Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/358 E. 2023/830 K. 04.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/358 Esas
KARAR NO : 2023/830

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 13/04/2023
KARAR TARİHİ : 04/09/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/09/2023
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın ve dosyanın tetkiki sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: davacı vekili dava dilekçesinde vekili özetle; ihyası istenen ” … Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi” firmasında geçirdiği iş kazası sebebiyle Silivri …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … esas ve … karar sayılı tazminat davası dosyası neticesinde Silivri İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, borçlu firmanın kesinleşmiş borçlarına ilişkin yapılan bir çok işlemin yanı sıra …’ne de bu dosya üzerinden şirketin hisse payları üzerine haciz konması konulu müzekkere gönderildiğini, bu yollar firmanın borçlu olduğunun sicil kayıtlarına geçtiğini, ancak ihyası istenen şirketin terkin edildiğini alacaklı müvekkillerinin muhatapsız kaldığını, kesinleşmiş icra takibine ilişkin tüm işlemlerin durduğunu, bu sebeple iş bu davayı açma gereğinin hasıl olduğunu, işbu davada ihyasını talep edilen “… Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi” unvanlı ve … sicil no’lu şirketin ticaret sicilinden terkin edilmeden önceki merkez adresinin … Mah. … Sok. … Pasajı No:… …, İstanbul olduğunu, işbu şirket ticaret sicilinden 21.02.2023 tarihinde silindiğini, bu husus Ticaret Sicil Gazetesi’nin … Tarih, … Sayılı nüshasının …. sayfasında ilan edildiğini, şirketin ticaret sicilinde resen terk edildiği ve tasfiye memuru olarak da … belirlendiğini, bu nedenle husumetlerini ticaret sicil müdürlüğü ile birlikte Argun Şentürk’e de yönelttiklerini, hukuki menfaatleri bulunduğunu beyanla davalarının kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı …. vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının husumeti yalnızca ticaret sicil müdürlüğüne yönelttiğini, aynı zamanda tasfiye memuru’na yöneltilmesi gerektiğini, sicil müdürlüğünün TTK. m. 32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliği m. 34 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, tasfiye sürecinde sorumluluğun şirketin tasfiye memuruna ait olduğunu, davada yasal hasım olduklarını ve davanın açılmasına neden olmadıklarından aleyhlerine yargılama giderine hükmedilmemesini savunmuştur.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin tasfiye sürecinde herhangi bir kusurunun olmadığını, yükümlülüklerinin tümünü eksiksiz olarak yerine getirdiğini, şirket adına işlemlerin kanuna uygun olarak yerine getirildiğini, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, davacının ihyası talep edilen şirket aleyhine açmış olduğu iş kazasından kaynaklı tazminat davasının 2018 yılında sonuçlandığını, ancak şirketin 14/10/2022 tarihinde tasfiye kararı aldığını, TTK 643. Maddesinin atfı sonucu limited şirketlerin tasfiyesinin TTK 529-548. Maddeleri uyarınca değerlendidileceğini, müvekkili tarafından kanuna uygun olarak birer hafta arayla 24/10/2022, 01/11/2022 ve 09/11/2022 tarihinde bütün alacaklılara alacaklı olduğunu gösterir eldeki tüm belgeleri ile başvurulması ilan edildiğini, ancak bu ilana rağmen davacı yan tarafından mevcut bir dava olduğunu, davanın devam ettiği ve/veya alacaklı olduğunu gösterir evraklar ile herhangi bir başvuru yapılmadığını, alacaklı dava dilekçesinde, söz konusu başlatılan icra takibi neticesinde, borçlu şirketin hisse payları üzerine haciz müzekkeresi gönderildiğini belirtmiş ise de söz konusu haczin varlığının, devam edip etmediğini, haczin konulup konulmadığını ve haciz sürelerinin İİK Madde 106-110 hükümleri gereği düşüp düşmediği hususlarının da tespit edilmesi gerektiğini, tasfiye kararı alınan şirket hakkındaki açılmış tüm davaların ve icra takiplerinin tasfiye memuru tarafından bilinmesinin beklenemeyeceğini, muaccel olan ve olmayan bütün alacaklar için alacaklılara çağrı yapıldığını ve bu şekilde tasfiye sürecinin yürütüldüğünü, davacı tarafça bu çağrılara cevap verilmediğini ve başvuru yapılmadığını, alacaklının iddia ettiği icra dosyasının derdest olup olmadığı, iddia edilen şirket hisse payları hacizlerin işlenip işlenmediği, hacizlerin devam edip etmediğinin araştırılması gerektiğini beyanla haksız ve hukuka aykırı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Silivri Asliye Hukuk Mahkemesi’nin (İş Mahkemesi Sıfatıyla) … Esas sayılı dosyası, Silivri İcra Müdürlüğü’nün … sayılı icra dosyası, Ticaret Sicil Kayıtları. Vergi Dairesi kayıtları,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, Tasfiye Halinde … Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi’nin ihyası istemine ilişkindir.
Dava konusu şirkete ait sicil kaydının celp ve tetkikinde; davalı …’ün ihyası talep edilen şirketin ortağı ve ve tasfiye memuru olduğu, şirketin tasfiyesinin sona erdiği 21/02/2023 tarihinde tescil edildiğinden sicil kaydının terkin edildiği anlaşılmıştır.
Silivri Asliye Hukuk Mahkemesi’nin (İş Mahkemesi Sıfatıyla) … Esas, … karar sayılı ilamına istinaden, Silivri İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, takibin 03/04/2018 tarihinde başlatıldığı görülmüştür.
Şirket ihyası davalarında yetkili Mahkeme limited şirketler açısından TTK.nın 643. maddesinin göndermesiyle TTK.nın 547/1. maddesinde belirtildiği üzere şirket merkezinin bulunduğu yer mahkemesidir. Bu yetki düzenlemesi kamu düzenine ilişkin olup kesin yetki kuralıdır. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 10/04/2018 tarih ve 2018/1409 E., 2018/2580 K. sayılı ilamı, İstanbul BAM 14. Hukuk Dairesinin 27/06/2019 tarih ve 2018/1577 E., 2019/898 K. sayılı ilamı.)
HMK.nın 114/1-ç maddesine göre yetkinin kesin olduğu hallerde mahkemenin yetkili olması dava şartlarından olup aynı yasanın 115/2. maddesi gereğince dava şartlarının mevcut olup olmadığı hususu davanın her aşamasında Mahkemece resen gözönüne alınması gerekir.
İhyası talep edilen şirketin merkezinin bulunduğu yerin Silivri ilçesinde olduğu, mahkememizin yetkili ve görevli olduğu anlaşılmıştır.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava konusu şirketin tasfiyesinin sona erdiği 21/02/2023 tarihinde tescil edildiğinden sicil kaydının terkin edildiği, tasfiye memuru olan …’ün ihyası talep edilen şirketin ortağı olduğu, şirket aleyhine Silivri Asliye Hukuk Mahkemesi’nin (İş Mahkemesi Sıfatıyla) … Esas, … karar sayılı ilamına istinaden, Silivri İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, takibin 03/04/2018 tarihinde başlatıldığı, icra takibinin, ihyası talep edilen şirketin terkin tarihinden önce olması nedeniyle dava konusu şirketin ihyasını istemekte hukuki menfaati bulunduğu dikkate alınarak açılan davanın kabulü ile dava konusu şirketin ihyasına karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuş, davada davalı … sicil müdürlüğünün yasal hasım olması ve davanın açılmasına sebebiyet vermemesi karşısında aleyhine yargılama giderlerine hükmedilmemesi gerektiği, vekalet ücreti ve yargılama giderinin, tasfiye işleminin eksik yapılması, ve dava açılmasına sebebiyet verilmesinden ötürü tasfiye memuru olan davalı …’ten tahsiline hükmedilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile şirketin tasfiyesinin sona erdiği 21/02/2023 tarihinde tescil edildiğinden sicil kaydı terkin edilen İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil nolu Tasfiye Halinde … Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi’nin, 547.maddesi gereğince Silivri Asliye Hukuk Mahkemesi’nin (İş Mahkemesi Sıfatıyla) … Esas sayılı dosyası ve Silivri İcra Müdürlüğü’nün …. sayılı icra dosyasına özgü olarak tasfiye işlemlerinin yapılması bakımından İHYASINA, kararın bir örneğinin İstabul Ticaret Sicil Müdürlüğüne tevdiine,
2-TTK 547. Maddesi gereğince tasfiye memuru olarak eski tasfiye memuru olan … T.C kimlik nolu davalı …’ün görevlendirilmesine, kendisinin şirket ortağı ve yetkilisi olması nedeniyle ücret takdirine yer olmadığına,
3-Keyfiyetin tescil ve gazete ile ilanına, masrafın davacı vekili tarafından karşılanmasına,
4-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 269,85 TL harcın, peşin alınan 179,90 TL harçtan mahsubu ile bakiye ‭‭89,95‬ TL harcın davalı …’ten tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan ‭‭‭293,25‬ TL posta masrafı ile 385,40 TL’lik harç gideri olmak üzere toplam ‭678,65‬ TL yargılama giderinin davalı …’ten tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Davalı … zorunlu yasal hasım olduğu ve dava açılmasına sebebiyet vermediğinden, bu davalı yönünden davacı lehine avukatlık ücretine hükmedilmesine yer olmadığına ve bu davalı yönünden yapılan masrafların davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 9.200,00 TL avukatlık ücretinin, tasfiyenin eksik yapılması ve yargılama aşamasında tasfiye yapılarak dava açılmasına sebebiyet verilmesi nedeniyle davalı …’ten tahsili ile davacıya ödenmesine,
8-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
Dair karar, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde HMK’nun 342.maddesi gereğince dilekçe ile mahkememize veya başka bir yer mahkemesine İstinaf kanun yolu harcı, tebliğ giderleri dahil olmak üzere tüm giderler ödenerek istinaf yolu açık olmak üzere HMK madde 320/1 uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliğiyle karar verildi. 04/09/2023

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır