklıktan çıkma veya çıkarılmaya ilişkin) Davası açıldığını, işbu şirketin, … tarih ve … sayılı Ticaret Sicil Gazetesi ile yapılan ilan ile ilgili kanuni yükümlülükleri yerine getirmemesi ve faal olmaması nedeni ile 18.02.2015 tarihinden itibaren resen terkin edildiğini, yukarıda esas numarası belirtilen dosyada, şirketi temsile yetkili kişi olan müvekkillerinin davacı sıfatıyla yer almakteyken aynı zamanda davalı sıfatını da haiz olamayacağından bu durum şekli menfaat çatışması doğurduğunu, beyanla Bakırköy …Asliye Hukuk Mahkemesi nezdinde … E.sayılı dosya üzerinden görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasında, davalı olan …. Tekstil İnşaat Otomotiv Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’ni ilgili davada temsil etme ve davayı takip etme yetkisi verilmesi konularıyla sınırlı olmak üzere, … Tekstil İnşaat Otomotiv Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’ne temsil kayyumu atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Kayyım tayini istenilen …. İnşaat Otomotiv Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi davetiye tebliğine rağmen davaya cevap vermemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Talep, limited şirkete kayyım atanması talebinden ibarettir.
Bakırköy … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 11/04/2023 tarih, … esas … karar sayılı ilamı ile verilen “1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK’nun 114/1-c ve 115/1-2 maddesi uyarınca davanın usulden reddine, 2-Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevli olduğuna, 3-Kararın kesinleşme tarihinden itibaren iki hafta içinde taraflardan birinin talep etmesi halinde dosyanın görevli Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine; aksi halde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine, …” şeklindeki kararı ile mahkememize tevzi edilen dosyanın … esasına kaydı yapılmıştır.
Bilindiği üzere, açılmış bir davanın esasının incelenebilmesi (davanın mesmu, yani dinlenebilir olabilmesi) bazı şartların tahakkukuna bağlı olup bunlara dava şartları denir. Diğer bir anlatımla; dava şartları, dava açılabilmesi için değil davanın esasını girebilmesi için aranan kamu düzeni ile ilgili zorunlu koşullardır.
Mahkeme, hem davanın açıldığı günde hem de yargılamanın her aşamasında dava şartlarının tamam olup olmadığını kendiliğinden araştırıp, inceler ve bu konuda tarafların istem ve beyanları ile bağlı değildir. Dava şartları dava açılmasından, hüküm verilmesine kadar var olmalıdır. Dava şartlarının davanın açıldığı günde bulunmaması ya da bu şartlardan birinin yargılama aşamasında ortadan kalktığının öğrenilmesi durumunda mahkeme davanın mesmu (dinlenebilir) olmadığından reddetmesi gerekir.
Tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları (HMK 114/1-d) ve davacının, dava açmakta hukuki yararının bulunması dava şartları arasında sayılmıştır. (HMK 114/1-h)
Dava açmaktaki hukuki yarar için; hukuk düzenince kabul edilmiş meşru bir yarar olmalı, bu yarar dava açan hak sahibi ile ilgili olmalı ve dava açıldığı sırada halen mevcut bulunmalıdır. Ayrıca, açılacak davanın ortaya çıkacak tehlikeyi bertaraf edecek nitelikte olması gerekir. Bir kimsenin, hakkına ulaşmak için, mahkeme kararının o an için gerekli olması durumunda hukuki yararın olduğundan sözedilebilir. Bir mahkeme kararına ihtiyaç yoksa hukuki yarardan söz edilemez (Pekcanıtez H., Atalay, O./Özekes, M.: Medeni Usul Hukuku, Ankara 2011, s.297).
Dava, limited şirkete kayyım atanması talebinden ibaret olup, davacı iş bu davayı hasımsız olarak açmıştır. Davanın, kayyım atanması talep edilen şirket aleyhine açılması gerekir. Limited şirketin müdürünün dahi davacının kendisinin olması bu zorunluluğu ortadan kaldırmaz. Bu surette davanın hasımsız olarak görülmesinin mümkün bulunmadığı, hukukumuzda dahili dava müessesesinin de mevcut olmaması nedeniyle açılan davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine,
4-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 269,85 TL harcın, peşin alınan 179,90 TL harçtan mahsubu ile eksik 89,95‬ TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
Dair gerekçeli kararın taraflara tebliğ edileceği tarihten itibaren başlatılmak suretiyle 2 haftalık yasal süresi içerisinde mahkememize sunulacak dilekçe ile Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere tarafların yokluğunda HMK 320/1 maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu oy birliği ile karar verildi. 22/09/2023

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır