Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/545 E. 2023/827 K. 04.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/545 Esas
KARAR NO : 2023/827

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 30/05/2023
KARAR TARİHİ : 04/09/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/09/2023
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın ve dosyanın tetkiki sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı … adına ve … Tic. Ltd. Şti. aleyhine … tarihinde ikame edilen marka hakkına dayalı tazminat davasının, İstanbul … Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … Esasına kayıtlı ve derdest olduğunu, sözü edilen davada, üç ayrı bilirkişi incelemesi yapıldığını ve dosya kapsamına sunulan son bilirkişi raporunda “davalının kullandığı şekil unsurunun davalı kullanımlarını davacının tescilli markasından uzaklaştırmaya yetmediği, karşılaştırılan marka görsellerinin ortalama tüketici üzerinde birbiri üzerinde iltibas yaratacak kadar benzer olduğu, karşılaştırılan marka görsellerinin ortalama tüketici üzerinde birbiri üzerinde iltibas yaratacak kadar benzer olduğu, orta düzeydeki tüketici kitlesinin bir malı seçmede ayırdığı zaman, dikkat düzeyi düşünüldüğünde iltibasa düşme ihtimallerinin çok yüksek olduğu, davalı kullanımlarının, davacı aleyhine haksız rekabet şartlarını oluşturduğu, sonuç ve kanaatlerine varıldığını, iş bu davanın 16.02.2023 tarihli duruşmasında HMK. 389 vd.maddeleri gereğince ihlal teşkil eden kullanımların, önlenmesine kararı verildiğini, yargılamada bilirkişi raporunun sunulmasından sonraki aşamaya gelindiğinde, davalı şirket …. Tic. Ltd. Şti.’nin tasfiye sürecine girmiş olduğu öğrenildiğini ve mahkeme tarafından Uyap kapsamındaki ticari sicil kaydı dikkate alınarak davacı tarafa ihya davası açılması ve sonucunun mahkemeye bildirilmesi için 16.02.2023 tarihli duruşmadan itibaren 30 günlük kesin süre verildiğini, Ticaret Sicil Gazetesinin ilan görüntüleme sayfasına bakıldığında, davalı şirket …. Tic. Ltd. Şti’nin 25.10.2021 tarihinde tasfiye sürecine girdiğini, tasfiye memuru olarak şirket müdürü …’ın atandığını, tasfiyeye ilişkin ilanların … ve … tarihlerinde yapıldığını, tasfiye sürecinin sonuçlandırıldığı ve şirketin sicil kaydının 08.06.2022 tarihinde terkin edildiği bilgisinin görüldüğünü, ihyası talep edilen şirketin tasfiye işlemlerinin, hakkında ikame edilmiş olan İstanbul …. Fikri ve Sinai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … esasına kayıtlı tazminat davasının varlığı nazara alınmaksızın hukuka aykırı şekilde sonuçlandırıldığını, şirketin hataya dayalı tasfiyesinin düzeltilmesi nedeniyle ihyasına karar verilmesi gerektiğini beyanla Tasfiye Halinde …. Tic. Ltd. Şti.’nin tasfiyeye ilişkin işlemlerinin geçersiz sayılmasını, şirket tüzel kişiliğinin yeniden canlandırılmasını, ticaret siciline yeniden tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı …. vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının husumeti yalnızca ticaret sicil müdürlüğüne yönelttiğini, aynı zamanda tasfiye memuru olan …’a yöneltilmesi gerektiğini, sicil müdürlüğünün TTK. m 32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliği m. 34 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, tasfiye sürecinde sorumluluğun şirketin tasfiye memuruna ait olduğunu, davada yasal hasım olduklarını ve davanın açılmasına neden olmadıklarından aleyhlerine yargılama giderine hükmedilmemesini savunmuştur.,
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; tasfiyenin davacıya bildirilmeden yapıldığı iddia etmiş olsa dahi, dava devam ederken şirketin devamlılığın artık ortaklara zarar ettirmesi nedeniyle, kayıtlı borç ve alacakların usulüne uygun olarak tasfiye edilerek, şirketin kapatıldığını, şirketin yüksek miktarlı bir yerde kirada faaliyetini yürütürken çok daha düşük bir yer kiralayarak işletmesini oraya taşıdığını ve bu durumda İstanbul …. Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi’nin …. esas sayılı dosyasına bildirdiğini ve mahkemece de yapılan işlemin tasfiye haline girdiğinin görüldüğünü, ilgili mahkemeye 05/01/2022 tarihinde verilen dilekçe ile adres güncellemesi yapılırken, aynı zamanda şirketin tasfiye sürecine girdiğinin sisteme kayıt edildiğini ve davalı bilgilerinin güncellendiğini, mahkeme tarafından oluşturulan ara kararda unvanın tasfiye halinde olarak yazıldığı, davacının bu hususta hiçbir girişimde bulunmadığını ancak tüm işlemler tamamlandıktan sonra huzurdaki davayı kötü niyetli tavır göstererek açtığını, davalı müvekkilinin ilgili yerlerde gerekli ilanları yaptığını, ayrıca devam eden davada bu hususun kaydının oluışturulduğunu, davacı tarafça hiçbir şekilde ticaret sicil müdürlüğüne başvurularak tasfiyenin durdurulmasının talep edilmediğini, alacak iddiasında bulunmadığını, bu nedenle davacının hukuki yararının kalmadığını, şirket üzerinde açıldığı günden itibaren ne menkul ne gayrimenkul bulunduğunu, şirket ihyası halinde dahi davacının devam eden davada tazminat istemi kabul edilse dahi, miktarı karşılayacak bir mal varlığının olmayacağını, hukuki yarar yokluğunun bu nedenle de mevcut bulunduğunu,… firmasının ilk tasfiyeye girmesinden hemen sonra taraflar arasında devam eden davada adres değişikliği bildiriminden sonra davacının ihyası talep edilen şirketin tasfiyeye girdiğinden haberi olmasına rağmen 1 yılı aşkın süre boyunca bu hususta ses çıkarmayarak, tasfiye işlemi tamamlandıktan sonra huzurdaki davayı ikame etmesinin MK. 2 maddesi hükmüne göre hakkın kötüye kullanımı olması nedeniyle, tahsil imkanı, hukuki yararı bulunmayan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: İstanbul …. Fikri ve Sinai Haklar Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyası, Ticaret Sicil Kayıtları. Vergi Dairesi kayıtları,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, Tasfiye Halinde … Ticaret Limited Şirketi’nin ihyası istemine ilişkindir.
Dava konusu şirkete ait sicil kaydının celp ve tetkikinde; davalı …’ın ihyası talep edilen şirketin ortağı ve tasfiye memuru olduğu, şirketin tasfiyesinin sona erdiği 08/06/2022 tarihinde tescil edildiğinden sicil kaydının terkin edildiği anlaşılmıştır.
İstanbul …. Fikri ve Sinai Haklar Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında 16/02/2023 tarihli celsesinde verilen ara karar ile davacıya dava konusu Tasfiye Halinde … Sanayi Ticaret Limited Şirketi’nin aleyhine ihya davası açılması hususunda süre verilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Şirket ihyası davalarında yetkili Mahkeme limited şirketler açısından TTK.nın 643. maddesinin göndermesiyle TTK.nın 547/1. maddesinde belirtildiği üzere şirket merkezinin bulunduğu yer mahkemesidir. Bu yetki düzenlemesi kamu düzenine ilişkin olup kesin yetki kuralıdır. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 10/04/2018 tarih ve 2018/1409 E., 2018/2580 K. sayılı ilamı, İstanbul BAM 14. Hukuk Dairesinin 27/06/2019 tarih ve 2018/1577 E., 2019/898 K. sayılı ilamı.)
HMK.nın 114/1-ç maddesine göre yetkinin kesin olduğu hallerde mahkemenin yetkili olması dava şartlarından olup aynı yasanın 115/2. maddesi gereğince dava şartlarının mevcut olup olmadığı hususu davanın her aşamasında Mahkemece resen gözönüne alınması gerekir.
İhyası talep edilen şirketin merkezinin bulunduğu yerin … ilçesinde olduğu, mahkememizin yetkili ve görevli olduğu anlaşılmıştır.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava konusu şirketin tasfiyesinin sona erdiği 08/06/2022 tarihinde tescil edildiğinden sicil kaydının terkin edildiği, tasfiye memuru olan …’ın ihyası talep edilen şirketin yönetim kurulu üyesi olduğu, şirket aleyhine 27/10/2020 tarihinde İstanbul …. Fikri ve Sinai Haklar Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile marka hakkına dayalı maddi tazminat davası açılmış olduğu, davanın açılma tarihinin ihyası talep edilen şirketin terkin tarihinden önce olduğu, davacının dava konusu şirketin ihyasını istemek de hukuki menfaati bulunduğu dikkate alınarak açılan davanın kabulü ile dava konusu şirketin ihyasına karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuş, davada davalı … yasal hasım olması ve davanın açılmasına sebebiyet vermemesi karşısında aleyhine yargılama giderlerine hükmedilmemesi gerektiği, vekalet ücreti ve yargılama giderinin, tasfiye işleminin eksik yapılması, ve dava açılmasına sebebiyet verilmesinden ötürü tasfiye memuru olan davalı …’dan tahsiline hükmedilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile şirketin tasfiyesinin sona erdiği 08/06/2022 tarihinde tescil edildiğinden sicil kaydı terkin edilen İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil nolu Tasfiye Halinde … Limited Şirketi’nin, 547.maddesi gereğince İstanbul …. Fikri ve Sinai Haklar Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyasına özgü olarak tasfiye işlemlerinin yapılması bakımından İHYASINA, kararın bir örneğinin İstabul Ticaret Sicil Müdürlüğüne tevdiine,
2-TTK 547. Maddesi gereğince tasfiye memuru olarak eski tasfiye memuru olan … T.C kimlik nolu davalı …’ın görevlendirilmesine, kendisinin şirket ortağı ve yetkilisi olması nedeniyle ücret takdirine yer olmadığına,
3-Keyfiyetin tescil ve gazete ile ilanına, masrafın davacı vekili tarafından karşılanmasına,
4-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 269,85 TL harcın, peşin alınan 179,90 TL harçtan mahsubu ile bakiye ‭‭89,95‬ TL harcın davalı …’dan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan ‭‭‭155,75‬ TL posta masrafı ile 385,40 TL’lik harç gideri olmak üzere toplam ‭ ‭‭541,15‬ TL yargılama giderinin davalı …’dan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Davalı …. zorunlu yasal hasım olduğu ve dava açılmasına sebebiyet vermediğinden, bu davalı yönünden davacı lehine avukatlık ücretine hükmedilmesine yer olmadığına ve bu davalı yönünden yapılan masrafların davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 9.200,00 TL avukatlık ücretinin, tasfiyenin eksik yapılması ve yargılama aşamasında tasfiye yapılarak dava açılmasına sebebiyet verilmesi nedeniyle davalı …’dan tahsili ile davacıya ödenmesine,
8-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
Dair karar, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde HMK’nun 342.maddesi gereğince dilekçe ile mahkememize veya başka bir yer mahkemesine İstinaf kanun yolu harcı, tebliğ giderleri dahil olmak üzere tüm giderler ödenerek istinaf yolu açık olmak üzere HMK madde 320/1 uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliğiyle karar verildi. 04/09/2023

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır