Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/57 E. 2023/197 K. 24.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/57 Esas
KARAR NO : 2023/197

DAVA :İstifanın Tescili ve İlanı
DAVA TARİHİ : 18/01/2023
KARAR TARİHİ : 24/02/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 10/03/2023
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın HMK madde 320/1 gereği dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: davacı vekili özetle; müvekkili …, davalı Tasfiye Halinde … Yönetimi A.ş.’ye Türk Ticaret Sicili Gazetesinin … tarihli … sayılı nüshasının 332. sayfasında yer alan ilanı ile Tasfiye Memuru olarak atandığını, davalı şirketin tek ortağı ve sahibi merkezi Ukrayna Devleti olan bir tüzel kişilik olduğunu, Ukrayna’da devam eden savaş nedeniyle, Ukrayna’da bulunan şirket yetkilileri ile müvekkilinin irtibatının kopması ve Temmuz 2022 tarihinden bu yana davalı şirketçe müvekkiline yapılan ücret (huzur hakkı) ödemelerinin yapılmaması sebebiyle müvekkilinin Tasfiye Memurluğundan istifasını içeren dilekçeleri, Hayrabolu Noterliğinin … tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile Davalı Şirkete, Hayrabolu Noterliğinin … tarih ve … yevmiye nolu İhtarnamesi ile İstanbul Ticaret Odasına, Hayrabolu Noterliğinin … tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile davalı şirketin bağlı bulunduğu Küçükçekmece Vergi Dairesine müvekkili tarafından gönderildiğini, müvekkilinin İstanbul Ticaret Sicil müdürlüğüne tasfiye memurluğundan istifasına yönelik olarak gönderdiği ihtarnameye cevaben Ticaret Sicili Yönetmeliğinin 28.maddesi gereği Ticaret Siciline ait tescil, değişiklik ve silmelerin Türk Ticaret Kanunu ve Türk Ticaret Sicili Yönetmeliği hükümlerine göre yapılacağı husunu hatırlatarak, söz konusu istifanın tescil ve ilana tabi olduğu, bunun ise Davalı Şirketçe istifanın kabulüne ilişkin alınan kararın tescil ve ilanı ile, bu mümkün değilse Asliye Ticaret Mahkemesince istifnın tescil ve ilanına ilişkin alınmış kesinleşme şerhli kararın tescil ve ilanı ile mümkün olacağı” belirtildiği, Davalı şirket yetkilileri ile irtibat kurulamadığın bu nedenle Türk Ticaret Kanunu ve Türk Ticaret Sicili Yönetmeliği hükümleri gereği, müvekkilinin Tasfiye Memurluğu görevinden istifasının tescil ve ilanı kararı verilmesi beyan ederek, davalı şirketin Tasfiye Memurluğundan istifasının tescil ve ilanına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf davaya cevap dilekçesi ibraz etmemiştir.
DELİLLER: Ticaret sicil gazetesi, Hayrabolu Noterliğinin … tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi, Hayrabolu Noterliğinin … tarih ve … yevmiye nolu İhtarnamesi, Hayrabolu Noterliğinin … tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi, İstanbul Ticaret Sicili Müdürlüğünün 23.11.2022 tarih ve … sayılı yazıları,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, tasfiye memurunun istifasının Tescil ve İlanına ilişkindir.
Celp edilen ticaret sicil kayıtlarına göre; davacının, davalı şirketin yönetim kurulu başkanı ve tasfiye memuru olduğu, şirketin son tescilini 08/10/2021 tarihinde yaptırdığı, şirketin tasfiyesine karar verildiği 24/02/2021 tarihinde tescil edildiği anlaşılmıştır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun “İtiraz” başlıklı 34. maddesinde: ” (1) İlgililer, tescil, değişiklik veya silinme istemleri ile ilgili olarak, sicil müdürlüğünce verilecek kararlara karşı, tebliğlerinden itibaren sekiz gün içinde, sicilin bulunduğu yerde ticari davalara bakmakla görevli asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile itiraz edebilirler.
(2) Bu itiraz mahkemece dosya üzerinden incelenerek karara bağlanır. Ancak, sicil müdürünün kararı, üçüncü kişilerin sicilde kayıtlı bulunan hususlara ilişkin menfaatlerine aykırı olduğu takdirde, itiraz edenle üçüncü kişi de dinlenir. Bunlar mahkemeye gelmezlerse dosya üzerinden karar verilir.” denilerek ticaret sicilinde tescil değişiklik ve silinme istemlerinin sicil müdürlüğüne talepte bulunulması gerektiği, sicil müdürlüğü tarafından talep konusunda verilen kararlara karşı tebliğlerinden itibaren 8 gün içerisinde sicilin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesine itiraz edilebileceği ifade edilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 24. ve devamı maddelerinde düzenlenen ticaret sicili hükümlerine göre ticaret sicilinde tescilin kural olarak talep üzerine ve istisnai olarak da belirtilen hallerde tescil işleminin yapılacağı açıklanmıştır. Yapılan her tescil işleminde tescilin yapılabilmesi, tescilde değişiklik ve silinme talepleri hakkında ise ticaret sicil müdürlüğüne başvuru yapılması gerektiği açıktır.
Davacının dava açmakta hukuki yararının bulunması da dava şartları arasında sayılmıştır. (HMK 114/1-h)
Dava açmaktaki hukuki yarar için; hukuk düzenince kabul edilmiş meşru bir yarar olmalı, bu yarar dava açan hak sahibi ile ilgili olmalı ve dava açıldığı sırada halen mevcut bulunmalıdır. Ayrıca, açılacak davanın ortaya çıkacak tehlikeyi bertaraf edecek nitelikte olması gerekir. Bir kimsenin, hakkına ulaşmak için, mahkeme kararının o an için gerekli olması durumunda hukuki yararın olduğundan sözedilebilir. Bir mahkeme kararına ihtiyaç yoksa hukuki yarardan söz edilemez (Pekcanıtez H., Atalay, O./Özekes, M.: Medeni Usul Hukuku, Ankara 2011, s.297).
İşbu davada davacı, yönetim kurulu başkanı olarak atandığından şirkete tekrardan tebligat yapılamamıştır.
TTK. Madde 536. esas sözleşme veya genel kurul kararıyla ayrıca tasfiye memuru atanmadığı takdirde tasfiye yönetim kurulu tarafından yapılır. Esas sözleşmesi yahut genel kurul kararında tasfiye memurunun atanmaması durumunda tasfiye memuru sıfatı kanuni hüküm gereği yönetim kuruluna aitttir. Esas sözleşme veya genel kurul kararıyla atanmış tasfiye memuru genel kurul tarafından her zaman görevden alabilir ve yerine yenisini atayabilir.
Somut olayda tasfiye memuru şirket esas sözleşmesi uyarınca görevini icra etmekte ise, tasfiye memurunun görevden alınması ancak esas sözleşme değişikliği ile mümkün olacak buda TTK 421. Maddesinde düzenlenmektedir. TTK 536. Maddesi gereği genel kurul kararı ile atanmış ise genel kurul kararı ile tasfiye memuru görevden alınır. Buda TTK madde 418. düzenlenmiştir. Yönetim kurulu başkanı aynı zamanda şirketin ortağıdır.
TTK madde 537/2 Pay sahiplerinden birinin istemiyle ve haklı sebeplerin varlığında, mahkeme de tasfiyeye memur kişileri görevden alabilir ve yerlerine yenilerini atayabilir. Bu yolla atanan tasfiye memurları, mahkeme kararına dayanılarak tescil ve ilan olunurlar. Pay sahiplerinden birinin istemi ve haklı sebeplerinin varlığı gereği Şirket yönetimi kendisine verildiği için yeni genel kurul veya ortaklar kurulu çağırısı yapması gerekir ve o toplantıya kadar görevi devam eder, İstifa karar bağlanır.
Davacının iddiaları, celp edilen bilgi ve belgeler ile tüm dosya kapsamına göre, talebin kanuni dayanağının, hukuki niteliği itibari ile 6102 sayılı TTK’nun 34. maddesi hükmünden ibaret olduğu ve bu maddeye göre ticaret sicil memurluğunun kararlarına karşı, ilgililerin tescil, değişiklik veya silinme istemleri ile ilgili taleplerine karşı, sicil müdürlüğünce verilecek kararlara karşı tebliğ tarihinden itibaren 8 gün içinde itirazın mümkün olduğu, davacının, konuyla ilgili ticaret sicil müdürlüğüne talepte bulunduğu ancak İstanbul Ticaret Sicili Müdürlüğünün, Tasfiye Memurluğu istifasına ilişkin olarak gönderilmiş olan ihtarnameye cevaben, … tarih ve … sayılı cevabi yazılarında, istifanın tescil ve ilana tabi olduğundan şirket tarafından alınacak kararın tescil ve ilan edilmesi, eğer bu husus mümkün değil ise, ilgili Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından istifanızın tescil ve ilanına hükmedilen kesinleşme şerhine havi karar aslı ya da onaylı sureti ile …’nun bölge temsilciliklerinden birine müracaat edilerek gerekli harcın ödenmesi suretiyle tescil ve ilanı için başvuruda bulunulması gerektiği bildirilmiş olup, davacının bölge temsilciliklerine müracaatına yönelik dosyada bilgi ve belge bulunmadığı, davacının doğrudan mahkemeye müracaatla istifanın tescilini talep ettiği anlaşılmakla davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-HMK 114/1-d, 114/1-h, 115/2.maddeleri gereğince davanın usulden reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
5-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konu hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
Dair gerekçeli kararın taraflara tebliğ edileceği tarihten itibaren başlatılmak suretiyle 2 haftalık yasal süresi içerisinde mahkememize sunulacak dilekçe ile Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere HMK 320/1 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile karar verildi. 24/02/2023
Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır