Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/402 E. 2023/476 K. 28.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/402 Esas
KARAR NO : 2023/476

DAVA : Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız))
DAVA TARİHİ : 26/04/2023
KARAR TARİHİ : 28/04/2023
KARAR YAZILMA TARİHİ : 28/04/2023
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; Müvekkilinin tesadüfen … Dış Ticaret LTD. ŞTİ tarafından kendi adı kullanılarak sahte bir imza ile 28/02/2023 vadeli keşide edilmiş olan çekten haberdar olduğunu bunun üzerine … Bankasına bilgi almak için başvuran müvekkilinin ilgili çek defterinin 2007 yılında şirket adına verilmiş olduğunu, bu yazılı çekin dışında hala bankaya iade edilmeyen 4 adet çek bulunduğunu öğrendiğini, şirketin kuruluşu esnasında, … Tarihli Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde 10 yıl süre ile sınırlı olmak kaydıyla yetkili temsilci olarak atandığını, ancak bahsi geçen 10 yıllık süre dolmadan evvel 20.07.2012 Tarihinde şirket hisselerini resmi biçimde … devrettiğini ve böylece şirket ile tüm organik ve fonksiyonel bağları son bulduğunu, bunun üzerine şirkete yeni bir temsilci dahi atanmadığını ve şirket Gelir İdaresi Başkanlığı nezdinde TERK statüsünde olduğunu, müvekkilinin halen şirket yetkilisiymiş gibi bir intiba oluşturularak ve imzası taklit edilerek tedavüle sokulan çeklerden tesadüfen haberdar olduğunu ve bununla alakalı ivedilikle ilgili bankaya bir ihtarname çekildiğini, hemen sonrasında da şüpheliler ve banka yetkilileri hakkında bir suç duyurusunda bulunduğunu, ancak bu durum, sahte imzalı çeklerin halen tedavülde olduğu gerçeğini ortadan kaldırmadığını, bu çeklerin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
TTK’nun 818. maddesi yollaması ile aynı yasanın 680 inci madde uyarınca bir çekin kısmen doldurulmuş veya sadece imzalanmış olması hâlinde tedaüle çıkarılması mümkün ve geçerli olup böyle bir çek için TTK’nun 757,758,759 ve devamı maddeleri uyarınca iptalini istemek hakkı sadece hamile aittir. Böyle bir iddiaya sahip keşideci yani imzasını içeren fakat kaybettiği çekin bedelinin kendisinden istenmesi hâlinde aynı kanunun 792 inci maddesi uyarınca borçlu olmadığının tespiti yönünde dava açmak hakkına sahiptir. Çek iptali davası ile amaçlanan hamilin belgesi olarak borçludan çek bedeli tahsil hakkı sağlamaktır. Keşidecinin böyle bir alacağı da söz konusu değildir. Çek keşidecisi bu hâli le ancak rızası dışında elinden çıktığını söylediği çek bedeli kendisinden talep edildiğinde veya çekin kimde olduğunu öğrendiğinde TTK’nun 790-792 inci maddeleri uyarınca çeki elinde bulunduran kişiyi hasım gösterip davasını açmak ve mahkemeden o aşamadan sonra tedbirleri istemek hakkına sahiptir.
HMK’nun “Dava Şartlarının İncelenmesi” başlıklı 115. maddesi; “(1) Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. (2)Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder. (3)Dava şartı noksanlığı, mahkemece, davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, dava usulden reddedilemez.” hükmünü amirdir.
Tüm dosya kapsamı ve davacının iddiası ile dava konusu çekin davacının çek hesabına ait olduğu ve davacının işbu davayı keşideci (hesap sahibi) sıfatı ile açtığı anlaşılmıştır (hamil sıfatı ile açmadığı anlaşılmıştır).
Mahkememizce de benimsenen birçok yerleşik Yargıtay kararında belirtildiği gibi TTK nun 651. maddesinde genel hüküm ve özel hüküm niteliğindeki TTK. nun 818/s maddesi yollamasıyla 757. maddesi uyarınca ancak hamilin zayi nedeniyle çek iptal davası açabileceği ve keşideci olan davacının dava açma (aktif husumet) ehliyeti olmadığı anlaşılmıştır.
Zayi olmuş çek hakkında keşideci, ibraz süresi geçtikten sonra çekten cayabilir veya çekte imzası yoksa her zaman muhatap banka şubesini çekteki imzanın kendisine ait olmadığı yönünde uyarabilir veyahut hamile karşı menfi tespit davası veyahut da lehtara karşı menfi tespit ve/veya istirdat davası açabilir.
Davacı, çek hesabı sahibi olduğundan hesap sahibi tarafından zayi nedeni ile iptal davası açılamaz. HMK nun 114/1-d (tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları dava şartıdır) ve HMK nun 115/2. maddeleri gereğince dava şartlarından olan bu hususun sonradan giderilmesi mümkün olmadığından bu konuda davacıya ek süre vs. verilmesine gerek olmaksızın dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine ilişkin aşağıdaki hükmün kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM : yukarıda açıklanan nedenler uyarınca ;
1-TTK’nun 818/1-s yollamasıyla TTK.757 maddesine göre iptal talebi hamile ait olduğundan, keşideci olan davacının dava açma hakkının bulunmaması sebebi ile reddine,
2-Harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacının davasının reddine karar verildiğinden yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair,6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu tensiben karar verildi. 28/04/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır