Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/347 E. 2023/406 K. 13.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/347 Esas
KARAR NO : 2023/406

DAVA : 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 11/04/2023
KARAR TARİHİ : 13/04/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 13/04/2023
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafın Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile … VE TİCARET İTHALAT İHRACAT LİMİTED ŞİRKETİ ve … SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ aleyhine Örnek-10 Kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlattığını, ilgili icra dosyası’nın borçlularının 3. Şahıslarda ki var olan hak ve alacakları için müvekkiline İİK. 89. Maddesinin 1. 2. Ve 3. Fıkrası gereği haciz ihbarnamesi gönderildiğini, ilgili haciz ihbarnamelerinin müvekkiline e-tebligat yoluyla tebliğ edildiğini, müvekkilinin, e-tebligatları takip eden ve kontrolünde olan çalışanının; şeker hastası olduğunu, sıklıkla rapor kullandığını ve işini aksatabildiğini, bu sebeple, gelen e-tebligatların 3. şahıs olan Müvekkilinin çalışanı’nın gözünden kaçtığını ve ilgili icra dosya borçlularının, müvekkilinden hiçbir hak ve alacağı olmamasına rağmen müvekkilinin İİK 89. Maddesi kapsamında gönderilen haciz ihbarnamelerinin tebligatına itiraz süresini kaçırdığı için İİK 89/1/2/3 kapsamında gönderilen Haciz ihbarnamelerine itiraz edemediğini ve 3. Şahıs olarak icra dosyasına borçlu olarak eklenerek malvarlıklarının haksız yere hacizlendiğini, bu sebeplerle ivedilikle tedbir kararı verilerek ve işbu menfi tespit davasının kabulüne karar verilerek, müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile birlikte, icra dosyasından borçlu kaydının silinmesini talep ve dava etmiştir.
Dava … Haciz ihbarnamesi nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti ile haciz ihbarnamelerinin iptali istemine ilişkindir.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesinde hangi işlerin ticari dava olarak nitelendirilecekleri belirlenmiş, anılan kanunun 5. maddesinde asliye ticaret mahkemesi ile asliye ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu belirtilmiştir.
Ticari davaları, mutlak ticari davalar, nispi ticari davalar ve yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç grupta toplamak mümkündür.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, 6102 Sayılı TTK’nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz, TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. 6102 sayıl TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi, hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olmasını sağlamaz. Başka ifade ile 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK’da yeterli görülmüştür.
Dava; İcra ve İflas Kanunun 89/3. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup; menfi tespit istemine ilişkindir. İş bu eldeki dava ticari dava değildir. Davacı ile davalı arasında doğrudan bir ticari ilişki bulunmamaktadır. Uyuşmazlık takip hukukundan kaynaklanmakta olup görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesinin 10/11/2022 tarih, 2022/1569 Esas, 2022/1571 Karar sayılı ilamından).
Dosya kapsamından; mahkememizin görevli olmadığı, görevli mahkemenin genel nitelikteki Asliye Hukuk mahkemesinin olduğu anlaşılmakla mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının açtığı davada,mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın, HMK’nun 115/2.maddesi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE,mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Görevli Mahkemenin Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesi OLDUĞUNA,
3-HMK 20. Maddesi gereğince süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde iki hafta içinde mahkememize müracaat ile dosyanın görevli mahkemeye GÖNDERİLMESİNE, başvurulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar tarafların yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı. 13/04/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır