Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/477 E. 2023/779 K. 11.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/477
KARAR NO : 2023/779

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/09/2022
KARAR TARİHİ : 11/07/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :14/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; Taraflar arasında 15.11.2016 tarihinde davacı müvekkilin arsa sahibi, davalı tarafın ise yüklenici olduğu eser sözleşmesi niteliğinde ” İnşaat Yapım Sözleşmesi” imzalandığını, akabinde huzurdaki davaya dayanak icra takibine konu tarafların serbest iradeleri ile bu sözleşmenin 05.09.2020 tarihli ” 15.11.2016 tarihli İnşaat Yapım Sözleşmesinin Eki” başlıklı sözleşme ile kat karşılığı inşaat sözleşmesine dönüştürüldüğünü, kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile borç ve alacaklar tamamı ile yeni sözleşmeye uyarlanarak değişikliğe uğradığı, iş bu sözleşme uyarınca davacı müvekkil şirketin nakdi ödeme yerine arsa payı karşılığı inşaat gereği inşaatın yapılacağı taşınmazın 2/3 payı ve başkaca taşınmazların devri ile edimlerini yerine getireceği , müvekkilin tüm edimlerini yerine getirdiği, 05.09.2020 tarihli sözleşmede inşaatın anahtar teslim tarihi 28.02.2021 olarak gecikme halinde günlük 5.000,00-USD kira kaybı alacağının da arsa sahibi davacıya ödenmesi gerektiği net bir şekilde belirlendiği, Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında başlatılan takibe ilişkin yapılan itirazın iptaline ve takibin devamına, davalı borçlunun İİK’nın 67/2 maddesi uyarınca %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkumiyetine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davaya dayanak icra takibinde davacı tarafın 05.09.2020 tarihli Sözleşme uyarınca kira kaybı alacağı talebinde bulunduğunu, kira kaybı tazminatı isteminin dayanağı olan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 123,124 ve 125. Maddelerinde borçlunun temerrüde düşmesi durumunda alacaklının borcun ifası ile birlikte gecikme sebebiyle tazminat isteyebileceği seçimlik bir hak olarak öngörüldüğü, davacı tarafın Gebze … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile taraflar arasındaki 05.09.2020 tarihli sözleşmenin feshini talep ettiği, bu dosya kapsamında alınan bilirkişi raporları ile müvekkilin üstlendiği inşaatın %60 seviyesinde tamamlanmış olduğu tespit edilmesi üzerine davacı tarafından dosyaya sunulan beyan ile talebi sözleşmeden dönme olarak açıklandığı, taraflar arasındaki sözleşmenin geçerliliği, tarafların sözleşmeye uygun davranıp davranmadığı ve sözleşmenin akıbeti mezkur dava dosyası kapsamında yapılacak olan yargılama neticesinde ortaya çıkacağı, sözleşmeden dönme durumunda sözleşmenin baştan itibaren geçersiz hale geleceği buna bağlı olarak da sözleşme ile belirlenen fer ‘i nitelikteki cezai şart ve diğer taleplerin ileri sürülmesi olanağı ortadan kalktığı, re’sen takdir edilecek tüm sebeplerle ıslah hakkı saklı kalmak kaydıyla derdestlik itirazının gözetilerek davanın usulden reddine, aksi kanaat halinde mahkemenin görevsizliğine , esas bakımından davanın görevsizliğine, esas bakımından davanın esastan reddine, takipte ve davada kötü niyeti sabit olan davacının asıl alacağın %20’sinden aşağı olmayacak şekilde kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, Taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacı tarafından kira alacağının tahsiline dayalı olarak başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptali takibin devamı ve icra inkar tazminatı taleplerine ilişkindir.
Bakırköy ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 985.000,00 USD asıl alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren 991.471,90 USD yasal faizi ile birlikte tahsili için faturaya dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Bakırköy … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas … Karar sayılı görevsizlik kararının bir örneğinin dosyada mübrez olduğu kararın davalı … Rek. İnş. San. Ve Tic. Ltd. Şti. Vekili tarafından istinaf edildiği, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi’nin … esas … sayılı kararı ile istinaf başvurusunun reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Somut olayda; dava konusu yapılan Bakırköy … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı tarafından başlatılan icra takibi sebebiyle düzenlenen ödeme emrinde 14.182,00 Euro alacak talebinde bulunulmakla birlikte, yabancı para ile talep edilen alacakların Türk parası karşılığının gösterilmediği anlaşılmaktadır.
Yargıtay …Hukuk Dairesi’nin … Esas, … Karar sayı ve 22/05/2019 tarih, … Esas, … Karar sayı ve 23/03/2016 tarih, … Esas, … Karar sayı, 21/04/2010 tarih, Yargıtay …Hukuk Dairesi’nin … Esas, … Karar sayı ve 25/06/2008 tarih, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 12.05.1999 tarih, … Esas, … Karar sayılı,Y….HD.nin … E., … K.sayı ve 20/6/2013 tarih,Y….HD.nin … E.,… K.sayı ve 24/06/2015 tarihli kararı v.b içtihatları gibi Yargıtay’ın istikrar kazanmış uygulaması ve Antalya BAM … HD … esas, … karar sayılı ilamı uyarınca; İİK’nun 58/3. maddesine göre alacağın Türk parası ile tutarının takip talepnamesinde gösterilmesi zorunludur. Aynı zorunluluk, İİK’nun 60/1. maddesi gereğince ödeme emri için de geçerlidir. Bu zorunluluğun yerine getirilmemesi kamu düzeni ve devletin hükümranlık hakları ile ilgili olup, süresiz şikayet nedeni olduğu gibi, takibin her safhasında doğrudan doğruya göz önünde tutulmalıdır. Takip talepnamesinde veya ödeme emrinde yabancı para alacağının Türk parası karşılığının gösterilmemiş olması halinde icra takibine yönelik itiraza müteakip açılacak itirazın iptali veya kaldırılması davasının,yasaya uygun takip yapılmadığından dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekir.
İstanbul Bölge Adliyesi Mahkemesi … Hukuk Dairesinin 15.02.2023 tarih, … Esas, … Karar sayılı ilamında; ” TBK’nın “Ülke parası ile” başlıklı 99. maddesinde “Konusu para olan borç Ülke parasıyla ödenir. Ülke parası dışında başka bir para birimiyle ödeme yapılması kararlaştırılmışsa, sözleşmede aynen ödeme veya bu anlama gelen bir ifade bulunmadıkça borç, ödeme günündeki rayiç üzerinden Ülke parasıyla da ödenebilir. Ülke parası dışında başka bir para birimiyle belirlenmiş ve sözleşmede aynen ödeme ya da bu anlama gelen bir ifade de bulunmadıkça, borcun ödeme gününde ödenmemesi üzerine alacaklı, bu alacağının aynen veya vade ya da fiilî ödeme günündeki rayiç üzerinden Ülke parası ile ödenmesini isteyebilir.” hükmüne yer verilmiştir. Bu hüküm uyarınca, yabancı para borcunun vadesinde ödenmemesi halinde, alacaklının bu alacağını aynen, vade veya fiili ödeme günündeki rayice göre Türk parası ile ödenmesini isteyebileceği kabul edilmiştir. Ancak, İİK’nın 58/3. maddesi uyarınca, alacaklı tarafından yapılan icra takibinde alacağın yabancı para olması hâlinde, alacağın hangi tarihteki kur üzerinden talep edildiği ve Türk Lirası karşılığı yada harca esas Türk Lirası karşılığı takip talebinde gösterilmesi gerekmektedir. (Yargıtay 3. HD. 11/11/2021 tarih 2021/761 Esas 2021/11255 Karar, Yargıtay 12. HD. 30/10/2015 tarih 2015/19396 Esas 2015/29887 Karar, Yargıtay 19. HD. 06/10/2011 tarih 2011/1648 Esas 2011/12074 Karar sayılı ilamları da bu yöndedir.) Bu husus HGK’nun 12/05/1999 tarih 99/12-271 E, 99/301 K. sayılı kararında, “İİK’nun 58. maddesine göre alacağın Türk parası ile tutarının takip talebinde gösterilmesi zorunlu olup, aynı zorunluluk İİK’nun 41. maddesi delaletiyle ilamlı takiplerde çıkartılacak olan icra emri için de geçerlidir. Anılan noksanlık kamu düzeni ile ilgili ve devletin hükümranlık haklarına ilişkin olması nedeniyle takibin her safhasında re’sen göz önünde tutulmalıdır” şeklinde ifade edilmiştir. Somut olayda, takip talebi ve ödeme emrinde, yabancı para alacağının hangi tarihteki kur üzerinden talep edildiği ve TL karşılığı gösterilmediği gibi yabancı para alacağının harca esas Türk Lirası karşılığı da yazılmamıştır. Anılan yasa hükümlerinin emredici nitelikte olduğu, takip talebinde emredici yasa hükümlerine uyulmadığı, bu itibarla takibin usulüne uygun olmadığı gerekçeleriyle davanın usulden reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.” gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermiştir.
Tüm dosya kapsamından; takip talebinde ve ödeme emrinde yabancı para alacağının TL karşılığının gösterilmediği ve harca esas Türk Lirası karşılığının da yazılmadığı anlaşılmakla usulüne uygun icra takibi yapılmadığından ve bu husus yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınması gerektiğinden davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın İİK. 67 .ve HMK 114-(2) maddeleri uyarınca usulüne uygun yapılmış icra takibinin bulunması dava şartıdır yokluğu nedeniyle HMK. 115. maddesi uyarınca USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gerekli 269,85-TL harcın davacı tarafça yatırılan 109.251,58‬ TL harçtan mahsubuyla fazla yatan 108.981,73‬-TL karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça posta / tebligat / bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 550-TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Reddedilen kısım üzerinden hesap edilen 110.543,88 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5- Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
6-Davalı tarafından yatırılan kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde istem halinde davalıya iadesine,
7- Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair,6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne açıkça okunup, usulen anlatıldı.
11/07/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

Bu belge , 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu gereği elektronik imza ile imzalanmıştır.