Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/215 E. 2023/636 K. 06.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/215 Esas
KARAR NO : 2023/636

DAVA :İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/03/2023
KARAR TARİHİ : 06/06/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 07/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; Davacı müvekkilimizin alacaklı olduğu Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından davalı borçlu aleyhinde faturaya dayalı cari hesaptan kaynaklı alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığını, icra takip dosyasından davalı borçluya gönderilen ödeme emri bila ikmalen tebliğ iade edilmişse de itiraz sonrası davalıya yeniden ödeme emri tebliği talep edilmişse de icra müdürlüğünce 15/02/2023 tarihli tensip kararı ile itiraz üzerine takibin durduğu ve yeniden ödeme emri tebliğ talebinin reddine karar verildiğini, sonuç olarak davalı taraf 04/01/2023 tarihinde takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz etmiş ve takibin durmuş olduğunu, davalı borçlunun icra takibine yapmış olduğu haksız itirazın 19.464,95-TL asıl alacak yönünden iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, 19.464,95-TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren ticari işlerde uygulanan ticari avans faizi işletilmesine, haksız ve kötü niyetli olarak itiraz eden davalı aleyhinde 19.464,95-TL asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin mutfak ve zücaciye malzemesi sattığını, 31.12.2020 tarihli fatura ile malları teslim ettiğini fakat malların ücretini almadığını iddia ettiğini, davacı tarafından müvekkiline herhangi bir mutfak ve ya zücaciye eşya teslimi ve satışı olmadığını, davacı tarafından olmayan bir mal satışına ilişkin fatura eklenerek müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin icra dosyasına itirazı ve davacı tarafından haksız ve kötü niyetli olarak iş bu dava ikame etiğini, davacının dava dilekçesinin ekleri ve fatura incelendiğinde sadece faturaya dayalı icra takibi yapıldığının anlaşılacağını, fakat müvekkiline herhangi bir malın teslim edildiğine dair dosyaya delil sunulmadığını, davacı tarafından müvekkiline, teslim edilen herhangi bir mal bulunmadığını, davalının ikametgahının bağlı olduğu mahal mahkemesi icra müdürlüğünden icra takibinin yapılması gerekirken, Küçükçekmece İcra Dairesi’nden takip yapıldığı, icra takibinin yetkili icra müdürlüğünden yapılmadığını, bu haliyle icra takibinin yetkili yerde açılmaması ve Küçükçekmece İcra Müdürlüğünün yetkisine itiraz edilmesi sebebi ile davalı tarafından da dosya yetkili icra dairesine gönderilmeden iş bu itirazın iptali davası açıldığından davanın usulden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, taraflar arasındaki cari hesap alacağının tahsiline yönelik başlatılan Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı icra takibine vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Ticari davalar, mutlak ticari davalar, nisbi ticari davalar, yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç grubta toplamak mümkündür.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. 6102 sayıl TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi, hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK’da yeterli görülmüştür.
Somut olayda dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; yapılan araştırmalar neticesinde davalının işletme hesabı esasına göre defter tuttuğu, incelenen beyannamelerde de davalının VUK 177.maddesinde belirtilen sınırı aşmadığı, ticaret sicil müdürlüğüne yazılan müzekkere cevabına göre ise gerçek kişi tacir işletme kaydının bulunmadığı, sonuç olarak davalının tacir olmadığı anlaşıldığından, eldeki uyuşmazlığın yukarıda ayrıntılı olarak açıklanan hususlar kapsamında nispi veya mutlak ticari uyuşmazlık olmadığı, davada görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi olup, mahkememizin görevsizliğine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının açtığı davada, mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın, HMK’nun 115/2.maddesi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE,mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Görevli Mahkemenin Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesi OLDUĞUNA,
3-HMK 20. Maddesi gereğince süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde iki hafta içinde mahkememize müracaat ile dosyanın görevli mahkemeye GÖNDERİLMESİNE, başvurulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 07/06/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır