Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/50 E. 2023/334 K. 28.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/50 Esas
KARAR NO : 2023/334

DAVA :Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/01/2023
KARAR TARİHİ : 28/03/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 30/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; davacı müvekkil …’ün ve davalı …’ın aktif ve faal olarak pazarcılık ticari yaptığını, İstanbul … pazar tezgahları , yerleri olduğunu, tarafların pazarcılık olarak ticari faaliyetlerini sürdürmeleri nedeni ile birbirlerini tanıdığını, bu nedenle ticari ilişkilerinin ve samimiyetlerinin bulunduğunu, davacı müvekkil … ve davalı … arasında sözlü anlaşma ile dava konusu dışında daha önceden de bedellerini ödeyip pazar tezgah yer satış devir işlemi gerçekleştirdiklerini, davacı müvekkilin davalıdan satışa çıkardığı iki adet pazar tezgahı yerini Bakırköy Belediye Başkanlığı huzurunda satış devir merasimi ile satın /devir aldığını, bu satın devir alma işleminde de davacı müvekkil … ‘ün davalı … tarafından dört aydan fazla bekletildiğini, ancak davalının aynı yerdeki diğer başkaca satışta olan pazar yerleri tezgahları için de davacı müvekkilin talip olması , ayrıca aralarındaki samimiyet ve güven ilişkisi nedeniyle davacı müvekkilin bu durumu sorun etmediğini, her türlü yasal ve fazlaya dair haklarımız ayrıca saklı kalmak kaydı ile, davanın kabulüne, taraflar arasında akdedilen noter sözleşmesindeki Davacı …’e devri kararlaştırılan İstanbul … yerindeki 3 adet pazar yeri / tezgahın (TC. Bakırköy …. Noterliği 08.11.2021 Tarih ve … Yevmiye No.’lu Pazar Yeri Devir Sözleşmesi) Davacı …’e devri iş ve işlemleri devam ettirebilmek ve devir merasimini Bakırköy Belediye Başkanlığı ve İlgili Tüm Kurum/larda tamamlayabilmek için; Davalı … ve hesabına hareket edebilmek ve bu işlem/ler nedeniyle oluşabilecek giderleri karşılamak üzere Davacı Müvekkil …’e (veyahut Sayın Mahkeme tarafından uygun görülecek her hangi bir 3. kişiye) tam bir şekilde yetki ve izin verilmesini, davalı … tarafından karşılanması gereken ancak Sayın Mahkeme tarafından haklı Davacı Müvekkil …’e (veyahut Sayın Mahkeme tarafından uygun görülecek her hangi bir 3. kişiye) yetki ve izin verilmesi halinde iş/lemlerin tamamlanabilmesi için Davacı Müvekkil tarafından gerçekleştirilecek tüm masrafların Davalı’dan tahsili ile Davacı Müvekkil’e verilmesine, davaya konu olan 3 adet pazar yeri / tezgahı için Bakırköy Belediye Başkanlığı’na mahkeme kanalı ile müzekkere gönderilerek; hali hazırda Davalı … adına kayıtlı olan ve taraflar arasındaki noter sözleşmesinde de açıkça Davacı …’e devredildiği belirtilen İstanbul Bakırköy adresindeki … yerinde yer alan 3 adet pazar yeri / tezgahının her türlü 3. kişilere her hangi bir ad altında devir ve temlikini engeller mahiyette ihtiyati tedbir şerhi’nin (öncelikle teminatsız aksi takdirde sayın mahkeme’nin takdir edeceği teminat bedeli Karşılığında) ve davalıdır şerhi’nin Bakırköy Belediye Başkanlığı kayıtlarına işlenmesine, tüm yargılama giderleri ile birlikte vekalet ücretlerinin Davalı … üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafın cevap dilekçesi sunmadığı anlaşıldı.
Dava, Taraflar arasında noterlik huzurunda akdedilen pazar yeri devir sözleşmesindeki satış/devir merasiminin tamamlanabilmesi için tam bir şekilde yetki ve izin verilmesi talebine ilişkindir.
Ticari davalar, mutlak ticari davalar, nisbi ticari davalar, yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç grubta toplamak mümkündür.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. 6102 sayıl TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi, hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK’da yeterli görülmüştür.
Somut olayda dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; yapılan araştırmalar neticesinde davalının işletme hesabı esasına göre defter tuttuğu, incelenen beyannamelerde de davacının VUK 177.maddesinde belirtilen sınırı aşmadığı, ticaret sicil müdürlüğüne yazılan müzekkere cevabına göre ise gerçek kişi tacir işletme kaydının bulunmadığı, sonuç olarak davacı ve davalının tacir olmadığı anlaşılmakla yukarıda ayrıntılı olarak açıklanan hususlar kapsamında nispi veya mutlak ticari uyuşmazlık olmadığı, davada görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi olup, mahkememizin görevsizliğine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının açtığı davada,mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın, HMK’nun 115/2.maddesi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE,mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Görevli Mahkemenin Bakırköy nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi OLDUĞUNA,
3-HMK 20. Maddesi gereğince süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde iki hafta içinde mahkememize müracaat ile dosyanın görevli mahkemeye GÖNDERİLMESİNE, başvurulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 28/03/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

Bu belge , 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu gereği elektronik imza ile imzalanmıştır.