Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/618 E. 2023/822 K. 04.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/618 Esas
KARAR NO : 2023/822

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Vekaletsiz İş Görmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/06/2023
KARAR TARİHİ : 04/09/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 04/09/2023
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkilinin kendi dayısı olan davalı … (TCKN: …) isimli şahıstan 27.07.1987 tarihinde, üzerinde 4×50.000 no:… no… yazan ve davalı … Sanayi Anonim Şirketi’ne ait hisse senetlerini aldığını, söz konusu senetlerin davalı …’ın uhdesinde kaldığını, müvekkilinin yurt dışında olmasından faydalanarak 2006 yılında müvekkilinin hisselerinin … adına devredildiğini, bununla ilgili olarak müvekkilinin Uşak …. Asliye Hukuk Mahkemesi … Esas ve … Karar sayılı dosyası ile… ‘a karşı alacak davası ikame ettiğini, davanın reddedildiğini, müvekkilinin şirket hissesinin bulunduğu ancak söz konusu hisse senetlerinin ortadan kaybolduğunu, müvekkiline ait hisse senetlerinin 2006 yılında …’a devredildiğinin … tarafından …’a gönderilmiş olan mail ile vakıa haline geldiğini, beyanla dava konusu hisse senetlerinin … Firmasına gönderilecek bilirkişi vasıtasıyla tespiti ile davalının elinde bulunan ve müvekkile ait olan hisse senetlerinin müvekkiline devrine, davalı şirketten 25.000,00TL’nin davalı şirketin hisse senetlerini elde ettiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı …. Sanayi Anonim Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava dışı 3. kişi olduğunu, davanın müvekkiline karşı yöneltilmesinin hukuki dayanağının olmadığını, davalının diğer davalı ile kendi iç ilişkilerini asılsız yere müvekkili şirketi de dahil ederek hukuku istismar ettiğini, davalının daha önce Uşak … Asliye Hukuk Mahkemesinde …. e., … K. açtığı dava ile huzurdaki davanın konu ve talep bakımında aynı nitelikte olduğunu, huzurdaki davanın mükerrer açıldığını, davalı … ‘ın 18.12.2012 tarihinde elindeki hisseleri Merkezi Kayırt Kuruluşunda (MKK) kaydedilmek üzere -207.232.33 TL nominal tutarlı hisseleri şirkete teslim ettiğini, davalı … bu hisseleri 05.02.2013 talimatıyla … A.Ş.’ye devrettirdiğini, davalı …’nın 04.10.2016 ta. ve … sayı ile Uşak …. Noterliğinden müvekkil şirkete hitaben ihtarname çektiğini, davacının bu ihtarına karşı 20.10.2016 tarihli cevapta; davacının kayıtlarda ortaklığı bulunmadığı bilgisinin hukuki dayanaklarıyla kendisine bildirildiğini, müvekkili şirkete hukuki sorumluluk izafesinin mümkün olmadığından, maddi-manevi tazminat talep haklarımız saklı kalmak üzere hakkımızdaki davanın reddi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde davalı müvekkilden bir talep olup olmadığının anlaşılmadığını, davacının aynı konuda davalı müvekkile karşı Uşak …Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasıyla dava açıldığını, 24.01.2019 tarih ve … Karar sayılı kararla davanın esastan reddine karar verildiğini, karara karşı yapılan istinaf başvurusunun İzmir BAM … Hukuk Dairesinin … Esas,… Karar sayılı kararla (iştirak halinde maliklik sebebiyle tek başına dava açamayacağı, ilk derece mahkemesi kararının esas bakımından da hukuka uygun olacağı gerekçeleriyle) istinaf talebinin reddine karar verildiğini, istinaf kararına karşı yapılan temyiz başvurusunun da Yargıtay …. Hukuk Dairesinin … Esas, … Karar sayılı ilamıyla reddedildiğini ve kararın kesinleştiğini, aynı konuda davalıya karşı açılmış davada kesinleşmiş bir ilam bulunduğundan kesin hüküm itirazlarının olduğunu, davanın davalı müvekkil yönünden bu sebeple reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının davalıdan bir alacağı bulunmamakla birlikte ayrıca zamanaşımı ve hak düşürücü süre itirazlarında bulunduklarını, davacının tek başına taraf sıfat ve yetkisinin bulunmaması sebebiyle davanın redine karar verilmesini talep ettiklerini, davacı tarafından dava şartı arabuluculuk kapsamında bir son tutanak sunulmadığını, ilk oturum toplantısına katılmama sebebiyle yargılama giderlerinin davalı uhdesinde bırakılması ya da lehine vekillik ücreti hükmedilmemesi yönündeki mevzuat hükümlerinin davalı hakkında uygulanmaması gerektiğini, beyanla davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Davacı vekili 09/07/2023 tarihli dilekçesi ile “her ne kadar 20.06.2023 tarihinde dava dilekçesi ikame edilmiş olsa da zorunlu arabuluculuk kurumuna 21.06.2023 tarihinde başvurulmuş olup usulen hata yapıldığını, dava dilekçemizde belirtilen hiç bir alacaktan feragat ettiğimiz anlamına gelmemek ve tekrar dava açma hakkımız saklı kalmak kaydıyla Arabuluculuk Kanunu uyarınca usul kurallarına uymayarak hata yaptığımız ve … tarihinde düzenlenen tensip zaptının … Ve …. ara kararlarını yerine getiremediğimiz dosya kapsamından anlaşıldığından davadan feragat etme zarureti hasıl olmduğunu” belirtilerek beyan dilekçesi sunmuştur. Mahkememizce, talebin HMK 307. maddesinde düzenlenen feragat niteliğinde olmadığı değerlendirilmiştir.
7155 Sayılı Kanun ile 6102 TTK.’nın 5. maddesinden sonra gelmek üzere eklenen 5/a maddesi uyarınca bu kanunun 4. maddesinde belirtilen ticari davalardan konusu bir miktar paranın alacak ve tazminatları hakkında dava açılmadan önce arabuluculağa başvurmuş olması dava şartıdır.
Davanın 20/06/2023 tarihinde harcı ödenerek açıldığı, dava açıldığı tarih itibari ile arabuluculuğa başvurmanın zorunlu olduğu, buna rağmen davacı tarafça belirtilen yükümlülüğünün yerine getirilmeden davanın açılmış olduğu anlaşılmakla açılan davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın dava şartı yokluğundan REDDİNE,
2-Alınması gerekli 269,85 TL harcın davacı tarafça yatırılan 426,94 TL harçtan mahsubuyla 157,09 TL bakiye harcın davacıya iadesine,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-AAÜT’nin 7/2 gereğince hesap edilen 4.000,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep hâlinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345. maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere tarafların yokluğunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.04/09/2023

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.