Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/476 E. 2023/940 K. 29.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/476 Esas
KARAR NO : 2023/940

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/05/2023
KARAR TARİHİ : 29/09/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 12/10/2023
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; Küçükçekmece İcra Dairesinin … Esas Sayılı dosyası ile müvekkil site yönetimi aleyhinde her biri 26.250 TL’lik 4 adet (Toplamı 105.000TL) senede dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlatıldığını, icra takibine konu alacakların hiçbir hukuki dayanağı olmadığını, dava açılmadan önce Bakırköy …Asliye Ticaret Mahkemesi … D.İş sayılı dosya üzerinden ihtiyati tedbir talebinde bulunulduğunu, Mahkeme kararı ile %15 teminat dosyaya yatırıldığını, davaya konu icra takibinde ki senetlerin tanzim tarihinde yönetim kurulu başkanı olan … siteye ait hesaplardan kendi hesaplarına para aktardığını, iade etmediğini, hakkında hizmet nedeniyle görevi kötüye kullanma suçundan ceza davası açıldığını, müvekkilini olmayan borçlar altına sokan/sokmaya çalışan … aleyhine Küçükçekmece …Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası üzerinden ceza davası, Küçükçekmece …Sulh Hukuk Mahkemesin … Esas sayılı dosyası üzerinden ise alacak/tazminat dosyası devam ettiğini, müvekkil sitede kat malikleri kurulu tarafından yöneticiye kambiyo taahhüdünde bulunma yetkisi verilmediğini, kambiyo senetlerinin site yönetiminin herhangi bir organ yada yetkili merciinden alınmış bir karara dayalı olarak tanzim ve teslim edilmediğini, site yönetimimizin sorumluluğu yoluna gidilemeyeceğini, takibe konu senedin müvekkil site yönetimine ait temsil ve ilzam kurallarına riayet edilmeksizin (en az iki imza yerine tek imza) imzalandığını, bir an için senette tek değil iki imza olduğu kabul edilse dahi kat malikleri kurulu tarafından yöneticiye kambiyo senedi düzenleme yetkisi verilmediğinden, bu yönüyle de müvekkil site yönetiminin sorumlu tutulamayacağını, temsil yetkisinin bulunmaması herkese karşı ileri sürülebilir bir defi olduğunu, takibin diğer borçlusuna da herhangi bir borçlarının bulunmadığını, bononun dayanaksız olduğunu, senedin protesto edilmediğini kambiyo vasfını kaybetmiş ve zamanaşımına uğradığını, beyanla müvekkilinin takibe konu bonolar sebebiyle borçlu olmadığının tespitini, icra takibinin iptalini, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından 29/07/2018 tarihli … nolu temsilciler kurulu kararı doğrultusunda site yönetimi yetkilisi … site adına binanın dış cephe ve montalama işlemini yerine getirilmesi adına müvekkili … ile eser sözleşmesi gerçekleştirildiğini, davacı taraf dış cephe ve montalama işlemini mesleki ve ticari saiklerle yerine getirme kararı almadığını, tamamen binanın yenilenmesi ve güzel bir görüntü oluşması amacıyla hareket edildiğini, yargılamanın konusu tüketici mahkemelerinin görev alanına girmekte olup görevli mahkeme tüketici mahkemeleri olduğunu, davacı taraf dosya borcunun tamamını ödemiş ve Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi … D.İş … K. nolu kararında tesis edilen %15 teminat bedelini yatırarak takibi tedbiren durdurduğunu, borçlu icra dosyasına ödeme yaptığı takdirde davacının bu davadaki talebinin ödediği parayı geri alma(istirdat) talebine yönelik olduğunu, zımni iradesinin bu yolda olduğunu kabul ederek menfi tespit davasının aslında istirdat davası olduğu açık bir şekilde ifade edildiğini, istirdat davalarında dava açılmadan önce arabulucuğun zorunlu olduğu huzurdaki dava bakımından davacı tarafın arabuculuk dava şartını yerine getirmemesi nedeniyle dava şartı yokluğundan huzurdaki davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, takibe dayanak senedin kambiyo vasfına haiz olup olmadığını inceleme görevi icra mahkemelerinin yargılama konusu olduğundan davacının senetlerin kambiyo vasfına haiz olmadığı yönündeki itirazlarının yersiz olduğunu, müvekkilinin sözleşme gereğince üzerine düşen yükümlülükleri kusursuz bir şekilde yerine getirmiş olmasına rağmen davacı tarafın müvekkil … a yönelik herhangi bir borcunun olmadığı yönündeki iddiası asılsız olup gerçeği yansıtmadığını, beyanla davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, Site yönetimi adına keşide edilen Küçükçekmece İcra Dairesi … Esas sayılı dosyasına konu bonolara ilişkin davacının davalılara borçlu olmadığının tespitine ilişkindir.
Küçükçekmece İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davalı … davalı … ve davacı site yönetimi aleyhinde 128.079,33 TL alacağın tahsili için ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkemelerin görevine ilişkin kurallar kamu düzeninden olması nedeniyle dava şartları arasında sayılmıştır. Uyuşmazlığın esasına geçmeden önce davaya bakmaya görevli mahkemenin belirlenmesi yönünden değerlendirme yapılması gerekmektedir.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 2. maddesi gereğince kapsamını her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları oluşturmaktadır. Kanun’un “Tanımlar” başlıklı 3. maddesinin (k) bendinde Tüketici “ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi”, (l) bendinde ise Tüketici İşlemi “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi” ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.
Aynı Kanun’un 73. maddesinde, bu Kanun’dan kaynaklanan uyuşmazlıkların tüketici mahkemesinin görevine girdiği düzenlenmiş, 83. maddesinde ise, taraflardan birinin tüketici olduğu işlemler ile ilgili diğer Kanun’larda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin 23/03/2022 tarih, … Esas, … Karar sayılı ilamında; “Davalı vekilinin görev itirazının incelenmesinde ise; Yargıtay 3.HD 02/10/2018 Tarih ve 2017/3944 Esas-2018/9373 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere, davacı tüketici ile davalılardan … İnşaat…Ltd.Şti. arasındaki temel ilişki eser sözleşmesi olup, 6502 sayılı Kanunun, tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamaların tüketici mahkemelerinde çözümünü öngören 73. maddesi hükmü ile, “Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile diğer kanunlarda düzenleme olması bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun göreve ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceğini” düzenlenmiştir. Davanın esasının birlikte incelenmesi gerektiği de dikkate alındığında, mahkemece görev itirazının reddedilmesinde de usul ve yasaya aykırılık görülmemiştir.” gerekçesiyle benzer nitelikteki davada Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu belirtilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesinin 28/12/2022 tarih, … Esas, … Karar sayılı ilamında; “Somut olayda, taraflar arasında “Gözetim Danışmanlık Ve Yönetim Hizmet Sözleşmesi” bulunduğu ve takibe dayanak bononun anılı sözleşmeden kaynaklı olarak düzenlendiği tarafların kabulünde olup bu hususta bir ihtilaf bulunmamaktadır. Takibe konu bononun yukarıda anılı hizmet sözleşmesine istinaden düzenlenip sebebe bağlı hale geldiği, taraflar arasındaki uyuşmazlığın temel ilişki olan hizmet sözleşmesine göre çözüme kavuşturulması gerekliliği karşısında davacısı tacir olmayan ve 6102 sayılı TTK’nun 4-5 maddelerinde mutlak ve nispi ticari dava sayılmayan eldeki davada; davacının kat malikleri adına ve halef sıfatıyla hareket edip, hizmet satın alan tüketici vasfında olduğu gözetilerek özel görevli tüketici mahkemeleri nezdinde görülüp çözüme kavuşturulması gerekirken görevsiz mahkemece işin esasına girilerek hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. (E: Yargıtay 3. HD. 2020/6544 E-2021/8652 K.- 2022/3680 E.- 2022/5345 K.- 2017/6045 E-2019/1368 K.) Bu itibarla; kamu düzenine ilişkin olan ve yargılamanın her aşamasında resen gözetilmesi gereken görev kuralı gereği; mahkeme kararının HMK 353.1.a.3 maddesi gereğince ortadan kaldırılmasına, dosyanın talep halinde İstanbul Anadolu Tüketici Mahkemelerine gönderilmesine oy birliğiyle karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.” şeklinde gerekçeye yer verilmiştir.
Dosya kapsamından; davacı site yönetiminin tacir olmadığı, hizmet alan tüketici konumunda olduğu, davaya konu kıymetli evrakın hizmet sözleşmesi kapsamında verildiği ve sebebe bağlı hale geldiği anlaşılmakla yargılamanın Tüketici Mahkemesince görülmesi gerektiğinden mahkememizin görevsizliğine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının açtığı davada,mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın, HMK’nun 115/2.maddesi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Görevli Mahkemenin Bakırköy Tüketici Mahkemesi OLDUĞUNA,
3-HMK 20. Maddesi gereğince süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde iki hafta içinde mahkememize müracaat ile dosyanın görevli mahkemeye GÖNDERİLMESİNE, başvurulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usülen anlatıldı.29/09/2023

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.