Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/241 E. 2023/274 K. 14.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/241 Esas
KARAR NO : 2023/274

DAVA : Alacak (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/12/2021
KARAR TARİHİ : 14/03/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 22/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalı ile … AVM’de mezkur dükkanda ortak mobilya satış pazarlama faaliyetinde bulunduklarını, daha sonra dükkanın iş yapması nedeni ile davalı tarafın başkaları ile ortaklık yapmak istemi ve müvekkilini ortaklıktan çıkardığını, ortaklık hissesini ödeyeceğini belirttiğini fakat tüm ihtarlara rağmen ödeme yapmadığını, müvekkilinin parasının değer kaybettiği gibi kardan zararlarının da olduğunu, müvekkili ile akdedilen sözleşmeye davalı tarafından riayet edilmediğini, bu nedenle müvekkilinin temerrüde düşmesinden dolayı 100.000,00 TL maddi zararının olduğunu, ayrıca 63.000,00 TL’ de bu güne kadarki kardan alacağı olduğunu ve bu güne kadar kendisine ödeme yapılmadığını, 163.000,00 TL toplam alacağı olduğunu, müvekkilinin ödemelerini yapamadığı için temerrüde düştüğünü ve iflas aşamasına gelmek üzere olduğunu beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile davalıdan 163.000,00 TL alacağı ve maddi tazminatın alınarak müvekkiline verilmesine, %20 oranındaki inkar tazminatının davalıdan alınarak müvekkilime verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraflara tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesindeki iddiaları kabul etmediklerini, davacı vekilinin dilekçesinde 163.000 TL bedel talep etmiş olup, dava açılırken peşin harç ve başvuru harcını yatırmadığını, müvekkilinin … firmasının sahibi, davacının ise müvekkilinin SGK’lı çalışanı olduğunu, davacının bir süre önce müvekkili ile ortak olmak istediğini fakat herhangi bir hisse bedeli ödemeyince SGK’lı olarak çalışmaya devam ettiğini, davacının müşterilerine mal sattığını fakat tahsil ettiği ödemeleri müvekkiline teslim etmediğini, bu nedenle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediğinden davacı hakkında Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı … soruşturma sayılı dosyası ile şikayetçi olunduğunu belirterek davanın reddine, lehine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesini talep etmiştir.
DOSYANIN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, taraflar arasında imzalanan sözleşme uyarınca davacının ortaklıktan çıkarılması sonucu ortaklık hissesinin ödenmemesi iddiasına dayanan Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Davalı icra dosyasına yapmış olduğu itirazında müvekkilinin alacaklı görünen tarafa herhangi bir borcunun olmadığını, bu nedenle takibe, borca, ödeme emrine, işlemiş ve işleyecek faize, faiz oranına ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini beyan etmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 6335 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesinde ticari davalar tanımlanmıştır. Buna göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile maddenin devamı fıkralarında belirtilen davalar ticari dava olarak nitelendirilmiştir. Yine aynı Kanunu’un 5/3. maddesinde “Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır” hükmüne yer verilmiştir.
Anılan yasal düzenlemeler karşısında, Asliye Ticaret Mahkemelerinin özel mahkeme niteliğinde bulunduğu, bu niteliği gereği görev alanının 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre belirleneceği ve genel mahkemeler ile arasındaki ilişkinin önceki kanunun aksine görev ilişkisi olduğu açıktır. Asliye Ticaret Mahkemelerinin çekişmeli yargıdaki görev alanının TTK’nda ve diğer özel kanunlarda ticari dava olduğu belirtilen davalarla sınırlı olduğu kuşkusuzdur.
Öte yandan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesinde ticari davaların; mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olarak iki gruba ayrıldığı anlaşılmaktadır. Mutlak ticari davalar, tarafların sıfatına veya bir ticari işletme ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın kanun gereği ticari sayılan davalar olup TTK’nun 4/1. maddesinin b, c, d, e, f fıkralarında ve özel kanunlarda düzenlenmiştir. Nispi ticari davalar ise, tarafların tacir sıfatını haiz olduğu ve her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili uyuşmazlıklardan doğan davalardır. Bir başka ifade ile, bu davalar ya bir ticari işletmeyi ilgilendirmeli ya da iki taraf için de ticari sayılan hususlardan doğmaları halinde ticari dava olarak nitelendirilebilirler.
Gerek mutlak ve gerekse nispi ticari davaların Asliye Ticaret Mahkemelerinde görüleceği açıktır. (Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E. 2018/2531 K. 2018/11280 T. 19.06.2018)
Yukarıda değinilen hususlar çerçevesinde somut olaya bakıldığında; tarafların tüzel kişiliği bulunmadığı ve gerçek kişi tacir kaydının da bulunmadığı ve yine mükellefiyet kaydına da rastlanmadığı görülmüş olup, eldeki davanın nispi ticari dava olarak nitelendirilemeyeceği, yine kanunda sayılan davalardan da olmadığı ve mutlak ticari olarak da nitelendirilemeyeceği, davanın taraflar arasında iş ilişkileri kapsamında imzaladıkları iddia edilen sözleşmenin yerine getirilmemesinden kaynaklı alacak davası olduğu, İTO kayıtlarına göre taraflar arasında bir ortaklık ilişkisinin bulunmadığı ve davacının davalının sigortalı çalışanı olduğu gözetilerek eldeki uyuşmazlığın, TTK hükümlerinin veya özel kanun hükümlerinin uygulanmasını gerektirir ticari bir uyuşmazlık olmadığı ve uyuşmazlığın çözümünün iş mahkemelerin görevi kapsamında kaldığı sonucuna ulaşılmakla, Mahkememizin görevsizliğine, dosyanın görevli İş Mahkemesine gönderilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Mahkememizin … Esas … sayılı kararı yönünden davacı vekili İstinaf Yoluna başvurmuş olmakla; İstanbul Bölge adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin … esas … sayılı kararı ile mahkememizin … Esas … sayılı kararının kaldırılmasına , Asliye Hukuk Mahkemesi’ne görevsizlik kararı verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin … Esas … sayılı kararının İstanbul Bölge adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin … esas … sayılı kararı ile kaldırılması sonucu iş bu dava dosyası … sayılı esasa kaydedilerek yeniden ele alınmıştır.
Yukarıda değinilen hususlar çerçevesinde somut olaya bakıldığında; mahkememizce verilen görevsizlik kararı gerekçesindeki hususlar ve İstanbul Bilge Adli Mahkemesi … Hukuk Dairesinin … esas … karar sayılı ilamı doğrultusunda, eldeki uyuşmazlığın, TTK hükümlerinin veya özel kanun hükümlerinin uygulanmasını gerektirir ticari bir uyuşmazlık olmadığı ve uyuşmazlığın çözümünün iş mahkemelerin görevi kapsamında kaldığı sonucuna ulaşılmakla, Mahkememizin görevsizliğine, dosyanın görevli İş Mahkemesine gönderilmesine, Yargıtay HGK … esas, … karar ve … tarihli kararına istinaden tensiben karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının açtığı davada,mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın, HMK’nun 115/2.maddesi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE,mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Görevli Mahkemenin Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesi OLDUĞUNA,
3-HMK 20. Maddesi gereğince süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde iki hafta içinde mahkememize müracaat ile dosyanın görevli mahkemeye GÖNDERİLMESİNE, başvurulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı. 14/03/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

Bu belge , 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu gereği elektronik imza ile imzalanmıştır.