Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/436 E. 2023/514 K. 08.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/436 Esas
KARAR NO : 2023/514

DAVA : Alacak (Hava Taşımacılığından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/06/2021
KARAR TARİHİ : 08/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 18/05/2023
Bakırköy … Tüketici Mahkemesi’nin … esas, … karar sayılı görevsizlik kararı ile mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydı yapıldı.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilleri … ve … soy isimleri farklı olsa da Büyükçekmece Belediyesi Evlendirme Memurluğunda … tarihinde evlendiklerini, evlendikten sonra balayı yapamamış olmaları nedeniyle, balayı niyeti ile Tayland tatili planlamış, planlamış oldukları bu tatil için davalı …… tarihli gidiş … tarihli dönüş bileti olmak üzere toplam dört adet bilet satın aldıklarını, bilet satın alırken müvekkil …’in Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olduğu, diğer müvekkil …’ ın ise İran İslam Cumhuriyeti vatandaşı olduğu hususunu biletleme yapan … görevlisine bildirdiklerini, seyahat günü … da müvekkiller … ‘na gitmiş, … uçuşu için check-in süreçlerini tamamlamış, pasaport kontrolünden geçmiş, en son uçak bileti ve pasaport-vize kontrolünden geçerek uçağa biniş yaptıklarını, müvekkiller davalılardan … A.Ş. çalışanlarına, bilet ve pasaport-vize kontrolü esnasında T.C. Vatandaşı müvekkil … ile İran İslam Cumhuriyeti Vatandaşı müvekkil …, vizelerinin bulunmadığını hatırlatarak Tayland’ a girişte problem olup olmayacağını sormuş, … çalışanları T.C. Vatandaşı …’ in vizesiz seyahat edebileceğini, İran İslam Cumhuriyeti vatandaşı … ‘ın ise kapı vizesi alarak ülkeye giriş yapabileceğini söylemişlerdir. Akabinde pasaportlarında Tayland vizesi olmayan müvekkiller söz konusu görevlilerce uçağa alınmış, müvekkiller ise bu konuda bilgi sahibi olması gereken ve söz konusu vize kontrolünü yapması gereken söz konusu … çalışanlarının sözüne güvenerek ve uçağa alınmalarının verdiği güvenle uçağa bindiklerini, söz konusu yolculuk yaklaşık 10 saat sürmüş ve uçak … Havalimanı’ na iniş yaptıklarını, ancak T.C. Vatandaşlarının umuma mahsus pasaport hamili olması durumunda 30 gün vize muafiyeti bulunmasına rağmen, İran Vatandaşlarının kapı vizesi ile Tayland’a girişinin mümkün olmadığını varış havalimanında pasaport-vize kontrolü sırasında öğrendiğini, …’ nin ilgili çalışanlarının görevlerini gereği gibi yerine getirmemesi, herhangi bir uyarıda bulunmaksızın vizesi bulunmamasına karşın müvekkilin uçuşuna izin vermeleri nedeniyle müvekkil …’ta pasaport kontrolü sırasında polis tarafından alıkonulmuş, gözaltı süreci geçirmiş ve deport işlemine tabi tutulduğunu, diğer müvekkil … ise eşinin gözaltı süreci ve deport işlemi nedeniyle doğal olarak eşini yalnız bırakarak tatile devam etmesi mümkün olmadığından ülkeye giriş yapamamış ve deport edilen eşi ile birlikte Türkiye’ye dönmek zorunda kaldığını, müvekkiller … tarihinde …’ den …’e kadar … Havalimanında mahsur kalmış, uzun süren prosedürlerin tamamlanması ve uygun uçağın bulunması sonrasında ancak Türkiye’ ye dönüş yapabildiklerini, deport edilmeleri nedeniyle tatilleri planladıkları gibi gitmiş olsa idi dönüş biletleri hazır olmasına rağmen yeniden uçak bileti almak durumunda kaldıklarını, tüm bu yaşananların sebebi, kontrol süreçlerinin yönetiminden sorumlu olan davalılardan …’ nin pasaport ve vize kontrolünü gereği gibi yapmamış olması, hadisenin yaşandığı havalimanında “Vize-Boarding” birimi iş ve işlemleri davalılardan …’ye özgülenmiş olup, yolcuların gidecekleri ülkeye göre gerekli kimlik, uçak bileti, vize gibi tüm belgelerini kontrol yükümlülüğü söz konusu davalıya ait olduğu, davamızın kabulüne karar verilmesini, davalıların kusurlu hizmeti nedeniyle müvekkillerin uğradığı 21.188,41-TL maddi ve yukarıda açıklanmış olduğu üzere acı ve üzüntülerinin bir nebze hafifletmesi amacıyla 50.000,00-TL manevi zararın tazminine karar verilmesini, maddi ve manevi tazminat taleplerimize olay tarihi olan 05.08.2019′ dan başlamak üzere yasal faiz işletilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; haksız ve mesnetsiz yasaya ve usule aykırı davanın müvekkili şirket yönünden reddini, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin de davacı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, hava yoluyla yolcu taşıma sözleşmesine aykırılık nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan “6502 sayılı kanunun 3/1-k maddesinde tüketicinin; “ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi”, 3/1-l maddesinde ise tüketici işleminin; “mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzenmiş, aynı Kanun’un 73/1 maddesinde de; tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalara bakma görevinin tüketici mahkemelerine ait olduğu hüküm altına alınmıştır.”
Bir uyuşmazlığın tüketici uyuşmazlığı niteliğinde olması için taraflardan birinin tüketici, taraflardan birinin profesyonel satıcı(sağlayıcı) ve taraflar arasındaki uyuşmazlığın bir tüketici işleminden kaynaklanıyor olması gerekmektedir. Somut olayda davacının mesleki amaçlı seyahat ettiğine ilişkin delil bulunmayıp İstanbul’a gelmek üzere aldığı bilet nedeniyle uyuşmazlık doğmuştur. Uluslararası bir taşıma olması da mahkemenin görevini etkilemeyecektir. 2920 sayılı kanun uluslararası sözleşmelere ve TTK na atıf yapmıştır. Bununla birlikte, davacının tüketici olması ve 6502 sayılı kanunun 3. maddesinin birinci fıkrasının (k)bendindeki diğer koşulların bulunması sebebi ile dava konusu işlem tüketici işlemi niteliğindedir ve aynı yasanın 73/1.maddesi uyarınca görevli mahkeme Tüketici Mahkemesidir. Zira 6502 sayılı kanunun 83. maddesinde, taraflardan birinin tüketici olduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği düzenlenmiştir. (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesinin 19/01/2023 tarihli, 2023/131 Esas, 2023/94 Karar sayılı gerekçesinden).
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin 01/06/2020 tarihli, … Esas, … Karar sayılı ilamında; “Somut olayda, davacı havayolu taşıma sözleşmesi uyarınca maddi manevi tazminat talebinde bulunmuş olup, davacının işi gereği mesleki amaçla seyahat etmesi nedeniyle tüketici olarak da nitelendirilemeyeceği anlaşılmakla uyuşmazlığın genel hükümler çerçevesinde Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.” gerekçesiyle seyahat amacının mesleki olup olmadığının dikkate alınması gerektiği belirtilmiştir.
Yine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin 03/12/2021 tarihli, … Esas, … Karar sayılı ilamında; “Somut olayda, davacının mesleki amaçlı iş seyahati gerçekleştirdiği, el bagajının bulunduğu yerden davacının kafasına düşmesi neticesi davacının bilincini kaybetmesine yol açacak şekilde yaralanmış olduğu iddia edilerek iş bu dava açılmıştır. Davacının mesleki faaliyeti sebebiyle seyahat ettiği sabit olmasına göre, Kanun’da tanımı yapılan tüketici kapsamında olmadıkları anlaşılmaktadır. Bu durumda taraflar arasındaki ihtilafın Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen taşıma hukukundan kaynaklandığı ve bu anlamda mutlak ticari dava olduğu anlaşıldığından, uyuşmazlığın TTK’nın 4/1.a ve 5. maddeleri uyarınca asliye ticaret mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Görev kamu düzenine ilişkin olup, re’sen gözetilmesi gerekir.” şeklindeki gerekçesiyle seyahat amacına vurgu yapılmıştır.
Dosya kapsamından; davacıların balayı için seyahat yaptıkları, uçak bileti, vize ve pasaport kontrolleri sonrasında uçağa bindikleri, varış yeri olan Tayland’da T.C. Vatandaşlarının umuma mahsus pasaportla otuz gün vize muafiyeti bulunmasına rağmen İran vatandaşlarının kapı vizesi ile giriş yapması mümkün olmadığından, davacılardan … ‘nın gözaltı işlemine tabi tutulduğu ve deport edildiği, seyahatin mesleki amaçla olmaması nedeniyle davacıların tüketici sıfatına sahip oldukları, 6502 sayılı kanunun 83. maddesinde, taraflardan birinin tüketici olduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği dikkate alındığında görevli mahkeme Tüketici Mahkemesi olduğundan karşı görevsizlikle HMK 114/1-c ve HMK 115//2 uyarınca usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının açtığı davada,mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla;açılan davanın, HMK’nun 115/2.maddasi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Görevli Mahkemenin Bakırköy Tüketici Mahkemesi OLDUĞUNA;
3-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararına karşı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kararın kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten itibaren olumsuz görev uyuşmazlığının halli için dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’ne re’sen gönderilmesine,
Dair,6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar tarafların yokluğunda dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 08/05/2023

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim ….
e-imzalıdır.