Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/298 E. 2023/1049 K. 18.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/298 Esas
KARAR NO : 2023/1049

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
DAVA TARİHİ : 28/03/2023
KARAR TARİHİ : 18/10/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 25/10/2023
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalı taraflara ilişkin hasar dosyalası için Küçükçekmece İcra Dairesi … esas sayılı dosya ile icra takibi başlattığını, Davalı tarafın borca itirazda bulunduğunu ve takibin durduğunu, Davalı taraf itiraz dilekçesinde borca tamamen itiraz ettiğini, davalı tarafın altyapı kazı çalışmalarını yürütmekte iken, müvekkili şirket olan … A.Ş.’ ye ait güzergah ve kablolara zarar verdiğini, Söz konusu hasara ilişkin ivedilikle inceleme yapılıp hasar yerinde ilgili tutanaklar tutulduğunu, Yani davalının takibe konu hasarla veyahut takiple alakalı olarak kusuru ve sorumluluğu konusunda tereddüt bulunmadığını, Davalı … A.Ş. tarafından yapılan altyapı kazı çalışmaları sırasında müvekkili … AŞ.’ye ait haberleşme kabloları kopartılmak suretiyle hasara uğratıldığını, Söz konusu hasarların, müvekkil Şirket teknik personeli tarafından hasar mahallerinde düzenlenen Hasar Tespit Tutanakları ile tespit edildiğini, ayrıca meydana gelen hasarların giderilmesi sırasında yapılan işlemler ve kullanılan malzemeler ile ilgili olarak teknik ekiplerce Günlük Ekip İş Raporları ve keşif belgeleri de düzenlendiğini, Müvekkili … A.Ş., telekomünikasyon şebekeleri üzerinden ulusal ve uluslararası ses iletimini ihtiva eden telefon hizmetlerini sunmakla yetkilendirilmiş bir işletmeci olup, söz konusu yetkilendirme çerçevesinde mevzuata uygun olarak yürütülen bu haberleşme hizmeti aynı zamanda “kamu hizmeti” niteliğinde olduğunu, söz konusu faaliyetinin gereği olarak müvekkili şirketin, tüm vatandaşların haberleşme hizmetine kolay, ekonomik ve kesintisiz bir şekilde ulaşabilmeleri için tüm yurt genelinde telekomünikasyon altyapısının kurulması ve işletilmesi yükümlülüğünün yanı sıra, kamu hizmeti ilkeleri çerçevesinde asgari hizmet yükümlülüğü de bulunduğunu, söz konusu hasar bedellerinden kaynaklanan alacakları ile ilgili uyuşmazlığın arabuluculuk yoluyla çözüme kavuşturulması amacıyla tarafımızdan İstanbul Arabuluculuk Bürosunun … sayılı dosyası ile başvuru yapıldığını yapılan görüşmelerden sonuç alınamadığını ve anlaşma sağlanamadığını, işbu sebeple davanın kabulüne, İtirazın iptaline ve belirtilen esas numaraları sayılı takiplerin devamına, asıl alacağın %20’ sinden aşağı olmamak üzere, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, Her türlü yargılama gideri, harç ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasını karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili İdare birimlerinden Şebekeler Dairesi Başkanlığı ile yapmış oldukları yazışmalar neticesi, hasarın meydana geldiği adreste İdaremizin ve İdaremizin müteahhitlerinin her hangi bir çalışma yapmadığına dair bilgi verildiğini, bu sebeple meydana gelen zararda müvekkili İdarenin hiçbir sorumluluğu olmadığını, bu nedenle de meydana gelen hasar bedelinin müvekkili idareden talebinde hukuka uyarlık bulunmadığını, davacının tespitlerini de ve buna dair tutanakları da, gıyablarında yapılıp düzenlendikleri ve müvekkili idareye hiçbir savunma ve itiraz hakkı tanımadıkları için, kabul etmelerinin mümkün olmadığını, dava konusu olayın incelenmesi sırasında davacının kusur durumunun da araştırılması gerektiğini, yani davacıya ait altyapı tesislerinin, projesine ve yapı tekniğine uygun bir biçimde döşenip döşenmediği araştırılarak, gerekirse projelerinin de getirtilerek yerinde kazı yapılmak suretiyle incelenmesi gerektiğini, sorumlu oldukları kabul anlamına gelmemekle birlikte, davada talep edilen hasar bedelinin fahiş olduğunu ve eğer sayın mahkemenizce göreve ilişkin itirazları dikkate alınmayıp yargılamaya devam edilirse hasara ilişkin bedelin tarafsız bilirkişiler tarafından yeniden tespit edilmesi gerektiğini, yine sorumluluğu kabul anlamına gelmemekle beraber, davacının hasar tarihinden itibaren faiz istemesinin mümkün olmadığını, Davacı tarafın taraf olarak dahi gösterilmedikleri ve yokluklarında yapılan tespit giderlerine yönelik talebi de usul ve yasaya aykırı olup reddi gerektiğini, açıklanan ve yargılama ile sübut bulacak nedenlerle; haksız ve dayanaksız davanın reddine, mahkeme masrafları ve ücreti vekaletin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, davacının Küçükçekmece İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasından kaynaklı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Davacı vekili 02/10/2023 tarihli kendisi ve davalı vekilinin elektronik imzasının bulunduğu sulh sözleşmesi ibraz ettiği tespit olundu.
Davalı vekilinin 04/10/2023 tarihli dilekçesinde mahkeme masrafı ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadıklarını beyan ettiği anlaşılmıştır.
Davacı vekili 13/10/2023 tarihli dilekçesi ile ; Davadan feragat ettiklerini ve dosyanın derhal kapatılmasını, kesinleşme şerhi verilmesini; feragat uyarınca, kararın kesinleşmesine müteakip taraflarına şerhli bir suretinin verilmesini talep ettiği tespit olundu.
Davacı vekili 17/10/2023 tarihli dilekçesi ile ; dosyada sulh olunmuş olup dosyanın konusuz kalması sebebiyle kapatılması talebiyle beyan dilekçesi gönderilecekken sehven feragat dilekçesi gönderildiğini, Mahkemeden dosyanın konusuz kalması sebebiyle kapatılmasını talep ettiklerini beyan ettiği anlaşılmıştır.
Sulh HMK mad. 313 – 315. maddelerinde düzenlenmiştir. Sulh görülmekte olan bir davada tarafların aralarındaki uyuşmazlığın kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla mahkeme huzurunda yaptıkları bir sözleşmedir. Sulh hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. Sulh ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. 6100 sayılı HMK 313, 314 ve 315 v.d. maddede düzenlenen sulhe ilişkin yasal hüküm de dikkate alınarak; sulh nedeniyle konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Sulh nedeniyle konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Alınması gerekli harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına, taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar tarafların yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı. 18/10/2023

Katip ….
¸(e-imzalıdır)

Hakim …
¸(e-imzalıdır)